sagoPa kajmeR 'in soN albümüNde yaZdığı bi yaZı...

Sago'dan... [Albümün sonunda Sago'nun yazdığı bir yazı]...


Ağaç Şeklinde Aç5Beğeni
  • 4 gönderen Henna
  • 1 gönderen özlem_34

  1. Alt 01-27-2009, 16:09 #1
    Ziyaretci
    Henna Mesajlar: n/a
    Sago'dan...
    [Albümün sonunda Sago'nun yazdığı bir yazı]


    İnşa ettiğim binanın çimentosu kelâm.
    Yolun başından beri bana sorarlar “ey fakir buraya kadar nasıl dayandın?”
    Derim ki; çimento taşıyarak.
    Çevre sakin amma ve velakin zorludur yol boyu ne olacak halin?
    derim ki; ALLAH (c.c) zoru bilmemi istemedikçe ne bilirim meşakkat. Bildirmek isterse de etime kemiğime göre verir.
    Her yola bir son koymuştur öyle ya da böyle bir son göreceğim.
    Ey fakir,silahın var mı?
    derim ki; benim silahım dokununca acı vermeyen sözdür.
    Ya fakir neler dersin, canavardan korur mu söz, bıçak olmadan çıkar mı göz?
    derim ki; göz çıkarmak istedikçe bir parmak da yeter, bıçakla işi olan kalemimin ucudur, benim canavarım gaflettir.
    Ey garip fakir yolun açık olsun…
    Hadi selametle… bu fakir yoluna devam eder, görelim Mevlâ ne eyler…ne eylerse güzel eyler vesselam.
    Kötü insanlar tanıma senesi. 365 günlük ağıt konuk eğler kağıt. Rüzgarla uçuşur sözüm, nereden varacağı belli mi olur?...
    Anlatmak istediklerimin toplamı düşündüklerinin bir eksiği olabilir. İcra etmeye gayret gösterdiklerim beklentilerinden bir mil önde olabilir. Hepimiz aynı güzergâhtan gidiyoruz meçhule. Bir gün anlattıklarımı sahipleneceksin.
    Geçtiğin diyarları sen de hatırlayacaksın. Sago sadece hatırlar.
    Her zamanki pesimist kötü adam bu. Olabildiğince kendimim. Kendi gibi olan herkesin en büyük sırdaşlarındanım.
    Ben ağlamaktan utanmayanım, pişmanlık tövbesiyle ruhunu rahatlatanım. Benim yolumun üzerine dolunay, güneşi görmeyeli yıllar oldu.
    Ağustos güneşi gerçektir peki ya ocak ayazı? İnsanlar mevsimler gibidir derler. 4 mevsim bestelere konu olmuş.
    Bazısı yaz hiç bitmeyecek sanıyor bazısının güneşi görünce gözleri kamaşıyor yabancılıktan… vuslat nerede?
    Dayanmak gerek. Kaf Kef kaldığı yerden devam eder, şarkı bittiği yerden başlar, nokta konduğu yerden uzaklaşır.
    Şarkılar birer insan gibidir, yıllar geçtikçe hüzünlenir, vakit gelince ağlarlar.
    Yargılar birer cellat gibidir ille de giyotinim ille de giyotinim derler. Her göz altın aramasaydı çinko madenin şâhı olurdu.
    Ben altın dediklerinde aşağı bakıyorum, onlar altın dendiğinde “hani nerededir” diyerek her bir tarafa bakınıyorlar.
    Ben aynı şeyleri anlattıkça beni daha çok sevenleri görüyorum. Gördüklerime inanmam gerek.
    Hüsranlarımla komşu olduğumdan beri beş çaylarında dolunayı izliyoruz. Komşu komşunun külüne muhtaç…
    Tanıklarımı cansızlardan seçtim, sanıklarımsa canlılardan bir demet. Bir tanığım var biri dilim diğeri kalemim.
    Biri üç öteki beş harftir… üç-beş anlatırlar.
    Maneviyat benim sarayım, hizmet edenim dua, askerlerim kelimeler, hüner süsüm. Şimdi anlayabildin mi tüm bunlar benim iç yüzüm.
    Sana “ RAB” dediğimde korkma, O senin de RABBIN. Kıldan ince kılıçtan keskin bir geçit bizi bekler, düşersen yanarsın, kendini tart.
    O terazide ne kavun tartılır ne karpuz.
    Bebek karında. Onun için orası dünya. Ne çok seviyor orayı. Yiyor içiyor…
    Ahiret o göbeğin terkidir işte. Dışarıdaki kocaman evren nere… o bir katrecik göbek nere…
    Bu yolda yürümemiz için emir verildi. Herkes tek başınadır denildi. Emir yüce makamdan ulaştı.
    Bakıyorum da bazıları buna şaştı. Bizler dünyaya yemeye, içmeye gelmedik. Bunu hatırlaman benim gibi onlarca seneni alabilir.
    Bu sahibinin sesidir. Sana senin sahibini hatırlatmak için verdiğim çaba değil nafile… bir-iki kişi de olsa aramıza katılır genişler bu kafile.
    Rabbim fazl- u keremiyle içimi ısıtıyor elhamdülillah. Kalbi donmuşlara çöz diyor manen.
    Ne mutlu ısınana, ne mutlu çözülene, ne mutlu ruhunu yeterince doyuran fakire. Sen ister kabullen ister reddet sonumuz yakın mesafe.
    Bal saçan dudaklar da benim acı kelamlarla yakan kor da benim.
    Yol yakınken çıkış bul… bir çıkar yol bulamayacağın gün de gelecek. Ölüm ALLAH’ ın emri, Ankebut’ ta belli.
    Biri RABBİNE “ben de yaratırım demiş”. RAB “yarat bakalım” demiş. O biri eline toprağa daldırmış, RAB şöyle demiş:
    “dur bakalım, kendi toprağınla yap!...”
    Benim bahsettiğim bu derinlik hiçbir denizde yok, henüz kavuşmak yakındır, bir kulaç daha at ve karaya var.
    Bu beyâbanın kumu olmayı çok iş sanma. Senden yığınla var demektir.olabiliyorsan onun yağmuru ol!...
    Ne vesvasın yakınında kal ne de meleğin uzağında. Kalbin hüzünlü olsun.
    Eğlenenleri ve eğlence düşkünlerini kendi meyhanelerinde bırak. Bir bardak içindeki renkli suya teslim olanların sahibi hannastır.
    Yaşlı çocuk sago tebessümü dost bildi, yaşamadıkça karalamadı.
    El herkeste var ama onun sahibinden el olmuşlar. Üçüncü şahidim elimdir. Kalp hakimdir.
    Sen beni iyice dinle. Dinle ki bir çıkar yol bulasın…
    Adım Yûnus… Sagopa onun kahramanı.
    Hadi selametle… bu fakir yoluna devam eder, görelim Mêvla ne eyler… ne eylerse güzel eyler vesselam…


    saygılaR sagoPa kajmeR|e..sagoPa kajmeR 'in soN albümüNde yaZdığı bi yaZı...

    .........
    .......
    ....
    ..
    .


    alptraum, oguzhan, özlem_34 ve 1 diğerleri bunu beğendiler..
  2. Alt 01-28-2009, 00:00 #2
    özlem_34 Mesajlar: 568
    Sana “ RAB” dediğimde korkma, O senin de RABBIN. Kıldan ince kılıçtan keskin bir geçit bizi bekler, düşersen yanarsın, kendini tart.


    teşekkürler paylaşım için

    Henna bunu beğendi.
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.