CEVAP
Ramazan-ı şerif ayı içinde bulunan en kıymetli gecedir. Bazı âlimlere göre Mevlid gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Kadir Gecesi, Muhammed aleyhisselamın ümmetine mahsus bir gecedir. Başka Peygamberlere böyle bir gece verilmemiştir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, Kadir gecesini ümmetime hediye etti, ondan önce kimseye vermedi.) [Deylemi]
Peygamber efendimiz, daha önceki ümmetlerden bin sene cihad eden insanları düşünüp, benim ümmetimin ömrü kısadır, az ibadet ederler diye üzülünce, Allahü teâlâ, (Kadir gecesi senin ve ümmetinindir) buyurup Habibinin kalbini ferahlandırdı. Hem de Kadir gecesi, her Ramazan ayında gelir.
Resulullah efendimize kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu, uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri işleyemezler diye düşününce, Allahü teâlâ Ona bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsan etti. (İ. Malik)
Resulullah efendimiz, (Beni İsrail Peygamberlerinden 80 yıl Allahü teâlâya ibadet eden oldu) buyurunca, Eshab-ı kiram hayret ettiler. Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam gelip; “Ya Resulallah, senin ümmetin bu Peygamberlerin, 80 yıllık ibadetine şaşarlar. Allahü teâlâ sana ondan iyisini gönderdi” diyerek, (Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır) mealindeki âyeti okudu. (Tefsir-i Mugni)
Kadir gecesi hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar, Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]
(İnanarak ve sevabını Allahü teâlâdan umarak, Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolur.) [Buhari, Müslim]
(Kadir gecesinde, bir kere Kadir suresini okumak, başka zamanda Kur’an-ı kerimi hatmetmekten daha sevabdır. Kadir gecesinde bir tesbih [Sübhanallah], bir tahmid [Elhamdülillah], bir tekbir [Allahü ekber], bir tehlil [La ilahe illallah] söylemek yedi yüz bin tesbih, tahmid, tekbir ve tehlilden kıymetlidir. Bu gece koyun sağımı müddeti kadar [az bir zaman] namaz kılmak, ibadet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibadetle geçirmekten daha kıymetlidir.) [Tefsir-i Mugni]
(Kadir gecesi üç defa “La ilahe illallah” söyleyen müslümanın, birincisinde bütün günahları bağışlanır. İkincisinde Cehennemden kurtulur, üçüncüsünde Cennete girer.) [Tefsir-i Mugni]
Sual: Kadir gecesinin kıymeti nedir ve 27. gece olduğu kesin midir?
CEVAP
Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir. Kadir gecesinin hangi gece olduğu, kesin olarak belli değildir. Âlimlerimiz, (Allahü teâlâ, rızasını taatte, gazabını günahlarda, orta namazı beş vakit namazda, evliyasını halk arasında, Kadir gecesini Ramazan ayı içinde gizlemiştir) buyuruyorlar.
O halde Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli! Gazabı günahlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günahı küçük görmemeli; orta namazı kaçırmamak için, beş vakit namazı vaktinde kılmalı; evliya halk arasında gizli olduğu için herkese iyi muamele etmeli. Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmelidir.
V.Necat’taki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah indinde en kıymetli gece, Kadir gecesidir.)
(Bin aydan daha kıymetli olan Kadir gecesinin hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.)
Kadir gecesi ile ilgili hadis-i şeriflerden birkaçı da şöyledir:
(Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın.) [Müslim]
(Kadir gecesini, Ramazanın son on gününün 21, 23, 25, 27 ve 29 gibi tek gecelerinde veya Ramazanın son gecesinde arayın. Sevabını umarak Kadir gecesini ibadetle geçirenin günahları affolur.) [İ.Ahmed]
(Kadir gecesi Ramazanın 27. gecesidir.) [Ebu Davud]
İmam-ı a’zam hazretleri, Kadir gecesinin, Ramazanın 27. gecesine çok isabet ettiğini bildirmiştir. (Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevap kazanır) hadis-i şerifini düşünerek sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur.
