Atatürkün Kanlı devrimleri - Sayfa 13

05-23-2010, 19:09

mus'ab kardeşimize katılıyorum.Bu milletin en büyük düşmanı okumuş cahillerce yönetilmesidir.Okuyun araştırın.Gerçekleri göreceksiniz.Saygılarımla.

Reyyan Yolalan · 05-27-2010, 02:33

Cündioğlunun bir sözüyle karşılaştım bugün...Bir mabed bekçisinde..

Diyor ki ;

Benim savaşımda , savaş yok...Düşünmeyi unutmuş pas tutmuş beyinleri , düşünmeye zorlama var.16 yaşımda 4 sene hapis yattım.Sebebim budur...

Bu başlık altına yazmak istedim.Yakıştı sanki.

06-18-2010, 23:49

bunları söylebilmenizin sebebi nedir ?

özgür bir ülkede olmamız haliyle.. isviçredeki gibi minareler yasak değil bu ülkede..

cumhuriyet var çünkü. kimisi gider zina işler kimisi gider namaz kılar. karışmazsınız. ama atatürk hitler veya stalin gibi biri olsaydı.. vay halinize.

06-30-2010, 15:37

hala iskit atıf hocayı ilah kapul edenelre söylüyorum atatürk islam düşmanı olduğunu nerden biliyosunuz ALLAHMISINIZ??????onun nasıl yaşayıp yaşamadığını biliyosunuz???????ve ilke inkilaplarını din düşmanlığı olarak gören cahille soruyorum hangi ilkesi islama düşmanlığı yapıyor.......cumhuriyet mi???????milliyetcilik mi??????halkcılık mı??????laiklik mi??????inkilapcılık mı?????devletçilik mi??????ya da milletin başını acmasından mini etek giymesinden ya da içki içmesinden ya da eşcinsel olmasından ya da hayri müslim olmasından ya da ateist ya da deist olmasından sizene sizi bu neden ilgilendirir????????MADEM SİZİN DİNİNİZ BİİZ İLGİLENDİRMİYOSA SENİDE BENİM DİNİM İLGİLENDİRMEZ..........İSLAMIN KADINI YÜCELTİĞİ TEK AYET GÖSTERİN BANA......

07-04-2010, 03:33

herşeyden önce Atatürk devrimleri diye birşey yoktur;sadece Atatürk önderliğinde yapılan halk devrimleri vardır. sorunun temel esasını bu teşkil eder.Atatürk döneminde İstiklal Mahkemeleri kurulmustur ve dogrudur ki birçok infaz kararıda almıstır;ancak sitem yeni kurulmustur sistem aleytarlarının propagandaları vardır,isyanlar ayaklanmalar çıkmaktadır ki ve devlet zaten düşman harbiyle karşı karşıyadır...bazı şeyhler mollalar da bu sebepten ötürü infaz edilmişir;ancak bu sebepten ötürü Atatürk dinsiz gibi göstermek hem onun şahsi kişiliğine hem önderliğine hem de bu eleştiyi yapan kişinin müslümanlığına yakışır.

şeriat tan anladığımız ne buda çok önemli.. Allah!ın hükümleriyle yönetilmek istendiği belirtilmiş çoğu yerde yorumlarda ancak kuran örfi hukuktan çok şer!i huukuku düzenlemiştir.(miras,aile,kişiler gibi) devlet yönetimyle ilgili alanları devlet başkanları kendileri düzenlemiştir boşlukları.. cumhuriyet bugün ideal bi sistemdir, rejimin kimseye verdiği bi zarar yoktur...insanların dinlerini en iyi yaşayabileceği sistemlerden bir tanesidir...

bakara suresinde buyrulduğu gibi !Dinde zorlama yoktur.! vesselam.....

dantes01

07-07-2010, 21:29

el_feta´isimli üyeden Alıntı ↑

ne diyem ki...onlar ATAlarının dini üzeredirler...
biz müslümanız..yin ediyorum yine diyeceğim..biz ALLAHIN HÜKMÜNÜ istiyoruz...paganist bir toplum olmak istemiyoruz...siz kemalizm ile yaşayın dilerseniz,biz şeriat istiyoruz...biliyoruz ki hiçbir beşeri yaşam modeli ALLAHIN KANUNLARININ(ŞERİATIN) yerini tutamaz...

