bu gün yeşilköyden denizi seyrettim.
nasıl üşüdüm yalnızlığıma anlatamam.
kendimi bi an kötü hissettim.denizi seyretmek bi dost veya bi sevgilinin hasret dolu kollarına sığınmadançıplak ve boşluk dolu hislerle.....
kendimi zor tuttum ağlamamk için.
bilmiyorum bana böyle duygular niye gelir ve bi bulut gibi birden nereye kaybolur.
pişmanlık dolu her adımda nereye koşuyorum böyle yön duygusun dan muzdarip.
nerde duracağımı bilmeden gidiyorum.
içimden bi şarkı söylemek geçiyo ....
'bana kimse sen gibi sarılmadı'.
ama kim gibi bunu cevabını ya unuttum yada kendime söylemeye çekiniyorum.
kim söndürebilir içimdeki yılgınlığı kendime küsmüşlüğü ve pişmanlıığı .
gidiyorum kendimi bilmeden...
arkadan bir ses gelirde beni yolumdan çevirebilir beliki diye..
umutlanıyorum.
biliyorumki bu ses dışarıdan değil kendi içimden gelebilir.
çünkü yenilgilerim gibi umutlarımıda içimde biyerrlerde sdaklıyorum.
ve korksamda umutv etmekten yinede içine düştüğüm durumundan yine yalnız kendi içimden gelen kimselere gösteremediğim belki çekindiğim bir ben kurtarabilir.
tek sorun onun söylediklerine inanabilirmiyim.
bana binlerce kez verilen sevgi sözlerinden dönenler gibi o da beni aldatırsa diye korkuyorum.
artık kendiime bile inancım kalmadı...
insan nasıl böyle bi hale gelebilir inanamıyorum.
gölgemin bile bena ait olmadığnı,yalnızca bir yük olmaktan ileri gitmediğini hissediyorum.
her şey ve herkes bana acı veriyo...
belkide ışığım sönmeden gitmeliyim bu şehirden ..
yine kaçmalıyım geçmişin hesabını tutmadan buna vakit bırakmadan.
işte gidiyorum arkamı dönmeden birşey demeden şikayet etmeden......
elveda