Osman yüksel sedengeçti'yi de burada anmak istedim.O'na dair bir kaç hatıra ve anektod vermekle yetineceğim inşallah...
Malumunuz,karavat takmazmış muhterem,çok üzerine gitmişler,en sonunda gitmiş kravatla meclise..tabi,boynuna değil,beline dolamış/bağlamış...
merhum,hapisten çıkmak istemezmiş,necip faıl ın aksine o da girmeyi hiç sevmezmiş...
hanımının adı da ismet.hanımı kısır imiş..."hayatımda iki ismet ten çektim,biri hürriyetimden etti,biri de zürriyetimden" dermiş....
Parkinson hastalığına yakalanmış muhterem..kendisiyle alay etmesini severmiş.şu benim hastalığımın adı da ne güzel,araba markası gibi,İnsanın benim de parkinsonum olsa diyesi geliyor diye,halini ti'ye alırmış...
bir gün hastane de Alparslan Türkeş ziyaretine gelir,kulağına yaklaşı alparslan türkeş in ve üstadım biliyor musun senin en yakın dostun/takipçin benim demiş..Ey Türk! titre ve kendine gel dedin,o gün bugündür titriyorum ,demiş...
RAbbim,mekanını cennet eylesin,inşaallah..
selam ve dua ile...