Sinema
Into The Wild - Özgürlük Yolu   Konuyu açan: candanag   İlk Mesaj: 01-24-2010 (22:03)   Son Mesaj: 11-05-2012 (12:27)    Cevap: 5    Gösterim: 13519  

Ağaç Şeklinde Aç1Beğeni
  • 1 gönderen candanag

    01-24-2010

    Into The Wild - Özgürlük Yolu

    imdb linki: Into the Wild (2007) Oyuncular Christopher McCandless üniversiteden mezun olduktan hemen sonra iş, aile ve sorumluluk gibi ağırlıkları geride bırakıyor. Bütün parasını yakıyor ve Alaska’da doğa ile birebir ...

    Film Puani: 1 üye puan vermiştir 7.00/ 10.00


    imdb linki: Into the Wild (2007)
    Oyuncular

    Christopher McCandless üniversiteden mezun olduktan hemen sonra iş, aile ve sorumluluk gibi ağırlıkları geride bırakıyor. Bütün parasını yakıyor ve Alaska’da doğa ile birebir yaşamak için yola koyuluyor.

    McCandless, uzun yolculuğu boyunca bin bir tür macera ve bin bir tür insan ile karşılaşıyor. Grand Canyon’da river rafting yapıyor, doğayı kendine ev ediniyor, orta yaşlı bir hippi çift ve özellikle yaşlı yanlız bir adamla unutulmaz birer ilişki kuruyor.

    McCandless, iki yıllık yolculuğu boyunca bir kez bile ebeveynleri ve en önemlisi her şeyden çok sevdiğine inandığımız kız kardeşi ile haberleşmiyor.

    Beyazperde - Into the Wild - Into the Wild


    Oktay Ege Kozak'ın film hakkındaki sinekritik'i

    Hepimiz nasıl bir yaşama sahip olursak olalım, en az bir kez içinde bulunduğumuz yaşamın stresine dayanamayıp olabildiğince uzaklara kaçmayı, doğa ile bir yaşamayı hayal etmişizdir. Sonuçta şehirlerimize, bilgisayarlarımıza ve cep telefonlarımıza ne kadar bağlı olursak olalım, milyonlarca yıl doğa ile bire bir yaşamış bir yaşam türünün torunlarıyız. Ve başkaları ne kadar nasıl bir yaşama sahip olmamız gerektiğini öngörse bile, bir insan olarak her zaman değişik seçimlere sahip olduğumuzu bilmemiz önemli. İstemediğin bir okula gidip, nefret edeceğin bir işte bütün yaşamın boyunca köle gibi çalışmak mı, veya her şeyi geride bırakıp doğa ile beraber yaşayıp her gün temiz havayı ciğerlerine çekmek mi? Seçim ilk bakışta basit gibi.

    Into The Wild’ın öznesi Christopher McCandless (Emile Hirsch), bu ikinci seçimde bulunuyor ve üniversiteden mezun olduktan hemen sonra iş, aile ve sorumluluk gibi ağırlıkları geride bırakıyor. Bütün parasını yakıyor ve Alaska’da doğa ile bire bir yaşamak için yola koyuluyor. Jon Krakauer’ın McCandless’ın gerçek yolculuğunu anlattığı aynı isimli kitabı okumuş, veya hikayeyi biraz bilen okuyucu, bu yolculuğun sonunu biliyordur zaten. Sean Penn’in uyarlayıp yönettiği film versiyonu ise yolun sonundan çok yolculuğun kendisi üzerine odaklanıyor.

    McCandless, uzun yolculuğu boyunca sayısız macera ve her türden insan ile karşılaşıyor. Grand Canyon’da river rafting yapıyor, doğayı kendine ev ediniyor, orta yaşlı bir hippi çift ve özellikle yaşlı yanlız bir adamla unutulmaz birer ilişki kuruyor. Fakat McCandless’ın bu muhteşem yolculuğunun yanında geride bıraktığı ailesinin çektiği acı hakkında bir kaç küçük sahne haricinde pek bir bilgiye sahip olmuyoruz. McCandless, iki yıllık yolculuğu boyunca bir kez bile ebeveynleri ve en önemlisi her şeyden çok sevdiğine inandığımız kız kardeşi ile haberleşmiyor.

    Sean Penn’in, Krakauer’ın kitabından, ve özellikle McCandless’ın yaşam ve cesaret dolu ruhundan çok etkilendiği ortada. Ve Into The Wild’ın en büyük problemi buradan kaynaklanıyor. Film boyunca McCandless’ı neredeyse azizimsi pozisyonlarda görüyoruz (Çarmıha gerilmiş İsa pozunda nehirde kaydığı çekim mesela). McCandless ile karşılaşan herkes ondan çok etkileniyor ve onun yaşamında ilham buluyor. Herkes ya ondan ayrılmak istemiyor, ya ona aşık oluyor, ya da onu evlat edinmek istiyor. Biraz sinik bir bakış açısı getirdiğimin farkındayım, ama eminim ki iki yıl boyunca McCandless’dan etkilenmemiş, hatta hiç bir uyarı olmadan ailesini terk ettiği için ona sorumsuz bir velet muamelesi yapmış biri olmuştur mutlaka.

