AsMhA´isimli üyeden Alıntı ↑
Bu konunun altında bir bu mesaja dayanamadım sanırım yine uçuk kaçık birkaç yaklaşım var uçlarda yaşayan insanlar uçlarda örnekler verenler cehaletlerinin bir maskenin arkasına saklayanlar bazı tabuları hala dokunulmaz sayan yorumlarda sustum ama burda susamıyorum . Bu konunun altında 2 arkadaşın yorumları dikkatimi çekti bişeyler kazandırm diyebilirim birisi admin arkadaşım diğeri konu sahibi arkadaşım.. Şimdi senin bu cevabını kendi paradigmamda değerlendirmek istedim..
(yahu dostum seni şöle irana doğru alalım biz.sen git orda layık olduğun rejimde yaşa.sen ve senin gibi bu iran rejimini savunan bütün herkez.şu humeyni sevdalısı kızlar gibi
Benim anladığım arkadaş iran yada afganistan rejimini savunmuyor arkadaş Allah'ın kanunu olan şeriatten bahsediyor . İran yada başka arap devletinde gerçekten Allah ıın kanunları uygulanıyor olsa idi durumları çok daha farklı olurdu.
(o kızlardan biri diyorki ben en temel hakkım olan başörtüsüyle okula girme hakkımı istiyorum.bu ülkede ben özgür değilim diyor sona kalkıp humeyniyi seviyorum.onun rejimini istiyorum diyor.)
O kızların arasında provakatörler de çok oluyor bence bunu sen de biliyorsun. Sivil hayatta minileri giyip Fatih e gidip çarşaf giyip paparazzilere poz verip röportaj yapan şahısların yorumlarını sen bu özgürlükten yoksun kardeşlerimin sesi olarak değerlendiremezsin. Ki beyin fırtınası kuralları vardır bir olayı değerlendirirken 2 tane alt sınır ve üst sınırdan örnekler verirsin arasında herkes bi fikir sunar o arkadaş provakatör değilse eğer Humeyni örneğini üst sınır olarak vermiştir ki senin bildiğin özgürlük ile o kardeşimin anladığı özgürlük aynı şey değil demekki.. Onun özgürlüğü Allah a kölelikten geçiyor senin özgürlüğünün tanımını yapmak bana düşmüyor. Ki madem felsefe ile yaklaşıyorsun bilirsin ki felsefi kurallar içinde mutlak özgürlük yoktur özgürlük tercihlerdir: Tercihlerini kendi yapabilen insan bi nebze özgürdür..
(yahu kardeşim demezlermi adama humeyniyi ve onun rejimini savunan birinin hakla hukukla ne işi olur )
Bunu demeye kim nasıl kendinde bi hak buluyor? Hak ve hukuktan bahsetmeye mani olacak kadar hakkı kim kendinde buluyor?
(kadınlara tanınan seçme seçilme hakkını haktan saymayan,özgürce kılık kıyafet giyebilme hakkını haktan saymayan,kadınları toplumda özgür ve saygın yerlere taşıyan hakları haktan saymayıp başörtüsüyle üniversiteye giremedi die kendini özgür hissetmeyen birine ve sırf bu hakkı için humeyni rejimini isteyen birinede bi tarafıyla gülerler yani.aslında bu çelişkinin anlamsızlığının anlamı tamda aşağıda bahsettiğim şeydir.)
Bu paragrafta geçen özgürce kılık kıyafet giyme hakkı sencede üst paragrafın ile çelişmiyor mu? Haklar içinden sana seçme ve seçilme hakkı sunuyorum istediğin kıyafeti giyebilirsin istersen hiç giymezsin ortalıkta dolaşırsın kargaşa çıkartırsın ama başörtüsü yasak. Hee dersin ki yasak değil sokakta giy iyi de ben öğrenciyim eğitim dersi ve hukuk görüyorum ve anayasal hak olarak her bireyin eğitim alma hakkı var peki bu eğitim alma hakkını kıyafeti ile yargılayarak mı elinden alacaksın kardeşimin? Bu bakış açısını somutlaştırmak için derler ki kendini sağduyulu sanan insanlar her doğuluya her kürt kardeşime pkk lı muamelesi yapmayın o da bizim kardeşimiz sen onu toplumdan soyutlarsan o tabi mecburen pkk nın kucağına oturacak ona başka şans bırakmıyorsun diyorsun.. Diğer yandan başörtüsünü yasaklıyorsun sebep olarakta bunun bir sembol olarak kullanıldığını söylüyorsun ama bu kişinin bir insandan almadan önce Allahtan aldığı emirdir ki kusura bakma ama bu senin anayasanın da üzerinde bir kanundur (inançlı insan için) he yokmudur bunu kullananlar evet vardır ama kullananlar var diye sen pireye kızıp yorgan yakamazsın. Pkk örneğinde olduğu gibi sen bu sefer başörtülü kardeşimi toplumdan soyutlarsan onu da siyasi yada farklı amaçlara başörtüsünü alet etmiş olan şahısların kucağına itersin bu hakkı kim veriyor sana. Geçen yasak kalkmıştı ve benim yan sıramda başörtülü arkadaşım derse giriyordu hiçbir sıkıntı olmuyordu bu yasaktan nemalananlar kimler ? yasak varken kullanılır serbert olsa bu durum bunu siyasi olarak ta kimse kullanamaz. Bu olduğu gibi siyonist mantık olan kaos çıkart ordan ekonomik olarak ve siyasi olarak nemalan mantığıdır...
