melekler

MELEKLER Sözlükte “haberci, elçi, güç, kuvvet” anlamlarına gelen melek, Allah’ın emriyle çeşitli görevleri yerine getiren, gözle görülmeyen nûranî ve ruhanî varlıktır. Meleklerin Özellikleri 1.Melekler nûrdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, ...


Ağaç Şeklinde Aç12Beğeni
  • 3 gönderen ArweN
  • 1 gönderen safinaz
  • 1 gönderen kipchak
  • 2 gönderen alptraum
  • 1 gönderen alptraum
  • 1 gönderen kipchak
  • 1 gönderen safinaz
  • 1 gönderen kipchak
  • 1 gönderen beyza

  1. Alt 02-07-2008, 20:31 #1
    ArweN Mesajlar: 70
    MELEKLER

    Sözlükte “haberci, elçi, güç, kuvvet” anlamlarına gelen melek, Allah’ın emriyle çeşitli görevleri yerine getiren, gözle görülmeyen nûranî ve ruhanî varlıktır.


    Meleklerin Özellikleri

    1.Melekler nûrdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, evlenmek, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiilerden ve özelliklerden arınmış nûranî ve ruhanî varlıklardır.

    “…O’nun huzurunda bulunanlar, O’na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar. Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah’ı) tesbih ederler” (el-Enbiya 21/19-20)


    2.Melekler Allah’a isyan etmezler, Allah’ın emrinden çıkmazlar, asla günah işlemezler, hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar.

    “Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar”



    3.Melekler, son derece süratli, güçlü ve kuvvetli varlıklardır.

    “Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a hamdolsun. O, yaratmada dilediği artırmayı yapar. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.”(el-Fâtır 35/1)




    4. Melekler Allah’ın emir ve izniyle çeşitli şekil ve kılıklara bürünebilirler. Cebrail (a.s) Hz. Peygamber’e ashaptan Dihye şeklinde görünmüş, bazen kimsenin tanımadığı bir insan şekline gelmiştir.



    5.Melekler gözle görülmezler.



    6.Gaybı ancak Allah bildiğinden melekler de gaybı bilemezler. Eğer Allah tarafından kendilerine gabya dair bilgi verilmiş ise, ancak o kadarını bilebilirler. Kur’an’da ifade edildiğine göre Allah, Hz. Adem!e varlıkların isimlerini öğretmiş, sonra da isimlerin verildiği varlıkları meleklere göstererek, bunların isimlerini haber vermelerini onlardan istemiş, bunun üzerine melekler:

    “Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Çünkü her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan Sensin.”


    Demişlerdi. Bunu üzerine de Cenâb-ı Hak Hz.Adem’in, varlıkların isimlerini haber vermesini emretmiş, o da söyleyiverince şöyle seslenmiştir:

    “Size demedim mi ki, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ben bilirim. Neyi açıklarsanız neyi de gizlemişseniz ben bilirim”
    (el-Bakara 2/31-33).

    Konu ArweN tarafından (02-07-2008 Saat 21:11 ) değiştirilmiştir.
    kipchak, safinaz ve pir-i fani bunu beğendiler.
  2. Alt 02-07-2008, 20:42 #2
    safinaz Mesajlar: 3.348
    5.maddeden sonra çok silik çıkmış,yazı okunmuyor.

    Meleklerle ilgili çok güzel ve genel bir açıklama,teşekkürler...
    Meleklerin insani vasıflarının olmadığını da gösteren bir yazı olması bakımından da güzel...

    Peki tüm forumdaki arkadaşlarıma soruyorum;

    Sizce meleğe göre insanı daha farklı kılan(üstün demek istemiyorum)ama ayrıcalıklı kılan şey nedir?

    ArweN bunu beğendi.
  3. Alt 02-07-2008, 20:57 #3
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    insandaki akıl, zekâ, ar, hayâ, hafıza ve ilimdir
    onun için melekler Hz. Adem'e secde etmişlerdir...

