PEUGEOT 308 Peugeot'nun orta sınıftaki yeni modeli 308, her ne kadar 307 temeli üzerine geliştirilse de yeni bir otomobil. Ancak kullanılan ve alınan tatlar aynı
Bazı otomobillerin öyle uzun uzadıya kendisini tanıtmasına pek de gerek kalmıyor diye düşünüyorum. Yani bazı modeller vardır, istediğiniz kadar tüketicinin gözünün içine sokun, yine de pek fazla aşinalık ve tutku yaratmazlar. Ancak Peugeot'nun son dönemdeki modellerinde bu biraz farklı, Yani araç, görüldüğü yerde hemen tanınıyor ve biliniyor...
Rekabetin yoğun olduğu (ki C-Sınıfında Avrupa'da yaklaşık 50 model var) orta sınıfta yerini alan yeni 308, geçtiğimiz günlerde Türkiye'de piyasa sunuldu. Çiçeği burnunda bu model, elbette hemen bizim de sürüş izlenimi konuğumuz oluverdi. Hem de gerçekten çiçeği burnunda ve henüz 1400 km yapabilmiş.
Neden 308?
Peugeot'nun orta sınıfta bir önceki temsilcisi olan 307'nin temelinden geliştirilen 308, Fransız üretici açısından ısrarla "tamamen yeni" olarak niteleniyor. Tabii bunun bir çok nedeni var ve birazdan da söyleyeceğiz. Ancak isterseniz bu araçta neden "aynı formül" kullanıldı, ona açıklık getirelim. Bir kere 307'nin tasarımı, yüksek tavanı ve geniş iç mekanıyla kim ne derse desin o dönemde ses getirmişti. MPV benzeri bir orta sınıf hatchback otomobil yaratılmıştı ve kullanıcılar bunu sevmişti. Dolayısıyla 308'de, aynı formülden hareket edildi.
İkincisi de ön tasarımı... Makyajlı 307'yi çok andıran, 207'nin irisi izlenimi veren bu tasarım, markanın karakteri haline geldi. Yine tüketiciler tarafından beğenilen bu tasarımdan çok daha dışarı çıkılmaması gerektiği anlaşılınca da, muhafazakar değişikliğe gidilmemiş. Tampondaki sis farlarının yerleşimi, arka stop lambaları ve yan profildeki derin çizgi, 308'in anılan modellerden farklı yönlerini oluşturmuş. Üstelik 207'deki gibi iki farklı ızgara ve arka tampon seçeneği sunuluyor.
Ve asıl değişim...
İşte asıl muhafazakarlık aracın içine saklanmış. Nitekim 207'de olduğu gibi 308'de de tamamen farklı bir gösterge paneli, orta konsol tasarımı ve kontrol elemanları kullanılmış.
Çok iyi ışıklandırmalı ve tasarımlı göstergelerin yanı sıra bilhassa orta konsol, tamamen sürücü odaklı bir hale getirilerek daha yatay konumlandırılmış. Ön göğüste yumuşak dokunuşlu malzeme kullanılırken, genel malzeme kalitesi artırılmış. Zaten bu araç, Peugeot için bir "kalite miladı" olarak kabul edilmiş.
İç mekanı artan boyutlarla birlikte 307'ye göre daha geniş hale gelen 308'de, arka koltuklar gerçekten rahat. Krom çerçeveli yuvarlak havalandırma ızgaraları da üst sınıf havası yaratıyor arkada. Eşya gözleri konusunda daha bonkör davranan Peugeot, bu şekilde 308'de puan kazanıyor. Ancak ileri-geri hareketli kol dayama yeri, ileri konumdayken vites değiştirme konusunda zorluk çıkartabiliyor.
Bunun dışında klima sistemi önceki modellere göre işlevini çok daha iyi yerine getiriyor. Ayarları ve kumandalarının yerleşimi başarılı. Bazı donanımlarda parfüm haznesi de bulunuyor. Genel anlamda sessiz olan iç mekanda en fazla duyulan sesler ise rüzgar. Bu, test aracımıza has bir şey de olabilir, nitekim arkadan gelmekteydi.
Bunun dışında yumuşak sayılabilecek amortisörler konfor konusunda başarılı olurken, bozuk zeminde fazla yaylanmadan ötürü sesler yapabiliyor. Tabii bunun bir arıza anlamına gelmediğine alışmak gerekiyor. Onun dışında da yol tutuş konusunda büyük bir zafiyet yaşatmadığını söylemek gerek. Sadece hızlı girilen virajlarda yan yatma eğilim gösteriyor.
Performanslı ve cimri
İlk etapta bir benzinli ve iki dizel motorla satışa sunulan 308'in 1.6 lt 110 HP'lik dizelini kullandık. Diğer dizelse aynı hacimli ancak 90 HP.
Ford ile ortak imzalı olan bu motor, gerçekten de araçta performans adına iyi bir iş çıkarıyor. 5 ileri manuel şanzımanlı araç, torku ve turbonun zamanında müdahalesiyle atak davranırken tüketimde de aşırıya kaçmıyor. Nitekim biz, zaman zaman performanslı olarak da kullanmamıza rağmen bir depoyu ancak 950 km'de bitirdik. Aracın sakin kullanımlarda 60 lt depoyla daha fazla yol gidebilecek potansiyeli mevcut. Fabrika verileri, 100 km'de ortalama 4.9 lt olarak verilmekte.
Test aracımızda ABS, Acil Fren Destek Sistemi, yol bilgisayarı, elektrik kumandalı camlar, çift yönlü elektronik klima, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, direksiyondan kumandalı ve MP3 özellikli CD-çalar, yol bilgisayarı gibi donanımlar mevcuttu.
