Sukut ederim, sana neyleyim ey Yar!











Bir gün koparıp elemi bu kalbime attın
İkrarı ezelden sessizliğinde seyrederken
Sinende süzülen hüsranı, ayan etmeden
O hicranını kasidenin eşliğinde anlattın

Kalbime hüsranı doladın bıraktın öylece
Sen nasıl istersen kal, yeter ki bana söyle
Atma diyarı kalbimi, sitemle örme, görme
Yüreğim ellerinde mahkûm, bitap eyleme

Seyreyle dalgaları, uçan martıları, yatları
Yatır sende, yüreğinde sakladığın kalanları
Tenini okşasın, sana dokunsun bırak suları
Kavrasın seni, kuşatsın sendeki her hücreyi

Geceler, senin yalnızlığının en mümtaz şahidi
Yüreğinde korlaşan, o muazzam haşyet hasleti
Biçare kaldın, tanımadın sana âşık olan bir canı
Umarım diyorsun, beklediğin bir selamı yollayanı

Ne diyeyim ey yar, sen nasıl istiyorsan öyle kal
İster prangada, ister halatta, ister gecelerde sal
Eteklerinden süzülen efkâr, nağmeyle şakıyan sular
Bir selam göndermesen de gam değil sen öyle kal



Mustafa CİLASUN