Kadir gecesini soran bir zata, Peygamber efendimiz, (Bu yıl Kadir gecesi Ramazanın ilk gecesi idi geçti. 27. geceyi ihya et! Ramazanın 27. gecesini ihya edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehid ve gazi sevabı verilir) buyurdu. Başka birisine de, (Bu yıl Kadir gecesi geçti, fakat Ramazanın 27. gecesini ihya et! Kadir gecesi sevabına kavuşursun. Şefaatten nasipsiz kalmazsın) buyurdu. Hazret-i Âişe validemize de, (13. gece idi geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihya edersen, ahiret yolculuğu için azık olarak o geceki ibadet sana yeter) buyurdu. Hazret-i Âişe validemiz, (Resulullah, Ramazanın son on gününde çok ibadet ederdi) buyuruyor.
Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur.
Bu geceyi ihya için ilim öğrenmeli, mesela ilmihal okumalı, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölü diri bütün müminlere göndermeli! Kadir gecesini ihya edenin, Ramazan orucunu tutanın, haccı kabul olanın, bütün günahları affolursa da, namaz, oruç ve kul borçları ödenmiş olmaz. Bunları kaza ederek, ödeyerek borçtan kurtulmak gerekir.
Resulullah efendimiz, Kadir gecesinde, (Allahümme inneke afüvvün kerimün tühıbbül afve fa’fü anni) duasını okumayı bildirmiştir. (Ya Rabbi, sen affedicisin, kerimsin, affı seversin, beni de affeyle) demektir.
Bin aydan faziletli, ne kadar kadri yüce!
Sayısız günahkâr kul, affa uğrar bu gece.
Sual: Kadir gecesinde bir günlük kaza namazı kılanın bin aylık kaza namazı borcunun ödeneceği söyleniyor. Hiç namaz kılmayıp sadece Ramazanda her gece bir günlük kaza kılan Kadir gecesini bulur. Bin aylık [83 yıllık] namaz borcu ödenmiş olur mu?
CEVAP
Mirac gecesinde yüz rekat nafile namaz kılanın bütün namaz borçlarının ödeneceği de söylendi. Muteber kitaplardan nakledilmezse, böyle büyük hatalara düşülür. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Kabul olan hac, geçmiş günahları yok eder.) [Beyheki]
Kadir gecesini ihya edenin, Ramazan orucunu tutanın, haccı kabul olanın, bütün günahları affolursa da, namaz, oruç ve kul borçları ödenmiş olmaz. Bunları kaza ederek, ödeyerek borçtan kurtulmak lazımdır. (Hadika)
Günahların affolması için Ehl-i sünnet itikadına sahip olmak, bid’at işlememek lazımdır.
Bu geceyi ihya için kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölü diri bütün müslümanlara göndermelidir!
Sual: Kadir gecesinin alametleri nelerdir? Özellikle Kadir gecesine rastlamak için Ramazanın gecelerini nasıl değerlendirmeli?
CEVAP
Ramazanın her gecesini Kadir gecesi bilerek hareket edilirse Kadir gecesine rastlanmış olur. Her gün en az şunlar yapılmalı:
1- Yatsı namazında zammı sure olarak Kadir suresini okumalı.
2- Kadir gecesi okunacak duayı okumalı.
3- Bir iki sayfa Kur'an-ı kerim okumalı.
4- İlmihalden bir iki sayfa okumalı.
5- Az da olsa sadaka vermeli.
6- Gece seher vakti, iki rekat namaz kılıp, silsile-i aliyyeyi okuyarak, o âlimlerin hürmetine dua etmelidir.
7- Gündüzü de gecesi gibi kıymetli olduğu için gündüzleri de değerlendirmelidir.