    ArweN bunu beğendi.
  4. Alt 02-07-2008, 21:10 #4
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    @führer
    Bediüzzaman Said Nursi'nin, melekler hakkında vediği bilgiler şöyledir: Hakikat kat’iyen iktiza eder ve hikmet yakînen ister ki, zemin gibi, semâvâtın dahi sekeneleri bulunsun ve zîşuur sekeneleri olsun ve o sekeneler o semâvâta münasip bulunsun. Şeriatin lisanında, pek çok muhtelifü’l-cins olan o sekenelere “melâike ve ruhaniyat” tesmiye edilir.

    Evet, hakikat böyle iktiza eder. Zira, şu zeminimiz, semâya nisbeten küçüklüğü ve hakaretiyle beraber zîşuur mahlûklarla doldurulması, ara sıra boşaltıp yeniden yeni zîşuurlarla şenlendirilmesi işaret eder, belki tasrih eder ki, şu muhteşem burçlar sahibi olan, müzeyyen kasırlar misali olan semâvât dahi, nur-u vücudun nuru olan zîhayat ve zîhayatın ziyası olan zîşuur ve zevil’idrak mahlûklarla elbette doludur.

    O mahlûklar dahi, ins ve cin gibi, şu saray-ı âlemin seyircileri ve şu kâinat kitabının mütalâacıları ve şu saltanat-ı rububiyetin dellâllarıdırlar. Küllî ve umumî ubûdiyetleriyle, kâinatın büyük ve küllî mevcudatın tesbihatlarını temsil ediyorlar.

    Evet, şu kâinatın keyfiyâtı, onların vücutlarını gösteriyor. Çünkü, kâinatı had ve hesaba gelmeyen dakik san’atlı tezyinat ve o mânidar mehâsinle ve hikmettar nukuşla süslendirip tezyin etmesi, bilbedâhe, ona göre mütefekkir istihsan edicilerin ve mütehayyir takdir edicilerin enzârını ister, vücutlarını talep eder.

    Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir. Öyle ise, şu nihayetsiz hüsn-ü san’at içinde gıda-yı ervah ve kut-u kulûb, elbette melâike ve ruhanîlere bakar, gösterir.

    Madem bu nihayetsiz tezyinat, nihayetsiz bir vazife-i tefekkür ve ubûdiyet ister. Halbuki, ins ve cin, şu nihayetsiz vazifeye, şu hikmetli nezarete, şu vüs’atli ubûdiyete karşı, milyondan ancak birisini yapabilir. Demek, bu nihayetsiz ve çok mütenevvi olan şu vezâif ve ibadete, nihayetsiz melâike envâları, ruhaniyat ecnasları lâzımdır ki, şu mescid-i kebîr-i âlemi saflarıyla doldurup şenlendirsin. (29.söz)

    Yukarıdaki tespitler bize gösteriyor ki melekler, zişuur ve akıl sahibidir. melekleri akıl ve şuurdan mahrum kabul ettiğimiz taktirde, şöyle bir sonuç ortaya çıkar; ins ve cinnin hilkatinden önceki varlığı ve varlıktaki nihayetsiz sanat esrlerini ve ins ve cin nazarlarının ulaşmadığı şu sonsuz derecedeki fezada bulunan masnuat-ı ilahiyeyi abesiyetle ittiham etmak durumuyla karşı karşıya kalırız.

    Cebrâil (a.s) gibi Vahy alıp ve Vahy ulaştıran aynı zaman da Peygamber efendimiz gibi bir zata muallimlik yapmış bir meleğin, mensup olduğu melaike nevini akılsız ve şuursuz kabul etmek fevkalade zorlama bir tevildir

    kipchak ve safinaz bunu beğendiler.
  5. Alt 02-07-2008, 21:20 #5
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    safinaz´isimli üyeden Alıntı
    5.maddeden sonra çok silik çıkmış,yazı okunmuyor.