(osmanlı imparatorluğu son zamanlarında istihbarat konusuna hiç önem vermemiş bi istihbarat teşkilatı kurmayı akıllarına bile getirmemişlerdi.lakin diğer milletler artık istihbarat ve casusluk faaliyetlerinde o kadar ilerlemişlerdiki istanbul 10 larca ülkenin casusunun cirit attığı elini kolunu sallay sallaya gezdiği her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşabildiği inanılmaz bi casusluk ağının örüldüğü bir şehir haline gelmişti.aslında osmanlı imparatorluğunun yıkılmasının en büyük nedenlerinden biri budur.belkide en önemlisi.hep denirya osmanlı hükümeti içten çökertilmiştir die.işte bu casusluk aktiviteleri ile devletin gizli bilgilerini ele geçirmekle,binbir çeşit tezgahlarla,onu bunu kışkırtmak ,ayaklandırtmak şeklinde devleti zayıflatıyorlardı.
halen daha yakın tarihimizde alevi sunni,türk kürt,sağcı solcu gibi çatışmaları pompalayan itici kuvvetler daha ozamanlardan örülen o casusluk ağının faaliyetlerinin devam ettiğini anlatmaya yeter.ne yazıkki ülkemizde cahil sürüleri provake edip önüne katma çok kolay olmaktadır.)
İşte burda çok büyük bir yakın tarih gafı yaptın ... Dünyaya istihbarat nedir bunu öğreten insan II. Abdulhamid dir. Öyle bir istihbarat ağı kurmuştur ki mossad bundan bunalmıştır. Ve bitti denilen osmanlıyı yeniden canlandırarak Türk orta asya tarihi de dahil olmak üzere Tc yi de kapsayacak en büyük eğitim referandumunu gerçekleiştirmiştir ekonomiyi düzene koymak üzeredir ki Ünlü yahudi ideoloğunun Tüm borçları silme karşılığı istediği toprağı ona vermeyecek kadar ileri görüşlüdür. O çok övündüğümüz Çanakkaleyi iyi araştırın o savaşı kazanan insanlar aydın kesimdir ve hepside Abdulhamid in son dönemde açtığı okullardan mezundur. Peki boğaza yığılan toplar oraya ne zaman konmuştur gene Abdulhamid zamanında alınıp oraya dahice yerleştirilmiştir. Bütün dünya bu adama hayranken neden bi yahudiler birde siyonist yerli aydınlar bu adama kızıl sultan diyor iyi araştırın sonrasında nasıl ah edip vah edip sultanım keşke başımızda olsa idin diyorlar.. (Belge isteyen arkadaşlar Abdulhamidin kurtlarla dansı adlı kitabını okuyabilirler)
Orda bahsettiğin provakasyonu gerçekleştiren kısım bugün ergenekon adı ile tanıdığımız Türk tarihine genç osmanlılar diye giren İttihat ve terakki adı ile devam eden Türk tarihini mundar eden kesim olan mason sözde Türk aydınlarıdır . Meşrutiyet diye ağladılar aldılar hakkı ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Baskıdan yakındılar iktidar olmaktansa iktidarı arkadan dürten güç oldular. Bunun için suikastler dahil her türlü baskıyı yaptılar. Şimdi biraz daha düşün bakalım baskıyı yapanlar kimler..?
