Gelişen teknolojilere paralel olarak hayatımızda akıl almaz hızda bir değişim yaşıyoruz. Bilgisayarlar, elektronik eşyalar ve daha pek çok yeni gelişmeler aslında bize iman konusunda hizmet ediyor. Bütün gelişmeler bizlere Allah'ı (cc) ve onun esmasını ispat edici birer unsur halinde bulunuyor.
Yeryüzünden dünya dışındaki yani uzaydaki uyduları yönetmek, bunlar vasıtasıyla insanın gözbebeğine kadar ayrıntıları yakın bir takibe alıp resim ve filmini çekmek. Siz ailenizle balkonda yemeğinizi yerken, çay bahçesinde dostlarınızla çayınızı içerken, denizde, yolda aklınıza gelebilecek heryerde haberiniz olmadan uydu vasıyla görüntülenebiliyorsunuz. Evinizin önünde veya arka sokağınızda park etmiş bir araç vasıtasıyla tüm konuşmalarınız en ince ayrıntısına kadar kaydedilebiliyor. İnternet ve bilgisayar vasıtasıyla en gizli bilgilerinize ulaşılabiliyor.
Tüm bu gelişmelerde anlayabilenler için çok büyük ibretler vardır. Bu teknolojileri bulanlar ve geliştirip insanlığın hizmetine sunanlar belkide büyük ölçüde inanç sahibi bile değiller. Sadece çok çalışarak ve gayret ederek faydalı bir çok yeni buluşa imza atıyorlar. Amaçları daha çok para kazanmak, güç elde etmek, meşhur olmak, kendilerince güzel şartlarda hayatlarını zevkle geçirmek.
Gelişmelere iman gözlüğüyle baktığımızda ise aslında bunların Kur'an ayetlerini tasdik eden küçük şeyler olduğunu anlayabiliyoruz. Allah saklı-gizli her şeyi görür, işitir, bilir diye iman edenler teknolojideki gelişmeleri birer tasdik edici unsur olarak görebilir.
İnfitar suresinde “Kiramen kâtibin” adıyla meleklerden söz edilir: “Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar (kiramen katibin) vardır, onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.” (İnfitar, 82/ 10-12)
Kaf suresinde ise şu şekilde anlatılırlar: “İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kâf, 50/17-18)
Gelişen dünya şartları ile birlikte ülkeler ve kuruluşlar arasındaki mücadelenin şeklide değişti. Bu yeni rekabet yönteminin silahıda yeni geliştirilen teknolojiler. Her geçen gün gelişen bilgisayar ve yazılım teknolojileri ile aslında büyük bir savaş veriliyor. Bir yandan bu işlerle uğraşanlar birbirlerinin yeni teknolojilerini çalmaya çalışarak kazançlarını arttırmaya çalışırken, diğer yandanda ülkelerin istihbarat servisleri bu yeni teknolojileri kullanarak birbirlerini etkisi altına alma çabasında. Hakkında gizli bilgiler elde edilen önemli birisini şantaj yoluyla istenilen işlerde kullanmak pekte zor olmuyor.
Ülke ülke casuslar yollayıp bilgi almaya çalışmak yerine iletişim yöntemlerini kullanarak ve internet yoluyla bilgi toplamak daha kolay oluyor. Bunun içinde çok farklı yöntemler uygulanıyor. Mesela bilgisayarınıza indirip kullandığınız ücretsiz yazılımların büyük bölümü bilgi toplamada kullanılıyor. Rating ölçer, ziyaretçi hesaplayıcıları ve messanger'ler ile çok iyi bildiğiniz, yahoo mail, hot mail, g mail bunların başında geliyor. Milyonlarca insanın kişisel bilgileri ve kimin kiminle neler konuştuğu arşivlerinde saklanıyor. Sonrada bu bilgiler bir yerlere servis yapılıyor. Elbetteki bunlar yasal olarak çalışan kuruluşlar. Yasal olmayanlar ise binlerce…
Mesela siz valilik veya belediye sitesini ziyaret ederek bilgi almak isterken, Bu siteye hackerlerin yerleştirdiği minik bir yazılım gizlice bilgisayarınıza kuruluyor ve siz anlamadan bilgisayarınızdaki bilgiler elde edilebiliyor. Bununla birlikte daha yeni aldığınız bilgisayarınıza bilgi toplamaya elverişli yazılımlar yüklenmiş olabiliyor. Tamir için servise gönderdiğiniz bilgisayarınızdaki bütün bilgilerde kopyalanıp birilerine ücret karşılığı verilebiliyor.
