2014 YILINDA HAREKETE GEÇEN VOLKANLAR NEYE İŞARET?
İşte 2014 yılında harekete geçen yanardağlar:
Endonezya'nın Sumatra adasının kuzeyinde bulunan Sinabung Yanardağı tekrar faaliyete geçti. Yanardağdan, gökyüzüne yükselen kül kütlesinin 3 kilometreye kadar ulaştığı duyuruldu.
Endonezya'da Sinabung yanardağından sonra Kelud yanardağı da aktif hale geçti. Endonezya'nın Doğu Java eyaletinde bulunan Kelud yanardağı kül püskürttü.
Japonya'nın orta kesiminde yer alan Ontake yanardağının patlaması sonucu büyük bir kül bulutu gökyüzünü kapladı.
İzlanda'daki, Avrupa'nın en büyük buzulu üzerinde bulunan Bardarbunga yanardığının faaliyete geçti. Sonrasında sürekli lav püskürtmeye başladı.
Papua Yeni Gine’de bulunan Tavurvur Yanardağı’nın patlama anı kameralara yansıdı.
Ekvador'daki Tungurahua Yanardağı gece yarısı büyük patlamalarla faaliyete geçti.
Etna Yanardağı sürekli faaliyet içindeydi 2014'de tekrar faaliyete geçti. Avrupanın en aktif yanardağı olan İtalyadaki Etna durulmuyor.
Makedonya'nın batısındaki Ohri kentinin Kosel köyünde bulunan Duvalo yanardağı da harekete geçerek duman püskürtmesi bölge halkında paniğe yol açtı.
2014 yılında pek çok yanardağ faaliyete geçti. Volkan patlamaları görüldü. Tüm dünya bu görüntüleri izledi. Bu volkanlar büyük bir depremin habercisidir. Harekete geçen yanardağlar üzerinden çizgiler çizildiğinde Amerika kıtasının büyük bir tehdit altında olduğunu görmekteyiz. Özellikle kuzey Amerika kıtasının doğu kesimlerinde baskı artmış gibi görülüyor. Dünyanın içindeki ateş tabakası yani mağmadan gelen baskılar sonucunda mevcut bacalardan dışarıya çıkışlar görülmektedir. Yanardağların harekete geçmeleri bu mağma baskısı nedeniyledir. Tüm bu baskılar artar ise anakaraya zara verme olasılığı çok yükselmektedir.
Küresel iklim değişikliği insani faktörlerden çok astrolojiktir. Dünya 21 Aralık 2012 yılında galaksi merkezi epliktik açıyı dik kesmişti. Ve galaksi merkezine dik gelen bölgeden dünya bir savrulma yaşamıştır. Bu savrulma etkisiyle hız kazanan dünya, sürtünmenin ve hızın yarattığı etkiyle ısısında artış olmuştur. Küresel ısınmanın ana nedeni budur. Bu savrulma 7 yıl sürecektir. Aslında bu süreç 2012’den yedi yıl önce 2005 tusunamisi ile başlamıştı. Tam geçiş dönemi 21 Aralık 2012 yani 2019’a kadar deprem, volkan hareketliliği ve afetler sürecektir. Bu savrulma anında nasıl bir insanın ani hareketi anında midesindeki sıvılar hareket edip savruluyorsa aynı bunun gibi bu kritik geçişte dünya içindeki mağma’da savrulmaktadır. Bu geçişlerin olduğu tarihsel döngüler incelendiğinde büyük afetlerin yaşandığı görülmüştür. Hatta kayıp kıta Atlantis, Nuh tufanı bu devirlere tekamül etmektedir.
Günümüzde harekete geçen volkanlar büyük bir tehlikenin kapısında olduğumuzu göstermektedir. Güçlü bir deprem, kıtasal bir etki insanlığa büyük bir zarar verebilir. Bilim adamları bunun için açıklama yapmıyorlar. Bazıları neler olduğunun farkında ama açıklamıyorlar.
Çok yakında büyük bir deprem olacak. Bu deprem kırılmanın durumuna göre yeni ve benzer kırılmalar getirebilir. Yani ilk kırılma dengesiz olursa devam eden büyük kırılmalar görülebilir. Tedbirli olmakta fayda vardır.
Son yıllarda dünyada müthiş derecede deprem hareketliliği artmıştır. Özellikle yanardağların harekete geçtiği bu bölgelerde sayısız depremler görülmektedir.
Dünya siyasetine paralel olarak bu depremlerin arttığını düşünen dinsel görüşler de vardır. Arap baharının durdurulma çabaları. Libya, mısır, Suriye, ırak olayları. Mazlum halkların öldürülmesi,Işid adıyla islama karşı oluşturulan haçlı koalisyonu. Dünyada yaşananlar çok yönlü değerlendirildiğinde afetler ile dünya siyaseti büyük bir uyum içinde olduğu tespit edilmiş. Beklide dünyada yaşananların depremler ve volkanlar ile doğrudan ilişkisi vardır. Bizler depremlerin oluşum nedenlerini inceleriz. Bir de deprem ve volkanların ne amaçla ortaya çıktığı, Tanrının neden böyle bir karar verdiği bence her şeyden önemlidir.
