Sabri - Malzemeler tamam mı arkadaşlar? Fincan, harfler, boş zaman, boş arkadaşlar ve korkunç ortam?
- Tamam abi. Her şey tamam.
- Amman kendilerini iyi ağırlayalım. Kimin geleceği belli olmaz. Kodaman bir ruh falan gelir, kızıp takmasın şimdi bize. Çarpılıp yengeç gibi yampirik yumpirik dolaşmayalım ortalıklarda.
- Ana! Öyle bir risk varsa ben bu işte yokum ha. Ona göre baştan diyeyim yani.
- Yav dur hemen tırsma be. Biz de ince ruhlu bir ruh çağırırız. Görmez öyle kusur falan... Hadi oturun masaya, el ele tuştun başlıyoruz.
- Abi bu elele tutuşma olayını yapmasak be. Bozmasın bizi.
- Oğlum, parkta göz göze, diz dize oturmuyoruz herhalde. Adam gibi ruh çağıyoruz şurda. Olayı durduk yere romantize edip tartışılası boyutlara taşıma arzu edersen.
- Peki tamam da abi şimdi şöyle bir durum var. Bu el ele tutuşmaktaki maksat ne? Yani ruhun gelmesine ne gibi bir katkısı var bu olayın?
- Şimdi bak şöyle bi şey var Niyazi; Bu ruh milleti adı üstünde çok ruhlu bir millet tamam mı. Yani her olayda bir ruh arar. Bizi el ele tutuşmuş gördüklerinde hepten bir ruhlanıyorlar. Gelmeyecekleri varsa da kalkıp geliyorlar. Ayrıca aralarında çekingenleri varsa, biz böyle el ele tutuşunca, bak biz birlik ve beraberlik ruhu içersindeyiz, çok iyi insanlarız, samimiyiz çekinme gel diyesi bir durum da oluyor aynı zamanda.... Zorla saçmalattırıyosun adamı ha. İlk ruh çağıran kişi korkusundan yanındakinin eline yapışmış, biz de öyle bilinçsizce bu adeti devam ettiriyoruz işte ne bileyim ben ya. Biz ilk yapanız şeysiyiz. Başka can alıcı sorun yoksa başlayabilir miyiz müsadenlen?
- Tamam abi pardon, hadi başlayalım.
- Tamam kapat fincanı, arkadaşlar sizde sesiz olun lütfen. El ele tutuşun hadi başlıyoruz.
- Çıt çıtt çıtırt çıt..
- Ya Tanju, olum sessiz olun dedim sessiz. Sana özel anons mu yapalım? Yeme şu çekirdeği yaa. Etrafa atıyosun bide. Ağız desen şapadak şupadak. Sanki bataklıkta yürüyon ha. Belki gelecek ruh bir genç kızın ruhu. Belki hazzetmiyo böyle şeyleri. Kaçırtcan kızı yaa.
- Ne kızı be?
- Aman ruhu işte be, beni de şaşırttın. Öfff sizle ruh muh çağırılmaz yaa. Sizle sütçü bile çağırılmaz. Tamam kes şunu yeme artık. Sivilce içinde kaldı suratın. Ruhların da ödünü patlatacan. Neyse hadi... Ey ruhhh! Geldiysen 3 kere vuuur!
- Niye üç vur diyoruz abi? Kafama takıldı şimdi.
- Hangi kafana takıldı Niyazi?! Şu omuzlarının üstündeki işi boş yuvarlağa mı?! Ulan ruuuh! Gel de şu Niyazi'nin ağzının tam ortasına 3 kere vuuuur!
- Ya abi kızma ya. N'apim merak ettim işte. Neden gelmeden önce 3 kere vuruyo?
- 3' e kadar saymayı biliyo da ondan düşük çenelinin Niyazisi. İlkokul 1. sınıftan terk bir ruh bu. Hayır, geleceği varsa da gelmeyecek. Şu sesindeki boruluğa bak. Sen şimdi susmayı bir başar, hele hayırlısıyla ruh bi gelsin gitsin, çenen yere düşene kadar konuş tamam mı... Ey ruuh! Geldiysen 3 kere vuur!
- Hişştt! Abi zorlama istersen he. Trafik yoğun galiba gelemiyo bak.
- Ey ruuh! Geldiysen şu Niyazi'nin tam alnının ortasından vuuur!
- Ya abi yapma yaaa. Belki gelen bir avcının ruhu ne biliyon? Bide isabet ettirecek. Kim vurduya gitmeleyim şimdi? Hakkaten kim vurdu olur yani haa. Katili arada bul sonra işin yoksa. Tanıdık bir ruh çağıralım bari. Ben korktum şimdi.
- Hadi seni boğalım, senin ruhunu çağıralım ha? Yeterince tanıdık mı Niyazi?... Baştan alıyoruz. Ey ruuh! Geldiysen 3 kere vuuur!
- Patırtttt!
- Hiiii! Geldi susun. Ey ruuuh! Patırtt da neeee?

- Vıronkkk... Çatırttt. Torognngg!
- Ya kimin ruhu bu yaaa? Yıka döke geliyo inan ki.