Şirketlerde artık birbirlerinin firmasına casuslar sokmak köstebek elemanlar yerleştirmek yerine doğrudan iletişim sistemlerini kullanarak yeni gelişmeleri çalma yoluna gidiyor. Bunun içinde özel hackerlar kullanılıyor.
Son yıllarda yaygınlaşan etkili izleme yöntemi ise Gsm iletişimi yoluyla yapılıyor. Özel olarak hazırlanan aletler yardımıyla kişilerin tüm cep telefonu konuşmaları kolayca kaydedilirken gönderdiği mesajlarda kopyalanabiliyor.
Gittikçe yaygınlaşan minik dinleme cihazları ve kameralarla da kurumların içindeki rakip yöneticiler birbirlerini gizlice izleyerek işinden edecek bilgilere ulaşabiliyor. Bu sayede bir kısım insanlar rakiplerini harcayarak üst mevkilere gelebiliyor.
Bilgi toplama işinde de en çok internet kullanılıyor. Diğer yöntemler maliyeti yüksek olduğu için sadece çok profesyonel işler için profesyonel kişi ve kurumlarca kullanılıyor. Zengin fakir herkesin evine bilgisayar girerken, internet cafeler vasıtasıyla hemen herkes bir şekilde internet kullanıcısı durumuna gelmiş bulunuyor. Ancak bu kullanıcıların büyük bölümü bilgisayar ve yazılımları konusunda hemen hemen hiçbir bilgiye sahip değil. Buda hackerlerın çalışmasını kolaylaştırıyor. Tanımadığınız insanlardan ve şirketlerden mail almaya başladığınızda hackerların tuzağına düştüğünüzü anlayabilirsiniz. Eğer kullanmayı bilmezseniz güvenlik yazılımlarıda sizi kurtarmaya yetmiyor.
Bilişim uzmanları yayınladıkları makalelerde Özellikle "sanayi casusları"nın hiç görünmeden internet üzerindeki 65 binden fazla kapıdan (port) içeriye sızabileceğini ve hatta sistemlerini kontrol ederek uzaktan yönetebileceği görüşüne yer veriyor. Bunun için özel amaçlar için hazırlanan ve "arka kapı" olarak adlandırılan uygulamalarla dünya çapındaki binlerce bilgisayarı uzaktan ele geçirebileceği savunulan yayınlarda, bu şekilde "ordulaştırılmış bilgisayar ağları" ile birçok devlet ve kuruma ait bilgisayar sistemlerin kontrol altına alınabileceğini yada çökertilebileceğini ifade ediliyor.
Bizleri çok mutlu eden teknolojik gelişmeler böyle devam ederse, ileride mutsuzluğumuza neden olacağa benziyor. Gizli saklı her halinizin birileri tarafından bilinmesi sizi rahatsız etmezmez mi?
Ümit ederimki insanlar bu tür gelişmeleri salim kafayla değerlendirerek iman hakikatlerini anlamada istifade etsinler. Allah (cc) bizim her halimizi görür her yaptığımızı bilir, her konuştuğumuzu işitir dediğimizde “Olmaz böyle şey” diye karşı çıkanların basit yöntemlerle aciz ve biçare insanlar tarafından her hallerinin izlenmesi ve konuşmaların kaydedilmesi karşısında artık “Allah'a iman” etme noktasında tereddütlerinin ortadan kalkması gerekmezmi?
Kötü amaçlarla dahi kullanılsa her türlü gelişmenin aslında bizleri Cenab-ı Hak'kı tanımaya ve onun esmasını bilmeye birer vesile olduğunu anlamak zor almasa gerekir.
