Dünya devleri AR-GE'yi de Çin'e taşıyor
İhracatçı şirketlerin araştırma ve geliştirme bölümlerini Asya'ya kaydırması Almanya'yı teknoloji çölü mü yapacak? Alman işadamları AR-GE'nin tüketiciye yaklaşmasının rekabet açısından taşıdığı öneme işaret ediyor.
İhracatçı şirketlerin araştırma ve geliştirme bölümlerini Asya'ya kaydırması Almanya'yı teknoloji çölü mü yapacak? Alman işadamları AR-GE'nin tüketiciye yaklaşmasının rekabet açısından taşıdığı öneme işaret ediyor. Çin çoğu Alman şirketi açısından en bereketli pazarların başında geliyor. 2013 yılında da Çin ihracatçı Alman şirketlerinin yüzünü güldürdü. Geride bıraktığımız yılın en çarpıcı trendi, Çin'de araştırma ve geliştirme (AR-GE) merkezi kuran Alman şirketlerinin artmasıydı. Piyasadaki başarının kilidi sayılan AR-GE çalışmalarının yurtdışına kaydırılmasının, en büyük kozlarından birinin Almanya'nın elinden alınması anlamına geldiğini iddia edenler haklı mı?
Audi'nin yeni inovasyon merkezi Pekin'de açıldı. Alman otomobil imalatçısı Asya araştırma merkezi için Çin başkentini seçti. Yönetim Kurulu Başkanı Rupert Stadler, 300 mühendisin bu merkezde Audi modellerini Uzakdoğu'nun ihtiyaçlarına adapte edeceğini söylüyor.
Öncelikle yeni geliştirilecek modellerin Asya'da çok aranan uzatılmış versiyonları burada tasarlanacak. Çinli müşteri daha rahat ve yumuşak arka koltukta oturup bacaklarını uzatabileceği otoları tercih ediyor. Navigasyon sisteminde de harf ve sembollerin yerel dile uydurulması şart. Bütün bunlar, Audi'nin Pekin'deki araştırma merkezine düşen görevler.
Piyasaya büyük müşteri yön veriyor
Çin artık sadece imalat yeri olmaktan çıktı. Dev sanayi kuruluşlarından orta ölçekli işletmelere kadar bütün Alman şirketlerine araştırma ve geliştirme merkezi açmaları için Çin'den davet yağıyor. Çin piyasasında başarılı olmanın yolu bu ülkenin ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirmekten geçiyor. Örneğin Alman kimyacılık devi Bayer, dünyadaki en büyük tesislerini Şanghay'da kuruyor. Şimdiye kadar üç milyar euroluk yatırım yapan Bayer, Çin'deki araştırma ünitesini global inovasyon merkezine dönüştürecek. Şanghay'dan Bayer'in bütün poli karbonat bölümünü yöneten Michael König, ürünü yerel ihtiyaca uydurma döneminin de kapandığını ve piyasaya yakınlık faktörünün ön plana çıktığını söylüyor. Laboratuarda ve teknik bölümde müşteriyle el ele vermenin şart olduğunu belirten Bayer kısım müdürü, bunun uzaktan halledilebilecek bir iş olmadığı görüşünde.
Bayer şirketinin ürettiği poli karbonatın, yani sentetik ham maddenin, global talebin yüzde 60'ının kaynaklandığı Asya piyasası açısından son derece önemli olduğunu belirten Michael König, en yüksek büyüme hızının Asya'da kaydedildiğini, yeni trendlerin burada doğduğunu ve piyasanın ihtiyaçlarını da en iyi yerli uzmanların kestirebildiğini anlatıyor. Bayer tröstünün en büyük müşterisi olan elektronik devlerinin merkezleri de Çin, Tayvan, Kore ve Japonya'da bulunuyor.
Uzakdoğu'ya teknoloji göçü
Büyük şirketler gibi orta ölçekli Alman aile şirketleri de araştırma ve geliştirme çalışmalarını Çin'e kaydırmaya başladı. 5 milyon euroluk yatırımla Şanghay'da AR-GE merkezi açan ve bu ülkede elektrik motoruyla vantilatör imal eden ebm-papst adlı Alman şirketinin genel müdürü Helmut Schöneberger Asya pazarının imalat sanayinin orta direği için de hayati önemde olduğunu şöyle dile getiriyor: "Hepimiz aynı kanaatteyiz. Madem burada mal satıyoruz, öyleyse burada da teknik çevremizi genişletmeliyiz. Hepimiz aynı tecrübeyi edindik. Bunu yapmadığımız takdirde yerli şirketlerle rekabet edemeyiz ve arzuladığımız iş bağlantılarını kuramayız."
Bayer, Çin'deki araştırma ünitesini global inovasyon merkezine dönüştürecek
Peki bu trend, ileri teknoloji ve araştırma merkezi Almanya açısından ne anlama geliyor? Şirket temsilcileri korkulacak bir şey olmadığını söylüyorlar. Örneğin, Çin'deki ünitelerinin rekabet edemeyeceği Bayer'in temel araştırma bölümü Almanya'da kalacak. Almanya'nın inovasyon yeri olma özelliğinin tehlikede olmadığı söylense de Çin arayı kapatıyor ve rekabet artıyor. Orta ölçekli Alman işletmeleri de üretim gibi AR-GE çalışmalarını da geleceğin piyasa devi Çin'e kaydırıyor.
