Çok içine kapanık, elleri cebinde, başı önünde dolaşan bir üniversiteliydi. 18 Haziran 1993 günü, derste bir soruya verdiği yanıt nedeniyle 'rezil' oldu. Odasına kapanıp bir kâğıda yazmaya başladı...
"Pasif olmaktan, rezil olma korkusundan kurtulmak zorundaydım. Sosyal hayata girmeliydim. Değişmeliydim. 'Birine 40 kere deli dersen deli olur' sözü aklıma geldi ve başladım yazmaya. Aylarca bulduğum her boş kâğıda 'Ben akıllıyım' yazdım. Sonra işi abartıp 'Ben dünyanın en akıllı insanıyım' yazmaya başladım. Ve artık kendimi dünyanın en akıllı adamı olduğuma öyle inandırmıştım ki..." diye sözlerine başlayan 32 yaşındaki Erdal Demirkıran'ın hayatı böylece birdenbire değişmiş.
İlk tepki babadan
Önceleri kendisine 'deli' gözüyle bakıldığını söyleyen Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Demirkıran, babasının ilk tepkisini şöyle anlatıyor:
"Babamın karşısına çıkarak, 'Sen dünyanın en şanslı adamısın' dedim. 'Niye?' diye sordu. 'Çünkü sen dünyanın en akıllı insanının babasısın' dedim. Babamdan aldığım yanıt sadece bir kelimeydi: "Hadi len ordan."
Bahçelievler 10. Noteri'ne giderek akıllılığını tasdikletmek istedi. Aksi ispatlanamadığı için noter Demirkıran'ın 'dünyanın en akıllı insanı' olduğuna dair kâğıda imzayı bastı. Demirkıran, noterden çıkıp altında 'Dünyanın en akıllı insanı' ibaresinin bulunduğu kartvizit bastırdı.
Edison ampulü, Newton yerçekimini bulmuştu. Demirkıran karar verdi: yeni Edisonlar, yeni Newtonlar yetiştirecekti.
1997 yılında ticaret müdürü olarak görev yaptığı şirketten ayrıldı. Gümüşhane Kelkit'te Kaşna diye anılıyorlardı, 'ş'yi 'sh' yapıp 'Kashna dâhi yetiştirme
programı'nı hazırladı.
Yaptığım iş basit
İnsanlardaki referans hastalığına tepki gösteren Erdal Demirkıran, ilk iş olarak "Benim özgeçmişim yok" dedi ve kendine bir 'özgelecek' yazdı:
"Ben dünle ilgilenmem, sadece bugün ve yarınla ilgilenirim. Çünkü düne bakarsam negatif olayları referans alabilir ve hareket alanımı daraltabilirim. Geleceğimi şekillendiren dünün geyiği değil yarının hayalleridir."
Bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, TEMA Vakfı, Bahçelievler Belediyesi, Lüleburgaz Belediyesi, Çorlu Belediyesi, Birikim Dershaneleri ve Adalet ve Kalkınma Partisi gibi birçok yerde seminer verdiğini söyleyen Demirkıran, "Yaptığım iş çok basit. Ben sadece insanların sahip oldukları değerleri fark etmelerini sağlıyorum. Türkiye topraklarında yaşayanlar çok hızlı çözüm üretiyor. Kürdan bulamadığımızda sigara jelatiniyle dişimizi karıştırırız. Bir İngiliz' in önüne çay koysanız kaşıksız karıştıramaz. Ama biz hemen gözlüğümüzü çıkartır sapıyla karıştırırız. Ama zekâmızı akıllıca kullanmıyoruz" dedi.
Elmalarla karpuzlar
Peki "Neden dünyanın en akıllı insanı da, dünyanın en zeki insanı, dünyanın en büyük işletmecisi değil" sorusuna ise Demirkıran'ın yanıtı kısa ve net:
"Elmaya karpuz diyemezsiniz."
Tabii ki 'dâhi'liğe ilk adım her şeyde olduğu gibi parayla olu-yor. Eğitimlere 10'a kadar saymayı bilen ve 14 yaşından büyük herkes katılabiliyor. Bilgi için: (0212) 552 00 04-653 93 80 ya da 'http://www.kashnakashna.com'.
Demirkıran'dan inciler
Kendini 'kitle değişim uzmanı' diye tanımlayan Erdal Demirkıran, kendisinden ders alma şansı olmayanlar için de bir kitap yayımlamış. Beyaz Sanat Yayınları'ndan çıkan kitaptan bazı inciler:
Güneş ben sıcağım derse asla ukala olmaz. Birileri doğduğumuzda bize sivrisineğin sevimli bir hayvan olduğunu söyleseydi, şimdi bir çoğumuz evde sivrisinek besliyor olurduk... Bütün insanlar dâhi olarak doğarlar. Ancak bazıları bunu fark eder ve biz yüzyıllarca tek farkı 'fark etmek' olan insanları konuşur dururuz... Yetenek dedikleri, tembeller için iyi bir kamuflajdan başka bir şey değildir... Çaresizlik adama ampul icat ettirir Daima en iyi ol! Anıların bile ürkütsün insanları. Geldiğin gibi gitme. Geçip giderken, tozu dumana kat. Hayatını anlatılanlarla değil, bildiklerinle yaşa... Bir şeyi yaparken en iyisini yap! Cehennemde bile en iyi sen yan!
