einst- bir zamanlar
ehemals- eskiden, vaktiyle
einmal- bir zamanlar, bir varmış bir yokmuş
b) aradan oldukça çok zaman geçmiştir:
damals- o zamanlar
jemals- bir zamanlar
anfrangs- önceleri
früher- eskiden
zuerste- önce, önceleri
c) aradan çok uzun bir zaman geçmemiştir:
neulich- geçenlerde, son günlerde
unlängst- kısa bir zaman önce, yakın zamanda
bereits- henüz
kürtzlich- kısa bir zaman önce
gestern- dün
d) olay çok kısa bir süre önce olmuştur:
soeben- demin
eben erst- demin, az önce
gerade- az önce, tam
e) olay şimdi oluyor:
jetzt- şimdi
augenblicklich- şu anda
heute- bugün
heutzutage- bu günlerde
f) olay bir süre sonra olacak:
bald- pek yakında, kısa bir zaman sonra
nächstens- pek yakında, bu günlerde
künftig- gelecekte, ileride, müstakbel
dann- sonra
später- sonra
nachher- ondan sonra
g) olay sonunda olacak:
schließlich- nihayet
endlich- nihayet sonunda