(işte bu din ve atatürk ,bi başka deyişle laik-dinci kavramlarını iki karşı kutup haline getirme planıda ingilizlerin bi oyunundan başka bişi değildir.ingilizler bu çatışkının toğumlarınıda ozmandan atmıştır.şeyh said ayaklanması falan.itirazı olan araştırsın.bu zavallı cahil ,kara cahil cübbeli dincilerde ingilizlerin kuklaları olduklarını bilemeden ellerindeki davulları çalıp durmaktadırlar.
ZAVALLILAR
ne diyelim Allah akıl ihsan eylesin.)
Söylediklerinin bu kısmında haklılık payı olmakla birlikte tam olarak doğru diyemeyeceğim. Laik ve dinci kesim karşı karşıya gelmesi derken dini bir rejimden başka bir rejime geçmek kesinlikle sancılı bir dönem olacaktır. Peki günümüzdeki sorun laiklik olsun olmasın konusu mudur? Bence değildir . İlkokuldan itibaren öğretilen basit tanımında Laiklik ..: din kuralları devletin işine müdahale etmieyecek , devlet te dinin kurallarına kota koyamayacak ...Bunun temeli laiklik hristiyan mezheplerinin çatışmalarını engellemek için koyulmuş bir kuraldır bizde eğreti duracağı zaten belli ama peki bu laik iz diyenler laikler mi? Dini bir kural olan başörtüyü belli alanlarda serbest belli alanlarda yasak demek ne demektir? Bu kapıdan içeriye dini inançları olan insanlar giremez mi? O kurum kamusal alandır derler peki kamusal olmayan alan nedir ? Bunların net tanımlarını yapmayarak herkes işin bi ucundan çekiyor ...
Ana konuya dönecek olursak Atatürk ve icraatları ile Atatürk diktatör müdür? Bir dahi olduğunu düşünüyorum ama hızlı karar alma adı altında katakulleye gelen kararlar , istiklal mahkemeleri ile aydın olan ama kendi düşüncesine uymayan insanları temizlemek demokrasi ise demokrattır. Kendisi isteyerek tek parti değil böyle demokrasi olmaz diyerek 2, parti kurduruyor ama bakıyor ki diğer parti sandıkta onun partisini gömecek bu parti hemen kapattıracak kadar demkrattır.
He peki kurtuluş savaşı ne alaka ? Kurtuluş savaşındaki duruşu kesinlikle mükemmel bir liderlik örneği askeri yönüne lafım yok milliyetçiliğine de ama ulus devleti kurarken ulusa değilde kendi kararlarına göre devleti kurması siyasi bir talihsizliktir. Peki dini o devirde kullanan yokmuydu inanılmaz bir kokuşmuşluk vardı ama kolay olan zaten yasak koymaktı Bunu kurtarması gerekirken Halifeliği kaldırması çok tartışılacak bir konu ki hala tartışılıyor bu inklaplar ne kadar demokratik kararlar olarak alındı ve ne kadarı halkın kabulü ile alındı : Neydi cumhuriyet? Ulus devleti ne? Bİr süre boyunca İmpareatorluktan farkı şu oldu son kararı veren 1 padişah değil de 3 5 kişi oldu ama bunu yine topluma mal etmediler kendi düşüncelerini dayattılar.
Kurtuluş savaşını tek başını Mustafa Kemal e maletmek de diğer konutanlara ve anadolu halkına kuvai milliyeye büyük ayıp olur. Bunları da değerlendirin ama onun yaptığı liderlik gerekli idi . Bana göre mükemmel bir komutan ama o derece başarılı olmayan bir devlet adamı.. Lozan benim için kazanç değil kanla kazandığımız toprakların bir kısmını farketmeden masada geri verdik bu başarısız bir siyasettir.
Ama Atatürkün din konusunda dinsizdir diyecek kadar iddialı değilim ki İman konusunda insan son sözü söyleyemiyor Müslüman olan bir insana kafir demek insanı dinden çıkartır.. Bu büyük ithamdır.
Kanıt konusuna gelince admin arkadaşıma hak veriyorum bakış açıları ile değerlendirmeler kutuplaşmaya yol açar (bazıları bakar ama görmez) o bakıp görmeyenler için belgeler lazım buna da dikkat etmek gerekir..
Neyse Allah Hakkımızda hayırlı olanı versin demekki böyle bir idareyi hak ediyoruz ki böyle yönetiliyoruz...
Selam ile...
#Not:
*Alfabemizde ''w'' harfi bulunmamaktadır.(w değil v)
*Party değil parti.
Lütfedip kasmış yazmışsın.tebrikler ve eywallah..