Okyanusların Aside Dönüşmesi
Prof.Dr. Mustafa MUTLU
"Ne zaman şimşek çaksa,
gök gürlese
semadan yağmur yerine
nitrik asit yağacak diye
soluğum kesilir, rengim kaçar,
sığınacak bir yer ararım;
çünkü havada
nitrik asit teşekkülü için
bütün şartlar hazırdır.."
Prof. Dr. Atrhur Macomb
Yerküremizi çepeçevre saran hava; % 78 azot, % 21 oksijen ve % 1 nispetinde de argon, neon, karbondioksit ve su buharından inşa edilmiştir. İki atomlu molekül olarak yaratılmış azot gazı atomları birbirlerine üçlü bağla bağlı olduğundan, bunların birbirinden kolaylıkla ayrılıp başka atomlarla bileşik yapması, atomlara verilmiş yörüngelerdeki elektron yüklerinden dolayı zordur. Başka elementlerle reaksiyona girememe şeklinde bilinen bu özelliğe "inert" olma denir. Azot molekülünün aşağıdaki reaksiyonda görüldüğü gibi, atomlarına bölünmesi için çok büyük bir enerjiye ihtiyaç duyulur.
N2+172.000 kal.gN+N (Çok güç)
Azot atomunun su ortamında oksijenle yükseltgenmesi (oksidasyon) ise, normal şartlarda çok yavaş cereyan eden bir reaksiyondur. Bu kimyevî yoldan başka, elektrikî, katalitik ve bakteriyolojik yollarla da, azottan azot bileşikleri meydana getirilebilir.
N2+5/2 O2+H2Og2HNO3 (Çok yavaş)
Bu reaksiyon tekvinî kanunlar gereği çok yavaş bir şekilde gerçekleştirilmeseydi, atmosferin
azot ve oksijeninin tamamı, okyanusların suyu ile birleşebilir ve nitrik aside dönüşebilirdi. Bu şekilde, dehşetli bir küresel felâket senaryosu olarak okyanuslar, atmosferde yeterli oksijen ve azot olması durumunda, çok tahripkâr özelliği olan nitrik asite dönüştürülür ve neticede havanın oksijeni ve azotu da tükenirdi. Bu reaksiyonun hızının ayarlanması ve ayarının bozulmadan devam ettirilmesi sonsuz bir İlim, Şefkât ve İrade’nin eseridir.
Lâboratuvarda reaksiyonu başlatabilmek için azot ve oksijen gazlarının karışımı bir elektrik arkından geçirilir ve gerekli aktivasyon enerjisi üretilir. Bu enerjiyle azot ve oksijen birleşerek azot monoksit meydana getirilir:
N2+O2g2 NO
Yağmurlu havalarda atmosferin üst tabakalarında şimşek ve yıldırımlar vesilesiyle elektrik arkları üretilir. Havadaki serbest azot ve oksijene bu elektrik arkları aktivasyon enerjisi olarak kullandırılarak azot monoksit meydana getirilir. Ardından, bu sonuncusu havadaki serbest oksijen ile reaksiyona sokulur ve azot dioksit sentezlenir. Azot molekülünün, teneffüs ettiğimiz havada olduğu gibi, bazen inert davranıp kolaylıkla reaksiyona girmemesi, bazen de atmosferin üst tabakalarında şimşek ve yıldırımların varlığında reaksiyona girebilmesi, aşağıdaki formülde görüldüğü gibi fevkalâde hayatî neticeler verecek şekilde ayarlanmaktadır.
2 NO+O2g2 NO2
Yukarıdaki reaksiyon ile üretilen azotdioksit, yağmur suyunda çözünür ve neticede çok seyreltik nitrik asit meydana gelir. Bu yağmur toprağa düştüğünde, topraktaki maddelerle azot bileşikleri yapar ve bitkiler tarafından kullanılacak hâle getirilir.
“… Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığının ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığının kat'î delili” (33. Söz, 20. Pencere) ise, yukarıda anlatıldığı gibi, atmosfere bir kimya lâboratuvarı gibi vazife gördürülmesi ve burada sentezlenen moleküllerin rahmet damlaları olarak toprağa ulaştırılıp, bitkilerin besin kaynaklarından biri olmasıdır. “Hâlî bir boşlukta o acâibi icâd etmek ve onlardan âb-ı hayat hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü gayet mânidar ve hikmetdardır ki; bir Rabb-i Kerîm'in emriyle müştaklara o yağmur bağırıyor ki, 'Sizlere müjde, geliyoruz!' mânâsını ifade ederler.” (33. Söz, 20. Pencere)
Tabiatta cereyan ettirilen kanunların değiştirilmemesine bakarak, bunları ezelî, asıl ve değişmez zannetmek hatasına düşmemeliyiz. Kanun varsa, kendiliğinden var olmamıştır; o kanunu koyan vardır.