Levent Köprülü / Milliyet
Bazı otomobillerin öyle uzun uzadıya kendisini tanıtmasına pek de gerek kalmıyor diye düşünüyorum. Yani bazı modeller vardır, istediğiniz kadar tüketicinin gözünün içine sokun, yine de pek fazla aşinalık ve tutku yaratmazlar. Ancak Peugeot'nun son dönemdeki modellerinde bu biraz farklı, Yani araç, görüldüğü yerde hemen tanınıyor ve biliniyor...
Rekabetin yoğun olduğu (ki C-Sınıfında Avrupa'da yaklaşık 50 model var) orta sınıfta yerini alan yeni 308, geçtiğimiz günlerde Türkiye'de piyasa sunuldu. Çiçeği burnunda bu model, elbette hemen bizim de sürüş izlenimi konuğumuz oluverdi. Hem de gerçekten çiçeği burnunda ve henüz 1400 km yapabilmiş.
Neden 308?
Peugeot'nun orta sınıfta bir önceki temsilcisi olan 307'nin temelinden geliştirilen 308, Fransız üretici açısından ısrarla "tamamen yeni" olarak niteleniyor. Tabii bunun bir çok nedeni var ve birazdan da söyleyeceğiz. Ancak isterseniz bu araçta neden "aynı formül" kullanıldı, ona açıklık getirelim. Bir kere 307'nin tasarımı, yüksek tavanı ve geniş iç mekanıyla kim ne derse desin o dönemde ses getirmişti. MPV benzeri bir orta sınıf hatchback otomobil yaratılmıştı ve kullanıcılar bunu sevmişti. Dolayısıyla 308'de, aynı formülden hareket edildi.
İkincisi de ön tasarımı... Makyajlı 307'yi çok andıran, 207'nin irisi izlenimi veren bu tasarım, markanın karakteri haline geldi. Yine tüketiciler tarafından beğenilen bu tasarımdan çok daha dışarı çıkılmaması gerektiği anlaşılınca da, muhafazakar değişikliğe gidilmemiş. Tampondaki sis farlarının yerleşimi, arka stop lambaları ve yan profildeki derin çizgi, 308'in anılan modellerden farklı yönlerini oluşturmuş. Üstelik 207'deki gibi iki farklı ızgara ve arka tampon seçeneği sunuluyor.
Ve asıl değişim...
İşte asıl muhafazakarlık aracın içine saklanmış. Nitekim 207'de olduğu gibi 308'de de tamamen farklı bir gösterge paneli, orta konsol tasarımı ve kontrol elemanları kullanılmış.
Çok iyi ışıklandırmalı ve tasarımlı göstergelerin yanı sıra bilhassa orta konsol, tamamen sürücü odaklı bir hale getirilerek daha yatay konumlandırılmış. Ön göğüste yumuşak dokunuşlu malzeme kullanılırken, genel malzeme kalitesi artırılmış. Zaten bu araç, Peugeot için bir "kalite miladı" olarak kabul edilmiş.
İç mekanı artan boyutlarla birlikte 307'ye göre daha geniş hale gelen 308'de, arka koltuklar gerçekten rahat. Krom çerçeveli yuvarlak havalandırma ızgaraları da üst sınıf havası yaratıyor arkada. Eşya gözleri konusunda daha bonkör davranan Peugeot, bu şekilde 308'de puan kazanıyor. Ancak ileri-geri hareketli kol dayama yeri, ileri konumdayken vites değiştirme konusunda zorluk çıkartabiliyor.
Bunun dışında klima sistemi önceki modellere göre işlevini çok daha iyi yerine getiriyor. Ayarları ve kumandalarının yerleşimi başarılı. Bazı donanımlarda parfüm haznesi de bulunuyor. Genel anlamda sessiz olan iç mekanda en fazla duyulan sesler ise rüzgar. Bu, test aracımıza has bir şey de olabilir, nitekim arkadan gelmekteydi.
Bunun dışında yumuşak sayılabilecek amortisörler konfor konusunda başarılı olurken, bozuk zeminde fazla yaylanmadan ötürü sesler yapabiliyor. Tabii bunun bir arıza anlamına gelmediğine alışmak gerekiyor. Onun dışında da yol tutuş konusunda büyük bir zafiyet yaşatmadığını söylemek gerek. Sadece hızlı girilen virajlarda yan yatma eğilim gösteriyor.
Performanslı ve cimri
İlk etapta bir benzinli ve iki dizel motorla satışa sunulan 308'in 1.6 lt 110 HP'lik dizelini kullandık. Diğer dizelse aynı hacimli ancak 90 HP.
Ford ile ortak imzalı olan bu motor, gerçekten de araçta performans adına iyi bir iş çıkarıyor. 5 ileri manuel şanzımanlı araç, torku ve turbonun zamanında müdahalesiyle atak davranırken tüketimde de aşırıya kaçmıyor. Nitekim biz, zaman zaman performanslı olarak da kullanmamıza rağmen bir depoyu ancak 950 km'de bitirdik. Aracın sakin kullanımlarda 60 lt depoyla daha fazla yol gidebilecek potansiyeli mevcut. Fabrika verileri, 100 km'de ortalama 4.9 lt olarak verilmekte.
Test aracımızda ABS, Acil Fren Destek Sistemi, yol bilgisayarı, elektrik kumandalı camlar, çift yönlü elektronik klima, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, direksiyondan kumandalı ve MP3 özellikli CD-çalar, yol bilgisayarı gibi donanımlar mevcuttu.
Levent Köprülü / Milliyet