Türkiye‘nin Birleşmiş Milletler Viyana Büyükelçisi Ahmet Ertay tarafından Viyana’ya hizmetli olarak getirilen Nihat Işık Pusula’ya konuştu.

Nihat Işık, Türkiye’de restorantlarda müdürlük yaparken, tanıştığı Büyükelçi Volkan Bozkır aracılığı ile Dışişleri Bakanlığına başvuru yaparak Yurtdışında Büyükelçilik nezdinde çalışmak istediğini söyler. Ardından Viyana’ya Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak atanan Ahmet Ertay’ın yanında Viyana’ya gideceği kendisine bildirilir. Bunun üzerine Büyükelçi Ertay yanında götüreceği hizmetliyi görmek ister ve Nihat Işık’ı yanına çağırır. Yapılan görüşmenin ardından kendisine Viyana’ya gittiğimizde, kalacağın yeri ben ayarlayacağım diyerek hazırlanmasını ister.

Bütün işlemler yapıldıktan sonra Viyana’ya yola koyulan Nihat Işık, Büyükelçinin kaldığı rezidansın bir odasında kalmaya başlar. Çalışmaya başlamasıyla beraber Türkiye’den ev alabilme hayaliyle bankadan kredide çeken Nihat Işık Büyükelçi Ertay ve eşi tarafından baskılara maruz kalmaya başlar.

Bize Neden Geldiniz Neyi Paylaşmak istiyorsunuz Bizimle?

Kısaca hayat hikayemi anlattığım gibi bir serüvenin ardından Beyfendi ve Hanımefendi(Biz Büyükelçi ve Eşine Beyfendi ve Hanımefendi deriz) tarafından baskılara ve kötü muameleye maruz kaldım. Bu muamelenin sadece benim başımada gelmediğini benim yaptığım işi yapanların çoğunun bu tür baskılara maruz kaldıklarını öğrendim. Hatta Dışişleri Bakanlığı bu anlamda çok fazla dava ile başbaşa. Benim amacım bunların bilinmesi ve buna göre önlemler alınması.

Ne gibi Baskılar Gördünüz Normal Olmayan Nedir?

Ben buraya Garson olarak geldim, ama garsonluğun dışında herşeyi bana yaptırılıyor. Düşünebiliyormusunuz, sırf işkence eziyet olsun diye Kürdanla temizlik yaptırıyorlar size. Hanımefendi yani Büyükelçinin eşi sürekli bize ‘’hizmetçiye ne ihtiyaç var neden bunlar buraya gönderilip devletin parası bunlara veriliyor’’ gibi laflar ederek bizi incitiyorlar. Ama heryeri lavobanın içindeki demir tellerini bile bize diş fırçasıyla temizletmekten geri kalmıyor. Hanımefendi sürekli bağıran çağıran birisi, sürekli tehdit altındasınız. AGİT Büyükelçisinin hanımı bir öğle yemeğinde, bayan arkadaşımız yemeğe hizmete gidiyor o anlatıyor. Büyükelçinin hanımı ‘’Bakanlık ne kadar kafasız bu kadar insanı buraya gönderiyor ben bunlara iş bulmak için göbeğim çatlıyor’’ diyor.

Neden Böyle Yapıyorlar Yasal Olarak Böyle Yetkileri Varmı?

Bize gelirken imzalatılan sözleşmede bize hiçbir hak verilmiyor size istedikleri herşeyi yapabilme yetkisi veriyorlar. Yani Büyükelçinin keyfine göre size davranma hakkı var gibi. Buraya gelen insanlar burada aileleri var borçları var birşekilde bize bağlılar ez ezebildiğin kadar diye düşünüyorlar. Aciz bir insan bir böcek gibi görüyorlar sizi.

Size Ne Gibi hakaretlerde bulundular?

Bana sürekli olarak istifa et git, yoksa seni kovacağız buradan göndereceğiz seni. Sizi muhattab alıp size insan gözüyle bakmıyorlar. Beyfendi ve hanımefendi bir geziye çıktıklarında oğulları Cem Ertay tarafından aynı muamelelere maruz kalıyoruz. Kendisini büyükelçi yerine koyuyor. Evde aman bir hata yapmayayım diye dolaşırken piskolojiniz bozuluyor. Bir köle gibisiniz yani.

Neden Seni Kovmak İstesinler?

Millet kabullenmiş bu bütün bu uygulamaları ben bunu kabullenemedim.

Peki Gerekçe Ne Diye Sormadınızmı?

Hanfendiye hakaret ettiğimi idda ediyorlar. Bende böyle birşey yapmadığımı söyledim ve herkeste bunu biliyor, ama yinede beni gönderebilmek için böyle bahaneler üretiyorlar.

Düşünebiliyormusunuz Büyükelçi Tanyer, bana senin kalacağın yeri dahi ben ayarlayacağım derken beni bir gece dışarıya, kapıya attı. 3 gün Südbahnhof ’ta yattım. Devletin bir sözleşmeli memuru olan birisini bir büyükelçi nasıl olurda sokağa atar. Bu kadarmı insanların değeri, bu kadar yetki verirmi bir devlet, memuruna ki, başka bir memuru sokağa atsın ona bağırıp hakaretler etsin ve çin işkencesi gibi işler yaptırsın.

Nasıl Yani Sizi Sokağamı Attı?

Evet aynen öyle, bir gece ansızın korumalara beni sokağa attırdı

Nasıl yaptınız. Dışarda nasıl kaldınız Bunu bildirmedinizmi bir merciye

Öyle bir merci yok kimseye şikayet edebileceğimiz bir yer yok

Büyükelçide olsa onların hata ve yanlışlarını kontrol eden bir mekanizma yokmu?

Yok onları şikayet edebileceğimiz mekanizma yok sadece mahkemeye verebiliriz. Kurum içinde böyle bir mekanizma yok sadece benden savunma isterler, eğer onlara uyarsa ona göre karar verirler ama hiçbir zamanda büyükelçinin kanaatine ters iş yapmazlar.

Şimdi ne olacak Durum nedir?

Şimdi olan İşime son verildi ve Kasım ayından sonra geri döneceğim. Ve ardından mahkemeye gidip hakkımı arayacağım.

alinti: pusula gazetesi