Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Bana Cebrail aleyhisselam gelerek "Ümmetinden kim Allah`a herhangi bir şeyi ortak kılmadan (şirk koşmadan) ölürse cennete girer" müjdesini verdi"(kutubu sitte)
ŞİRK;sadece Allaha ait olan bir vasfı, sadece Allaha ait olan bir özelliği,bir hakkı Allah tan başkasına vermektir.Şirk çeşirleri yönüyle bir çok şekilde karşımıza çıkabilir.Birçok insan şirkin büyük bir sapkınlık olduğunu duyar, ama bunun kendisiyle uzaktan ya da yakından ilgili olduğunu hiç düşünmez. Müşriklerin, yani şirk koşanların, sadece taştan ya da tahtadan oyulmuş şekillere secde eden insanlar olduklarını sanır. Ona göre müşrikler, sadece Peygamberimiz (sav)'den önce Kabe'deki putlara tapan cahiliye Arapları ve onlara benzer ilkel putperestlerdir.
Şirk kuranın üzerinde durduğu en temek kavramlardandır.zıddı ise tevhiddir.Şirk ortaklık manasına gelir tevhid ise birlemek manasındadır.Kuranda şirk ve tevhid eksenli konular sürekli işlemiştir ve insanlar bu konuda apaçık ayan beyan bir surette uyarılmışlardır.Bütün resullerde insanlara Allaha şirk koşmamaları ve sadece O na ibadet etmelerini kavimlerine bildirmişlerdir.Allahın bu kadar ehemmiyetle üzerinde durduğu, bağışlamayacağını bildirdiği, sapkınlık olarak nitelendirdiği bir günah elbette ki Müslümanların en çok kaçınacakları durumdur.
Hz. Lokmanın oğluna verdiği,Ey oğlum, Allah a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür.(Lokman Suresi, 13) şeklindeki öğüt de bunlara bir örnektir. Şirkin bu derece önemli bir konu olmasının bir diğer sebebi ise insanın amellerinin boşa gitmesine ve hüsrana uğramasına neden olmasıdır. Bu gerçek Kuran da şöyle bildirilmektedir;Andolsun, sana ve senden öncekilere vahyolundu (ki): Eğer şirk koşacak olursan, şüphesiz amellerin boşa çıkacak ve elbette sen, hüsrana uğrayanlardan olacaksın.(Zümer65)
Şirk İnsanı İslam dininden çıkarır. Yapılan bütün salih amelleri boşa çıkarır. Tevbe edilmeden ölündüğü takdirde sahibini Cehennemde ebedi kalmaya götürür. Şirkin dışındaki günahların bağışlanması Allah'ın (c.c.) dilemesine kalmıştır. Allah (c.c.) şirk koşmadan ölen kişiyi, dünya dolusu günahı olsa bile, "La ilahe illallah" kelimesinin fazileti sebebiyle -ister günahlarının cezasını çektirdikten sonra, isterse de günahlarının cezasını çektirmeden- affedecektir.
Şirk Allaha inanan toplumun küfür çeşitidir,yani bir kimsenin müşrik olabilmesi için ilk önce Allaha iman etmesi gerekmektedir.müşriklerin Allaha inandıklarını kuranın bir çok yerinde görürüz;"And olsun ki onlara: 'Gökleri ve yeri yaratan kimdir?' diye sorsan, Allah tır derler."(Lokman 25)
"Onlara bizi Allah a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz, derler." ( Zümer 3)
De ki: 'Biliyorsanız söyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir? Allah ındır diyecekler. Öyleyse ders almaz mısınız? de, Yedi göğün de Rabbi, yüce Arş ın da Rabbi kimdir? de. Allah tır diyecekler. Öyleyse O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız? de. 'Biliyorsanız söyleyin, her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran fakat himayeye muhtaç olmayan kimdir? de.Allah tır diyecekler; 'Öyleyse nasıl aldanıyorsunuz'de(mumin 84...)
Ayetlerdede görüldüğü üzere müşrikler; Allaha inan, ona ibadet eden, ona yaklaşmak için vesile arayan, onun azabından korktukları için Allah katında kendisine şefaatçi edinen, hacc yapan Allahı çokça zikreden, adak adayan ve daha bir çok ameli üzerinde bulunduran bir topluluktur.Ancak yaptıkları bütün ameller bir hiç olmuştur,çünki Allah kendisine şirk üzerine iman eden bir kimsenin bütün amelinin boş olduğunu bizlere bildirmiştir,onlar çok çalışan fakat boşuna yorulmuş olan kimselerdir,onların çok ibadet etmeleri kendilerini müşriklikten kurtaracak değildi.İnsanların çoğunun müşrik oldukları,yani Allaha şirk koşarak iman ettikleri bizlere yusuf suresi 106. ayette haber verilir;Onların çoğu Allah a ancak şirk koşarak iman ederler.
İtaatte şirk; "Bilesiniz ki, yaratmak ta, emretmekte Ona mahsustur" (Araf,54) ...Allah hükmünde ortak kabul etmez.(kehf 26)
Allah ın hükmünden başkasını kabul etmek, meşrû görmek veya onun Allah ın hükmünden üstün yönleri olduğuna inanmaktır. Hüküm ve hakimiyet yalnızca Allah a has bir haktır. (Hiçbir mahlûkun hükme ehliyeti yoktur. İnsan yalnızca Allah ın hükümlerini uygulamakla memurdur), Hüküm yalnız Allahındır(yusuf 40)
Allah a isyan olan bir ameli helal görecek kadar alim veya şeyhlerine uyanlar (Allah korusun) bu sınıftadırlar"(Yahudiler) Allah ı bırakıp alimlerini (hahamlarını); (Hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih i rabler edindiler" (Tevbe, 31).
