1. Mutezile mezhebine bağlı olanlar.
2. Neo-haricîler.
3. Vehhabîler.
4. İbn Teymiyye mezhebinden olanlar.
5. İbahiyye fırkasına mensup olanlar (İbahiyye: Herşey caiz ve mübahtır diyenler.)
6. Biz Kur’ân’dan başka kaynak tanımayız diyen fırkanın mensupları.
7. Müslüman görünen oryantalistler.
8. Resmî ideoloji ile İslâm’ı, (resmî ideoloji lehine) bağdaştırmak ve uzlaştırmak isteyenler.
9. Hem Firavunu hem Musa’yı, hem küfrü hem imanı sevdiklerini söyleyen çelişkili kafalar.
10. Dinde reform, yenilik, değişiklik yapılmasını isteyenler.
11. Tarihselciler yani Fazlurrahman fırkası mensupları.
12. Kalplerinde nifak olanlar.
13. Rafizîler.
14. Dıştan Müslüman görünenler, gerçekte ise bir Yahudi sektine (tarikatına) bağlı olanlar... vs vs...
Bunlardan başka bir grup daha var ki, onlar kandırılmış, beyinleri yıkanmış, saptırılmış samimî kimselerdir.
Ehl-i Sünneti yıkmak isteyenlerin bazı söylemleri şunlardır:
Mezhepler puttur.
Mezhepçiler mezheplerini din haline getirmiştir.
Peygamber zamanında mezhep mi vardı?
Mezhep bid’attir.
Mezhepler kalksın, Müslümanlar bir olsun...
Adam mezhep aleyhinde ama kendisi mutezile mezhebinden.
Adam mezhepleri kötülüyor ama kendisinin de mezhebi var, Vehhabidir. (Gerçi o kendisine Selefî diyor!..)
Bendeniz Ehl-i Sünnet mezhebine bağlıyım ve bunu açıkça ve iftiharla beyan ediyorum. Karşıtlarımız niçin Mutezile, Haricî, Vehhabî, Rafizî, Reşad Halifeci, şu veya bu olduklarını gizliyorlar?
Ehl-i Sünneti yıkma ve mezhepsizliği yayma konusunda bir takım adamlar dıştan para alıyor, destek görüyorlar mı? Bu konuda çok rivayetler var.
Yine bu konuda Müslümanların arasına birtakım casuslar, ajanlar, istihbaratçılar, Ergenekoncular, provokatörler sızmış mıdır? Bundan kimsenin şüphesi olmasın, sızmıştır sızmıştır...
İnternette büyük ve dehşet verici bir kirlilik hüküm sürmektedir. İnternet mesajlarının bir kısmı kesinlikle samimî değildir; provokasyon, dezenformasyon, kafa karıştırmak, Müslümanları birbirine düşürmek için yapılmaktadır.
Şu mesaja bakınız:
BU NE PİŞKİNCE TAVIR...
Yazar: azadi - 2008-12-04-09:06:06
bunları diyen siz misiniz sayın (?) eğri: siz yazılarınızla müslümanlar arasında tartışma ortamı yaratan ve böylelikle müslümanların birbirlerinden kopmasına sebep olanların en önde gidenisiniz.erzurumlu İbrahim hakkı gibi bir saray uleması(?)nı, alim ve mücahidinden olan İbn-i teymiyye’ye tercih etmeniz sizin sorununuz.biz sarıklarından kan, gözlerinden yaş, alnından ter akan alimlere tabi oluruz.saray yaltakçısı, padişah uşağı, masabaşı mollası kesilenler size kalsın.yazdıklarını kanlarıyla mühürleyen şehid ali şeriati, seyyid kutup, el-benna, mevdudi, İbni teymiyye...vd rehberlerimizdir.
http://www.habervaktim.com/yazaryorum.php?id=9508
Takma bir isimle yukarıdaki satırları yazan kimse, bunları bir Müslüman olarak ve samimiyetle yazdıysa vah halimize!..
Provokasyon olarak yazdıysa yine vah halimize...
Bütün uyanık, şuurlu, firasetli Müslümanların itikatta, fıkıhta, ahlakta Ehl-i Sünnet mezhebini korumak ve savunmak hususunda, en güzel metotlarla seferber olması zamanıdır.
