Kur’ân-ı Kerîm’de Vâkıa Sûresi 29. âyette “kökünden tepesine kadar meyve dizili muz ağaçlarından” bahsedilir.
Âyette “Talhin mendûd” olarak geçen bu meyveye “aşağıdan yukarı istifli muz” anlamı verilmiştir.
“Talh”, müfessirlerin çoğunluğuna göre “muz ağacı” anlamına gelmektedir. “Mendûd” kelimesi de “tarak gibi birbirinin üzerine dizilmiş” mânâsında kullanılmaktadır.
İstisnâî bir görüşe göre bu ağacın, “muza benzeyen baldan da tatlı bir cennet meyvesi” olduğu bildirilmiştir.
Muz dünyada en çok tüketilen meyvelerden biridir. Bu, çok besleyici olmasından kaynaklanır ki,
Üçüncü Dünya Ülkeleri’nde çok önemli bir gıda maddesidir.
Az gelişmiş ülkelerde genellikle çocuklar, ihtiyaçları olan proteini muz yiyerek almaktadırlar.
Muz, muzgiller familyasından sıcak bölgelerde yetişen ve uzun yıllar yaşayan bir bitkidir. Anavatanı Malezya ve Endonezya ormanlarıdır.
Dünyada yaklaşık 250’den fazla çeşidi vardır. Bazı muz türleri 5 cm . iken, bazıları yarım metreyi geçer.
Ülkemize ilk olarak 1.750’de Mısır’la ilgisi olan zengin bir âile tarafından hediye olarak getirilmiştir.
Bir süs bitkisi olarak Mısır’dan Alanya’ya getirilen bu bitki, sonradan meyvesi için üretilmeye başlanmıştır.
Yurdumuzda en çok Alanya ve Anamur çevresinde yetiştirilir.
Muzlar yeşilken toplanırlar ve olgunlaşıp sararmaları için etilen gazına tâbî tutulurlar.
Olgunlaşmamış muzlar, depolarda 4-10 gün süreyle tutulurlar. Öyle ki, toplandıktan bazen bir ay sonra piyasaya çıktığı bile olur. Eğer ham olarak (yeşilken) alınıp bir karton kutunun içine, yanına bir elma konularak oda sıcaklığında bekletilirse, 2 gün sonra, tabiî şekilde olgunlaşması sağlanmış olur.
Olgunlaşmamış muzların sindirimi zordur.
Olgun bir muz, yaklaşık 2 saatte sindirilir. Olgunlaşmış muzlarda nişasta şekere dönüşür.
Muzda potasyum miktarı da yükselir. Böylece diğer faydalı maddelerle birlikte kana kolay karışır.
Muzun kabuğu ne kadar sarıysa, içindeki şeker de o kadar fazladır. Bu, kan şekerini hızla artıracağı için şeker hastalarının ve kilo problemi olanların dikkat etmeleri gerekir.
Muzun bir adedinin içerdiği vitamin, protein ve minerallerden bazıları şöyledir:
Kalori (100 gr)
96
Su (gr)
69
Protein (gr)
0,8
Yağ (gr)
0.1
Karbonhidrat (gr)
15
Kalsiyum (mg)
6
Fosfor (mg)
20
Demir (mg)
0.4
A Vitamini (IU)
300
B1Vitamini (mg)
0.03
B2 Vitamini (mg)
0.03
C Vitamini (mg)
7
Bunlardan başka muzda yüksek oranda potasyum bulunduğu için sporcuların ve çok enerji tüketen çalışanların sık sık müracaat ettiği bir meyve olmuştur.
Hatta muz için “yasal doping maddesi” denilmektedir.
Yüz gram muz 370 mg. potasyum ihtiva ettiği için meyvelerin en çok potasyum içerenidir.
Muzun faydalarını kısa başlıklar hâlinde aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz:
Muz, tansiyonu düşürür:
Tansiyonu düşürmede etkili madde potasyumdur.