[SES]http://www.sizinti.com.tr/dosyalar/sesler/64kbps/317/1009.mp3[/SES]
Prof.Dr. Mustafa MUTLU
"Ne zaman şimşek çaksa,
gök gürlese
semadan yağmur yerine
nitrik asit yağacak diye
soluğum kesilir, rengim kaçar,
sığınacak bir yer ararım;
çünkü havada
nitrik asit teşekkülü için
bütün şartlar hazırdır.."
Prof. Dr. Atrhur Macomb
Yerküremizi çepeçevre saran hava; % 78 azot, % 21 oksijen ve % 1 nispetinde de argon, neon, karbondioksit ve su buharından inşa edilmiştir. İki atomlu molekül olarak yaratılmış azot gazı atomları birbirlerine üçlü bağla bağlı olduğundan, bunların birbirinden kolaylıkla ayrılıp başka atomlarla bileşik yapması, atomlara verilmiş yörüngelerdeki elektron yüklerinden dolayı zordur. Başka elementlerle reaksiyona girememe şeklinde bilinen bu özelliğe "inert" olma denir. Azot molekülünün aşağıdaki reaksiyonda görüldüğü gibi, atomlarına bölünmesi için çok büyük bir enerjiye ihtiyaç duyulur.
N2+172.000 kal.gN+N (Çok güç)
Azot atomunun su ortamında oksijenle yükseltgenmesi (oksidasyon) ise, normal şartlarda çok yavaş cereyan eden bir reaksiyondur. Bu kimyevî yoldan başka, elektrikî, katalitik ve bakteriyolojik yollarla da, azottan azot bileşikleri meydana getirilebilir.
N2+5/2 O2+H2Og2HNO3 (Çok yavaş)
Bu reaksiyon tekvinî kanunlar gereği çok yavaş bir şekilde gerçekleştirilmeseydi, atmosferin
azot ve oksijeninin tamamı, okyanusların suyu ile birleşebilir ve nitrik aside dönüşebilirdi. Bu şekilde, dehşetli bir küresel felâket senaryosu olarak okyanuslar, atmosferde yeterli oksijen ve azot olması durumunda, çok tahripkâr özelliği olan nitrik asite dönüştürülür ve neticede havanın oksijeni ve azotu da tükenirdi. Bu reaksiyonun hızının ayarlanması ve ayarının bozulmadan devam ettirilmesi sonsuz bir İlim, Şefkât ve İrade’nin eseridir.
Lâboratuvarda reaksiyonu başlatabilmek için azot ve oksijen gazlarının karışımı bir elektrik arkından geçirilir ve gerekli aktivasyon enerjisi üretilir. Bu enerjiyle azot ve oksijen birleşerek azot monoksit meydana getirilir:
N2+O2g2 NO
Yağmurlu havalarda atmosferin üst tabakalarında şimşek ve yıldırımlar vesilesiyle elektrik arkları üretilir. Havadaki serbest azot ve oksijene bu elektrik arkları aktivasyon enerjisi olarak kullandırılarak azot monoksit meydana getirilir. Ardından, bu sonuncusu havadaki serbest oksijen ile reaksiyona sokulur ve azot dioksit sentezlenir. Azot molekülünün, teneffüs ettiğimiz havada olduğu gibi, bazen inert davranıp kolaylıkla reaksiyona girmemesi, bazen de atmosferin üst tabakalarında şimşek ve yıldırımların varlığında reaksiyona girebilmesi, aşağıdaki formülde görüldüğü gibi fevkalâde hayatî neticeler verecek şekilde ayarlanmaktadır.
2 NO+O2g2 NO2
Yukarıdaki reaksiyon ile üretilen azotdioksit, yağmur suyunda çözünür ve neticede çok seyreltik nitrik asit meydana gelir. Bu yağmur toprağa düştüğünde, topraktaki maddelerle azot bileşikleri yapar ve bitkiler tarafından kullanılacak hâle getirilir.
“… Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığının ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığının kat'î delili” (33. Söz, 20. Pencere) ise, yukarıda anlatıldığı gibi, atmosfere bir kimya lâboratuvarı gibi vazife gördürülmesi ve burada sentezlenen moleküllerin rahmet damlaları olarak toprağa ulaştırılıp, bitkilerin besin kaynaklarından biri olmasıdır. “Hâlî bir boşlukta o acâibi icâd etmek ve onlardan âb-ı hayat hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü gayet mânidar ve hikmetdardır ki; bir Rabb-i Kerîm'in emriyle müştaklara o yağmur bağırıyor ki, 'Sizlere müjde, geliyoruz!' mânâsını ifade ederler.” (33. Söz, 20. Pencere)
Tabiatta cereyan ettirilen kanunların değiştirilmemesine bakarak, bunları ezelî, asıl ve değişmez zannetmek hatasına düşmemeliyiz. Kanun varsa, kendiliğinden var olmamıştır; o kanunu koyan vardır.
[SES]http://www.sizinti.com.tr/dosyalar/sesler/64kbps/317/1009.mp3[/SES]