    Meleklerle ilgili çok güzel ve genel bir açıklama,teşekkürler...
    Meleklerin insani vasıflarının olmadığını da gösteren bir yazı olması bakımından da güzel...

    Peki tüm forumdaki arkadaşlarıma soruyorum;

    Sizce meleğe göre insanı daha farklı kılan(üstün demek istemiyorum)ama ayrıcalıklı kılan şey nedir?

    Ilk önce “Dilediğimizin derecesini yükseltiriz” (Enam, 6/83; Yusuf, 12/76) ayeti meali ile baslayalim

    insanlar içinden seçilen peygamberler, meleklerin peygamberleri durumunda olan büyük meleklerden daha üstündür. Çünkü yüce Allah insan için "halife" tabirini kullanarak (Bakara 2/30) onu melekler karşısında yüceltmiş, Hz. Adem'e secde etmeleri için meleklere emretmiş, eşya ve alemi meleklere gösterip bunların adlarını sorduğu zaman melekler cevap verememiş, Hz. Adem ise birer, birer saymıştır (Bakara 2/31-34).

    Ayrıca meleklerin Allah'a kullukları ve hayırlı şeyleri yapmaları, kötülüğe temayülü olmayan iradelerini sonucudur. Halbuki insan, hem iyiliğe hem de kötülüğe meyilli olan bir iradeyle Allah'a kulluk yapar. Hem de kendilerini doğru yoldan ayıracak pek çok engeli aşarak yapar. Bütün bunlar insan cinsinin melek cinsinden üstün olduğunu gösterir. Meleklerin önde gelenleri, peygamber olmayan bütün insanlardan; takva sahibi müminler, şehidler, salih amel işleyenler, dinde dosdoğru hareket edenler, diğer meleklerden; diğer melekler de insanların kafir, münafık, müşrik, inancı bozuk, amelsiz, ahlaksız olanlarından daha üstündür.

    safinaz bunu beğendi.
  6. Alt 02-07-2008, 21:23 #6
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    alptraum´isimli üyeden Alıntı
    @führer
    Yukarıdaki tespitler bize gösteriyor ki melekler, zişuur ve akıl sahibidir. melekleri akıl ve şuurdan mahrum kabul ettiğimiz taktirde, şöyle bir sonuç ortaya çıkar; ins ve cinnin hilkatinden önceki varlığı ve varlıktaki nihayetsiz sanat esrlerini ve ins ve cin nazarlarının ulaşmadığı şu sonsuz derecedeki fezada bulunan masnuat-ı ilahiyeyi abesiyetle ittiham etmak durumuyla karşı karşıya kalırız.

    benim bahsettiğim hususta 29.sözdeki aynı konuyu açıklıyor...
    İnsana ruh bilgi üfürüldüğü zaman insan, bu bilgiyle doğadaki tüm canlı ve cansız varlıkları kontrol edebilir bir güce sahip duruma gelmiş ve bilgilendiği zamandan itibaren bilgisi oranında doğaya hükmetmeye başlamıştır. Hayvanları evcilleştirmiş, onların etinden, sütünden, yumurtasından, gücünden yararlanmış hatta en vahşîlerini bile kafeslerde, hayvanat bahçelerinde seyir amacıyla emri altına almıştır.
    İşte, insanın doğanın hâkimi oluşu ile ilgili bütün bu örnekler, doğa varlıklarının ve güçlerinin (meleklerin), Âdem’e (insana) boyun eğip itaat ettiğini (secde ettiğini) göstermekte olan birar delil niteliğindedir. Burada gözden kaçırılmaması gereken bir husus vardır ki o da; Âdem’in “bilgilendirilmiş insan” olduğudur.
    Sonuç olarak, melekler / yönetim güçleri, sıradan insana değil, kendisine ruh üfürülmüş (Rabbimizin sonsuz bilgisine nispetle az bir bilgi ile bilgilendirilmiş), yani ADAM / ÂDEM olmuş insana secde etmektedirler (boyun eğmektedirler).


