“Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş” diye konuşup durduğunu duydu.
Adam:
“Yâ Rabbi! Bir hırsıza sadaka verdiğim için Sana hamd ediyorum” dedi ve muhtemelen bir hırsıza vermiş olduğu için sadakasının kabul olunmayabileceği düşüncesiyle, ilave etti: “Ancak, mutlaka bir sadaka daha vereceğim.”
O gün akşam olup ortalık karardığında, yine sadakasıyla yola çıktı. Gecenin karanlığında bu sefer, gördüğü bir kadının avucuna sıkıştırdı paraları. Sabah olduğunda ise:
“Bu gece zina yapan bir kadına sadaka verilmiş” diye dedikodu ettiklerini duydu. Meğer, adamın parayı eline tutuşturduğu kadın, para karşılığı kötü bir fiil işlemek niyetiyle dışarı çıkmış bir sokak kadınıydı.
Adam:
“ALLAH’ım! Bir hırsız ve bir zâniyeye sadaka verdiğim için Sana hamd olsun! Yine de, bir sadakada daha bulunacağım” dedi.
O günün akşamı, yine sadakasıyla birlikte sokağa çıktı. Karanlıkta bu sefer karşısına çıkan adam, esasında çok zengin ama cimri biriydi.
Sadakayı veren adam, sabahleyin uyandığında, bu kez herkesin dilinde:
“Bu gece bir zengine sadaka verilmiş!” sözünün dolaştığını duydu.
Adam:
“ALLAH’ım! Bir hırsız, bir zâniye ve bir zengine sadaka verdiğim için Sana hamd ediyorum!” dedi.
Takip eden zaman içinde, bu adam bir rüya gördü. Rüyasında kendisine gelen kişi, şöyle dedi ona:
“Senin sadakaların kabul edildi. Senin sırf ALLAH için verdiğin sadakalar sebebiyle o hırsızın hırsızlıktan vazgeçip iffete gelmesi, o zâniyenin zinadan vazgeçmesi, o cimri zenginin ise ibret alıp ALLAH’ın kendisine verdiklerinden başkalarına tasaddukta bulunması umulur.”