Türkiye’de ilk kez yaptığı Kürtçe İslâmi albümlerle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde büyük bir ilgi toplayan ve 30 yıldan bu yana çıkardığı her albümü on binlerce satan sanatçı Seyfullah ile müziği ve toplumsal hayata etkisini konuştuk.


Türkçe gibi Kürtçe müzik de yozlaştırılıyor!


Müziğin gençleri eğitmek için iyi bir araç olduğunu ifade eden Seyfullah, “Müzik bir araçtır, asla amaç olamaz. Müzik yerinde kullanılırsa bir eğitimdir. Bugün dünyaya baktığımız zaman, insanları en iyi ya da en kötü etkileyen unsurların başında müzik gelir” dedi.

Konuşan: KEMAL GÜMÜŞ
Müzik, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir kültürel etkinlik. Kimisine göre müzik sadece bir eğlenme ve hoş vakit geçirme, kimisine göre bir mesaj verme aracı, kimisine göre ise insanları uyutmak için kullanılan sinsi bir silah. Peki, hemen hemen yeryüzündeki bütün toplumlarda yaygın olan müzik nedir? Herkesin farklı bir bakış açısıyla değerlendirdiği müziği Türkiye’de ilk kez çıkardığı İslâmi Kürtçe albümlerle dikkat çeken sanatçı Seyfullah’a sorduk.
- Müzikle tanışmanızdan ve müziğe bakışınızdan başlayalım... Müzik sizin için nedir?
- Küçük yaşlarda müzikle uğraşmaya başladım. Ancak İslâm’la tam manada tanıştıktan sonra Allah’ın verdiği bu nimeti nasıl kullanabiliriz diye düşündüm. Ya da yapmasak bunun için bir sorumluluk olur mu diye... Dostlarımızın ve çevremizdeki arkadaşların yardımıyla İslâmi ilk Kürtçe kaset yapmaya başladık. O zaman Kürtçe yasak olmasına rağmen Kürtçe okuyordum eserlerimi. Bu yüzden iki sefer emniyete götürüldüm. ‘Bir daha Kürtçe müzik yapmayacaksın’ diye uyardılar. Ancak baskı ve tehditlere aldırmayıp yine Kürtçe söylemeye devam ettim. Çünkü insan bir şeye ehil olursa daha başarılı olur. İlk söylediğim dönemler de dâhil, müzikte Kürtçeyi kullanırken asla ırkçı bir düşünceyle yapmadım. Hem cahili dönemde hem İslâmi yaşamımda ırksal bir yaklaşımda bulunmadım. Sadece ana dilimde daha faydalı ve daha güzel olduğu için yaptım. İlk albüme akşam namazıyla başladık, sabah namazına kadar okumaları bitirdik. Kürtçe okuduğum için halk tarafından seviliyordum, İslâmi olunca da mütedeyyin insanlar arasında da yayıldı.
- Yeryüzünde birçok toplumda insanların müzik gibi unsurlar kullanılarak uyutulduğu ve yönlendirildiğini düşünüyor musunuz?
- Müzik bir araçtır, asla amaç olamaz. Müzik yerinde kullanılırsa bir eğitimdir. Müzik ruhun gıdasıdır derler. Gerçekten hâlâ bazı yerlerde müzikle tedavi uygulanmaktadır. Osmanlı döneminde de müzikle tedavi yöntemi kullanılıyordu. Aynı zamanda müzik sosyal hayatta insanları birleştiren bir araçtır. Değişik kesimlerin bir arada bulunup bir araya gelip aynı ahenk içerisinde aynı şeyi dinleyerek insanları kaynaştırma, tanıştırma vesilesidir. Bugün dünyaya baktığımız zaman insanları en iyi ya da en kötü etkileyen unsurların başında müzik gelir.
- Yani müzik aynı zamanda bir tebliğ aracı mı sizin için?