“İşledikleri herşey kitaplarda mevcuddur. Küçük büyük hepsi satır satır (O kitapta) yazılmıştır.” (Kamer, 54/52-53) ayetleri bu hakikatı teyid etmektedir.
Herkes işlediğini, zerre zerre ahirette görecektir. Kur'an “Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür. Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür.” (Zilzal, 99/7-9) demektedir.
Hesap günü geldiğinde, “Oku kitabını ve hükmünü ver. Davranışlarında sen nasıl bir hayat nescettin? Nasıl bir hayat şeridi meydana getirdin? Verilen rolü nasıl oynadın? İşte al kitabını ve bütün bunları kendi kitabında gör.” denilecektir.
Belki hepimiz merak ediyoruz. Kitap nedir? Neşir keyfiyeti nasıldır? Ameller o kitaba nasıl yazılmıştır. Bu kitap nasıl okunacaktır? O kitabı yazan kalem nasıl bir kalemdir? Ve yazılar nasıl bir mürekkeble yazılmaktadır? diye..
Bütün bunlar hiç önemli değildir. Önemli olan vak'anın bizzat kendisidir. Ortaya bir kitap konacaktır. (Bugün için buna Hard Disc, DVD veya bellek denilebilir.) Bu kitapta, bizim bütün bir hayat serüvenimiz bulunacaktır. Duyulduğunda bizi memnun ve mesrur edecek haberlerle, bizi mahcup edecek haberler, bir sıra halinde bize takdim edilen bu kitapta mevcuddur.
Dinleyenlerin, gözetleyenlerin ve hackerlerin yaptıkları aslında ilk yaratılıştan buyana bizlerin yaratıcımız tarafından kontrol altında tutulduğumuzu isbat etmektedir.
Zaten bizlerin Müslümanlar olarak hackerlardan yada casuslardan korkacak pek bir şeyimiz de yok. Her zaman Rabbimizin emirlerine uygun, Rasulünün sünnetine bağlı ve İslamın hükümlerine göre hareket ettiğimiz için, ne dünya da ne de ahirette veremeyecek hesabımız bulunmuyor!!!
Yeryüzünden dünya dışındaki yani uzaydaki uyduları yönetmek, bunlar vasıtasıyla insanın gözbebeğine kadar ayrıntıları yakın bir takibe alıp resim ve filmini çekmek. Siz ailenizle balkonda yemeğinizi yerken, çay bahçesinde dostlarınızla çayınızı içerken, denizde, yolda aklınıza gelebilecek heryerde haberiniz olmadan uydu vasıyla görüntülenebiliyorsunuz. Evinizin önünde veya arka sokağınızda park etmiş bir araç vasıtasıyla tüm konuşmalarınız en ince ayrıntısına kadar kaydedilebiliyor. İnternet ve bilgisayar vasıtasıyla en gizli bilgilerinize ulaşılabiliyor.
Tüm bu gelişmelerde anlayabilenler için çok büyük ibretler vardır. Bu teknolojileri bulanlar ve geliştirip insanlığın hizmetine sunanlar belkide büyük ölçüde inanç sahibi bile değiller. Sadece çok çalışarak ve gayret ederek faydalı bir çok yeni buluşa imza atıyorlar. Amaçları daha çok para kazanmak, güç elde etmek, meşhur olmak, kendilerince güzel şartlarda hayatlarını zevkle geçirmek.
Gelişmelere iman gözlüğüyle baktığımızda ise aslında bunların Kur'an ayetlerini tasdik eden küçük şeyler olduğunu anlayabiliyoruz. Allah saklı-gizli her şeyi görür, işitir, bilir diye iman edenler teknolojideki gelişmeleri birer tasdik edici unsur olarak görebilir.