Kadir gecesin alametleri
Kadir gecesi, açık ve sakin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuasız doğar. Kadir Gecesinde köpek sesi duyulmaz diyen âlimler de olmuştur. Ubeyd bin Ömer hazretleri anlatır: Kadir gecesi denizde idim, denizin suyunu içtim, tuzlu değildi, tatlı ve hoş idi.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Kadir gecesi açık ve mülayim olur. Soğuk ve sıcak değildir, sabahında da güneş zaif ve kızıl olarak doğar.) [Taberani]
(Kadir gecesi açık olur, sıcak ve soğuk değildir. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgar yoktur. O gecenin sabahının alameti güneşin şuasız doğmasıdır.) [Taberani]
(Kadir gecesi sabahı güneş şuasız olarak doğar. Yükselinceye kadar sanki büyük bir tabak gibidir.) [Müslim]
Sual: Kur’an-ı kerimin Kadir gecesinde indirildiği Kadr suresinde bildiriliyor. Şimdi, bu gece niye her sene aynı güne gelmiyor da Ramazan ayı içinde değişik günlere geliyor? Niye hep aynı gece olmuyor? Mesela, Kur’an-ı kerimin indirilmeye başlanması, Ramazanın 26’sını 27’sine bağlayan gece vaki olduysa, Kadir gecesinin hep bu gece olması gerekmez mi? Bir de kameri aylar da böyle. Ramazan yaza geldiği gibi kışa da gelebiliyor. Niye hep aynı zamanda olmuyor da yılın bütün aylarını dolaşıyor?
CEVAP
Biri diğerinden farklı sualdir. Allahü teâlâ, kameri [gökteki ayı] bütün seneyi dolaşacak şekilde yaratmıştır. Kameri sene 354 gündür. Şemsi yıla göre 10 veya 11 gün azdır. Bunun için her sene kameri ay, 10 gün önce gelir. Böylece bütün senenin aylarını dolaşır. Allahü teâlâ böyle istemiştir. Ramazan orucu, böylece senenin en uzun ve en kısa, en soğuk ve en sıcak günlerine geliyor.
İslamiyet, bir bölgeye değil, bütün dünyaya gelmiştir. Her coğrafyadaki, her mevsimdeki insanlara hitap eder. Sıcak ve soğuk ülkeler var. Gündüzleri veya geceleri kısa ve uzun yerler var. Hepsi için tek ve aynı tarih olsaydı müslümanların işi güç olurdu. Bunun gibi daha bir çok hikmeti olabilir.
Allahü teâlâ, Kadir gecesini gizlemiş, yani Ramazan ayının çeşitli günlerine koymaktadır. Bu sene Ramazanın birine koyarsa öteki sene Ramazanın yedisine koyabilir, Kadir gecesi o gece olur. Diğer geceler gibi falanca ayın belli bir günü yapmamış, bu geceyi gizlemiştir. Bu gecenin aylarla ilgisi yok, gece ile ilgisi var. Kadir gecesi Ramazanın 27. gecesinde Kur'an-ı kerim inmiş ise, bu sene de Kadir gecesi Ramazanın üçüne alınmış olabilir. Demek ki bu mübarek gece Ramazanın üçüne geldi. Ay mefhumundan sıyrılmak gerekir. Diğer geceler ayla ilgili, Kadir gecesi ayla ilgili değil, gece ile ilgilidir. Allahü teâlâ dileseydi her aya bir tane koyardı ve her ayda Kadir gecesi olabilirdi. Kur'an-ı kerimin indiği bu geceyi de her ay kutlardık.
İlk defa Kur’an-ı kerimin nazil olduğu gecenin hususiyetini, faziletini ve bereketini Allahü teâlâ her sene başka bir geceye veriyor. Yani her sene değişik bir gecenin o kıymet ve fazileti taşımasını irade buyuruyor. Kur’an-ı kerimin nazil olduğu o mübarek gecenin her sene-i devriyesinde aynı gecenin o fazileti taşıması icap etmiyor. Başka bir gece o fazileti taşıyabiliyor.