Bu madde sayesinde tansiyonun düştüğü ve dengelendiği görülmüştür.
Muz, kolesterolü düşürür, kana ve kalbe iyi gelir:
Muz bol miktarda pektin ihtiva ettiği için bu madde sayesinde kolesterolü düşüren meyvelerin önünde gelmektedir.
Böylece kan temizlenir ve enfarktüs riski azalır.
Muz, bağışıklık sistemini güçlendirir:
B1 ve B6 vitamini bakımından zengin olan muz, vücudun direncini artırır ve enfeksiyonlara karşı da korur.
Muz, ülserli bir mideye ilaçtır:
Ünlü bilim insanı farmakolok R. Best D. Levis yaptığı araştırmada muzun, ülserin ilerleyişini durdurduğunu ve iyileşmeyi kolaylaştırdığını bildirmektedir.
Muz, midenin çeperlerini ve hücrelerini besleyerek daha sağlıklı ve güçlü olmasını sağlar.
Muz stres gidericidir:
Muz, beyin yorgunluğunu ve sinir zaafiyetini giderir.
Yüksek oranda bulunan karbonhidratından, beynin en önemli enerji kaynağı olan glikoz sağlanır.
Bilhassa zihnen çalışanlara, süt ve balla birlikte yemeleri hâlinde daha çok faydalı olur.
Muz, meyveler içinde mutluluk hormonu (serotonin ve salsinol) bulunduran tek meyvedir.
Muz ishali önler:
İshale karşı etkin bir meyvedir. Bunun için müzmin kabızlığı olanlar muzu az tüketmelidirler.
Bebek maması olarak da kullanılabilir:
Besleyici özelliği sayesinde her sınıftan insana iyi gelir,
fakat yağdan ve kalsiyumdan yoksun olduğu için tek başına
dengeli besin sağlayamaz.
Nitekim yalnız muzla beslenen hayvanlarda sindirim bozukluğu ve kansızlık görülmüştür.
Nejla Baş
Âyette “Talhin mendûd” olarak geçen bu meyveye “aşağıdan yukarı istifli muz” anlamı verilmiştir.
“Talh”, müfessirlerin çoğunluğuna göre “muz ağacı” anlamına gelmektedir. “Mendûd” kelimesi de “tarak gibi birbirinin üzerine dizilmiş” mânâsında kullanılmaktadır.
İstisnâî bir görüşe göre bu ağacın, “muza benzeyen baldan da tatlı bir cennet meyvesi” olduğu bildirilmiştir.
Muz dünyada en çok tüketilen meyvelerden biridir. Bu, çok besleyici olmasından kaynaklanır ki,
Üçüncü Dünya Ülkeleri’nde çok önemli bir gıda maddesidir.
Az gelişmiş ülkelerde genellikle çocuklar, ihtiyaçları olan proteini muz yiyerek almaktadırlar.
Muz, muzgiller familyasından sıcak bölgelerde yetişen ve uzun yıllar yaşayan bir bitkidir. Anavatanı Malezya ve Endonezya ormanlarıdır.
Dünyada yaklaşık 250’den fazla çeşidi vardır. Bazı muz türleri 5 cm . iken, bazıları yarım metreyi geçer.
Ülkemize ilk olarak 1.750’de Mısır’la ilgisi olan zengin bir âile tarafından hediye olarak getirilmiştir.
Bir süs bitkisi olarak Mısır’dan Alanya’ya getirilen bu bitki, sonradan meyvesi için üretilmeye başlanmıştır.
Yurdumuzda en çok Alanya ve Anamur çevresinde yetiştirilir.
Muzlar yeşilken toplanırlar ve olgunlaşıp sararmaları için etilen gazına tâbî tutulurlar.
