1. Alt 07-09-2010, 04:36 #131
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    fatih111´isimli üyeden Alıntı
    xxxx şeriat diye ötüyosunuz burnumuzun ucundaki iranda seriat uygulanıyo. Kur' an öncelikleri arasında insanların eşitliği geliyo ama iranda kadın erek eşitliği yok. Atatürk size bunu verdi diye mi rahatsız oluyosunuz. Siz kinsinizde bir insanın hangi dine kendisini daha yakın bulduguna karar vererek o müslüman bile degil diye biliyosunuz.Kalın kafanıza sokun su günkü dünya sartlarında seriat saptırılmadan uygulanamaz ve uygulanmaz. ATATÜRK' ün kurdugu LAİK, SOSYAL bir HUKUK devleti olan Türkiye bir yerinize batıyosa sizin için cok üzüldüm çünkü çıkmayacak. TÜRKİYE DEVLETİ BİR CUMHURİYETTİR.

    Buradaki hitap sekliniz lan lun gibi kelimelerden lütfen olusmasin. Seriat nedir sorusuna zannedersem siz bakin örnek iran diyeceksiniz. Madem öyle bende laik bir sistemde zorba olan devletlerden örnek versem MANTIKLI MI olur? Kuran Takva bakimindan esitlikten bahsederken siz hic bir zaman dünya da olmamis ve olmayacak esitligin var olacagini/oldugunu söylüyorsunuz. Madem seriat saptirilmadan uygulanamaz ise neden laiklik saptirilmadan uygulanabiliyor?

  2. Alt 07-09-2010, 12:45 #132
    el_feta Mesajlar: 1.168
    Burnunuzun dibindeki komşunuz namaz da kılıyor olabilir mesela, rahatsız olduğunuz belki onlarca şeyi vardır bu 1. İkincisi daha önce de yazdığım gibi İRAN da bir cumhuriyettir, cumhuriyetin kendisi şekilsel bir yönetimdir ki, farklı versiyonları ile islam ile uyuşabilir. Türkiye cumhuriyet değil, bizantist, katı kemalist, ideolojik saplantılı bir ülkedir. demokrat felan da değildir aslında. Türkiye şeriat partisi kurulur mu mesela , ve kurup oyların çoğunu alınsa ki bu türkiye de ütopya değil mümkindir, nasıl olur?

    olmaz...

    Değil şeriat, islamı bir yönetim biçimi olarak ağıza dahi almayan menderes'inden alın da erdoğanı na kadar hepsi aynı ideolojik baskının altında değil mi???

    islam'da ve kuran'da eşitlik vardır, islam eşittir şeriat, iran'da şeriat var, ama kadın erkek eşitliği yok.. kurduğunuz bu önermeyi ben ne yapsam etsem bir cevabı yok, neresinden tutayım ki. . .

    Kadın-Erkek eşittir diye de kim yumurtlamışsa, delinin biri bi kuyuya taş atmış 4 milyar insan çıkartamıyor galiba. Kadın ve erkek eşit değildir. Aslolan aralarında adalet ile hükmedilmesidir.

    selametle...

    xyzt ve nurxxx bunu beğendiler.
  3. Alt 07-09-2010, 12:50 #133
    el_feta Mesajlar: 1.168
    . . . . . . .

    "Kazım Karabekir Paşa, birinci mecliste çok güçlü bir "manevi hava"nın olduğundan sıkça bahsederdi. Meclisin bu özelliğine tanıklık etmesi açısından İzmir milletvekili Mahmut Esad Bozkurt'un şu açıklaması önemlidir: "Mecliste müezzin beş vakit ezan okur, imam cemaate namaz kıldırırdı." Ancak bu "manevi hava" zamanla bozulur. Bozkurt ve Atay (Falih Rıfkı (A.B)) zamana gerçekleşen değişimi şöyle anlatır: " Dikkate değer ki, Kurtuluş savaşları zafere taçlandıktan sonra, Kemal Paşa Ankara'ya döndü. Meclis kapısı önünde resmi üniformasıyla bekleyen imam efendi, Kemal Paşa'yı durdurdu, ellerini kaldırdı, fakat duaya başlar başlamaz, Kemal Paşa hiddetle "Burada böyle şeylere lüzum yoktur. Bunları camiide yapabilirsiniz! Biz savaşı dua ile değil, Mehmedçiğin kanı ile kazandık." dedi ve imamı kovdu."