Kaynak: Almanyanın Sesi
İhracatçı şirketlerin araştırma ve geliştirme bölümlerini Asya'ya kaydırması Almanya'yı teknoloji çölü mü yapacak? Alman işadamları AR-GE'nin tüketiciye yaklaşmasının rekabet açısından taşıdığı öneme işaret ediyor.
İhracatçı şirketlerin araştırma ve geliştirme bölümlerini Asya'ya kaydırması Almanya'yı teknoloji çölü mü yapacak? Alman işadamları AR-GE'nin tüketiciye yaklaşmasının rekabet açısından taşıdığı öneme işaret ediyor. Çin çoğu Alman şirketi açısından en bereketli pazarların başında geliyor. 2013 yılında da Çin ihracatçı Alman şirketlerinin yüzünü güldürdü. Geride bıraktığımız yılın en çarpıcı trendi, Çin'de araştırma ve geliştirme (AR-GE) merkezi kuran Alman şirketlerinin artmasıydı. Piyasadaki başarının kilidi sayılan AR-GE çalışmalarının yurtdışına kaydırılmasının, en büyük kozlarından birinin Almanya'nın elinden alınması anlamına geldiğini iddia edenler haklı mı?
Audi'nin yeni inovasyon merkezi Pekin'de açıldı. Alman otomobil imalatçısı Asya araştırma merkezi için Çin başkentini seçti. Yönetim Kurulu Başkanı Rupert Stadler, 300 mühendisin bu merkezde Audi modellerini Uzakdoğu'nun ihtiyaçlarına adapte edeceğini söylüyor.
Öncelikle yeni geliştirilecek modellerin Asya'da çok aranan uzatılmış versiyonları burada tasarlanacak. Çinli müşteri daha rahat ve yumuşak arka koltukta oturup bacaklarını uzatabileceği otoları tercih ediyor. Navigasyon sisteminde de harf ve sembollerin yerel dile uydurulması şart. Bütün bunlar, Audi'nin Pekin'deki araştırma merkezine düşen görevler.
Piyasaya büyük müşteri yön veriyor
Çin artık sadece imalat yeri olmaktan çıktı. Dev sanayi kuruluşlarından orta ölçekli işletmelere kadar bütün Alman şirketlerine araştırma ve geliştirme merkezi açmaları için Çin'den davet yağıyor. Çin piyasasında başarılı olmanın yolu bu ülkenin ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirmekten geçiyor. Örneğin Alman kimyacılık devi Bayer, dünyadaki en büyük tesislerini Şanghay'da kuruyor. Şimdiye kadar üç milyar euroluk yatırım yapan Bayer, Çin'deki araştırma ünitesini global inovasyon merkezine dönüştürecek. Şanghay'dan Bayer'in bütün poli karbonat bölümünü yöneten Michael König, ürünü yerel ihtiyaca uydurma döneminin de kapandığını ve piyasaya yakınlık faktörünün ön plana çıktığını söylüyor. Laboratuarda ve teknik bölümde müşteriyle el ele vermenin şart olduğunu belirten Bayer kısım müdürü, bunun uzaktan halledilebilecek bir iş olmadığı görüşünde.
Bayer şirketinin ürettiği poli karbonatın, yani sentetik ham maddenin, global talebin yüzde 60'ının kaynaklandığı Asya piyasası açısından son derece önemli olduğunu belirten Michael König, en yüksek büyüme hızının Asya'da kaydedildiğini, yeni trendlerin burada doğduğunu ve piyasanın ihtiyaçlarını da en iyi yerli uzmanların kestirebildiğini anlatıyor. Bayer tröstünün en büyük müşterisi olan elektronik devlerinin merkezleri de Çin, Tayvan, Kore ve Japonya'da bulunuyor.
Uzakdoğu'ya teknoloji göçü
Büyük şirketler gibi orta ölçekli Alman aile şirketleri de araştırma ve geliştirme çalışmalarını Çin'e kaydırmaya başladı. 5 milyon euroluk yatırımla Şanghay'da AR-GE merkezi açan ve bu ülkede elektrik motoruyla vantilatör imal eden ebm-papst adlı Alman şirketinin genel müdürü Helmut Schöneberger Asya pazarının imalat sanayinin orta direği için de hayati önemde olduğunu şöyle dile getiriyor: "Hepimiz aynı kanaatteyiz. Madem burada mal satıyoruz, öyleyse burada da teknik çevremizi genişletmeliyiz. Hepimiz aynı tecrübeyi edindik. Bunu yapmadığımız takdirde yerli şirketlerle rekabet edemeyiz ve arzuladığımız iş bağlantılarını kuramayız."
Bayer, Çin'deki araştırma ünitesini global inovasyon merkezine dönüştürecek
Peki bu trend, ileri teknoloji ve araştırma merkezi Almanya açısından ne anlama geliyor? Şirket temsilcileri korkulacak bir şey olmadığını söylüyorlar. Örneğin, Çin'deki ünitelerinin rekabet edemeyeceği Bayer'in temel araştırma bölümü Almanya'da kalacak. Almanya'nın inovasyon yeri olma özelliğinin tehlikede olmadığı söylense de Çin arayı kapatıyor ve rekabet artıyor. Orta ölçekli Alman işletmeleri de üretim gibi AR-GE çalışmalarını da geleceğin piyasa devi Çin'e kaydırıyor.
Kaynak: Almanyanın Sesi