Siber saldırıyla mücadele birimi
İnternet kaynaklı güvenlik tehditleri ve siber savaşlar hükümetlerin korkulu rüyası haline geldi. Alman hükümeti, siber tehditle mücadele için yeni bir birim kurdu. Siber Savunma Merkezi, 1 Nisan'da göreve başlıyor.
Almanya'nın resmi kurumlarına ait sitelerine yönelik siber saldırıların artması üzerine Berlin hükümeti harekete geçti. Hükümetin şubat ayı sonunda kararlaştırdığı Siber Güvenlik Stratejisi belgesinde, ‘’Siber ortamda yer alan bilgilerin doğruluğu, güvenilirliği ve gizliliği 21’inci yüzyılın en önemli sorunlarından biri haline gelmiş durumdadır’’ deniliyor. Bu noktadan hareket eden Alman hükümeti, Federal Enformasyon Teknolojileri Güvenliği Dairesi çatısı altında yeni bir birim kurdu. Birimin adı Ulusal Siber Savunma Merkezi. Bu birimde çalışanların görevi ise internet üzerinden yapılan saldırıları tespit etmek ve bu saldırılara, karşı-atak yöntemleri geliştirmek. ''Her 2 saniye de bir saldırı''
Almanya’nın eski İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, şubat ayı başında yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda siber saldırıların nasıl ciddi bir tehdit haline geldiğini net bir şekilde ifade etmiş ve şunları kaydetmişti: “Almanya’da her iki saniye de bir internet üzerinden saldırıya maruz kalıyoruz! Her iki saniye de bir! Hükümet birimleri arasındaki internet ağı günde 4-5 kez bu saldırılardan payını alıyor. Birimlerimiz bu saldırıların yurtdışındaki istihbarat servislerinden kaynaklandığı görüşünde.”'
Siber tehditler geçtiğimiz yıl ABD’yi de harekete geçirmiş ve siber savaşlara askerî hazırlık yapmak için Siber Güvenlik Komutanlığı kurulmuştu. NATO da kasım ayında kararlaştırdığı yeni stratejisinde siber saldırıları, terör saldırıları ve toplu katliamların yanında hâlihazırdaki en büyük tehdit olarak tanımlamıştı.
''Hiçbir hükümet tam hazırlıklı değil''
Alman Enformasyon Teknolojileri Güvenliği Dairesi’nden Stefan Ritter, ‘’Geçen yıl, İran’daki nükleer tesisleri ana hedef olarak alan Stuxnet virüsü, bütün dünyaya ileri düzeyde geliştirilmiş bir virüs programının, tıpkı dijital güdümlü bir füze gibi, karşı tarafın alt yapısını nasıl alt üst edeceğini bir kez daha gösterdi'' diyor ve ekliyor: ''Bu virüs, siber savaşların, artık birkaç uzmanın kendi aralarında konuştukları, kurmaca bir hikâyeden ibaret olmadığını kanıtlamış oldu. Bu, varlığı tartışılmaz, gerçek ve inanılmaz büyük bir tehdit.''
Alman hükümeti de Siber Güvenlik Stratejisi ile bu tehdide karşı önlem almaya çalışıyor. Enformasyon teknolojileri uzmanı Sandro Gaycken, hacker saldırılarının, günümüzde artık farklı bir özellik taşıdığını savunuyor: ''Hükümetlerin kendi hacker birliklerini kurması gerçekten de yeni bir fenomen. Ve tabii bu birlikler de eskiden bildiğimiz ortalama hackerlardan çok daha iyi yetiştirilmiş, güçlü ve etkili hackerlar. İşte bu hackerlara henüz hiçbir hükümet tam olarak hazırlıklı değil.''Gerçekten de bu hafta Avustralya Başbakanı Julia Gillard ve 10 bakanının bilgisayarları vahim bir hacker saldırısına uğradı. Avustralya yönetiminin son bir aylık e-posta trafiğinin okunmuş olduğu tahmin ediliyor.
Geçtiğimiz hafta ise Brüksel’deki AB Komisyonu benzer bir siber saldırıya maruz kaldı. Komisyon üyelerinin e-posta adreslerine girişleri ve iç iletişim ağı tamamen bloke edildi. Bu saldırının, tam da ortak para birimi euroyu kurtarma fonu ve Libya’daki iç savaş gibi önemli konuların görüşüleceği AB Zirvesi öncesinde yaşanması ise bir tesadüf olarak algılanmadı.
Alman hükümetinin tedbirleri
Alman hükümetinin Siber Güvenlik Stratejisi çerçevesinde salı günü Tast Force isimli ''Ekonomide Bilişim Güvenliği'' isimli bir birim de göreve başladı. Çünkü hâlâ en büyük siber saldırılar ekonomik hedeflere yönelik düzenleniyor. 1 Nisan’da da Ulusal Siber Savunma Merkezi ilk kez görevine başlıyor.
Bu merkez sayesinde başbakanlık, birkaç bakanlık ve eyalet yönetimlerine yapılan siber saldırıların önlenmesi, siber saldırılardan kaynaklanan zararların en kısa sürede giderilmesi ve bu saldırılara karşı savunma stratejilerinin geliştirilmesi öngörülüyor.
