Kayısı Ağacı
Kayısı Ağacı
Türkiyeli bir tüccar ,İtalya`ya gidip bir otomobil fabrikasının müdürünü ziyaret etmiş.Birlikte yemişler içmişler ve gezmişler.Bir ara fabrika müdürü şakayla:
- Türkler,hediye vermeyi severler.Sen bana Türkiye`den ne getirdin,diye sormuş.
Bizim tüccar da:
-Sana bir kayısı ağacı getirdim, demiş.O kadar lezzetli,ve hoş meyveler verir ki...
Müdür kahkahayı basmış:
-Şakanın böylesini de görmedim.
Bunun üzerine bizimki,cebinden bir kayısı çekirdeği çıkarmış:
-Müdür bey,bu kayısı çekirdeğinin içinde bir fabrika var.Bu fabrikayı çalıştırmak için,toprağa gömmek kafi...Çekirdeği toprağa gömüp,sulamaya başlayınca,fabrika da çalışır.Kökler ,dallar,yapraklar...Nihayet çiçekler ve meyveler meydana gelir.Sanata bakınız müdür bey !Kocaman bir kayısı ağacı,dalıyla ,yaprağıyla,çiçeğiyle bir çekirdeğin içine yerleştirilmiş...
Müdür dikkat kesilmiş:
-Lütfen devam ediniz...
-Şimdi siz kocaman bir araba fabrikasının müdürüsünüz.Sizden ilginç bir araba istesek.Bu araba uçağa binerken katlanıp bavul haline gelse,kolayca taşınsa,uçaktan inince de tekrar araba haline getirilebilse.Nasıl?Böyle bir araba yapabilirmisiniz?
-Bilmem,çok zor.
-Bakınız siz ,ilerleyen teknolojiye rağmen bir arabayı bavul şekline getiremiyorsunuz.Ama öyle bir sanatkar var ki,kocaman kayısı ağacını bir çekirdeğin içine yerleştirmiş.
-Tabiat mı yani?
-Tabiat da bir sanat eseridir ve aynı sanatkarın eseridir.
-Hayret !...
-Neden hayret ettiniz müdür bey?
-Aslında bilinen şeyleri anlattınız,ben de zevkle dinledim.Gerçekten bunlar benim için güzel bir hediye oldu.Beni düşündürdünüz.Hemen aklıma minicik incir çekirdeği geldi.Aynı sanatkar,incir çekirdeğine incir ağacını,yumurtaya da tavuğu yerleştirmiş.
Tüccar neşeyle el çırpmış:
-Evet harika.Söylemek istediğimi anlatmışım demek ki.Toplu iğne başı kadar incir çekirdeğine incir ağacının forumülünü yerleştiren Allah (cc) `ın sanatına hayran kalmamak elimizde değil...
(Hekimoğlu İsmail-Kalbim küçük sevgim büyük ) kitabından alıntıdır
Kayısı Ağacı
Türkiyeli bir tüccar ,İtalya`ya gidip bir otomobil fabrikasının müdürünü ziyaret etmiş.Birlikte yemişler içmişler ve gezmişler.Bir ara fabrika müdürü şakayla:
- Türkler,hediye vermeyi severler.Sen bana Türkiye`den ne getirdin,diye sormuş.
Bizim tüccar da:
-Sana bir kayısı ağacı getirdim, demiş.O kadar lezzetli,ve hoş meyveler verir ki...
Müdür kahkahayı basmış:
-Şakanın böylesini de görmedim.
Bunun üzerine bizimki,cebinden bir kayısı çekirdeği çıkarmış:
-Müdür bey,bu kayısı çekirdeğinin içinde bir fabrika var.Bu fabrikayı çalıştırmak için,toprağa gömmek kafi...Çekirdeği toprağa gömüp,sulamaya başlayınca,fabrika da çalışır.Kökler ,dallar,yapraklar...Nihayet çiçekler ve meyveler meydana gelir.Sanata bakınız müdür bey !Kocaman bir kayısı ağacı,dalıyla ,yaprağıyla,çiçeğiyle bir çekirdeğin içine yerleştirilmiş...
Müdür dikkat kesilmiş:
-Lütfen devam ediniz...
-Şimdi siz kocaman bir araba fabrikasının müdürüsünüz.Sizden ilginç bir araba istesek.Bu araba uçağa binerken katlanıp bavul haline gelse,kolayca taşınsa,uçaktan inince de tekrar araba haline getirilebilse.Nasıl?Böyle bir araba yapabilirmisiniz?
-Bilmem,çok zor.
-Bakınız siz ,ilerleyen teknolojiye rağmen bir arabayı bavul şekline getiremiyorsunuz.Ama öyle bir sanatkar var ki,kocaman kayısı ağacını bir çekirdeğin içine yerleştirmiş.
-Tabiat mı yani?
-Tabiat da bir sanat eseridir ve aynı sanatkarın eseridir.
-Hayret !...
-Neden hayret ettiniz müdür bey?
-Aslında bilinen şeyleri anlattınız,ben de zevkle dinledim.Gerçekten bunlar benim için güzel bir hediye oldu.Beni düşündürdünüz.Hemen aklıma minicik incir çekirdeği geldi.Aynı sanatkar,incir çekirdeğine incir ağacını,yumurtaya da tavuğu yerleştirmiş.
Tüccar neşeyle el çırpmış:
-Evet harika.Söylemek istediğimi anlatmışım demek ki.Toplu iğne başı kadar incir çekirdeğine incir ağacının forumülünü yerleştiren Allah (cc) `ın sanatına hayran kalmamak elimizde değil...
(Hekimoğlu İsmail-Kalbim küçük sevgim büyük ) kitabından alıntıdır