İslâm Şinasi isimli kitabında Yüce Yaratanımız için “Allah gerçek bir Janustur” (Janus iki çehreli bir Roma putudur) diyenŞeriati mücahid oluyor, iyi oluyor, mübarek bir şehid oluyor. Buna mukabil Ehlullahın büyüklerinden büyük alim, büyük veli Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerine hakaretler yağdırılıyor.
Biz Ehl-i Sünnet Müslümanları elbette böyle bir üslupla konuşmaz ve yazmayız. Lakin mutlaka doğru yolu, hak mezhebi savunmamız ve korumamız gerekir.
Başta ulema olmak üzere, Sünnî Müslümanları min gayri haddin uyarıyorum:
Ehl-i Sünnete yapılan hakaretleri, düşmanlıkları, iftiraları; ilim, irfan, kültür yoluyla en uygun ve en güzel şekilde red ve cerh etmezsek, ileride büyük bir yıkım olacaktır ve enkazın altında Sünnîler de kalacaktır.
Bayram Tebriki
BÜTÜN Müslümanların Kurban bayramını tebrik ediyorum. Bu vesileyle bazı önemli konuları ve uyarıları, haddim olmayarak hatırlatmak istiyorum:
1. Dünya ve para sevgisi nice kötülüğün başıdır.
2. İyi Müslüman aynı zamanda iyi insandır. İyi Müslüman ama iyi insan değil, onda bir bozukluk vardır.
3. Servetinizi, sermayenizi, paranızın bir kısmını, Allah ile ticaret yaparak verimli, bereketli, hayırlı, meymenetli hale getiriniz. Zekat veriniz (Şeriata ve fıkha uygun olmayarak verilen zekatlarla zekat borcu ödenmiş olmaz...), sadaka veriniz, Şeriata uygun hayır hasenat yapınız, fakir fukaraya yardım ediniz, malî ibadetler yapınız.
3. Her Müslümana ilmihalini öğrenmek farzdır.
4. Vasıflı, üstün, güçlü Müslüman ahlakı, karakteri, huyu iyi olan faziletli Müslümandır.
5. Ribaya (faize) bulaşan Müslüman kendini ateşe atmış olur. Riba muamelesinin katipliğini yapmak bile haramdır.
6. İçinde yaşadığımız fitne ve fesad asrında kurtarılacak en önemli ve hayatî şey imandır. Hem kendi imanımızı korumak, hem de halkımızın ve bilhassa gençlerin imanını korumak için ne yapmak gerekiyorsa öyle çalışmamız lazımdır.
7. Türkiye Müslümanları İslâm’ın kanaat, tevâzu, ortahallilik, iktisat ahlakına riayet etseler ülkede bir tek aç ve sefil vatandaş kalmaz.
8. Din sömürüsü yapan münafıklar, karı satan rezillerden daha rezildir.
9. Allah’ın ayetlerini ucuza pahalıya satan sahtekârlardan uzak duralım.
10. Peygamberimizin (salat ve selam olsun ona) buyruğu üzere her günümüz, bir öncekinden hayırlar bakımından ileri olmalıdır. Buna göre yaşayalım.
11. En büyük düşmanımız kendi nefsimizdir.
12. Malıyla, eviyle, giysisiyle, otomobiliyle, kaldığı otelle, yemek yediği restoranla, mobilyası ile dünyalığı ile övünen, bunlar dolayısıyla gurur ve kibre kapılan kimseler beyinsizdir. Bu gibi beyinsizlerden olmayalım.
13. Müslümanlık sadece namaz kılmakla, oruç tutmakla olmaz. Müslümanca düşünmek, Müslümanca yaşamak kendini İslâm dininin ve şeriatinin hükümlerine uydurmak gerekir. Kafirler gibi düşünen, dünyaya kafirlerin gözüyle bakan, kafirler gibi yaşayan kimse çok bozuk bir Müslümandır ve onun ayağının kaymasından korkulur.
14. Dine cep telefonuna verdikleri değer kadar değer vermeyenler gerçekten büyük bir gaflet ve sapıklık içindedir.
15. Dünya rahatlık, keyif, oh kekâh yeri değildir. Dünyanın musibetleri, çileleri vardır. Dünya kafire saray, mü’mine zindandır.
Lâ rahate fi’d-dünya buyurulmuştur. Asıl gerçek ve ebedî mutluluk dünya imtihanını kazandıktan sonra elde edilendir.
Mehmet Sevket Eygi