    M.Esat Bozkurt, Atatürk İhtilali s 146,147


    - - - - - - - - - -

    "Bizde ne hazırlık var, ne dosya var, hiçbir şey yok. Lord Gürzon gibi birtakım
    resmi diplomatlar burada. Hem bunların mükemmel dosyaları vardır. Ne yapacağız! Heyet-i vekile bize giderken bir içtimada avuç içi kadar bir kağıda sığan bir talimat verdi. Mustafa Kemal, İsmet ile beni bir tarafa çekti dedi ki: "Baktınız ki, hatta Trakya'yı alamıyorsunuz, sözlerinden dönüyorlar, uğraşmayın, terk edip sulhü yapın, hatta icab ederse İstanbul'dan da vazgeçmek lazımdır. Musul için hiç uğraşmayın" Mustafa Kemal'in de şifaî direktifi bu."

    Dr.Rıza Nur, Hayat ve Hatıratlarım s.982


    - - - - - - - - - - - - - - - - -

    "Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olduğu değildi. (ki zor da değildir. 2 ayda, 6 yaşında çocuklar çok rahat öğrenebiliyor ) Uzun yıllar devlet eğitim sorununa eğilmemiş, kütlesel eğitime önem vermemişti.(uzun süren harblerden dolayı ) ; vermiş olsaydı şüphesiz ki daha yüksek olurdu. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı.(...) Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik.(...)
    Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı."

    İsmet İnönü, Hatıralar C.II s 223


    - - - - - - - - - - - - - - - - - - -



    "Halkta büyük bir inkisar oldu. Maneviyatı kırıldı. Gavur olduk zannettiler. Hükûmete diş biliyorlar. Bir gün harb olsa, bu millet gayretle harb etmez. Hem iktisadi müthiş bir zarar. Milyonlarca lira harice aktı, gitti. Bundan da yahudiler istifade ettiler. İtalya ve Fransa'da mevcut yeni ve eski şapkaları milyonla memlekete soktular. İki-üç frank kıymeti olan bu şapkalar, en aşağı on liraya (120 Franka) satıldı. Bunların çoğu zımpara kağıdı ile temizlenmiş şapkalardı."

    'Hayat ve Hatıratım' Dr. Rıza Nur - cilt 4, s.1315

    - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

    MİLLET DÜŞMANLIĞI!

    "Gazi Mustafa Kemal'le şehirde(İzmir) yangın çıktığı gün buluştuk. Bizi Buca'daki bir İngiliz evine misafir etti. Kendisi de yakın bir köşkte idi. Gittiğimizin üçüncü veya dördüncü günü Latife hanımın şehirdeki evinde öğle yemeği yiyorduk. Bütün merakımız bundan sonra ne olacağı idi. Bize dedi ki:

    -Hiç bir işimiz bitmemiştir.

    Ve sanki İzmir'den Erzurum'a kadar bütün yurdu gösterir gibi, başını geriye çevirerek:

    -Şimdi asıl düşmanla mücadele etmeye başlayacağız!"


    Falih Rıfkı Atay, Atatürkçülük Nedir? s 24

    - - - - - - - - - - - - -

    selam ve dua ile...

    xyzt bunu beğendi.
  4. Alt 07-15-2010, 12:16 #134
    el_feta Mesajlar: 1.168
    Bir akşam gene Selanik gazinolarından birinde şu konu ortaya atılmıştı:

    -Hepimiz Sulta Hamid istibdadının yıkılmasını istiyoruz. Ama hiç birimiz o yıkılıp ta iktidar bize kalırsa ne yapacağız söylemiyoruz.

    Herkes sıra ile kendi fikirlerini ortaya attı. Mustafa Kemal'e sıra gelince O:

    -Rumeli'de ve küçük Asya'da bizden olmayan toprakları içine almayan bir sınır çizerim. Bu sınır içindeki memleket ve milletimizi kurtarmaya bakarım.

