Ve O'nun Sahabesine Kainat Dolusunca Selam Olsun
SORALIM ÖĞRENİLİM
Soru: Aşure günü neler oldu.
1- Allah, Hz. Musa’ya aşure gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2- Hz. Nuh, gemisini Cudi Dağı’nın üzerine aşure günü demirlemiştir.
3- Hz. Yunus, balığın karnından aşure günü kurtulmuştur.
4- Hz. Ádem’in tövbesi aşure günü kabul edilmiştir.
5- Hz. Yusuf, kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan aşure günü çıkartılmıştır.
6- Hz. İsa o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir.
7- Hz. Davut’un tövbesi o gün kabul edilmiştir.
8- Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9- Hz. Yakup’un, oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10- Hz. Eyyüb, hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
Peygamberimizin vefatından sonra da torunu Hz. Hüseyin, 10 Muharrem’de şehit edilmiştir. Rahmetle anıyoruz.
Soru: Aşure günü oruç tutmak sünnet midir? Tutalım mı?
Muharrem ayında ve aşure günü oruç tutmak sünnettir.
Yalnız aşure günü, yani Muharrem’in onuncu günü oruç tutarken bunu bir gün önce veya bir gün sonrayla birleştirmemiz uygun olur.
Yani, 9-10 veya 10-11 günleri oruç tutulmalıdır.
Soru: Haram aylar hangileridir. Ne demek haram aylar?
Kuran-ı Kerim’in bahsettiği haram aylar (Tevbe 9; 36-37) Muharrem, Recep, Zilkade ve Zilhicce aylarıdır.
Kuran-ı Kerim, savaş ve yağmayla geçinen Arapların bu aylarda ateşkes ilan ettiklerini ve
sonra da hileyle bu ayların yerlerini değiştirdiklerini anlatır. Samimiyetsizliklerinden bahseder.
...................
2 Ocak 2009 Tarihli Hürriyet Gazetesindeki Makale...
Mazlumun, mağdurun ve çocuğun dini sorulmaz
Mazlumun, mağdurun ve çocuğun dini sorulmaz
HAZRETİ Peygamber (SAV), "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyuruyor.
İnsanın vicdanında var olan ama örselenmiş güzel ahlakı tamamlamak için. Demek ki, eksikler var.
Bugün o eksikler daha da belirgin. Yeniden bir temizlenme, arınma dönemi yaşamalıyız.
Yüreklerimizi, saflarımızı sıklaştırmalıyız. Birbirimizi sevmeliyiz.
Tek akıl, tek vicdan, tek ses ve tek yürek olmalıyız. İnsanlığın onurunu korumak için.
Birkaç gündür bombalanan Gazze’de hayatını kaybeden sivillerin 130’u çocukmuş! Öyle diyor rakamlar.
Helali haramı, varlığı yokluğu, suçu veya suçsuzluğu anlamadan bu dünyayı bize, dünyayı kirletenlere bırakıp narin kefenlerine sarılarak giden 130 çocuk.
Sizden özür diliyorum çocuklar insanlık adına.
Dünyanın ve İslam áleminin kefenine, lüksüne, şatafat ve debdebesine kanmış liderleri adına sizden özür diliyorum.
* * *
Ellerindeki kutsalları değiştirenlere, gönüllerinden "sevmek, merhamet etmek ve insan olmak"
kavramlarını çıkarmış olanlara, görmeyenlere veya bu kutsalları göremeyenlere denecek fazla bir şey yok maalesef.
Bu yeni yılın ilk günlerinde "Sevgi Peygamberi"nin merhamet, sevgi ve şefkat kokan mesajlarını yeniden hatırlatmak ihtiyacı hissettim.
İnsanlığın ölüm kusan silahlara, roketlere, bombalara değil insan olmaya muhtaç olduğunu yeniden hatırlatabilmek için.
Yüce Allah’ın bize zulüm doğurmayan, onurlu bir güç vermesine muhtaç olduğumuzu yeniden hatırlatmak için gelin beraberce
Peygamberimizin cennet bahçesinde kısa bir gezintiye çıkalım.
- Hz. Ebu Hureyre (RA) anlatıyor: Resulullah ilk turfanda meyveyi gördüklerinde o yemişi yanındaki en küçük çocuğa verirdi.
(Müslim, Hacc, 85) Önce çocukları sevindirirdi.
- Bir harbin sonunda vurulmuş bir çocuk gördü. Kimin vurduğu belli değildi. Çocuk kimdi, belli değildi.
O gün, bütün bir gün Hz. Peygamber (SAV) mübarek ellerini göğe çevirdi ve Ya Rabbi, ben bu çocuktan dolayı sana yöneliyorum.
Muhammed’in bundan haberi yoktu. Muhammed bundan razı değildir. Muhammed bu günahtan habersizdir.
- Savaşmak zorunda olan ashabına -Hz. Ali’ye- talimat veriyordu.
"Kadın öldürmeyin, çocuk öldürmeyin, yaşlı öldürmeyin, kilise yakmayın, yeşillikleri koparmayın.
" Dünya bu ilkelerden ne kadar uzakta. Dünya bu güzelliklere ne kadarda yabancı düşmüş.
Bir yanda medeni olduğunu, nazik olduğunu fısıldarken öte yanda ölüm kusanlara tebessümle bakanlar.
- Hz. Ömer (RA) anlatıyor: Peygamberimiz şöyle buyurdu. "Merhamet etmeyenlere (ahirette) merhamet olunmaz.
Bağışlamayan kimse bağışlanmaz. Tövbe etmeyen kimseden tövbe kabul edilmez.
- Bir adam Resulullah’a şöyle dedi: "Ya Resulullah, ben koyun kesiyorum. Ancak ona acıyorum".
Peygamberimiz şöyle buyurdu: "Sen koyuna merhamet edersen Allah da sana merhamet eder."
Koyuna merhamet etmek. Sahabe bunu söyleyince Peygamberimiz yadırgamıyor, seviniyor, mutlu oluyor.
Allah da sana merhamet etsin buyuruyor.
- Hz. Ebu Hureyre (RA) anlatıyor: Peygamberimiz buyurdu.
"Biri yolda yürürken çok susadı. Derken bir kuyu buldu.
İçine inip su içti, çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü.
Adam kendi kendine bu köpek de benim gibi susamış deyip tekrar kuyuya indi, ayakkabısını su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeğe su verdi.
Allah onun bu davranışından dolayı razı oldu ve onu bağışladı.
- Sahabe sordu: "Hayvanlara iyilik yapmaktan dolayı bize sevap var mı?"
O cevap verdi: "Her yaş ciğer (canlı) için bir sevap vardır." (Buhari, Şirp, 9; Müslim, Selam, 153)
Mazlumun, mağdurun, çocuğun dini ve ırkı sorgulanmaz ve sorulmaz. Onun yanında olunur, karşısında olunmaz.
Kanı dökülmez, kanı dindirilir. Gözü yaşartılmaz, gözyaşı dindirilir. Hiçbir kutsal, çocuk öldür, diyemez.
Medeni dünya bundan ne kadar uzakta!!!
Doç.Dr. Nihat Hatipoğlu