Gerçeği arayan bir insan peygamberlerin bildirdiği gerçeklere karşı kayıtsız kalabilir mi?

Varlıkları algılama konusunda beş duyu ile sınırlı olan insan oğlu, algı sahası dışında olan metafizik konularda her şeyi kuşatan bir ilme muhtaçtır. O ilim sahibi ise Allahtır. Allah, bizim bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz bir çok gerçeği, peygamberler aracılığı ile bize bildirmektedir. İşte insanı aldatan önemli sebeplerden bir tanesi de ilâhî gerçekleri anlama konusunda kendi düşünce ve yeteneklerine güvenerek, peygamberlik kapısını çalmamasıdır. Hâlbuki Allaha nasıl iman edileceği, onun bu kâinatı niçin yarattığı, insanı bu âleme hangi gayeler için gönderdiği, onlara ne gibi görevler verdiği, bu âlemden sonra nasıl bir âleme gidileceği gibi, her şeyi kapsayan nihayetsiz gerçekler, sınırlı akıl ile kavranamaz.

Bunlar ancak vahyin ışığı ile bilinebilir. Allah bize bu hakikatleri bildirmek için peygamberler göndermiş ve kutsal kitaplar indirmiştir. Çekim kanunu ile gezegenleri güneşin, elektronları çekirdeğin, arıları bir beyin, karıncaları bir emirin kumandası altında toplayan Allah, insanların da peygamberler etrafında toplanmasını istemiştir. Tâ ki onların kalp, ruh ve vicdanları, peygamberlerin eliyle terbiye edilsin ve kendilerinden beklenen kemalata yükselebilsinler.

Ulvî bir hayata aday, sonsuz bir mutluluğa âşık olan insan için, bu eksik ve sınırlı olan akıl, yeterli ve yetkin bir rehber olamaz. İnsan onunla belli bir noktaya kadar gidebilir. Gerçeği bulması, dünyevî ve uhrevî saadete erişmesi ancak peygamberlere bağlı olması ile mümkündür.

O nuranî zatlar, Allahın isim ve sıfatlarına en mükemmel bir ayna olmuşlardır. Allahı hakkıyla sevip ümmetlerine de sevdirmişlerdir. Kâinatın ifade ettiği gizli anlamları sezinleyerek ümmetlerine bildirmişlerdir. Bütün insanlığın yaratıldığı günden itibaren en büyük problemi olan “Necisin, nereden geliyor ve nereye gidiyorsun ?” sorularına ikna edici cevaplar vermişlerdir.

Evet Allah, peygamberleri en ulvî bir özelliğe sahip olarak yaratmış, onların duygu ve kabiliyetlerini en güzel şekilde kendisi terbiye etmiş, onları tüm insanlığa yol gösterici ve öğretici olarak göndermiştir.

Mehmet KIRKINCI