yağmur vuslatı getirdi bu gece
efkarı boğdu karanlıkta yorgun bulutlar
lodosa verdim umutlarımı yağdı ömrüme
hıckırıkların duyulmasın şafağı ört üstüme
yürüdüğüm hayatlar sectiğim kavgalar
sevdiğim ölümler sevmediğim korkular
unuttuğum yalnızlığım bir uykunun koynunda
her köşe başı ayazında bir ayyaşın dumanında
gözlerinin cıkmazında sectim gitmeyi
giderken bıraktığım sarkılar radyoda
söylediğim sözler vardı hatırlamadığım
yorgun bir bekcinin yeni doğan bebeğin cığlığında
beklediğim günler ardımda
yarını unuttuk sanırım bir dehlizin kollarında
bir kitabın sonuydu karaladığım umutlarımı
tozlu raflar arasında unutulmuş
Üşüyorum yalnızlığımın içinde
bekle gidiyorum…