İşte dünyanın en iyi tüccarı!
'Dünyanın en akıllı insanı' bugüne kadar seminerlerinde toplam 100 bin kişiye eğitim verdiğini iddia ediyor. Öğrencilerinden biri de Suudi Arabistanlı Özbek Muhammed Akbar. 34 yaşındaki Akbar, 18 senedir hiç mutlu olmadığını ve son altı yıldır ilaç tedavisi gördüğünü anlattı. Ama üç ay önce Demirkıran'la tanışınca hayatı değişmiş, ilaçları bırakmış: "Bana dünle ilgilenmemeyi ve sahip olduğum değerlerin farkına varmayı öğretti. Onunla sadece iki saat konuştuktan sonra deliksiz uyudum. Ben dünyanın en iyi tüccarıyım. Önceden çocuklarıma bağırır dururdum. Ama artık onları sürekli öpüyorum."
En akıllı adamın kendine hazırladığı 'özgeleceği'
Bugün: Erdal Demirkıran hayatı ve kendini seviyor. Dünyayı değiştirmeye çalışıyor. 2002: 'Dünyanın en akıllı insanı', özel okul, kolej, dershane, şirket, belediye, siyasi partiler gibi kurum ve kuruluşlarda da dâhi yetiştirmeye başlıyor.2005: Türkiye'deki faaliyetleri devam eden Erdal Demirkıran dünyaya açılmaya hazırlanıyor.2010: Dünyanın en akıllı insanı, dünya liderlerine yönelik eğitim programını başlattı. 2020: Neredeyse bütün dünyayı saran 'Kashna öğretileri' büyük bir hızla yayılıyor. 2030: İnsanlar artık beş saat uyuyor. İnsanlar artık sinirlenmiyor. Artık 21. yüzyılın başlarında tüm dillerde karşılığı bulunan 'başarısızlık'
sözcüğü sözlüklerde yok! Özgüven artık özel bir vasıf değil. Cinayet, intihar, kavga, savaş.. yok! Ve artık insanlar birbirlerini seviyor.
"Pasif olmaktan, rezil olma korkusundan kurtulmak zorundaydım. Sosyal hayata girmeliydim. Değişmeliydim. 'Birine 40 kere deli dersen deli olur' sözü aklıma geldi ve başladım yazmaya. Aylarca bulduğum her boş kâğıda 'Ben akıllıyım' yazdım. Sonra işi abartıp 'Ben dünyanın en akıllı insanıyım' yazmaya başladım. Ve artık kendimi dünyanın en akıllı adamı olduğuma öyle inandırmıştım ki..." diye sözlerine başlayan 32 yaşındaki Erdal Demirkıran'ın hayatı böylece birdenbire değişmiş.
İlk tepki babadan
Önceleri kendisine 'deli' gözüyle bakıldığını söyleyen Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Demirkıran, babasının ilk tepkisini şöyle anlatıyor:
"Babamın karşısına çıkarak, 'Sen dünyanın en şanslı adamısın' dedim. 'Niye?' diye sordu. 'Çünkü sen dünyanın en akıllı insanının babasısın' dedim. Babamdan aldığım yanıt sadece bir kelimeydi: "Hadi len ordan."
Bahçelievler 10. Noteri'ne giderek akıllılığını tasdikletmek istedi. Aksi ispatlanamadığı için noter Demirkıran'ın 'dünyanın en akıllı insanı' olduğuna dair kâğıda imzayı bastı. Demirkıran, noterden çıkıp altında 'Dünyanın en akıllı insanı' ibaresinin bulunduğu kartvizit bastırdı.
Edison ampulü, Newton yerçekimini bulmuştu. Demirkıran karar verdi: yeni Edisonlar, yeni Newtonlar yetiştirecekti.
1997 yılında ticaret müdürü olarak görev yaptığı şirketten ayrıldı. Gümüşhane Kelkit'te Kaşna diye anılıyorlardı, 'ş'yi 'sh' yapıp 'Kashna dâhi yetiştirme
programı'nı hazırladı.
Yaptığım iş basit
İnsanlardaki referans hastalığına tepki gösteren Erdal Demirkıran, ilk iş olarak "Benim özgeçmişim yok" dedi ve kendine bir 'özgelecek' yazdı:
"Ben dünle ilgilenmem, sadece bugün ve yarınla ilgilenirim. Çünkü düne bakarsam negatif olayları referans alabilir ve hareket alanımı daraltabilirim. Geleceğimi şekillendiren dünün geyiği değil yarının hayalleridir."
Bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, TEMA Vakfı, Bahçelievler Belediyesi, Lüleburgaz Belediyesi, Çorlu Belediyesi, Birikim Dershaneleri ve Adalet ve Kalkınma Partisi gibi birçok yerde seminer verdiğini söyleyen Demirkıran, "Yaptığım iş çok basit. Ben sadece insanların sahip oldukları değerleri fark etmelerini sağlıyorum. Türkiye topraklarında yaşayanlar çok hızlı çözüm üretiyor. Kürdan bulamadığımızda sigara jelatiniyle dişimizi karıştırırız. Bir İngiliz' in önüne çay koysanız kaşıksız karıştıramaz. Ama biz hemen gözlüğümüzü çıkartır sapıyla karıştırırız. Ama zekâmızı akıllıca kullanmıyoruz" dedi.
Elmalarla karpuzlar
Peki "Neden dünyanın en akıllı insanı da, dünyanın en zeki insanı, dünyanın en büyük işletmecisi değil" sorusuna ise Demirkıran'ın yanıtı kısa ve net:
"Elmaya karpuz diyemezsiniz."
Tabii ki 'dâhi'liğe ilk adım her şeyde olduğu gibi parayla olu-yor. Eğitimlere 10'a kadar saymayı bilen ve 14 yaşından büyük herkes katılabiliyor. Bilgi için: (0212) 552 00 04-653 93 80 ya da 'http://www.kashnakashna.com'.
Demirkıran'dan inciler
Kendini 'kitle değişim uzmanı' diye tanımlayan Erdal Demirkıran, kendisinden ders alma şansı olmayanlar için de bir kitap yayımlamış. Beyaz Sanat Yayınları'ndan çıkan kitaptan bazı inciler:
Güneş ben sıcağım derse asla ukala olmaz. Birileri doğduğumuzda bize sivrisineğin sevimli bir hayvan olduğunu söyleseydi, şimdi bir çoğumuz evde sivrisinek besliyor olurduk... Bütün insanlar dâhi olarak doğarlar. Ancak bazıları bunu fark eder ve biz yüzyıllarca tek farkı 'fark etmek' olan insanları konuşur dururuz... Yetenek dedikleri, tembeller için iyi bir kamuflajdan başka bir şey değildir... Çaresizlik adama ampul icat ettirir Daima en iyi ol! Anıların bile ürkütsün insanları. Geldiğin gibi gitme. Geçip giderken, tozu dumana kat. Hayatını anlatılanlarla değil, bildiklerinle yaşa... Bir şeyi yaparken en iyisini yap! Cehennemde bile en iyi sen yan!
İşte dünyanın en iyi tüccarı!
'Dünyanın en akıllı insanı' bugüne kadar seminerlerinde toplam 100 bin kişiye eğitim verdiğini iddia ediyor. Öğrencilerinden biri de Suudi Arabistanlı Özbek Muhammed Akbar. 34 yaşındaki Akbar, 18 senedir hiç mutlu olmadığını ve son altı yıldır ilaç tedavisi gördüğünü anlattı. Ama üç ay önce Demirkıran'la tanışınca hayatı değişmiş, ilaçları bırakmış: "Bana dünle ilgilenmemeyi ve sahip olduğum değerlerin farkına varmayı öğretti. Onunla sadece iki saat konuştuktan sonra deliksiz uyudum. Ben dünyanın en iyi tüccarıyım. Önceden çocuklarıma bağırır dururdum. Ama artık onları sürekli öpüyorum."
En akıllı adamın kendine hazırladığı 'özgeleceği'
Bugün: Erdal Demirkıran hayatı ve kendini seviyor. Dünyayı değiştirmeye çalışıyor. 2002: 'Dünyanın en akıllı insanı', özel okul, kolej, dershane, şirket, belediye, siyasi partiler gibi kurum ve kuruluşlarda da dâhi yetiştirmeye başlıyor.2005: Türkiye'deki faaliyetleri devam eden Erdal Demirkıran dünyaya açılmaya hazırlanıyor.2010: Dünyanın en akıllı insanı, dünya liderlerine yönelik eğitim programını başlattı. 2020: Neredeyse bütün dünyayı saran 'Kashna öğretileri' büyük bir hızla yayılıyor. 2030: İnsanlar artık beş saat uyuyor. İnsanlar artık sinirlenmiyor. Artık 21. yüzyılın başlarında tüm dillerde karşılığı bulunan 'başarısızlık'
sözcüğü sözlüklerde yok! Özgüven artık özel bir vasıf değil. Cinayet, intihar, kavga, savaş.. yok! Ve artık insanlar birbirlerini seviyor.