    Into The Wild, aklıma hemen bir kaç sene öncenin muhteşem Werner Herzog belgeseli Grizzly Man’i hatırlattı. İki film de yaşamlarını geride bırakıp doğa ile bire bir varolmayı seçen genç birer erkek ile ilgili. Herzog, Grizzly Man ile öznesi Timothy Treadwell‘in cesareti ve tutkusunu ne kadar övse de, verdiği bazı kararların tehlikesi ve sorumsuzluğu üzerine de değinerek daha objektif bir bakış açısı sunuyor. Penn ise bu ince değneğin sadece bir kısmına odaklanarak bir incelemeden çok McCandless’ın sonsuz cesaret ve yaşam dolu ruhunu savunduğu bir tez sunuyor.

    İşte bu sebepten dolayı Into The Wild’ı izledikten hemen sonra filmden neredeyse nefret ettiğimi, kaçırılmış bir fırsat olduğunu düşündüğümü itiraf etmeliyim. Fakat zaman ilerledikçe film hakkındaki negatif hislerim giderek azaldı. Filmi bir kez daha ziyaret ettiğimde daha ılık bir tepkiyle yaklaşabildim. Bazı anlatım seçimlerinde kişisel olarak hissettiğim kusurlara rağmen Into The Wild, teknik bakımdan neredeyse kusursuz.

    Ana karakteri gibi filmin sinematografisi, doğanın olabilecek en “doğal” güzelliğini yakalamak amacında. Ve bu yolda McCandless kadar başarılı oluyor. Filmin oyuncu kadrosu, bir yanlış seçim dışında (Tek notalı genç hippi kız rolünde Kristen Stewart) baştan sona sağlam. Özellikle kısa rolüyle Oscar’a aday olan Hal Holbrook, ailesini bir trafik kazasında kaybetmiş eski asker Ron Franz ile filmin duygu yüklü üçüncü perdesine hakim oluyor.

    Into The Wild, ayrıca senenin en iyi müziklerine sahip. Pearl Jam solisti Eddie Vedder’in filme özel yazdığı şarkıların her biri sakin ve ilham veren doğa görüntülerine mükemmel bir biçimde eşlik ediyor. Çoğunluk tarafından yere göğe sığdırılamamış, benim tarafımdan ilk başta zayıf not almış, şimdi ise geçer not alan filmin hâlâ kaçırılmış bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ama en iyi iki arkadaşım gibi filme olan ölümsüz sevginizi her fırsatta ifade ederseniz, artık şevkinizi azaltmayacağıma da söz verebilirim.

    Beyazperde - Into The Wild

    Filmin Türü:

    Dram

    Diger Türleri:

    Macera, Biyografi

    Yap?m Y?l?:

    2007

    Yönetmen:

    Sean Penn

    Yapim Ülkesi:

    ABD

    Oyuncular:

    Emile Hirsch (Chris McCandless) , Marcia Gay Harden (Billie McCandless) , William Hurt (Walt McCandless) , Jena Malone (Carine McCandless) , Catherine Keener (Jan Burres) , Vince Vaughn (Wayne Westerberg)

    rabiaD bunu beğendi.

    Contents




    Into The Wild - Özgürlük Yolu Filmiyle ilgili Yorumlar




      Permalink - Mesaj no 1  01-26-2010, 15:35

    --->: Into The Wild - Özgürlük Yolu


    müthiş bi filmdir.bütün sistemlerden,bütün izmlerden,kendi kendimize acınası bir konfor düşkünlüğünün peşinde yüzyıllardır üstü üstüne inşaa ettğimiz o yalan dünyanın bunaltısından kaçıp hiçbirşeysiz,doğaya en yakın halde olmanın filmi.
    dionysoz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar) dionysoz

      Permalink - Mesaj no 2  05-15-2010, 01:35

    --->: Into The Wild - Özgürlük Yolu


    10
    Misafir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar) Misafir Ziyaretci

      Permalink - Mesaj no 3  02-04-2012, 03:08

    → Into The Wild - Özgürlük Yolu


    tekrar tekrar çağrışımlar, hatıralar.. güzel müziği ve sahneleri eşliğinde...
    tekrar ve tekrar...

    ............
    You think you have to want
    more than you need
    until you have it all you won't be free

    society, you're a crazy breed
    I hope you're not lonely without me
    .............................

    Konu candanag tarafından (02-04-2012 Saat 03:10 ) değiştirilmiştir..
    candanag - ait Kullanıcı Resmi (Avatar) candanag

      Permalink - Mesaj no 4  07-26-2012, 01:35

    → Into The Wild - Özgürlük Yolu


    Eric Gautier ıyı fılmler cıkaran bır yonetmen
    fuhgu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar) fuhgu

      Permalink - Mesaj no 5  11-05-2012, 12:27

    → Into The Wild - Özgürlük Yolu


    resimlerdeki kız kristen stewart mı izlerim yaa
    rabiaD - ait Kullanıcı Resmi (Avatar) rabiaD