ya HZ.MUHAMMED'İ inkar eder gibi bütün yazıların.Atatürk bir peygamber degil ki.tabi ki hataları olacak.o da bir insan.laikliği de cumhuriyeti de çok sevmen lazım.gercekten inananla inanmayanı ayırıyor.özgür iradesiyle herkes ibadetini yapıyor.kendi isteğiylee.zorlanmadan.şeriatta bu var mı?? yok..tek din.zorlaa.belki şeriat oldgndan gösteriş için ibadet yapanlar olacak bunları da bi düşün.sen Atatürk düşmanı olarak yetiştirilmişsin kardesim.yazık sana.İngiliz alsa bu ülkeyi ezan okunurmuydu?

bi baYAn olarak Atatürk.e çok şey borçluyum ben.size burda böyle cevap vermem bile onun sayesinde.hatasız kul olmaz unutma bunu.Atatürkten peygambermiş gibi davranmasını beklemek son peygamberi inkar etmektir...

el_feta · 07-08-2010, 01:33

. . . . . . .
Bunları söyleyebilmemizin sebebi, özgür olmamız değil. Ne münasebet! Kendisi kanun ile korunan birinden bahsediyoruz. Değil O'nun hakkında söz söylemek, sevmediğini belirtmek dahi hakkında işlem yapılması için yeterli sebeptir.( bknz Nuray Canan Bezirgan )

Cumhuriyet ile demokrasinin farkını da birinci misafir'e sormak istiyorum. Bu haklar hangisinden gelmekte. İran da bir cumhuriyet ama demokrasi değil. ? ? ? Şura ne demektir islamda? ? ?

geçiyorum. . .

- - - -
Kamal Atatürk'ün islam düşmanı olduğunu yaptığı devrimler,kurduğu gayri islami düzen, müslümanlara yaptığı/yaptırdığı zulümler, kendi sözleri ve yaşantısının geneli ile tarihi vesikalar ile öğreniyoruz. Uzunca tartıştık bu konuları, tekrar yazmayı anlamsız buluyorum.
- - - - - -

İslam'ın kadını yücelttiği ayet de ne demek. Erkeği yücelttiği ayet var mı ki? yüceltmek nedir hem?

Konuşan hayvan, alet yapabilen hayvan, üreten ve tüketen hayvan diyenlere karşılık eşref-i mahlukat demiş ya "insan" a, daha ne olmalı, yüce olan da bu.

- - - - - -

Din, sosyal bir meseledir. Dini bir inanç ve kalpte var olup öylece kalan bir mesele olarak görmeniz yanlış tasavvurunuzun başlangıç noktası. Pekala nihilist bir kimse de yasalarınızı hiçe sayabilir, nasıl anlaşacaksınız böyle biriyle? islam da bir hayat nizamı sunuyorsa ki sunuyor, yaşadığınız hayat ile çeliştiğinde nasıl tepki vereceksiniz???

- - - - -

Kamal ataturk'üm önderliğinde yapılan halk devrimleri de, yakın zamanda duyduğum en saçma sözlerden. Turk devrimi jakobendir, tepeden inmecidir, halkı eğitme/gütme siyaseti izlemiştir. Nitekim ismet inönü - halk dahi sizin düşmanınızdır - diyerek herhalde bunu kastetmiştir. Hiçbir zaman sistem gücünü halktan almamıştır. 27 sene tek parti rejimi olmuş, ondan sonra da her 10 yılda bir balans ayarı çekilmiştir, hepsi bundan ibaret, kamal atatürk'ün de yaptığı bir askeri darbedir. Kaldı ki sonra sonra kendi silah arkadaşları dahi onu terketmiştir. Çünkü oldukça ihtiraslı biridir.
- - - - - -

kamak atatürk'ü peygamber yerine felan koymak da nerden çıktı bilmiyorum. Şeriat'a göre tek herkes islam olmak zorunda değildir. Cehaletiniz paçalarınızdan akıyor, işkembe-i kübranızdan atıyorsunuz efendim. İslam çok hukukludur, şeriatın uygulanmassı için herkesin müslüman olması gerekmez, he sizin yarım kiloluk beyinle akıl ettiğinizi , şeriat deyip beğenmediğiniz yasaları koyan Allah cc, kendi dinine inanmayanların olmayacağını hiç düşünmemiş! . . .

