Haddim değil, ne kadar hukukum var tahkik için eyle bir meil, sükut ar değil
Muvazene niye var, ahenk gönül için en mübarek bir bahar, har aşksız neye yarar
Düşünmek ilk adım için sürur kokar, tefekkür ancak bilgiyle ve idrakinle olur yar
Dolaşıp durma aynı menzilde ve efkarın sel olan kadrinde
Rahmet halin en münbit iklimine zuhur edecektir, umut et sevgi ve samimiyetinle
Öncelikle dinle, her kelamı değil, muhakeme et ruhi yeti ve gönül dilinin meşkiyle
Ser ver sır verme, şikayete yönelip ziyan etme kalbin naif bakirliğine ve hasretiyle
Bazen gül kokmaz,lale gönül dilinde anlam bulup süruru hiç yaşatmaz
Ezanlar beş vakit okunsa bile ruhun bazen haberi olmaz, dil konuşsa bile yaramaz
Kelimeler sancı içinde, vezinler ıstırapla bekliyor vaktini işte sen gönlü bilmesende
Ah edip ve keşkelere yönelsende, zaman kimin için daralıyor sen merak etmesende
Nizam edilen ve beşeriyet için bahşedilen hakikatler sevgi ve aşk ile tamamdır
Anlamak ve idrakine vasıl olmak için gönül suya muhtaç olan yürek misali vardır
Rahmet nazarı, haşyet şefkatsiz kalbin mezarı, hazan tefekkürsüzlüğün durağıdır
Ne vakit yalnızlık hicranıyla nefeslenip, umutlarımı sahibine havale etsem sızıdır
Neyi diliyor ve aşktan yoksun birşekilde istiyorsam feyzi olmuyor
Gönül bu ya manasına gark olmuyor, ruhum prangalarından hiç kurtulamıyor
Sanki bekleyen şu mezar taşım bana birşeylerin altını çizerek irşadıma yöneliyor
Dil susuyor, gönlüm ağlıyor, içim titreyerek kalbimi hak ve hakikate davet ediyor
Mustafa CİLASUN