Facebook hala dünyanın en büyük sitelerinden biri... Ama bu habere göre ters giden bir şeyler de var.
Facebook dışarıdan bakıldığı zaman hiç durmadan büyüyen ve genişleyen bir site. Fakat "IPO" ile başlatılan halka arz durumundan sonra Facebook'un Kanada ve Amerika'daki kullanıcı sayısında büyük bir oradan düşüş olduğu saptandı. Kullanıcı sayısında meydana gelen bu düşüşe daha yakından bakan yetkililer, bu durumun Amerika ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda Avrupa ve Asya'da da büyük bir düşüş olduğunu gördü. The Menlo Park isimli Kaliforniyalı şirket, 2011 yılının son çeyreğinde Facebook'a 45 milyon adet kullanıcı eklendiğini açıkladı. Bu rakam Facebook'un 2009 yılından bu yana gördüğü en düşük artış oranı. Bu artışla birlikte toplam kullanıcı sayısı da 845 milyona çıkmış oldu. Yine de Hindistan, Güney Kore ve Japonya'daki Facebook kullanıcı sayısında son altı çeyreğin en az artışı gerçekleşti.
Konuyu yakından takip edenlere göreyse Facebook'un bir anda parlayan yıldızının düşüşe geçmesi ve eskisi kadar fazla kullanıcıya ulaşamaması gayet normal zira Facebook ilk olarak karşımıza çıktığında daha önce görülmemiş bir şeydi... Nitekim piyasa analizcilerine göre Facebook yapacağı yeni reklam kampanyaları ve üreteceği farklı fikirler ile birlikte yine eski yükseliş profiline ulaşabilir; yapacağı en büyük yatırımlardan bir tanesiyse dünyanın en büyük internet pazarı olan ve hükümet tarafından engellendiği Çin pazarına girmek olacaktır.
Facebook toparlanabilecek mi?
Şimdilik ekonomik açıdan kötüye giden Facebook, gelecekte hayatta kalabilmek için Zuckerberg'in 2008 yılında ortaya attığı mantığın çalışması gerekiyor; her yıl daha çok insan Facebook'a üye olacak, her yıl daha çok insan kişisel bilgilerini paylaşacak ve bu rakam her yıl iki katına çıkacak... 2011 yılının sonuyla karşılaştırıldığında, 2010 online ortamların altına hücum zamanıydı diyebiliriz. 2010 yılının ilk çeyreğindeki yeni kullanıcı sayısının 2011'in son çeyreğindekine göre tam iki kat daha fazla olmasıysa durumun geldiği noktayı net bir şekilde açıklıyor. Rick Summer gibi piyasana analizcilerinin en çok üzerinde durduğu noktaysa, "Fear of fatigue" yani yorgunluk korkusu. Bu teoriye göre siteye üye olan insanlar yavaş yavaş ilk başlarda yaptıkları şeylerden uzaklaşıyor ve sonunda facebook'u sadece resimlere bakmak için kullanır hale geliyor ya da tamamen hayatlarından çıkarıyorlar. Bu iddialara karşılık olarak ise son zamanlarda üzerinde çalışılan bir teori facebook'un imdadına yetişti; kullanıcıların facebook hesaplarını açmalarının üzerinden ne kadar çok zaman geçerse facebook ile alakaları da o kadar artıyor, kullanıcı durumunu daha çok güncelliyor ve "beğen" tuşunu daha sık kullanır hale geliyor.
Yine de unutmamak lazım ki Facebook her ne kadar yavaşlarsa yavaşlasın, halen 845 milyon kullanıcı sayısına sahip ve bu insanların yarısından çoğu sosyal paylaşım sitesini her gün ziyaret ediyor...
Facebook dışarıdan bakıldığı zaman hiç durmadan büyüyen ve genişleyen bir site. Fakat "IPO" ile başlatılan halka arz durumundan sonra Facebook'un Kanada ve Amerika'daki kullanıcı sayısında büyük bir oradan düşüş olduğu saptandı. Kullanıcı sayısında meydana gelen bu düşüşe daha yakından bakan yetkililer, bu durumun Amerika ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda Avrupa ve Asya'da da büyük bir düşüş olduğunu gördü. The Menlo Park isimli Kaliforniyalı şirket, 2011 yılının son çeyreğinde Facebook'a 45 milyon adet kullanıcı eklendiğini açıkladı. Bu rakam Facebook'un 2009 yılından bu yana gördüğü en düşük artış oranı. Bu artışla birlikte toplam kullanıcı sayısı da 845 milyona çıkmış oldu. Yine de Hindistan, Güney Kore ve Japonya'daki Facebook kullanıcı sayısında son altı çeyreğin en az artışı gerçekleşti.
Konuyu yakından takip edenlere göreyse Facebook'un bir anda parlayan yıldızının düşüşe geçmesi ve eskisi kadar fazla kullanıcıya ulaşamaması gayet normal zira Facebook ilk olarak karşımıza çıktığında daha önce görülmemiş bir şeydi... Nitekim piyasa analizcilerine göre Facebook yapacağı yeni reklam kampanyaları ve üreteceği farklı fikirler ile birlikte yine eski yükseliş profiline ulaşabilir; yapacağı en büyük yatırımlardan bir tanesiyse dünyanın en büyük internet pazarı olan ve hükümet tarafından engellendiği Çin pazarına girmek olacaktır.
Facebook toparlanabilecek mi?
Şimdilik ekonomik açıdan kötüye giden Facebook, gelecekte hayatta kalabilmek için Zuckerberg'in 2008 yılında ortaya attığı mantığın çalışması gerekiyor; her yıl daha çok insan Facebook'a üye olacak, her yıl daha çok insan kişisel bilgilerini paylaşacak ve bu rakam her yıl iki katına çıkacak... 2011 yılının sonuyla karşılaştırıldığında, 2010 online ortamların altına hücum zamanıydı diyebiliriz. 2010 yılının ilk çeyreğindeki yeni kullanıcı sayısının 2011'in son çeyreğindekine göre tam iki kat daha fazla olmasıysa durumun geldiği noktayı net bir şekilde açıklıyor. Rick Summer gibi piyasana analizcilerinin en çok üzerinde durduğu noktaysa, "Fear of fatigue" yani yorgunluk korkusu. Bu teoriye göre siteye üye olan insanlar yavaş yavaş ilk başlarda yaptıkları şeylerden uzaklaşıyor ve sonunda facebook'u sadece resimlere bakmak için kullanır hale geliyor ya da tamamen hayatlarından çıkarıyorlar. Bu iddialara karşılık olarak ise son zamanlarda üzerinde çalışılan bir teori facebook'un imdadına yetişti; kullanıcıların facebook hesaplarını açmalarının üzerinden ne kadar çok zaman geçerse facebook ile alakaları da o kadar artıyor, kullanıcı durumunu daha çok güncelliyor ve "beğen" tuşunu daha sık kullanır hale geliyor.
Yine de unutmamak lazım ki Facebook her ne kadar yavaşlarsa yavaşlasın, halen 845 milyon kullanıcı sayısına sahip ve bu insanların yarısından çoğu sosyal paylaşım sitesini her gün ziyaret ediyor...