Peygamberimizin doğumu

Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu. PEYGAMBERIMIZ DOĞDUĞUNDA BAZI HADISELER VUKU A GELDI Peygamberimiz doğduğunda bazı hadiseler vuku a geldi,bunlardan ...


Ağaç Şeklinde Aç2Beğeni
  • 2 gönderen oguzhan

  1. Alt 09-21-2008, 17:00 #1
    oguzhan Mesajlar: 1.372
    Blog Başlıkları: 1
    Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra ,Rebiullevvel
    ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu.



    PEYGAMBERIMIZ DOĞDUĞUNDA BAZI HADISELER VUKU A
    GELDI





    Peygamberimiz doğduğunda bazı hadiseler
    vuku a geldi,bunlardan bazılarını söyle sıralayabiliriz:Peygamberimiz ,Anadan
    Sünnetli ve göbeği kesik olarak doğdu. Peygamberimiz doğarken, çocukların yere
    düştükleri gibi düşmeyip ellerini ,yere dayamış başını semaya kaldırmış olarak
    doğdu.Peygamberimiz doğduğu zaman ,bir yıldız doğmuş ve bilginler, bu yıldızın
    doğduğu gece,Ahmed doğmuştur Dediler.Bir çok Yahudi Alimi Tevrat tan inceleme
    ile peygamberimizin bu gecede doğduğunu yakınlarına bildirmişlerdir.



    Peygamberimiz doğduğu gece Kisranin
    sarayından on dört şerefe yıkıldı İranlıların,bin yıldan beri hiç sönmeden yanan
    Atesgedeleri sönüverdi.Save Gölünün suyu çekildi.Sema ve Vadisini su bastı.Iran
    Sahi, Arapların, ülkesini istila edeceğini rüyasında gördü,ve telaşa düştü.








    PEYGAMBERIMIZIN BABASI HZ.ABDULLAH




    Peygamberimizin babası Hz. Abdullah
    Kureyş’in ileri gelen delikanlılarından idi. Güzel yüzlü,iki gözü arasında
    peygamberlik nurunu taşıyordu.Mekkenin bütün genç kızları onunla evlenmek için
    can atarlardı.Babasına o kadar itaatliydi ki babasının izinden hiç
    çıkmazdı.Hatta birinde babası Abdulmuttalip Allaha dua etmiş ve ``Allahım eğer
    bana on erkek evladı verirsen onlardan birini senin için kurban edeceğim``demiş
    ,on evladı olunca da Allaha verdiği sözü tutmak için oğlu Abdullahı kurban etmek
    istemiştir.Oğlu Abdullah babasına itiraz etmemiş ve boyun eğmiştir Etraftan
    yapılan eleştirilerle oğlunu kurban etmekten vaz geçmiş onun yerine 100 Adet
    Deve kurban etmiştir. Hz. Abdullah hz. Amine ile evlendikten Kısa bir müddet
    sonra gittiği ticaret kervanından dönerken yolda hastalandı. Medine’de dayısı
    Beni Adiy bin. Neccarin yanında bir ay hasta aldıktan sonra vefat etti.Hz.
    Abdullah vefat ettiği zaman Peygamberimiz henüz Anne karnında altı aylıktı.








    PEYGAMBERIMIZIN SÜT ANNEYE VERILISI




    Yeni doğan çocukları süt anneye vermek;
    Kureyş ve sair Arap eşrafının adeti idi.



    Bu da; kadınların kocaları ile daha iyi
    meşgul olmalarını ve çocuklarında ,özellikle ,havasının güzelliği, rutubetinin
    azlığı ve suyunun tatlılığı ile tanınan yerlerde yasayan şerefli kabileler
    arasında, sağlam vücutlu,siki etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün, pürüzsüz
    konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi.



    Mekke çevresinde ve Harem içinde oturan
    kabilelerden Süt annesi olanlar, her yıl iki defa, yaz ve güz olmak üzere
    Mekke`ye gelirler,çocukları alıp götürürlerdi.



    Peygamber efendimizi(A.S) Ben`i Sa`d b.Bekr
    kabilesinden Süt annesi Halime hatun götürdü.



    Peygamberimizin Süt kardeşleri şunlardır::



    Abdullah b. Haris,Üneyse binti.Haris,Şeyma
    bint-i Haris.



    Peygamberimizi Yetim olduğu için Arap
    kadınları kabul etmemiş; sadece kabilesine götürecek çocuk bulamayan Halime, eli
    bos gitmemesi için peygamberimizi kabul etmişti.Peygamberimizi aldıktan sonra
    Halime ve Ailesinin yaşam tarzı bir anda değişti.



