kapını aralarsın duvarlara döndükçe

daima kendine ret med-cezirlerin puslu bir kıştır

sen ki kırmızı ve ağır bahaneler

hazırlarsın kendine

girmemek için mat yüzlerle beraber

seni de bir girdap gibi içine çeken hayallere



sanrıların karesince sarılara hapsedip kendini

yavaşlatırsın saatlerin o zamansız işleyişini

sonra kendine bu benmiyim deyip

beyninde hep kaçmaya koşullanmış

ceberrut bir ur

ateşlerle yıkanmış denizlere yürürsün