CSIS'DEN GÜLEN HAREKETİ TOPLANTISI
Washington'daki düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde düzenlenen toplantıda "Gülen Hareketi" için çarpıcı değerlendirme...
Washington'daki düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde (CSIS) düzenlenen "Gülen Hareketi" konulu toplantıda, Dinlerarası Diyalog Enstitüsü'nün Başkanı ve Gülen Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi Yüksel Alp Aslandoğan, toplumun her kesiminden insanların katıldığı bir hareketin ortadan kaldırılmasından bahsetmenin "anlamsız" olduğunu söyledi.
Aslandoğan, "Gülen Hareketi"ni, "İslam inancı anlayışı içinde kök salan bir sivil toplum hareketi" olarak tanımladı. Alp Aslandoğan, inanca dayalı girişimin, eğitim fırsatları yaratma amacıyla başladığını ve bugün uluslararası bir fenomen haline gelerek birkaç milyon olduğu tahmin edilen üyeleri bulunduğunu söyledi. Aslandoğan, Gülen hareketinin belli bir merkezi yönetimi olmadığını da özellikle vurguladı.
Aslandoğan, Fethullah Gülen'in 11 Eylül saldırılarını şiddetle kınayan bir dini lider olduğunu ve Suudi asıllı terörist Osama Bin Ladin'i "bir canavar" olarak nitelediğini de anlattı ve Gülen hareketinin "şiddetten uzak, inançlar arası diyaloğu destekleyen bir hareket olduğunu" söyledi.
-GÜLEN HAREKETİNİN SİYASETLE İLİŞKİSİ-
Oturumu yöneten CSIS Türkiye projesi direktörü Bülent Alirıza, Aslandoğan'ın, hareketin siyasi olmadığını söylemesine karşılık, siyasi bir etkisi bulunduğunu ve bu hareketi yok etmeye yönelik bir girişime ilişkin belgenin Türkiye'nin gündeminde bulunduğunu hatırlattı. Aslandoğan ise Gülen hareketi mensuplarının kişisel olarak, her Türk vatandaşı gibi siyasetle ilgilenebileceğini ancak herhangi bir siyasi partiye bağlılık göstermeyeceğini, bunun temel prensip olduğunu söyledi.
Siyasete katılımın, "konular ve değerler düzeyinde" bulunduğunu belirten Aslandoğan, "Bazen belli bir siyasi partiyle politikalar benzer olabilir. Ama bugün belli bir siyasi partiye yakın gibi görünmekle birlikte, yarın başka bir siyasi partiyle de yakın görünebilir" dedi. Aslandoğan, belli demokratik ilkeleri benimseyen herhangi bir partinin, hareketten destek görebileceğini vurguladı.
Alirıza'nın, "Gülen hareketini ortadan kaldırmaya yönelik girişime ilişkin görüşünüz nedir?" sorusu üzerine Aslandoğan, "Gülen hareketinin yok edilmesinden bahsetmek anlamsız. Çünkü hareketin içindekiler, toplumun her kesiminden gelen Türk halkıdır" diye yanıtladı.
Bir katılımcının Gülen'in neden ABD'de yaşadığı yönündeki sorusuna karşılık Aslandoğan, sağlık ve siyasi sorunları neden olarak gösterdi. Gülen'in Türkiye'ye dönmesinin önünde yasal bir engel bulunmadığını belirten Aslandoğan, buna karşın Gülen'in, stresten uzak durarak sağlığını korumak istediğini ve bazı siyasi partilerin, dönüşünü istismar etmesinden endişe ettiği için ABD'de kalmayı sürdürdüğünü söyledi.
Gülen'in vefatı durumunda harekete ne olacağı sorusu üzerine Aslandoğan, "Bu, kişiye bağlı bir hareket değil" dedi ve Mevlana Celaleddin Rumi'nin ölümünün ardından anlayışının devam ettiğini belirtti.
Bir başka katılımcının, Gülen hareketinin neden askerlerle iyi ilişki içinde olmadığı sorusu üzerine Aslandoğan, ''sorunuzdaki yargıyı paylaşmıyorum. Orduda belli bireylerin Gülen hareketine ilişkin olumlu veya olumsuz görüşleri olabilir. Emekli olduktan sonra olumlu görüş belirtenleri biliyoruz'' dedi.
Son gelişmelerde, Gülen'in, ordunun güvenilirliğini sarsacak girişimleri onaylamadığına dair bir açıklama yaptığını belirten Aslandoğan, kanunlara aykırı iş yapanlar varsa bunların adalet önüne çıkarılması gerektiğini de Gülen'in vurguladığını söyledi. Aslandoğan, Gülen'in, ''devleti ve orduyu destekleyen açıklamaları yüzünden'' zaman zaman eleştirildiğini de kaydetti.
Hareketin içinde olduğu bilinen kişilerin siyasi görevler alma konusunda cesaretlendirilmediğini belirten Aslandoğan, her siyasi partiye eşit mesafenin korunmasına çalışıldığını söyledi.
Gülen hareketinin ana amacının ne olduğu sorusu üzerine Aslandoğan, ABD'de yaşadığı süre içinde öğrendiği bir söz olan, ''başarı ulaşılan yer değil yolculuktur'' sözüne işaret etti. Aslandoğan, "amaç kişisel fedakarlıkla, faaliyetle Allah'ın memnuniyetini aramak. Açık, demokratik ve ayrımcılığın olmadığı bir toplum" dedi.
