Efendim!
Bir sabah ansızın gittiğini söylediler.
Sen gittin güller adını taşıdılar bahara…
Sen gittin gözyaşlarımız yürüdü geceye.
Çocuklar hülyalarına taşıdılar çehreni…
Ve geride kalanlar,
ardın sıra beklediler,
bir sabah ansızın gelirsin diye.
Bir sabah Sen gittin Efendim!
Biz sevgiyi azizlemeyi öğrendik.
Ben ağlamayı daha çok sevdim yaşamaktan.
İçime akıttım yaşlarımı.
Sen hiç yere düşmedin Efendim!
Ağladım, kimseye söylemedim…
Ağladım çünkü yoktun!
Bütün zamanlara uğradın,
bütün aşkları kucağına aldın,
bütün acılara dokundu tel tel saçların.
Ben ise Sana uzatıyorum ellerimi,
hep Sana, hepimiz Sana...
Sen ise oldukça yakın oldun gözyaşlarıma
Bir sabah gittiğini söylediler.
Dolunay ve ben bekler olduk
Seni İstanbul gecelerinde.
Gittin dolunayda yüzün kaldı,
baktım yüzüne,
bakışların ıslaktı.
Uzandım tutamadım gözyaşlarını.
Kanatlarımda İstanbul denen yorgunluk vardı.
Resimi küçük boyuta getirmek için tıklayın.
Biliyorum bir masal gibiydi adın
ama yokluğun bir hayal gibi.
Biz ayrılık zamanlarımızda
Sana vuslat gülleri yetiştirdik.
Sen de bizi bekledin ben biliyorum.
Biliyorum ve diliyorum
gülleri ve yüzünü hep görmeyi.
Efendim!
Sen gittiğin sabah biz koştuk
kıraç düzlükler boyu.
Sana yetişmeliydi adımlarımız,
Sana yetişmeli bütün aşklarımız…
Koştuk çünkü,
özledik Seni,
Seni bekledik,
Seni diledik ve yorulduk beklemekten…
Dökülsün istiyoruz gözyaşlarımız avuçlarına,
yansın istiyoruz bağrımız aşkınla,
uçsun sana doğru dualarımız aşkla,
uzatıyoruz elerimizi bizi rahmetle karşıla…
Geliyoruz sana doğru ne olur bizi kovma…
Geliyoruz Seni ilk özlediğimiz ana doğru,
yani ilk sehere,
yani ilk geceye yani dolunaya…
Geliyoruz aşkla…
Bizi şefkatle kucakla
Efendim bizi vuslatına al!
[CENTER]
[SES]http://www.musicwebtown.com/garipyolcu/playlists/150443/1412585.mp3[/SES]