    Bunlardan bazılarını Halimenin dilinden
    dinleyecek olursak; Halime Hatun der ki;`` İçinde bulunduğumuz kuraklık ve
    kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı. Ben, kır merkebimin üzerinde
    idim.Yanımızda, yaşlı bir devemiz vardı,bize bir damla süt vermiyordu.



    Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi
    yol arkadaşlarımı çileden cıkartıyordu.Nihayet Mekke’ye varıp emdirilecek oğlan
    çocukları aramaya başladık. İçimizden hiç bir kadın Muhammedi almak
    istemiyor,ondan uzak duruyorduk. Çünkü, bizler emdireceğimiz çoçuğun babasından
    bahisse kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı bekliyorduk.



    Bir ara Muhammed in dedesi Abdulmuttaliple
    karşılaştım,bana; İsmin nedir ?diye sordu.



    Halime dedim. Bana;Ey Halime! Benim yanımda
    bir yetim çocuğum var onu emzirmek için Beni Sa`d kabilesi kadınlarına teklif
    ettim öksüz olduğu için kabul etmediler. Sen kabul eder misin? Ben ,``bana biraz
    müsaade ette kocama bir danışayım``dedim.



    Hemen kocamın yanına döndüm,ona haber
    verdim. Kocam izin verince Muhammedi aldım.



    Muhammed bize gelince,evimiz öyle
    bereketlendi ki kocam la hayretler içinde kaldik.Sütü çekilmiş olan devemizde
    sütler fazlaca akmaya, zayıf olan merkebimizi,yolda başka hiç bir binek hayvan
    geçememeğe,davarlarımıza inen süt hiç bir davara inmemeye başladı.



    Peygamberin Çocukluğu daha değişikti. Daha
    iki Aylık iken,her tarafa yuvarlanmaya çalışıyordu.Üç Aylık olunca Day durmaya
    çalışıyordu.Dört Aylık olunca, duvara tutunup yürüyordu.Beş Aylık olunca bir
    yere tutunmadan yürüyebiliyordu.Altı Ayı tamamlayınca, yürümeyi
    hızlandırmıştı.Yedi Aylık iken her tarafa gidebiliyor,koşabiliyordu. Sekiz Aylık
    iken,konuşuyor,konuşulanı anlayabiliyordu.On Aylık iken Ok atabiliyordu. İki
    Yılı doldurduğu zaman,oldukça, iri ve gösterişli bir çocuk olmuştu.Onu Annesine
    götürdük, Amma,biz,Onun yüzünden gördüğümüz hayır ve bereketten dolayı,
    Yanımızda bir müddet daha tutmaya çok istekli bulunuyorduk.








    HZ.AMINENIN MEDINE ZIYARETI VE VEFATI




    Hz. Amine Peygamberi de yanına alarak
    Medine’deki Neccar oğullarından olan Dayılarını ziyarete gitti. Orada
    peygamberle, bir ay kadar misafir oldular.



    Yahudi kavmi peygamberimizi orada görünce
    onu devamlı kontrol edip hal ve hareketlerine dikkat ediyorlardı. Hz. Amine
    Yahudilerin Peygamberimiz hakkında takındıkları tavırlardan korkmaya başladı Ve
    acilen Mekke ye dönmek için yola koyuldular.



    Hz. Amine, Mekke’ye gelirken, yolda
    hastalanıp Evba köyünde durakladi.Başucunda duran Peygamberimizin yüzene
    baktı.Sonra da söyle hitap etti:



    ``Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah
    in lutfu ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatin oğlu!Allah,
    Seni,mübarek ve devamlı kilsin! Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa,Sen Celal
    ve bol ikram Sahibi tarafından,Adem oğullarına helal ve haramı bildirmek üzere
    gönderileceksin! Allah, Seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan,
    putperestlikten de, esirgeyecek,alıkoyacaktır.



    Her canlı varlık ölecektir. Bende
    öleceğim.Fakat temelli anılacağım Çünkü, temiz bir oğul doğurmuş,arkamda hayırlı
    bir anı bırakmış bulunuyorum demiştir.



    Ve hz. Amine Ebva da vefat etti.Hazret-i
    Amine vefat ettiğinde 30 yaşlarında idi.



    Dünyada,böylece Babasız ve Annesiz kalan
    Peygamberimizi,yüce Allah,hamisiz bırakmadı: Önce dedesi Abdulmuttalibin
    yanında, sonra da amcası Ebu Talib-in yanında kaldı. Peygamberimiz, sekiz yaşına
    kadar,Dedesi Abdulmuttalibin yanında,sekiz yaşından sonra da Amcası Ebu Talib-in
    yanında kaldı.








