Toprak gibi olmalısın
Ezildikçe sertleşmelisin
Seni ezenler sana muhtaç olmalı
Hayatı sende bulmalı
Ölümü sende yaşamalı
Toprak gibi olmalısın…
Saflığı simgeleyen kar taneleri
Üzerine düştüğünde
Kardelenlere can veren
Mutluluk kefenin olmalı
Toprak gibi olmalısın…
Üzerinde dağların var olmalı
Depremlerle sarsılmayan
Kışın ayazında
Yazın sıcağında
Sığınak olan
Her mevsim başı dumanlı
Ama hiç eğilmeyen dağların
Toprak gibi olmalısın…
Nisan yağmurlarını beklemelisin
Muhammedi tohumları yeşertmek için
Bağrından rengarenk çiçekler açılmalı
Zemheri ardından baharı müjdeleyen
Meyveler veren ağaçlar yeşertmelisin
Solgun yüzlere tebessüm olmalı
Ham iken pişen piştikçe yanan meyveler
Yokluğunda varlığını bulmalı
Umuda kanat çırpan göçmen kuşlara
Yolu olan Yesriplerin olmalı
Sana düşen tohumları tuba yapmalısın
Gölgesine yurtları işgal edilmiş garipler sığınmalı
Zalimlerin gelişmiş füzelerine karşı
Yüreğinden zemzemler fışkırmalı
Allah dostlarının çatlamış dudaklarına derman olmalı
İbrahimlere ilham İsmaillere can Hacerlere canan olmalı
Yezidlerin zulmüne başkaldıran laleler yetiştirmelisin
Aşkı uğruna can veren yiğitleri maşukuyla sen buluşturmalısın
Dedim ya işte toprak gibi olmalısın…
Ve haykırmalısın !!!
Ey İslam ümmetinin mustazaf halkları
Sizlere zulmedenler benimle buluşacaklar
Zalimlerden intikamınızı ben alacağım demelisin
Ve siz .
Ey ezilmiş coğrafyanın gözü yaşlı mazlumları
Özgürlük kuşunun kanadını size ben takacağım
Sımsıcak iklimlere uçacaksınız
İbrahim’i Musa’sı Muhammedi (sav) olan iklimlere
Kanat çırpacaksınız
Bir daha dönmemecesine ...
<!-- / message --><!-- signatür -->
</CENTER>