Allah Resûlü (S.A.V.) Tirmîzide yer alan sahih bir hadiste bu ayeti Adiy b. Hâteme, Hıristiyanlar alimlerine helali haram, haramı da helal kılmalarında itaat ediyorlardı. Kim Allah tan başkasına şeriat koyma, (hayata tümüyle yön verme) hakkı iddia ederse Allah tan indirileni inkar etmiştir -şeklinde açıklamış, sonra da şu ayeti okumuştur,"Allah ın indirdiğiyle hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerin ta kendileridirler" (Mâide, 44).
Emir ve yasaklama hakkı, sadece Allah ındır, "Bilesiniz ki, yaratmak ta, emretmekte Ona mahsustur" (Araf,54)Bilesiniz ki, .... O na mahsustur ifâdesi, bu hakkın başkasına nisbetin asla mümkün olmadığına açık bir delildir. Ayette görüldüğü üzere yaratma ve emretme hakkını, Allah tan başkasına nisbet eden kimse İslâm milletinin dışına çıkmış, müşrik olmuştur:Allah tan başkasının kanunlarına Kur âni ifadeyle, Cahiliyye hükümleriyle hükmetme denilmektedir. Burada Allah azze ve celle, kendi hükmü dışında geçerli veya hayırlı olabilecek bir hükmün olmadığını açık ve kesin olarak bildirmiştir.
Dua şirk;Mescitler kuşkusuz Allah'ındır. O halde Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın(cin 1
Gerçek dua O'nadır. O'nun dışında yalvarıp durdukları ise onlara hiçbir şeyle cevap veremezler. Onlar olsa olsa ağzına su gelsin diye iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez. Kâfirlerin duası hep bir sapıklık içindedir. (rad 14)
Hastalıktan şifa, musibetten afiyet,dalaletten hidayet, rızık genişliği vb. gibi ancak Allah ın kâdir sadece Allahın hakkı olan hususlarda ister Peygamber veya alim olsun, ister salih bir kul olsun mahluklardan medet ummak bu kabildendir .Zira onlar da duâyı yapan gibi yaratan değil amellerini kesbeden kullardır.
Günümüzde insanlara kabirlere,ölülere,alim veya şeyhlere dua ediyorlar ve onlardan hidayet,yardım,şifa,rızık vs istiyorlar bunlarda ister bilerek ister bilmeden olsun şirk koşmuş oluyorlar.Çünki iman noktasında cahalet özür değildir,kişi iman ve şirki öğrenmekle mükelleftir.
Korkuda şirk;Allah buyurdu ki: İki ilah edinmeyin! O ancak bir ilah'dır. O halde yalnız benden korkun! (nahl 51) Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun...
Allah a ve ahirete olan iman zayıflığının veya batıl inancın bir neticesi olarak kişinin; Allah tan başkasının fayda ya da zarar verebileceğine inanması, korkuda başkalarını Allah a denk tutmasıdır. Beşeri sistemlerin,ebeveynini,patronunun vb baskısından korkarak farzları terk etmek de böyledir. Doğrusu insan Allahtan korkmalı ve bu korkusu onu daha fazla itaata sevk etmelidir.
Ancak yırtıcı hayvanlardan veya bir zalimden korkmak gibi doğal korkuya gelince şeran mümkündür ve bu da şirk sayılmaz.bu korkular fıtridir,korkuda şirk olması için korkulan şeyin kişiyi Allaha itaatten alıkoyması gerekmektedir.
Sevgide şirk;İnsanlardan bazısı Allah tan başkasını Allah a (haşa) eşler ve benzerler edinir de onları, Allah ı sever gibi severler. İman edenler ise daha çok Allah ı severler (Bakara, 165).
Başkasını Allah ı sever gibi ya da O ndan daha fazla sevmekledir. Bu da şirktir. Sevgi ihlasla boyun eğmenin bir göstergesidir.Kokuda olduğu gibi sevgidede sevgidede şirk kişiyi Allah a itaatten alıkoyuyorsa gerçekleşir.Bizler rabbimizi herşeyin üzerinde bir sevgiyle sevmekle mükellefiz.
Kısaca kişi herhal üzerinde ihlas ile sadece Allaha ibadet etmeli ibadetinde Allaha hiçbir ortak edinmemelidir.Doğru ve sabit din budur.Nebilerin ve salihlerin yolu budur.Burada kişiyi iman dairesinden çıkaran şirklere temas etmeye çalıştık.
Bunların dışında küçük şirk olarak;Allahın dışında bir şeye yemin edilmesi,bazı eşyaların ve hallerin uğurlu veya uğursuz sayılması,nazarlıklar muskalar vs bunlara örnektir.
Resulullah (S.A.V.) her tür şirkten şu duâyla Allah a sığınmamızı bizlere öğretmiştir, Rabbimiz, bilerek sana ortak koşmaktan sana sığınırım, bilmediğimizden de Senden bağışlanmamızı dileriz (Sahihtir, Ahmed)
Allaha hamd ederek onu bütün noksanlıklardan tenzih ederim ondan başka ilah olmadığına şahadet ederim ve ondan bağışlanma dilerim,şüphesiz ki tevfik Allah'tandır...
SELAM VE DUA İLE...