İnfitar suresinde “Kiramen kâtibin” adıyla meleklerden söz edilir: “Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar (kiramen katibin) vardır, onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.” (İnfitar, 82/ 10-12)
Kaf suresinde ise şu şekilde anlatılırlar: “İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kâf, 50/17-18)
Gelişen dünya şartları ile birlikte ülkeler ve kuruluşlar arasındaki mücadelenin şeklide değişti. Bu yeni rekabet yönteminin silahıda yeni geliştirilen teknolojiler. Her geçen gün gelişen bilgisayar ve yazılım teknolojileri ile aslında büyük bir savaş veriliyor. Bir yandan bu işlerle uğraşanlar birbirlerinin yeni teknolojilerini çalmaya çalışarak kazançlarını arttırmaya çalışırken, diğer yandanda ülkelerin istihbarat servisleri bu yeni teknolojileri kullanarak birbirlerini etkisi altına alma çabasında. Hakkında gizli bilgiler elde edilen önemli birisini şantaj yoluyla istenilen işlerde kullanmak pekte zor olmuyor.
Ülke ülke casuslar yollayıp bilgi almaya çalışmak yerine iletişim yöntemlerini kullanarak ve internet yoluyla bilgi toplamak daha kolay oluyor. Bunun içinde çok farklı yöntemler uygulanıyor. Mesela bilgisayarınıza indirip kullandığınız ücretsiz yazılımların büyük bölümü bilgi toplamada kullanılıyor. Rating ölçer, ziyaretçi hesaplayıcıları ve messanger'ler ile çok iyi bildiğiniz, yahoo mail, hot mail, g mail bunların başında geliyor. Milyonlarca insanın kişisel bilgileri ve kimin kiminle neler konuştuğu arşivlerinde saklanıyor. Sonrada bu bilgiler bir yerlere servis yapılıyor. Elbetteki bunlar yasal olarak çalışan kuruluşlar. Yasal olmayanlar ise binlerce…
Mesela siz valilik veya belediye sitesini ziyaret ederek bilgi almak isterken, Bu siteye hackerlerin yerleştirdiği minik bir yazılım gizlice bilgisayarınıza kuruluyor ve siz anlamadan bilgisayarınızdaki bilgiler elde edilebiliyor. Bununla birlikte daha yeni aldığınız bilgisayarınıza bilgi toplamaya elverişli yazılımlar yüklenmiş olabiliyor. Tamir için servise gönderdiğiniz bilgisayarınızdaki bütün bilgilerde kopyalanıp birilerine ücret karşılığı verilebiliyor.
Şirketlerde artık birbirlerinin firmasına casuslar sokmak köstebek elemanlar yerleştirmek yerine doğrudan iletişim sistemlerini kullanarak yeni gelişmeleri çalma yoluna gidiyor. Bunun içinde özel hackerlar kullanılıyor.
Son yıllarda yaygınlaşan etkili izleme yöntemi ise Gsm iletişimi yoluyla yapılıyor. Özel olarak hazırlanan aletler yardımıyla kişilerin tüm cep telefonu konuşmaları kolayca kaydedilirken gönderdiği mesajlarda kopyalanabiliyor.
Gittikçe yaygınlaşan minik dinleme cihazları ve kameralarla da kurumların içindeki rakip yöneticiler birbirlerini gizlice izleyerek işinden edecek bilgilere ulaşabiliyor. Bu sayede bir kısım insanlar rakiplerini harcayarak üst mevkilere gelebiliyor.
Bilgi toplama işinde de en çok internet kullanılıyor. Diğer yöntemler maliyeti yüksek olduğu için sadece çok profesyonel işler için profesyonel kişi ve kurumlarca kullanılıyor. Zengin fakir herkesin evine bilgisayar girerken, internet cafeler vasıtasıyla hemen herkes bir şekilde internet kullanıcısı durumuna gelmiş bulunuyor. Ancak bu kullanıcıların büyük bölümü bilgisayar ve yazılımları konusunda hemen hemen hiçbir bilgiye sahip değil. Buda hackerlerın çalışmasını kolaylaştırıyor. Tanımadığınız insanlardan ve şirketlerden mail almaya başladığınızda hackerların tuzağına düştüğünüzü anlayabilirsiniz. Eğer kullanmayı bilmezseniz güvenlik yazılımlarıda sizi kurtarmaya yetmiyor.