    hani yürürsün yürürsün (s-bahn a kadar (: ) tâki yol ikiye ayrılır işte orda akıl ve irade devreye girer ister sağdan gidersin refah a ulaşırsın ister soldan gidersin elem ve azap çekersin...

    safinaz bunu beğendi.
  7. Alt 02-07-2008, 21:24 #7
    safinaz Mesajlar: 3.348
    İnsanlarda imtahan vesilesi olan "nefis"meleklerde yoktur.
    Melekler günah işlemezler ve nurdan yaratılmış varlıklardır.İnsanlar nefislerine rağmen Allah'a yönelişleri,itikatları,imanları ve ibadetleriyle alay-ı illiyine yükselebilirler
    .

    alptraum bunu beğendi.
  8. Alt 02-07-2008, 21:27 #8
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    safinaz´isimli üyeden Alıntı
    İnsanlarda imtahan vesilesi olan "nefis"meleklerde yoktur.
    Melekler günah işlemezler ve nurdan yaratılmış varlıklardır.İnsanlar nefislerine rağmen Allah'a yönelişleri,itikatları,imanları ve ibadetleriyle alay-ı illiyine yükselebilirler
    .

    aynen öyle alay-ı illiyine yükselmek (meleklerdende yukarı) veya
    esfele safilin e düşmek (hayvanlardanda aşağı) tamamen insanın
    yani iradesinin elindedir...

    alptraum bunu beğendi.
  9. Alt 02-07-2008, 21:32 #9
    beyza Mesajlar: 2.053
    Melekler nurdan yaratılmışlardır.

    Rasulullah (s.a.s) şöyle buyuruyor:

    "Melekler nurdan, cinler ateşten, Adem ise size vasfettiği gibi (topraktan) yaratılmıştır."[1]

    Melekler Adem (a.s)'den önce yaratılmışlardır. Çünkü Adem (a.s)'in yaratılması konusunda Allah (c.c) ile melekler arasıda bir konuşma geçmişti. Ayrıca melekler Adem'e secde etmekle emrolunmuşlardı.

    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Rabbin meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife varedeceğim" demişti. Melekler: "Orada bozgunculuk yapacak, kanlar akıtacak birini mi var edeceksin? Oysa biz seni överek yüceltiyor ve seni devamlı takdis ediyoruz" dediler. Allah (c.c): "Ben şüphesiz sizin bilmediklerinizi bilirim" dedi."[2]

    Melekler gaybi varlıklardır. Maddi cisimleri yoktur. İnsanın duyu organlarıyla hissedebileceği özellikte değillerdir. İnsan gibi yemez, içmez, uyumaz ve evlenmezler. Şehevi hisleri yoktur. Günah işlemezler, hatadan münezzehtirler. Adem oğlunun maddi sıfatlarından hiçbiri bunlarda yoktur. Fakat Allah (c.c) onlara beşer suretine girme kudreti vermiştir. Allah'ın bildirdiği gibi Cibril (a.s) Meryem'e insan suretinde gelmiştir.
    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "(Ey Muhammed!) Kitab'ta Meryem'e de an. O, ailesinden ayrılarak, doğu yönünde bir yere çekilmişti. Cibril'i göndermiştik de, ona tam bir insan olarak görünmüştü."[3]

    Cibril (a.s) İslam'a, imanı öğretmek için Rasulullah'a bazen insan suretinde gelirdi.
    Melekler Allah'ın kullarıdır. Hiçbir zaman Allah'tan başka tapılacak ilah değillerdir. Müşriklerin iddia ettiği gibi Allah'ın kızları değildirler ve Allah'la hiçbir zürriyet ilişkileri de yoktur. Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye şefaat edemezler.
    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Rahman çocuk edindi dediler. Haşa! Hayır, melekler şerefli kılınmış kullardır. Allah'tan önce söz söyleyemezler. Ancak O'nun emri üzerine iş işlerler. Allah onların yaptıklarını ve yapmakta olduklarını bilir. Onlar Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler. O'nun korkusundan titrerler."[4]

    Meleklerin kanatları vardır.