İşte 2014 yılında harekete geçen yanardağlar:
Endonezya'nın Sumatra adasının kuzeyinde bulunan Sinabung Yanardağı tekrar faaliyete geçti. Yanardağdan, gökyüzüne yükselen kül kütlesinin 3 kilometreye kadar ulaştığı duyuruldu.
Endonezya'da Sinabung yanardağından sonra Kelud yanardağı da aktif hale geçti. Endonezya'nın Doğu Java eyaletinde bulunan Kelud yanardağı kül püskürttü.
Japonya'nın orta kesiminde yer alan Ontake yanardağının patlaması sonucu büyük bir kül bulutu gökyüzünü kapladı.
İzlanda'daki, Avrupa'nın en büyük buzulu üzerinde bulunan Bardarbunga yanardığının faaliyete geçti. Sonrasında sürekli lav püskürtmeye başladı.
Papua Yeni Gine’de bulunan Tavurvur Yanardağı’nın patlama anı kameralara yansıdı.
Ekvador'daki Tungurahua Yanardağı gece yarısı büyük patlamalarla faaliyete geçti.
Etna Yanardağı sürekli faaliyet içindeydi 2014'de tekrar faaliyete geçti. Avrupanın en aktif yanardağı olan İtalyadaki Etna durulmuyor.
Makedonya'nın batısındaki Ohri kentinin Kosel köyünde bulunan Duvalo yanardağı da harekete geçerek duman püskürtmesi bölge halkında paniğe yol açtı.
2014 yılında pek çok yanardağ faaliyete geçti. Volkan patlamaları görüldü. Tüm dünya bu görüntüleri izledi. Bu volkanlar büyük bir depremin habercisidir. Harekete geçen yanardağlar üzerinden çizgiler çizildiğinde Amerika kıtasının büyük bir tehdit altında olduğunu görmekteyiz. Özellikle kuzey Amerika kıtasının doğu kesimlerinde baskı artmış gibi görülüyor. Dünyanın içindeki ateş tabakası yani mağmadan gelen baskılar sonucunda mevcut bacalardan dışarıya çıkışlar görülmektedir. Yanardağların harekete geçmeleri bu mağma baskısı nedeniyledir. Tüm bu baskılar artar ise anakaraya zara verme olasılığı çok yükselmektedir.
Küresel iklim değişikliği insani faktörlerden çok astrolojiktir. Dünya 21 Aralık 2012 yılında galaksi merkezi epliktik açıyı dik kesmişti. Ve galaksi merkezine dik gelen bölgeden dünya bir savrulma yaşamıştır. Bu savrulma etkisiyle hız kazanan dünya, sürtünmenin ve hızın yarattığı etkiyle ısısında artış olmuştur. Küresel ısınmanın ana nedeni budur. Bu savrulma 7 yıl sürecektir. Aslında bu süreç 2012’den yedi yıl önce 2005 tusunamisi ile başlamıştı. Tam geçiş dönemi 21 Aralık 2012 yani 2019’a kadar deprem, volkan hareketliliği ve afetler sürecektir. Bu savrulma anında nasıl bir insanın ani hareketi anında midesindeki sıvılar hareket edip savruluyorsa aynı bunun gibi bu kritik geçişte dünya içindeki mağma’da savrulmaktadır. Bu geçişlerin olduğu tarihsel döngüler incelendiğinde büyük afetlerin yaşandığı görülmüştür. Hatta kayıp kıta Atlantis, Nuh tufanı bu devirlere tekamül etmektedir.
Günümüzde harekete geçen volkanlar büyük bir tehlikenin kapısında olduğumuzu göstermektedir. Güçlü bir deprem, kıtasal bir etki insanlığa büyük bir zarar verebilir. Bilim adamları bunun için açıklama yapmıyorlar. Bazıları neler olduğunun farkında ama açıklamıyorlar.
Çok yakında büyük bir deprem olacak. Bu deprem kırılmanın durumuna göre yeni ve benzer kırılmalar getirebilir. Yani ilk kırılma dengesiz olursa devam eden büyük kırılmalar görülebilir. Tedbirli olmakta fayda vardır.
Son yıllarda dünyada müthiş derecede deprem hareketliliği artmıştır. Özellikle yanardağların harekete geçtiği bu bölgelerde sayısız depremler görülmektedir.
Dünya siyasetine paralel olarak bu depremlerin arttığını düşünen dinsel görüşler de vardır. Arap baharının durdurulma çabaları. Libya, mısır, Suriye, ırak olayları. Mazlum halkların öldürülmesi,Işid adıyla islama karşı oluşturulan haçlı koalisyonu. Dünyada yaşananlar çok yönlü değerlendirildiğinde afetler ile dünya siyaseti büyük bir uyum içinde olduğu tespit edilmiş. Beklide dünyada yaşananların depremler ve volkanlar ile doğrudan ilişkisi vardır. Bizler depremlerin oluşum nedenlerini inceleriz. Bir de deprem ve volkanların ne amaçla ortaya çıktığı, Tanrının neden böyle bir karar verdiği bence her şeyden önemlidir.