Washington'daki düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde düzenlenen toplantıda "Gülen Hareketi" için çarpıcı değerlendirme...
Washington'daki düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde (CSIS) düzenlenen "Gülen Hareketi" konulu toplantıda, Dinlerarası Diyalog Enstitüsü'nün Başkanı ve Gülen Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi Yüksel Alp Aslandoğan, toplumun her kesiminden insanların katıldığı bir hareketin ortadan kaldırılmasından bahsetmenin "anlamsız" olduğunu söyledi.
Aslandoğan, "Gülen Hareketi"ni, "İslam inancı anlayışı içinde kök salan bir sivil toplum hareketi" olarak tanımladı. Alp Aslandoğan, inanca dayalı girişimin, eğitim fırsatları yaratma amacıyla başladığını ve bugün uluslararası bir fenomen haline gelerek birkaç milyon olduğu tahmin edilen üyeleri bulunduğunu söyledi. Aslandoğan, Gülen hareketinin belli bir merkezi yönetimi olmadığını da özellikle vurguladı.
Aslandoğan, Fethullah Gülen'in 11 Eylül saldırılarını şiddetle kınayan bir dini lider olduğunu ve Suudi asıllı terörist Osama Bin Ladin'i "bir canavar" olarak nitelediğini de anlattı ve Gülen hareketinin "şiddetten uzak, inançlar arası diyaloğu destekleyen bir hareket olduğunu" söyledi.
-GÜLEN HAREKETİNİN SİYASETLE İLİŞKİSİ-
Oturumu yöneten CSIS Türkiye projesi direktörü Bülent Alirıza, Aslandoğan'ın, hareketin siyasi olmadığını söylemesine karşılık, siyasi bir etkisi bulunduğunu ve bu hareketi yok etmeye yönelik bir girişime ilişkin belgenin Türkiye'nin gündeminde bulunduğunu hatırlattı. Aslandoğan ise Gülen hareketi mensuplarının kişisel olarak, her Türk vatandaşı gibi siyasetle ilgilenebileceğini ancak herhangi bir siyasi partiye bağlılık göstermeyeceğini, bunun temel prensip olduğunu söyledi.
Siyasete katılımın, "konular ve değerler düzeyinde" bulunduğunu belirten Aslandoğan, "Bazen belli bir siyasi partiyle politikalar benzer olabilir. Ama bugün belli bir siyasi partiye yakın gibi görünmekle birlikte, yarın başka bir siyasi partiyle de yakın görünebilir" dedi. Aslandoğan, belli demokratik ilkeleri benimseyen herhangi bir partinin, hareketten destek görebileceğini vurguladı.
Alirıza'nın, "Gülen hareketini ortadan kaldırmaya yönelik girişime ilişkin görüşünüz nedir?" sorusu üzerine Aslandoğan, "Gülen hareketinin yok edilmesinden bahsetmek anlamsız. Çünkü hareketin içindekiler, toplumun her kesiminden gelen Türk halkıdır" diye yanıtladı.
Bir katılımcının Gülen'in neden ABD'de yaşadığı yönündeki sorusuna karşılık Aslandoğan, sağlık ve siyasi sorunları neden olarak gösterdi. Gülen'in Türkiye'ye dönmesinin önünde yasal bir engel bulunmadığını belirten Aslandoğan, buna karşın Gülen'in, stresten uzak durarak sağlığını korumak istediğini ve bazı siyasi partilerin, dönüşünü istismar etmesinden endişe ettiği için ABD'de kalmayı sürdürdüğünü söyledi.
Gülen'in vefatı durumunda harekete ne olacağı sorusu üzerine Aslandoğan, "Bu, kişiye bağlı bir hareket değil" dedi ve Mevlana Celaleddin Rumi'nin ölümünün ardından anlayışının devam ettiğini belirtti.
Bir başka katılımcının, Gülen hareketinin neden askerlerle iyi ilişki içinde olmadığı sorusu üzerine Aslandoğan, ''sorunuzdaki yargıyı paylaşmıyorum. Orduda belli bireylerin Gülen hareketine ilişkin olumlu veya olumsuz görüşleri olabilir. Emekli olduktan sonra olumlu görüş belirtenleri biliyoruz'' dedi.
Son gelişmelerde, Gülen'in, ordunun güvenilirliğini sarsacak girişimleri onaylamadığına dair bir açıklama yaptığını belirten Aslandoğan, kanunlara aykırı iş yapanlar varsa bunların adalet önüne çıkarılması gerektiğini de Gülen'in vurguladığını söyledi. Aslandoğan, Gülen'in, ''devleti ve orduyu destekleyen açıklamaları yüzünden'' zaman zaman eleştirildiğini de kaydetti.
Hareketin içinde olduğu bilinen kişilerin siyasi görevler alma konusunda cesaretlendirilmediğini belirten Aslandoğan, her siyasi partiye eşit mesafenin korunmasına çalışıldığını söyledi.
Gülen hareketinin ana amacının ne olduğu sorusu üzerine Aslandoğan, ABD'de yaşadığı süre içinde öğrendiği bir söz olan, ''başarı ulaşılan yer değil yolculuktur'' sözüne işaret etti. Aslandoğan, "amaç kişisel fedakarlıkla, faaliyetle Allah'ın memnuniyetini aramak. Açık, demokratik ve ayrımcılığın olmadığı bir toplum" dedi.