bir bayan olarak kamal atatürk'e ne borçlu olduğunuzu yazın da biz de bilelim. Mehmed akif diyor ya, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem, diye.. siz de olsa olsa geçmişe sövüp ki tarihinizi bilmeden belki de gelenin yaptığı üç beş -tek dişli canavar- kanunlarını söyleyeceksinizdir, hepsi o...

hem kendi kendiniz ele veriyorsunuz. ingilizler alsa idi ezan okunur muydu? zaten okutmamışlar ya 18 sene.. hem kuranı da ahırlarda okumuşuz. Allah demek de yasakmış... duyun duyun da inanmayın. ( bknz Osman yüksel serdengeçti)
he bir soru, ingilizler işgal etseydi neleri değiştirirlerdi bu ülkede mesela? hamaset kokan, yok anan baban belli olmazdı lafını geçin de deyin bakalım...???

selametle...

dionysoz · 07-08-2010, 11:34

Boş boş,kısır tartışmalara devam,yurdumun ey güzel insanları

el_feta · 07-08-2010, 13:08

: ) . . .

biraz daha "kısır" bilgi ekleyelim öyleyse...

"Şapka inkılabından sonra diğer bir arkadaşımızın, Ankara valisi Yahya Galip Beyin bir ziyaretini hatırlarım. Aynı zamanda mebus olarak bulunan Yahya Galip Bey de çok yakınımızdı. Bir teklifi vardı. Nedir? dedim.

-Şapkanın orta yerine bir ay-yıldız koyalım. Diğer milletlerden farkımız belli olur? dedi. Teklifi bu. Yahya Galip Beye:

-Canım biz bunları farkımız olmasın diye yapıyoruz. Sen ne teklif ediyorsun, tarzında çıkıştım.."

İnönü'nün hatıraları, Ulus gazetesi 5 Nisan tarihli nüsha

- - - - - - - - - - - - -

"İstiklâl Mahkemeleri, çalışma yöntemi açısından son derece ilginç ve olağanüstü yetkilerle donatılmış mahkemelerdir. Ayrıcalıklı özelliklerinden en önemlilerini, delile ihtiyaç hissetmeden vicdanen karar verebiliyor olmaları, kararlarının sorgulanmadan derhal uygulanması ve tüm asker ve sivil yöneticilere emir verebilmeleri oluşturur. Mahkemelerin emir veremediği ve "rica"sını dikkate aldığı tek kişi Mustafa Kemal'dir.

Üç İstiklâl Mahkemesi içirisinde en cüretli, pervasız olanı Ankara İstiklâl Mahkemesidir. Özellikle bu mahkemenin üyeleri, güçlerini doğrudan Mustafa Kemal'den alırlar. Zira "Kel Ali" lakaplı başkan Ali Bey, Samet Ağaoğlu'nun tanımlamasıyla, Mustafa Kemal'e bir albayın bir mareşale bağlı oluşu gibi bağlı birisidir. Kendisine verilen görevleri çekinmeden yapan, hiç zorlanmadan idam cezası verebilen bir kişiliğe sahiptir.