    Cebesoy gibi güçlü kuvvetli arkadaşları olmasa sofradakilerin saldırışına bile uğrayacaktı. Bosna Hersek ve Girit'i bırakma ha, Suriye, Filistin ve Hicaz'ı bırakmak ha.


    Falih Rıfkı Atay, Atatürkçülük Nedir? s 11

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    "Türk başkenti 1930'larda, çağdaşları tarafından eski kentteki Hacı Bayram Camii dışında "minaresiz kent" olarak betimlenir. Gerçekten de kentte anılmaya değer tek bir camii yoktu. 28 yıl süren CHP yönetimi sırasında tek bir büyük camii inşâ edilmez. Kentin modern kesimindeki Maltepe Camii, 1950lerde, CHP'nin seçim yenilgisinden sonra inşâ edilir. Ancak camiinin Ankara'nın profiline hâkim olmasına izin verilmez. Bu şeref, bir tepenin üzerine inşâ edilen ve Demokratların iktidardayken tamamlanan bir laik tapınağa, Mustafa Kemal'in Anıtkabirine bahşedilir.(1)"

    Ankara laik dünya merkezinin kalbi, laik düşüncenin merkezi kılındığı içidir ki, o yıllarda nüfusun %80ininden fazlasını oluşturan köylülerin uzun yıllar geleneksel kıyafetleriyle Ankara'ya girmelerine izin verilmez!(2)


    (1)Doğan, Tarih ve Toplum s175
    (2)Eroğlu, Modern Eğitimin İlkesi olarak Eğitim Birliği ve Yanlış Uygulamalar s 35
    Ayrıca Karagözoğlu, Atatürk'ün Eğitim Savaşı s 203

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    "İrtica ile boğuşmanın istilayı söküp atmaktan daha lâzım ve zor olduğunu belirtmek isteriz. Onun içindir ki, Kurtuluş savaşındaki can kaybının 50 kat fazlasını irtica ile savaşta verildiğini hatırlatmak gerekir. (..) "

    Falih Rıfkı Atay, Eski Saat, S. 330

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    "Türkiye'nin batılılaşma sürecinde 4 Mart 1925'te kabul edilen 578 sayılı Takrir-i Sükûn Kanunu'nun özel bir yeri vardır. Süreyya Aydemir bu farklılığı şöyle açıklar: "O güne kadar ve bütün milli mücadele boyunca bu kadar şümullü ve hükümete bu kadar kesin yetkiler veren bir kanun çıkarılmamıştı. Kanun, geçici ve olağanüstü yargı organları olarak gene İstiklal Mahkemelerini getiriyordu. Verdiği yetkilerle de hükümete geniş takdir hakları tanıyordu. Bu kanun, iki tarafı keskin öyle bir kılıçtı ki, hükümet ve rejim onu, ya inkılapları yerkeştirmek için olağanüstü bir dayanak olarak kullanacak, yahut bizzat hükümeti sert bir diktatörlüğe sürükleyecekti.. Yeni Türkiye'de çok partili rejimi ve Anayasa'nın ruhuna hakim olan demokrasi havası, artık uzunca bir zaman için ortadan çekilecektir.

    Takrir-i Sükûn Kanunu dönemin Halk Fırkası(Chp)ndaki sertlik yanlıları tarafından büyük bir başarı, ondan da ötesi bir zafer olarak nitelenir ve III.İnönü zaferi olarak değerlendirilir.

    Meclis kürsüsünde birbirini takip eden Terakkiperverler ve zaman zaman bunlar arasına karışan bazı Halk Partililer solukları kesilinceye kadar bağırarak bu kanun tatbikatını memlekette misli görülmemiş bir "istibdat"a yol açacağını söylüyorlar ve artık ne söz, ne fikir hürriyetine, ne de yaşama emniyetine yer bırakmayacağı iddiasında bulunuyorlardı.

    Bir ara Kazım Karabekir Paşa gözlerini Cumhurbaşkanlığı locasındaki Kemal Paşa'ya çevirerek: " Memlekette kimseye sesini çıkarmak imkanı bırakmadınız. Söz hürriyeti bir şu kürsüye inhisar etmiş bulunuyordu, yarın buradan konuşmak hakkından da mahrum olacağız" demişti.