- İnsanların bunları dinleyerek İslâm’a sempatileri sağlanabilir. Çünkü günümüz şartlarında İslâm düşmanları Müslüman gençliği yozlaştırmak için her yolu deniyor. Bunun en etkili yolları arasında ise sinema ve müzik geliyor. Bu gençleri, içinde batıl ve tamamen ahlaksızlığı teşvik edici sözlerin kullanıldığı sözde müzikten kurtarmanın yollarını kullanmalıyız. 2005 yılında Almanya’ya gitmiştim. 5-6 genç geldi, kendilerini tanıttılar. İslâm’la nasıl tanıştıklarını anlattılar. İçlerinden birisi, “Müziğinizi dinledikten sonra hayatımız tamamen değişti. İslâm’da eğlenmenin olduğunu, müziğin dinlenebileceğini, düğünlerde oynayıp meşru ölçüde eğlenilebileceğini gördükten sonra hayatımız tamamen değişti” dedi. O gün ne kadar doğru bir iş yaptığımı bir kez daha gördüm. Yine yakın zamanda Irak’a gittim. Zaho’ya gittik. Zaho’ya ilk gittiğimde bir çay bahçesinde oturduk. Çay ocağına oturur oturmaz orada bulunan yaşlı genç herkes oraya doldu. O zaman gözlerim doldu. Allah’a şükrettim. Buraya giderken, ‘Kim bizi burada dinleyecek’ diye düşünüyordum, bu duygularla oraya gitmiştim. O insanların yüzde 90’ı halktandı. İsmimi bile bilmiyorlardı. ‘İşte Kani Muhammed Mustafa’yı söyleyen kişi gelmiş’ diyorlardı. Onun için yaptığımız ya da başka arkadaşlarımızın bu türden yaptığı etki budur. Müziği yabana atmamak lazım.
- Dünyada müzik nasıl kullanılıyor sizin bakış açınızla?
- Dünyada kullanılan müzik maalesef insanlığı perişan ediyor. Ahlakı, kültürü, akideyi, hayâ ve edep duygularını yok ediyor. Biz niye bunun tersini yapmayalım, niye helal dairesinde biz bu işi yapmayalım, niye biz hep geride takip ediyoruz?.. Madem müziğin insanların üzerinde büyüleyici ve yönlendirici bir etkisi var; biz de bunun içeriğini düzeltelim, insanlara sunalım. Çünkü sen istesen de istemesen de insanlar onu bir şekilde dinleyecek.
Kürtçe müzik nasıl bir tarihi geçmişe sahip?
Kürtçe müzik çok eski bir geçmişe sahip. Kürt müziği tarihiyle, kültürüyle çok eskilere dayanır. Örneğin Ahmet Xani, Seyda Feki, Seyit Ali Efendi, Molla Cezeri bunlar gibi hem âlim hem şair insanlarımız var. Hep bizim kültürümüzde, örflerimizde olmayan şeyler sanki bizim âdetlerimiz, kültürümüzmüş gibi lanse edildi. Nasıl Türk müziği yozlaştırılmışsa Kürt müziği de son zamanlarda yozlaştırılıyor. Kürt müziği tüm halklar tarafından sevilen bir müziktir. Bunu söylerken yanlış anlaşılmasın, benim nazarımda hiçbir ırkın, hiçbir rengin farkı yoktur. Peygamberimiz’in ‘Irkçılığı düşünen bir insanın amelleri, suyun içine atılan kar gibidir. Nasıl su onu eritiyorsa, ırkçılık yapanın da amelini eriyip bitiriyor’ hadisini anımsarsak, bunu daha iyi anlarız. Müziğimizde de kardeşliği ve birliği vurgulamamız gerekiyor. Şu ana kadar 30 albüm çıkardım. Bunların 4’ü Türkçe, 26 tanesi de Kürtçe eser. Kani Muhammed Mustafa isimli albüm 100 bin sattı. Tabii korsan hariç. İnternet sitelerine baktığımız zaman 250 bin civarında indiriliyor.

Kaynak : Kemal Gümüş/Vakit