Mahkemelerin siyasi iradeye bağımlılığının ileri düzeyde olduğunu söylemenin delillerini bulmak ise hiç zor değildir. Bunlardan birisi, Ankara İstikâl Mahkemesi'nin Dr.Nazım hakkında verdiği idam kararına uzanan vetire ile ilgilidir. Savcı Necip Ali Bey ile üyelerden Dr. Reşit Galip Bey, Dr.Nazım'ın idamına razı olmazlar. Ancak diğer üyelerden birisi tarafından idamı onaylamaları için tehdit edilirler. Necip Ali, Mustafa Kemal'e giderek durumu anlatır ve yardımını ister. Anlaşılır ki, Dr.Nazım'ın idam edilmesini bizzat Mustafa Kemal istemektedir. Samet Ağaoğlu'nun anlattığına göre, Mustafa Kemal mahkeme heyetini yanına çağırır ve Dr. Nazım'ın idam edilmemesi durumunda neden olacağı tehlikelerden bahseder. Daha sonra da mahkeme Dr. Nazım'ın idamına kadar verir.

İstiklâl Mahkemelerinin ileri düzeyde bağımlı olduğunun önemli bir diğer delili ise bir emirle kapatılmalarıdır. Muhalefeti susturma veya yok etme işini başarıyla yerine getiren İstiklâl Mahkemelerinin feshi şu şekilde gerçekleşir: "Bir akşam Çankaya'da bir toplantı sırasında Mustafa Kemal Kel Ali'ye -Senin mahkemeyi kaldırmaya karar verdim. Artık gereği kalmadı, der. Kel Ali, sorunu inceleyeceğini ve raporunu sunacağını söyler. Mustafa Kemal sinirlenir: -Rapor mu? Ne raporu? Sorunu ben kendim inceledim. Senin mahkeme yarın kalkmış olacak! diye bağırır. Çünkü artık terör devri sona ermiş, Gazi'nin başka şiddet gösterilerin ihtiyacı kalmamıştır."

Mete Tunçay, T.C. Tek Parti Yönetiminin Kurulması s.166

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

"Mustafa Kemal, seçim komitesiyle birlikte çalışarak seçime katılacak milletvekili adaylarını belirler, adaylar hakkında istihbarat toplar ve listeye ikinci gruptan(birinci meclisteki ikinci grup ) sadece üç kişi girebilir.
Hıfzı Vedet Velidedeoğlu'nun iki dereceli seçim yasasındaki yönteme göre yapıldığını, ancak illerdeki seçimlerin "formaliteden" öteye geçmediğini belirttiği 1923 seçimleri, Halk Fırkası tarafından gösterilen adayın mutlaka seçilmesi esasına göre sonuçlanır. (Velidedeoğlu, Milli Mücadele'de Anadolu, s 246) Adaylar belirlenirken, adayın kendisine bir şey sorumamış ve hatta bilgi verilmemiş olması, seçimin bir diğer ilginç yönlerinden birisini oluşturur.
Bu konuda Yakup Kadri'nin anlattıkları ilginçtir. Yakup Kadri, kendisinin ve Hakkı Tarık'ın İstanbul'dan aday gösterileceğini düşündüğünü, ancak İstanbul listesi açıklanınca derin bir hayrete düştüğünü, çünkü hem kendisinin hem de Tarık'ın isminin listede bulunmadığını belirttikten sonra, daha sonra kendi ismini Mardin, Hakkı Tarık'ın isminin ise Giresun listesinde görünce şaşkınlığını bir kat daha arttığını belirtir."

Y.Kadri Karaosmanoğlu, Politikada 45 Yıl, s.34

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

devam edebilitesi vardır...

selam ve dua ile...

fatih111 · 07-09-2010, 03:08

xxxx şeriat diye ötüyosunuz burnumuzun ucundaki iranda seriat uygulanıyo. Kur' an öncelikleri arasında insanların eşitliği geliyo ama iranda kadın erek eşitliği yok. Atatürk size bunu verdi diye mi rahatsız oluyosunuz. Siz kinsinizde bir insanın hangi dine kendisini daha yakın bulduguna karar vererek o müslüman bile degil diye biliyosunuz.Kalın kafanıza sokun su günkü dünya sartlarında seriat saptırılmadan uygulanamaz ve uygulanmaz. ATATÜRK' ün kurdugu LAİK, SOSYAL bir HUKUK devleti olan Türkiye bir yerinize batıyosa sizin için cok üzüldüm çünkü çıkmayacak. TÜRKİYE DEVLETİ BİR CUMHURİYETTİR.

Seçenekler