    Kanun iki yıllığına çıkarılır, ancak daha sonra iki yıl daha uzatılarak 1929'a kadar sürdürülür."

    Y.Kadri Karaosmanoğlu, Politikada 45 yıl, s 80



    ..........................

    nurxxx bunu beğendi.
  5. Alt 07-20-2010, 16:46 #135
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    bu onu 100 senedir kapanmadı . 3l feta 3 senedir cevapsız kalmadı kalmasınki konu kapandı sanmasınlar.

  6. Alt 07-30-2010, 19:01 #136
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    islamın kadını yücelttiğini söyleyin bana diyen cahil '' Cennet ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR. bunu hiçmi duymadın cahil herif.Sen atatürkün ne kadar islama yakın olduğunu anlamak istiyorsan afet inanın hazırladığı MEDENİ BİLGİLER kitabına bak. adam son meclis konuşmasında bizim parti programımız GÖKDEN İNDİĞİ ZANNEDİLEN KİTAPLARIN DOĞMALARI İLE ASLA BİR DEĞİLDİR. BİZ İLHAMIMIZI GÖKDEN VE GAYBDEN DEĞİL DİREK HAYATDAN ALIYORUZ.diyo siz mustafa kemali kızının yazdığı kitabı okuyunda görün, kelamist kafalar hanginiz atatürkün inklabı olan şapkayı giyiyorsunuz ? anayasanın 152 ci maddesindeki inklap kanunlarında her türk şapka giymeye mecburdur diye kanun var ama TIRT'lamış kanun kimse sallamıyo ilke inklap. şapka giyilmediği için bu kanun değiştirilemiyor değiştirilmesi dahi teklif edilemediği için, mustafa kemalin siyasete bu kadar kafası basıyor işte 50 sene bile olmadın çürüdü inklapları.siz kendinizi kandırıyorsunuz ATAM izindeyiz diyorsunuz ama biriniz onun inklaplarını uyguladıüı yok boşa kalabalık etmeyin

  7. Alt 08-18-2010, 14:14 #137
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    Sen ne soyunu bilmez birisin. Elfatamisin, nesin. Diktatör dediğin adam dünyada en kansiz devrimi yapti. Bütün dünya şaşkinlikla izledi. şimdi o adamin görüşlerini ders olarak okutuyorlar. Bidaha böyle biri gelirse önlem alalim diye.
    Sen ne bilirsinki 1910 lu 1920 li yillari sen nerden bilirsin ki bu kadar laf ediyorsun. Adam olunda ülkenin kurtaricisina saygida bulunun. Sait nursiymiş fettullahmiş. Onlar adm olsa devletin kurtuluşu için emperyalizme karşi ata ile birlik olurdu.
    Araplar bile o dönemde gavurlara kanmiş, osmanlidan topraklarini istemiş, ingilizlerle birlik olup osmanliya saldirmiştir. Sonra hata yaptiklarini atatürk'e itiraf etmişlerdir. Resmi kayitlarda da mevcuttur. Tuvalette sikma düşüncelerle bu işleri kariştirma.toplumu nereye götürmek istediğine bak. Bozgunculuk yapma...

  8. Alt 10-09-2010, 11:45 #138
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    patatürk müslümanlığın gelmiş geçmiş en büyük düşmanlarından biridir ... mahkei kübrada ellerimiz yakalarında olacaktır...
    bazı kuş beyinli arkadaşlar patatürk dindardı diyo ama adamın namaz kıldığına dair bi resim makale bi iz işaret yok şimdi demeyin namaz kılmayan müslüman değil mi değil kardeşim herşeyin bi alemeti var müslümanlığın alametide namaz dır elin hristiyana kiliseye gidiyoırsa müslümanda camiye gidecek namazını kılacak kardeşim...
    bi kardeşimiz demiş 80 yıl önce atılan kazık çok doğru şöylemiş...
    katılıyom kendine...
    selametle
    patatürk benim atam değil..... bunu da böyle bilin....

  9. Alt 10-27-2010, 15:08 #139
    Ziyaretci
    sametttt Mesajlar: n/a
    el_feta, bu putperestler, ateistler, kemalistler senin yazı yazan eline kurban olsun...

    Allah Nur'unu Tamamlayacaktır...

