MELEKLER
Sözlükte “haberci, elçi, güç, kuvvet” anlamlarına gelen melek, Allah’ın emriyle çeşitli görevleri yerine getiren, gözle görülmeyen nûranî ve ruhanî varlıktır.
Meleklerin Özellikleri
1.Melekler nûrdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, evlenmek, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiilerden ve özelliklerden arınmış nûranî ve ruhanî varlıklardır.
“…O’nun huzurunda bulunanlar, O’na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar. Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah’ı) tesbih ederler” (el-Enbiya 21/19-20)
2.Melekler Allah’a isyan etmezler, Allah’ın emrinden çıkmazlar, asla günah işlemezler, hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar.
“Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar”
3.Melekler, son derece süratli, güçlü ve kuvvetli varlıklardır.
“Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a hamdolsun. O, yaratmada dilediği artırmayı yapar. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.”(el-Fâtır 35/1)
4. Melekler Allah’ın emir ve izniyle çeşitli şekil ve kılıklara bürünebilirler. Cebrail (a.s) Hz. Peygamber’e ashaptan Dihye şeklinde görünmüş, bazen kimsenin tanımadığı bir insan şekline gelmiştir.
5.Melekler gözle görülmezler.
6.Gaybı ancak Allah bildiğinden melekler de gaybı bilemezler. Eğer Allah tarafından kendilerine gabya dair bilgi verilmiş ise, ancak o kadarını bilebilirler. Kur’an’da ifade edildiğine göre Allah, Hz. Adem!e varlıkların isimlerini öğretmiş, sonra da isimlerin verildiği varlıkları meleklere göstererek, bunların isimlerini haber vermelerini onlardan istemiş, bunun üzerine melekler:
“Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Çünkü her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan Sensin.”
Demişlerdi. Bunu üzerine de Cenâb-ı Hak Hz.Adem’in, varlıkların isimlerini haber vermesini emretmiş, o da söyleyiverince şöyle seslenmiştir:
“Size demedim mi ki, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ben bilirim. Neyi açıklarsanız neyi de gizlemişseniz ben bilirim” (el-Bakara 2/31-33).
Sözlükte “haberci, elçi, güç, kuvvet” anlamlarına gelen melek, Allah’ın emriyle çeşitli görevleri yerine getiren, gözle görülmeyen nûranî ve ruhanî varlıktır.
Meleklerin Özellikleri
1.Melekler nûrdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, evlenmek, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiilerden ve özelliklerden arınmış nûranî ve ruhanî varlıklardır.
“…O’nun huzurunda bulunanlar, O’na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar. Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah’ı) tesbih ederler” (el-Enbiya 21/19-20)
2.Melekler Allah’a isyan etmezler, Allah’ın emrinden çıkmazlar, asla günah işlemezler, hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar.
“Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar”
3.Melekler, son derece süratli, güçlü ve kuvvetli varlıklardır.
“Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a hamdolsun. O, yaratmada dilediği artırmayı yapar. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.”(el-Fâtır 35/1)
4. Melekler Allah’ın emir ve izniyle çeşitli şekil ve kılıklara bürünebilirler. Cebrail (a.s) Hz. Peygamber’e ashaptan Dihye şeklinde görünmüş, bazen kimsenin tanımadığı bir insan şekline gelmiştir.
5.Melekler gözle görülmezler.
6.Gaybı ancak Allah bildiğinden melekler de gaybı bilemezler. Eğer Allah tarafından kendilerine gabya dair bilgi verilmiş ise, ancak o kadarını bilebilirler. Kur’an’da ifade edildiğine göre Allah, Hz. Adem!e varlıkların isimlerini öğretmiş, sonra da isimlerin verildiği varlıkları meleklere göstererek, bunların isimlerini haber vermelerini onlardan istemiş, bunun üzerine melekler:
“Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Çünkü her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan Sensin.”
Demişlerdi. Bunu üzerine de Cenâb-ı Hak Hz.Adem’in, varlıkların isimlerini haber vermesini emretmiş, o da söyleyiverince şöyle seslenmiştir:
“Size demedim mi ki, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ben bilirim. Neyi açıklarsanız neyi de gizlemişseniz ben bilirim” (el-Bakara 2/31-33).