    PEYGAMBERIMIZIN TICARET HAYATINA ATILISI




    Kureyşliler, öteden beri ticaretle
    uğraşırlardı. Ticaretle uğraşmayanların ise,ellerinde hiç bir şeyleri
    bulunmazdı. Peygamberimizin de, hazreti Hatice hesabına ticarete başlamadan
    önce, ticaretle uğraştığı olmuştur. Nitekim, Said b.Ebu Saib, Islamiyetten önce
    Peygamberimizin ticaret ortağı idi.Peygamberimizin,ticaret yapmak için,
    sermayesi olmadığından,hazreti Hatice peygamberimizi ücretle tuttu ve
    Kureyşilerden tuttuğu, başka bir zatıda, Peygamberimizin yanına kattı. Hazreti
    Hatice yapacağı her sefer için, Peygamberimize, ücret olarak genç ve yiğit birer
    erkek deve veriyordu. Peygamberimiz, Hazreti Hatice`nin ticaret Malını Şam`a
    götürmek için ,ilk defa dört tane erkek ve genç deveye anlaştılar.
    Peygamberimizle Kervan halkı Şam`a gitmek için yola koyuldular: Şam
    topraklarından Busraya vardıklarında peygamberimiz orada getirdiği bütün malları
    çok karlı bir şekilde satıp alacaklarını aldıktan sonra,Mekke’ye yardımcısı olan
    Meysele ile birlikte geri döndü.








    PEYGAMBERIMIZIN EVLENMESI




    Peygamberimiz hazreti Hatice adına ticaret
    yaparken, Peygamberimizdeki harikulade halleri görmüş ve yardımcısı Meysele ile
    Peygamberimize evlilik teklif etmişti. Peygamberimiz bu teklifi kabul ederek
    Kureyşlilerin en soylu kadınlarından olan hazreti Hatice ile evlendi.



    PEYGAMBERIMIZIN COCUKLARI



    Peygamberimizin, hazreti Haticeden,iki erkek
    çocuğu,dört kız çocuğu doğmuştur Isimleri şöyleydi: Kasim, Abdullah, Zeynep,Rukayye
    ,Ümmü Külsüm,Fatima ve Cariyesi Mısırlı Maria`dan doğan Ibrahim`dir.







    KABENIN KUREYŞILERCE YENIDEN YAPILISI VE
    PEYGAMBERIMIZIN HAKEMLIGI





    Bir Kadın, Kabe Hareminde buhurdanlıkta Öd
    ağacı yaktığı sırada , buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvılcımdan Kâbenin kat kat
    olan örtüsü tutuşup tamamı ile yanmış, bu yüzden duvarlar da her taraftan
    gevşeyip çatlamış bulunuyordu. Zaman, zaman sahilden gelen sel baskınları ilede
    Kâbenin tabanı ve duvarları da iyice yıkılacak duruma gelmişti.



    Bunun icin,Kureysliler Kabenin duvarlarını
    onarıp sağlamlaştırmak ve üzerinede,tavan çatmak istiyorlar,fakat, yıkmağa
    kalkarlarsa azaba ugrayabileceklerinden korkuyorlar,aralarinda meşvere
    ediyorlardı.



    Am bu sırada Rum tüccarlarından birisine
    Ait olan inşaat malzemesi yüklü bir gemi Cüdde sahillerinde parcalandi,bunu
    fırsat bilen Kureyşliler aralarında yardımlaşarak bu batan gemiden Kabe inşaası
    için gerekli malzemeleri almış oldular.Ve Kâbenin inşaatına başladılar.



    Hacerül Esved taşı yerine konulacağı zaman
    kabileler ,birbirleriyle anlaşamadılar. Hatta işi okadar ilerlettiler ki
    aralarında kavga yapmaya çok az bir zaman kaldı. Kureyşiler, Bu iş üzerinde,
    dört veya beş gece durdular. Sonra Kureyşin yaşlılarından Ebu Ümeyye b. Mugire
    bir teklifte bulundu;



    Teklifine göre ,mescidin kapısından giren
    ilk kişi bu taşı koymak için hakem olacaktı. Bütün kavmin uluları bu teklifi
    kabul ettiler.



    Tam bu sırada peygamberimiz içeri girdi,
    bütün kureyşliler el çırparak El-Emin`in hakemligine razıyız dediler.



    Peygamberimiz de hakemlik yaparken bütün
    kabilelerden birer kişi alarak Hacerul Esved-i bir beze koydurdu,ve onu
    konulacak yere getirttikten sonra besmele çekerek kendi elleriyle Hacerul-Esvedi
    yerine koymuş oldu

    beyza ve Henna bunu beğendiler.
  2. Alt 09-24-2008, 01:00 #2
    safer82 Mesajlar: 745
    Allah razı olsun kardeşim vermiş olduğun bilgiler için

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.