Namazın ahiretteki karşılığı için Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Sağ tarafın insanları cennet bahçeleri içindedir, suçlulara sorarlar: Sizi "Sekar" cehennemine sürükleyen nedir? Suçlular cevap verir: "Biz namaz kılanlardan değildik ve düşkünleri doyurmazdık."
"Onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı bıraktılar, hevâ ve heveslerine uydular. Onlar bu taşkınlıklarının cezâsını yakında göreceklerdir. Fakat tevbe edip, iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır. Bunlar ise, cennete girerler ve hiçbir haksızlığa uğratılmazlar."
"Vay o namaz kılanların haline ki, onlar kıldıkları namazdan habersizdirler."
Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
"Bilerek namazı terk eden kimseden Allah ve Rasûlü'nün zimmeti kalkar."
"Kim ikindi namazını terk ederse, ameli boşa gitmiş olur."
"Kim, önemsemeyerek üç cuma namazını terk ederse, Allah Teâlâ onun kalbine mühür vurur."
Hanefîler'e göre, tembellik yüzünden namazını terk eden kimse, namazı inkâr etmediği sürece dinden çıkmaz, ancak günahkâr olur. Ramazan orucunu terk eden kimse de bunun gibidir.
Namazını unutmak, uyuyup kalmak veya tembellik yüzünden zamanında kılamayan bunu kaza eder.
Hadis-i şerifte; "Kim uyuyarak veya unutmak sûretiyle namazını kılmamış olursa, hatırladığında hemen kılsın." buyurulur.
Fakihlerin büyük çoğunluğuna göre; uyumak veya unutmak gibi bir özür sebebiyle namazını vaktinde kılamayanın kaza etmesi gerekince, özürsüz olarak, tembellik yüzünden kılmayana öncelikle kaza gerekir. Namazı vaktinde kılamadığından dolayı da Allah'a ayrıca tevbe ve istiğfar etmesi gereklidir.
Ayette şöyle buyurulur:
"Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında, dilediği kimseyi bağışlar."
Bir hadiste şöyle buyurulur:
"Kullarına farz kıldığı beş vakit namazı, küçümsemeden hakkını vererek kılan kimseyi, Allah Teâlâ cennetine sokmaya söz vermiştir. Fakat bu namazları yerine getirmeyenler için böyle bir sözü yoktur. Dilerse azap eder, dilerse bağışlar."
Ebû Hureyre (r.a)'ın naklettiği bir hadis şöyledir:
"Kıyamet gününde kulun ilk hesaba çekileceği şey, farz namazdır. Eğer bu namazı tam olarak yerine getirmişse ne güzel. Aksi halde şöyle denilir: "Bu kişinin nâfile namazı var mıdır? Eğer nâfile namazları varsa, farzların eksiği bu nâfilelerle tamamlanır. Sonra diğer farz ibadetlerin eksiği için de aynı şeyler yapılır."