Rivayetin sahihliğini pek bilmiyorum ama hatırladığım kadarı ile şöyle bir olay anlatılır.Zayıf eti kemiğine yapışmış ve aile olarakta o günkü tabir ile aşağıda bir sahbiyi müşriklerin ileri gelenlerinden biri yanına çağırır ve biraz alay ettikten sonra mü'minin düşünce ve tavırda geri adım atmadığını farkedince okkalı bir tokat atar.Yanındakilerin kahkahaları arşı ala nın yüreğini sızlatırken bir tokat sesi daha duylur.Bu sefer tokadı atan sahibi efendimizdir.Müşrikler daha şakınlıklarını üzerlerinden atamadan sshabi efendimiz oradan hızla uzaklaşır.
Durum Peygamber eendimize anlatılınca efendimiz tebessüm eder.(tebessümüne canım feda olsun.)
Çok büyük bir ülke domuz gibi önüne geleni eziyor.İçine katıyor.
Zalimlik nedir? işte onun yanında mahsum kalıyor.Dur diyen var mı ? Bir Al-i Osman var oda hasta!
Kafkasların yüreğinden bir vadi ben sana boyun eğmem diyor.Dağlarında kartallar havalanıyor.Zalim bu ufak lokmayı yutamıyor.Küçük lokma boğazında düğümleniyor.Düğümlendikçe büyüyor,büyüyor ve koca zalimin boğazını yırtıyor.
Rabbim yine ümmete o liyakata sahip izzetli önderler nasip etsin.Bu sefer Şeyh Şamiller sahnede...
Zalimin elinde topu,tüfeği,zamanın en ileri kanlı elleri...
Ama olmuyor şerefli bir milet ve bağlı olduğu Muhammed i ümmet direniyor ve zalimin boğazına büyük geliyor.Tevhid bayrağı Kafkas dalarında sürekli el değiştiriyor...Şeyh Şamillerin duruşundan Cevher Dudayevler , Şamil Basayevler ,Emir Hattablar ve daha nice mücahidler çıkıyor.Allah Celle zayıf görünen bir bölgeye büyük bir izet nasip ediyor.
Şuan zalimle işbirliği yapan satılık ,izzetsiz insanlar olsada Çeçen dağları halen şehadet için bilenen özgürlüğü ve direnişi kültür ve foklorden ibaret sanmayan mücahidleri besliyor...
selam ve dua ile...