Bilişim uzmanları yayınladıkları makalelerde Özellikle "sanayi casusları"nın hiç görünmeden internet üzerindeki 65 binden fazla kapıdan (port) içeriye sızabileceğini ve hatta sistemlerini kontrol ederek uzaktan yönetebileceği görüşüne yer veriyor. Bunun için özel amaçlar için hazırlanan ve "arka kapı" olarak adlandırılan uygulamalarla dünya çapındaki binlerce bilgisayarı uzaktan ele geçirebileceği savunulan yayınlarda, bu şekilde "ordulaştırılmış bilgisayar ağları" ile birçok devlet ve kuruma ait bilgisayar sistemlerin kontrol altına alınabileceğini yada çökertilebileceğini ifade ediliyor.
Bizleri çok mutlu eden teknolojik gelişmeler böyle devam ederse, ileride mutsuzluğumuza neden olacağa benziyor. Gizli saklı her halinizin birileri tarafından bilinmesi sizi rahatsız etmezmez mi?
Ümit ederimki insanlar bu tür gelişmeleri salim kafayla değerlendirerek iman hakikatlerini anlamada istifade etsinler. Allah (cc) bizim her halimizi görür her yaptığımızı bilir, her konuştuğumuzu işitir dediğimizde “Olmaz böyle şey” diye karşı çıkanların basit yöntemlerle aciz ve biçare insanlar tarafından her hallerinin izlenmesi ve konuşmaların kaydedilmesi karşısında artık “Allah'a iman” etme noktasında tereddütlerinin ortadan kalkması gerekmezmi?
Kötü amaçlarla dahi kullanılsa her türlü gelişmenin aslında bizleri Cenab-ı Hak'kı tanımaya ve onun esmasını bilmeye birer vesile olduğunu anlamak zor almasa gerekir.
“İşledikleri herşey kitaplarda mevcuddur. Küçük büyük hepsi satır satır (O kitapta) yazılmıştır.” (Kamer, 54/52-53) ayetleri bu hakikatı teyid etmektedir.
Herkes işlediğini, zerre zerre ahirette görecektir. Kur'an “Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür. Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür.” (Zilzal, 99/7-9) demektedir.
Hesap günü geldiğinde, “Oku kitabını ve hükmünü ver. Davranışlarında sen nasıl bir hayat nescettin? Nasıl bir hayat şeridi meydana getirdin? Verilen rolü nasıl oynadın? İşte al kitabını ve bütün bunları kendi kitabında gör.” denilecektir.
Belki hepimiz merak ediyoruz. Kitap nedir? Neşir keyfiyeti nasıldır? Ameller o kitaba nasıl yazılmıştır. Bu kitap nasıl okunacaktır? O kitabı yazan kalem nasıl bir kalemdir? Ve yazılar nasıl bir mürekkeble yazılmaktadır? diye..
Bütün bunlar hiç önemli değildir. Önemli olan vak'anın bizzat kendisidir. Ortaya bir kitap konacaktır. (Bugün için buna Hard Disc, DVD veya bellek denilebilir.) Bu kitapta, bizim bütün bir hayat serüvenimiz bulunacaktır. Duyulduğunda bizi memnun ve mesrur edecek haberlerle, bizi mahcup edecek haberler, bir sıra halinde bize takdim edilen bu kitapta mevcuddur.
Dinleyenlerin, gözetleyenlerin ve hackerlerin yaptıkları aslında ilk yaratılıştan buyana bizlerin yaratıcımız tarafından kontrol altında tutulduğumuzu isbat etmektedir.
Zaten bizlerin Müslümanlar olarak hackerlardan yada casuslardan korkacak pek bir şeyimiz de yok. Her zaman Rabbimizin emirlerine uygun, Rasulünün sünnetine bağlı ve İslamın hükümlerine göre hareket ettiğimiz için, ne dünya da ne de ahirette veremeyecek hesabımız bulunmuyor!!!