    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Hamd gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. Yaratmada dilediğini artırır. Doğrusu Allah her şeye kadir olandır."[5]

    Abdullah b. Mes'ud (r.a) şöyle buyuruyor:

    "Rasulullah (s.a.s) Cibril'il altı yüz kanadı olduğu halde görmüştür."[6]

    Allah katında meleklerin çeşitli makamları vardır.

    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra duranlarız. Şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz."[7]

    "Allah meleklerden ve insanlardan rasuller seçer. Doğrusu Allah işitir ve görür."[8]

    Erkeklik ve dişilik gibi özellikleri yoktur.

    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Doğrusu ahirete inanmayanlar meleklere dişi adını takarlar. Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyarlar. Zan ise şüphesiz gerçeği ifade etmez."[9]

    Melekler Allah'ın kendilerine öğerettiğinden başkasını bilmezler ve diğer mahluklar gibi isyan etmezler ve Allah'ın izni olmadıkça bir şey yapamazlar. Devamlı Allah'ın rızasına uygun hareket ederler.

    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Göklerde ve yerde bulunan her canlı ve melekler büyüklük taslamaksızın Allah'a secde ederler. Üstlerin-de olan Rab'lerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar."[10]

    Böyle iken meleklere ibadet etmek, onlardan yardım istemek, Allah'ın izni dışında onların bir şeyler yapa-bileceğine inanmak şirktir.

    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun. Onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere başkaldırmayan, kendilerine buyurulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir."[11]

    "Size melekleri, nebileri Rab olarak benimsemenizi emretmesi de yaraşmaz. Siz müslüman olduktan sonra, inkar etmeyi mi emredecek?"[12]


    Birçok melek vardır, fakat kesin sayılarını ancak Allah bilir.

    Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

    "Cehennemin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de ancak inkar edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da imanlarının artmasını sağladık. Kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlar ve inkarcılar: "Allah bu misalle neyi murad etti?" desinler. İşte Allah böylece, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu insanoğluna bir öğütten ibarettir."[13]

    Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

    "Sema ağırlığından dolayı ses çıkardı. Bunda da hakkı vardır. Çünkü her dört parmak mesafesinde secde eden melek vardır."[14]

    Mirac hadisinde Rasulullah (s.a.s) şöyle buyuruyor:

    "Bana Beyt'ül Mamur gösterildi. Bunun hakkında Cibril'e sordum. Şöyle dedi:
    "Bu Beyt'ül Mamur'dur. Orada her gün yetmiş bin melek namaz kılar" dedi.[15]

    Meleklere iman hem tafsili hem de icmalidir. Kur'an ve sahih sünnette ismi zikredilenlere ismi ile zikredilmeyenlere ise genel olarak inanmak gerekir.

    Kur'an ve sahih sünnette ismi zikredilenlerin başlıcaları; Cibril, Mikail, İsrafil'dir.


    [1]-(Müslim)

    [2]-(Bakara: 30)

    81-(Meryem: 16-17)

    [4]-(Enbiya: 2628)

    [5]-(Fatır: 1)

    [6]-(Buhari, Müslim)

    [7]-(Saffat: 164-166)

    [8]-(Hac: 75)

    [9]-(Necm: 27-28)

    [10]- (Nahl: 49-50)

    [11]-(Tahrim: 6)

    [12]-(Ali İmran: 80)

    [13]- (Müddessir: 31)

    [14]- (Tirmizi, İbni Mace, Bezzar)

    safinaz bunu beğendi.
  10. Alt 11-11-2008, 02:49 #10
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Meleklerin var olmadigina inanan müslümanlarda var sanirim ama bu konu gercekten melekler üzerinde tam bir detay olmus


    Ellerinize saglik yeniden

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.