İnternet kaynaklı güvenlik tehditleri ve siber savaşlar hükümetlerin korkulu rüyası haline geldi. Alman hükümeti, siber tehditle mücadele için yeni bir birim kurdu. Siber Savunma Merkezi, 1 Nisan'da göreve başlıyor.
Almanya'nın resmi kurumlarına ait sitelerine yönelik siber saldırıların artması üzerine Berlin hükümeti harekete geçti. Hükümetin şubat ayı sonunda kararlaştırdığı Siber Güvenlik Stratejisi belgesinde, ‘’Siber ortamda yer alan bilgilerin doğruluğu, güvenilirliği ve gizliliği 21’inci yüzyılın en önemli sorunlarından biri haline gelmiş durumdadır’’ deniliyor. Bu noktadan hareket eden Alman hükümeti, Federal Enformasyon Teknolojileri Güvenliği Dairesi çatısı altında yeni bir birim kurdu. Birimin adı Ulusal Siber Savunma Merkezi. Bu birimde çalışanların görevi ise internet üzerinden yapılan saldırıları tespit etmek ve bu saldırılara, karşı-atak yöntemleri geliştirmek. ''Her 2 saniye de bir saldırı''
Almanya’nın eski İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, şubat ayı başında yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda siber saldırıların nasıl ciddi bir tehdit haline geldiğini net bir şekilde ifade etmiş ve şunları kaydetmişti: “Almanya’da her iki saniye de bir internet üzerinden saldırıya maruz kalıyoruz! Her iki saniye de bir! Hükümet birimleri arasındaki internet ağı günde 4-5 kez bu saldırılardan payını alıyor. Birimlerimiz bu saldırıların yurtdışındaki istihbarat servislerinden kaynaklandığı görüşünde.”'
Siber tehditler geçtiğimiz yıl ABD’yi de harekete geçirmiş ve siber savaşlara askerî hazırlık yapmak için Siber Güvenlik Komutanlığı kurulmuştu. NATO da kasım ayında kararlaştırdığı yeni stratejisinde siber saldırıları, terör saldırıları ve toplu katliamların yanında hâlihazırdaki en büyük tehdit olarak tanımlamıştı.
''Hiçbir hükümet tam hazırlıklı değil''
Alman Enformasyon Teknolojileri Güvenliği Dairesi’nden Stefan Ritter, ‘’Geçen yıl, İran’daki nükleer tesisleri ana hedef olarak alan Stuxnet virüsü, bütün dünyaya ileri düzeyde geliştirilmiş bir virüs programının, tıpkı dijital güdümlü bir füze gibi, karşı tarafın alt yapısını nasıl alt üst edeceğini bir kez daha gösterdi'' diyor ve ekliyor: ''Bu virüs, siber savaşların, artık birkaç uzmanın kendi aralarında konuştukları, kurmaca bir hikâyeden ibaret olmadığını kanıtlamış oldu. Bu, varlığı tartışılmaz, gerçek ve inanılmaz büyük bir tehdit.''
Alman hükümeti de Siber Güvenlik Stratejisi ile bu tehdide karşı önlem almaya çalışıyor. Enformasyon teknolojileri uzmanı Sandro Gaycken, hacker saldırılarının, günümüzde artık farklı bir özellik taşıdığını savunuyor: ''Hükümetlerin kendi hacker birliklerini kurması gerçekten de yeni bir fenomen. Ve tabii bu birlikler de eskiden bildiğimiz ortalama hackerlardan çok daha iyi yetiştirilmiş, güçlü ve etkili hackerlar. İşte bu hackerlara henüz hiçbir hükümet tam olarak hazırlıklı değil.''Gerçekten de bu hafta Avustralya Başbakanı Julia Gillard ve 10 bakanının bilgisayarları vahim bir hacker saldırısına uğradı. Avustralya yönetiminin son bir aylık e-posta trafiğinin okunmuş olduğu tahmin ediliyor.
Geçtiğimiz hafta ise Brüksel’deki AB Komisyonu benzer bir siber saldırıya maruz kaldı. Komisyon üyelerinin e-posta adreslerine girişleri ve iç iletişim ağı tamamen bloke edildi. Bu saldırının, tam da ortak para birimi euroyu kurtarma fonu ve Libya’daki iç savaş gibi önemli konuların görüşüleceği AB Zirvesi öncesinde yaşanması ise bir tesadüf olarak algılanmadı.
Alman hükümetinin tedbirleri
Alman hükümetinin Siber Güvenlik Stratejisi çerçevesinde salı günü Tast Force isimli ''Ekonomide Bilişim Güvenliği'' isimli bir birim de göreve başladı. Çünkü hâlâ en büyük siber saldırılar ekonomik hedeflere yönelik düzenleniyor. 1 Nisan’da da Ulusal Siber Savunma Merkezi ilk kez görevine başlıyor.
Bu merkez sayesinde başbakanlık, birkaç bakanlık ve eyalet yönetimlerine yapılan siber saldırıların önlenmesi, siber saldırılardan kaynaklanan zararların en kısa sürede giderilmesi ve bu saldırılara karşı savunma stratejilerinin geliştirilmesi öngörülüyor.