  10. Alt 10-29-2010, 16:37 #140
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    Misafir´isimli üyeden Alıntı
    Sen ne soyunu bilmez birisin. Elfatamisin, nesin. Diktatör dediğin adam dünyada en kansiz devrimi yapti. Bütün dünya şaşkinlikla izledi. şimdi o adamin görüşlerini ders olarak okutuyorlar. Bidaha böyle biri gelirse önlem alalim diye.
    Sen ne bilirsinki 1910 lu 1920 li yillari sen nerden bilirsin ki bu kadar laf ediyorsun. Adam olunda ülkenin kurtaricisina saygida bulunun. Sait nursiymiş fettullahmiş. Onlar adm olsa devletin kurtuluşu için emperyalizme karşi ata ile birlik olurdu.
    Araplar bile o dönemde gavurlara kanmiş, osmanlidan topraklarini istemiş, ingilizlerle birlik olup osmanliya saldirmiştir. Sonra hata yaptiklarini atatürk'e itiraf etmişlerdir. Resmi kayitlarda da mevcuttur. Tuvalette sikma düşüncelerle bu işleri kariştirma.toplumu nereye götürmek istediğine bak. Bozgunculuk yapma...

    arkadaş sen okumadan öğrenmeden ne diye konuşuyorsun bakalım. sais nursi nin ata ya yardım etmediğini söylüyorsun. peki said nursi nin hayatını feda ettiği davasının amacının ne olduğunu biliyormusun. onun amacı imanı kurtarmaktır. risale-i nur külliyatında da bunu açıkça belirmiştir. "zaman tarikat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır. tarikatsız cennete giden çoktur ama imansız cennete giden yoktur.";"2,3 adamın imanını kurtarmak pahasına cehenneme gitmeye razıyım." bu lafları said nursi söylüyor. ayrıca vatan kurtarılmasında fikirlerinden fayda sağlanacağını düşünen Atatürke üstadımız said nursiyi meclise davet ediyor. said nursi bu davete icab ediyor. vatan kurtarılırken said nursi mecliste adamların imanını kurtarmak için namazı anlatıyor. bir kesim milletvekilleri namaza başlarken bir kesim de buna uymuyor. xxxxxxx (atatürk) bunu görünce said nursiye hitaben mecliste biz senin fikirlerinden yardım almak için seni çağırdık sense aramıza fitne sokuyorsun. ikiye bölüyorsun diyor. said nursi calalleniyor. " Paşa,Paşa! kainattan en yüksek hakikat imandır. imandan sonra namazdır. namaz kılmayan haindir. hainin hükmü merduttur(dinden çıkmaktır, kovulmaktır.bu kovulma allah tarafındandır.sizin gibi zındıklar bunu değişik çevirebilirler diye bu parantezi açıyorum.). ve bu söze karşı atatürk odasına gider. sonrasında said nursiye verdiği cevap şudur: Özür dilerim. bundan sonra said nursi hazretleri atatürk ün süfyan olduğunu anlar ve peygamber efendimiz (s.a.s.) im haidsine mukabil siyasetle ilişkisini keser. deccal ve süfyan ile ilgili hadislerini okuyunuz harf hatası yapsam bile onun hakkında benim için cehennem azabından kötüdür. şimdi neden atatürk le birlikte olmadığını anlamışsınızdır. ayrıca atatürk dindardır diyenler. ey bedbahtlar!
    ezanımızı allah ın kelemından değilde türkçe okutan baş örtümüzü başımızdan alan. çarşıda günahlar arasında yüzmemizi sağlayan, allah la ilgili bilgilerin en iyi verildiği medreseleri kapatan zındık mıdır dindar? şunları yazayım. 2 laf...

    "medeniyet açmaksa bedeni, desene hayvanlar bizden daha medeni!"
    mehmet akif ERSOY

    "örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, perdesiz ev de ya satılıktır ya da kiralıktır."
    necip fazıl KISAKÜREK
    yani örtü bizim gereğimizdir. örtümüz yoksa müslümanlık elden gidiyor demektir.

    yani açıklık bizim en büyük düşmanlarımızdır. açıklık varsa bilin ki müslümanlık elden gitmektedir.