- Belki kilolu bir ruhtur abi, fincana sığmaya çalışıyodur. Fincanı kaldırıp kase mi kapatalım n'apalım ha?
- Leğen kapat istersen Niyazi... Mantığa bak yaa.
- Dur ben de sorcam. Ey ruuuh! Kaç kilosuuun?
- Sanane lan.
- Hınk! Ko ko ko konuştu abi.
- Sus. Bu ruhun ruhsal rahatsızlığı var belli. Gitme üstüne.
- Nankör insaaaan... Uvvvv... Haram olsun o ampuller sizeee... Uvvvvv..
- Ampul mu?! Abi sen kimin ruhusun yaa?
- Edison abisi.
- Abi be kusura bakma ama yanlış ruh. Sen şimdi git hadi. Bak florasan, el feneri falan bul. Gerçi onlar da bulundu ama sen bi daha bul.
- Gitmeeeem... Paralarımı almadan şurdan şuraya gitmeeem... Biz o kadar kafa patlatıp lamba icat edelim, faturayı başkasına ödeyin olmaaaz. Babanızın ruhu mu var lan buradaaa? Uuvvvv..
- Hayatımda bu kadar maddesel tuh görmedim ben. Ruh olmuş hala para derdinde.
- Ruhsak enayi ruhu değiliz uvvv!
- Arkadaşlar 1 2 3 deyince 3 kere vuruyoruz bu ruha tamam mı?
- Çarpılcaz anneciimm!
- Daha yavaş korkabilmen mümkün mü Niyazi? Ahtopot gibi kollarını savurup durma. Gözümü çıkarıyodun. Ey ruuh! Bas git artııık!
- Abi varma üstüne n'olursun. Çarpıcak bak. Off ilk kimden çıktı bu fikir ya, ruhu çıksın e mii.
- Senden çıktı. Canım sıkıldı ruh çağıralım dedin al sana ruh.
- Ayol bırak şunları Edisoncuğum. Sokturcam şimdi yılanıma hepsini. Yılan yılan tut kızım tut tut.
- Bismillah! Bu bu bu da kim?!
- Cleopatra canım. Beğenemedin mi?
- A meraba yenge.
- Yenge diyo ya. Ben tarihsel bir şahsiyetim. Yenge sensin saftrik Niyazi.
- Özür dilerim yenge aman Cleopatra hanım.
- Benim canımdan çok sevdiğim dünyalı dinleyenlerim. Hepinize saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Kabul buyurunuz efendim.
- Ya kaç kişi var orda. Hepiniz bir fincana mı doluştunuz n'aptınız? Sen de kimsin?
- Zeki bey bırakın şunları. Türkçenizi ziyan etmeyin. Ben söyleyeyim yılanıma bi soksun şunları.
- Sevgili sevenlerim saygılarımı sundum kabul buyurdunuz mu?
- Buyurmasınlar bırak. Kokudan ruhları çıktı baksana ha hahaha!
- Ay ne korkunç güldün yenge. Aynı hortlak gibi valla.
- Salak o zaten hortlak. Biz bi kişi çağırdık kaç kişi geldiler. Hayır nasıl yolluycaz biz şimdi bunları.
- Meraba, ben Sezar. N'aber?
- Ana! Buda mı geldi?
- Geldim tabi. Yok sana soracaktım gelip gelmiycemi.
- Kusur kalır mı o hiç. Burada bile rahat bırakmadı beni.
- Sen kapat çeneni Kleo. Benim başımı sen yedin zaten.
- Abi biz nasıl bir olaya şahit oluyoruz böyle. Ruhlar kavga ediyo açık oturum gibi izliyoruz valla. Kesin çarpıldık.
- Faturalar n'oldu alooo? Kulağımızın üstüne yatmayalım lütfen uvvv!
- Ay Edisoooon. Ne para göz adamışın sen be. Dünyadakende bölemiydin sen kıııs?
- Şimdi size gitme sana muhtacım adlı eseri sunuyorum kabul buyurunuz efendim.
- Zeki bey ruhunuz şad olsun sizin e mi ha hahaha!
-Yenge gülme korkuyorum yaa.
- Ha bunca acaiplik içinde bir gülmemden korktun öyle mi? Sezar getir kıs yılanımı.
- Ya gidin kışşş kışşş. N'olur gidin ya.
- Ne gidin be ne gidin. Asıl siz gidin.
- Gitme sana muhtacııım, gözümde nursuuun başımda tacııım muhtacııım.
- Zeki bey bir dakika lütfen. Yontma taş devrindekiler fizik profesörü gibi kalır bunların yanında. Hala olaya ayılamadılar baksana.
- Ne olayı yenge?
- Hala yenge diyo ya. Oğlum biz çağırdık sizi biz. Oturuyoduk burada, canımız sıkıldı birkaç dünyalı çağıralım dedik. Biz yollamadan nereye gidiyosunuz ha hahahaah! Daha Drakula konuşacak durun hahahaaha!
- Anneeeeeeeeeeee!
- Yılan tut kısım tututtut!



Mine SOTA
DÜŞ MACUNU