Cemil Mericin Dergi hakkindaki Görüsleri
"Genç düşünce, dergilerde kanat çır*par. Yasak bölge tanımayan bir tecessüs; tanımayan, daha doğrusu tanımak istemeyen. En çatık kaşlılarında bile insanı gülümseten bir 'itimâd-ı nefs', dünyanın kendisiyle başladığı*nı vehmeden bir saffet var. Tomurcukların vaitkâr gururu.
Bir şehrin iç sokakları gibi mahrem ve samimidirler. Devrin çehresini makyajsız olarak onlarda bulursunuz. Mü*zeden çok antikacı dükkânı, mühmel ve derbeder.
Kitap, istikbale yollanan mektup... smokin giyen heye*can, mumyalanan tefekkür. Kitap ve gazete... biri zamanın dışındadır, öteki 'an'ın kendisi. Kitap, beraber yaşar sizinle, beraber büyür. Gazete, okununca biter.
Kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz. Dergi, hür te*fekkürün kalesi. Belki serseri ama taze ve sıcak bir tefekkür. Kitap, çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi bir zekâlar topluluğunun. Bir neslin vasiyetnamesidir dergi; vasiyetnamesi, daha doğrusu mesajı. Kapanan her dergi, kaybedilen bir savaş, hezimet veya intihar." (Bu Ülke, İletişim Yayınları, İstanbul 1992, s. 100-101)
Bu da bize gaz olsun :D