Doğu Anadolu'nun savunmasını zorlaştırdıkları için hükümet 1915 Tehcir Yasası ile, orada yaşayan Ermenileri bir başka yere göç ettirdi. Ermeniler, Suriye ve Lübnan'a yerleştiler. Göç ettirilen Ermenilerin bir bölümü savaş hali, salgın hastalık ve asayişsizlik nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Bu olay, Ermeniler tarafından günümüze kadar kullanılmıştır.
Wilson İlkeleri'nden hareketle Batılı devletler, ABD'nin mandasında Doğu Anadolu'da bir Ermenistan devletinin kurulmasını kararlaştırmışlardı. Amerikan Senatosu'nun Ermenilerin Doğu Anadolu'da çoğunlukta bulunup bulunmadığını incelemek üzere gönderdiği General Harbord'un araştırması sonucunda, Ermenilerin azınlıkta olduğu ortaya çıktı.
Birinci Dünya Savaşı sırasında yayınlanan Wilson İlkeleri'yle ilk defa bağımsız bir Ermeni devletinden söz ediliyordu. Sevr Antlaşması'nda Doğu Anadolu'da Ermeni devleti kurulması maddesi yer almıştır.
Ermenistan İle Savaş
TBMM açılmadan önce Mustafa Kemal ile Kâzım Karabekir, Ermeni saldırısını önlemek için gerekli tedbirleri alıyorlardı. TBMM açıldıktan sonra ise Ermenistan saldırıları arttı. 1920 Haziranı'nda TBMM doğu cephesini kurdu. Komutanlığına da Kâzım Karabekir getirildi. Böylece:
Ermeniler durdurularak Doğu Anadolu'dan atıldı.
Batı Kuvay-i Milliye birlikleri Yunanlıların önünden çekildi.
Ermeniler, 1920 Kasım ayı sonunda TBMM'ye barış için başvurdular.
2-3 Aralık 1920'de Ermenilerle Gümrü Barışı imzalanmıştır.
Barışa göre; Ermenistan bugünkü Doğu Anadolu sınırlarımızı tanıdı. Kars ve çevresi Türklere verildi. Ermenistan Cumhuriyeti, Sevr Barışı'nı geçersiz saydığını belirtiyordu. TBMM, Doğu Anadolu'da yaşayıp da oradan göç eden Ermenilerin diledikleri takdirde 3 yıl içinde geri gelip eski yerlerine yerleşebileceklerini kabul ediyordu. Ermeniler, Türkiye'ye karşı düşmanca davranamayacaklardı. Buna karşılık TBMM Hükümeti, Ermenistan'a diledikleri takdirde askeri ve siyasal yardım yapacaktı.
Ermenistan'a karşı kazanılan bu zafer, TBMM'nin hem askeri hem de siyasal ilk başarısıdır. Sonuçta:
TBMM Hükümeti, doğuda savaşı yürütmüş ve kazanmıştır. TBMM'nin varlığını kabul etmeyen Ermenistan, bu tutumunu değiştirmiştir.
Sevr Barışı'nı tanımadıklarını belirten Ermeniler, kendilerine verilmesini istedikleri Türk toprakları iddialarından vazgeçmişlerdir.
TBMM, içte ve dışta büyük saygınlık ve güç kazanmış, Doğu Cephesi kapanmış buradaki güçler Batı cephesine kaydırılmıştır.
TBMM, Gümrü Barışı ile uluslararası varlığını ilk kez kanıtlamış, TBMM ile kurulan devletin varlığını daha da pekiştirmiştir.
Anlaşma metninde "Osmanlı Devleti" adı hiç geçmemekte, TBMM'nin kurduğu devlet "Türkiye" adıyla belirtilmektedir.
Doğu Cephesi'nin kapanması, İç Anadolu'da ayaklanmalarla, Batı Anadolu'da Yunanlılarla, Güney'de Fransızlarla çarpışan birlikleri rahatlatmıştır.
Gümrü Barışı'ndan sonra Gürcistan ile de antlaşma yapıldı. Gürcistan'ın Mondros'tan sonra işgal ettiği Ardahan ve Artvin geri alındı. (23 Şubat 1921) Birkaç hafta sonra Batum da kazanıldı. Ancak Batum, sonradan Rusya'ya bırakılacaktır.