Olgunlaşmamış muzlar, depolarda 4-10 gün süreyle tutulurlar. Öyle ki, toplandıktan bazen bir ay sonra piyasaya çıktığı bile olur. Eğer ham olarak (yeşilken) alınıp bir karton kutunun içine, yanına bir elma konularak oda sıcaklığında bekletilirse, 2 gün sonra, tabiî şekilde olgunlaşması sağlanmış olur.
Olgunlaşmamış muzların sindirimi zordur.
Olgun bir muz, yaklaşık 2 saatte sindirilir. Olgunlaşmış muzlarda nişasta şekere dönüşür.
Muzda potasyum miktarı da yükselir. Böylece diğer faydalı maddelerle birlikte kana kolay karışır.
Muzun kabuğu ne kadar sarıysa, içindeki şeker de o kadar fazladır. Bu, kan şekerini hızla artıracağı için şeker hastalarının ve kilo problemi olanların dikkat etmeleri gerekir.
Muzun bir adedinin içerdiği vitamin, protein ve minerallerden bazıları şöyledir:
Kalori (100 gr)
96
Su (gr)
69
Protein (gr)
0,8
Yağ (gr)
0.1
Karbonhidrat (gr)
15
Kalsiyum (mg)
6
Fosfor (mg)
20
Demir (mg)
0.4
A Vitamini (IU)
300
B1Vitamini (mg)
0.03
B2 Vitamini (mg)
0.03
C Vitamini (mg)
7
Bunlardan başka muzda yüksek oranda potasyum bulunduğu için sporcuların ve çok enerji tüketen çalışanların sık sık müracaat ettiği bir meyve olmuştur.
Hatta muz için “yasal doping maddesi” denilmektedir.
Yüz gram muz 370 mg. potasyum ihtiva ettiği için meyvelerin en çok potasyum içerenidir.
Muzun faydalarını kısa başlıklar hâlinde aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz:
Muz, tansiyonu düşürür:
Tansiyonu düşürmede etkili madde potasyumdur.
Bu madde sayesinde tansiyonun düştüğü ve dengelendiği görülmüştür.
Muz, kolesterolü düşürür, kana ve kalbe iyi gelir:
Muz bol miktarda pektin ihtiva ettiği için bu madde sayesinde kolesterolü düşüren meyvelerin önünde gelmektedir.
Böylece kan temizlenir ve enfarktüs riski azalır.
Muz, bağışıklık sistemini güçlendirir:
B1 ve B6 vitamini bakımından zengin olan muz, vücudun direncini artırır ve enfeksiyonlara karşı da korur.
Muz, ülserli bir mideye ilaçtır:
Ünlü bilim insanı farmakolok R. Best D. Levis yaptığı araştırmada muzun, ülserin ilerleyişini durdurduğunu ve iyileşmeyi kolaylaştırdığını bildirmektedir.
Muz, midenin çeperlerini ve hücrelerini besleyerek daha sağlıklı ve güçlü olmasını sağlar.
Muz stres gidericidir:
Muz, beyin yorgunluğunu ve sinir zaafiyetini giderir.
Yüksek oranda bulunan karbonhidratından, beynin en önemli enerji kaynağı olan glikoz sağlanır.
Bilhassa zihnen çalışanlara, süt ve balla birlikte yemeleri hâlinde daha çok faydalı olur.
Muz, meyveler içinde mutluluk hormonu (serotonin ve salsinol) bulunduran tek meyvedir.
Muz ishali önler:
İshale karşı etkin bir meyvedir. Bunun için müzmin kabızlığı olanlar muzu az tüketmelidirler.
Bebek maması olarak da kullanılabilir:
Besleyici özelliği sayesinde her sınıftan insana iyi gelir,
fakat yağdan ve kalsiyumdan yoksun olduğu için tek başına
dengeli besin sağlayamaz.
Nitekim yalnız muzla beslenen hayvanlarda sindirim bozukluğu ve kansızlık görülmüştür.
Nejla Baş