Almanya, siber güvenlik karargâhı kuruyor
Alman hükümeti, artan siber saldırılara karşı yeni yapılanmaya giderken, kapsamlı bir “Siber Güvenlik Stratejisi” hazırladı. Köln’de kurulacak siber savunma merkezinde uzmanlar ve istihbaratçılar görev yapacak.
Almanya, her iki dakikada bir sanal saldırıya uğruyor. Bu rakam, Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere tarafından dile getirildi. Berlin’de Federal Hükümet’in Siber Güvenlik Stratejisini kamuoyuna açıklayan de Maiziere, günde ortalama 43 bin sanal saldırının meydana geldiğini söyledi. Bu saldırıların büyük çoğunluğunun zararsız olduğuna, küçük bir kısmının ise tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Bakan, sanal saldırıların arkasındaki isimlerin genellikle karanlıkta kaldığını ifade etti. Bakan, “Tespitlerimize göre, ortalama olarak haftada bir kez bir Federal resmî daire başarıyla sonuçlanan bir sanal saldırının hedefi oluyor. Buna ek olarak yabancı ülkeler kaynaklı olduğunu tahmin ettiğimiz günlük saldırılar da var. Bunu, casusluk yaparken isimler gizli tutulmaya çalışıldığı için söylüyorum. İnternette kimlikler kolaylıkla gizlenebiliyor" dedi.
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, siyasi, askerî ve ekonomik alanlarda casusluk yapmaya teşebbüs eden ülkelerin ismini açıklamadı. Ancak Bakan, Rusya’nın bu ülkeler arasında bulunduğunu ima etti. Zira siber saldırılara karşı uluslararası işbirliği söz konusu olduğunda Moskova bu gruba dâhil edilmiyor. Çin de Almanya’nın bu konuda güven duymadığı ülkeler arasında. Asyalı ekonomi devi dünya çapında sanayi casusluğunda ön sıralarda yer alıyor. Federal Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle, siber saldırılarla gerçekleşen sanayi casusluluğunun bir üretim merkezi olan Almanya’ya zarar verdiğini ve buna müsamaha gösterilmemesi gerektiğini belirtiyor. Brüderle, “Uçuş güvenliğini sağlayan internet bağlantısını kesebilirler, ayrıca ekonomimizdeki çeşitli branşlarda üretim planlarını ele geçirip, istismar edebilirler" diyor.
Köln'de Siber Savunma Merkezi
Almanya, siber saldırılarla Köln kentinde kurulacak bir savunma merkezi ile mücadele edecek. Nisan ayı başında hizmete girmesi planlanan merkez, başkent Berlin’de bulunan Alman Federal Enformasyon Teknolojileri Birimi örnek alınarak hayata geçirildi. Söz konusu savunma merkezinin, Federal Emniyet Dairesi ve İstihbarat Birimi ile de işbirliği içinde olması bekleniyor.
Alman Federal Enformasyon Güvenliği Teknolojileri Birimi Başkanı Michale Hange, yönetimin kendilerinde kalacağını açıklarken, tedbir almanın önemine şu sözlerle dikkat çekiyor:
“Hangi alanların tehlikeli ve saldırıya açık olduğunu tam olarak gözlemlememiz ve belirlememiz gerekiyor. Her iki dakikada bir devreye giren zararlı yazılımlar her sistem için tehdit oluşturmaz. Ancak hangi sistemlerin tehlike altında olduğunu anlamak için çok hassas davranmak şart.”
Grönland'dan Avustralya'ya
Alman Federal Enformasyon Güvenliği Teknolojileri Birimi uzmanlarından Hartmut Isselhorst, internet suçlarının nasıl işlendiğini gözler önüne seren somut örnekler veriyor:
“Saldırıyı yürütenler Grönland’da iken, zararlı yazılımın kontrol birimi bir Orta Amerika ülkesi ya da Rusya’da bulunuyor olabilir. Saldırı amacıyla dünyanın dört bir yanında kullanıcıların bilgisi olmadan bilgisayarlar ele geçirilebilirler. Bunlarla örneğin Almanya’da bir sunucuyu hedef alabilir, yahut bir Truva atı kullanarak Almanya’da bir sunucuyu ele geçirip buradan elde ettiği verileri Avustralya’ya aktarabilirler. Sonra vakti geldiğinde bu verileri Avustralya’dan tedarik edebilirler.”
Almanya Federal Enformasyon Güvenliği Teknolojileri Birimi bünyesindeki yaklaşık 500 uzmanla olası bir siber saldırıya karşı hazırlıklı. Ancak İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, bu alanda Avrupa genelinde işbirliği açığına dikkat çekiyor.
Alman hükümeti, artan siber saldırılara karşı yeni yapılanmaya giderken, kapsamlı bir “Siber Güvenlik Stratejisi” hazırladı. Köln’de kurulacak siber savunma merkezinde uzmanlar ve istihbaratçılar görev yapacak.
Almanya, her iki dakikada bir sanal saldırıya uğruyor. Bu rakam, Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere tarafından dile getirildi. Berlin’de Federal Hükümet’in Siber Güvenlik Stratejisini kamuoyuna açıklayan de Maiziere, günde ortalama 43 bin sanal saldırının meydana geldiğini söyledi. Bu saldırıların büyük çoğunluğunun zararsız olduğuna, küçük bir kısmının ise tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Bakan, sanal saldırıların arkasındaki isimlerin genellikle karanlıkta kaldığını ifade etti. Bakan, “Tespitlerimize göre, ortalama olarak haftada bir kez bir Federal resmî daire başarıyla sonuçlanan bir sanal saldırının hedefi oluyor. Buna ek olarak yabancı ülkeler kaynaklı olduğunu tahmin ettiğimiz günlük saldırılar da var. Bunu, casusluk yaparken isimler gizli tutulmaya çalışıldığı için söylüyorum. İnternette kimlikler kolaylıkla gizlenebiliyor" dedi.
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, siyasi, askerî ve ekonomik alanlarda casusluk yapmaya teşebbüs eden ülkelerin ismini açıklamadı. Ancak Bakan, Rusya’nın bu ülkeler arasında bulunduğunu ima etti. Zira siber saldırılara karşı uluslararası işbirliği söz konusu olduğunda Moskova bu gruba dâhil edilmiyor. Çin de Almanya’nın bu konuda güven duymadığı ülkeler arasında. Asyalı ekonomi devi dünya çapında sanayi casusluğunda ön sıralarda yer alıyor. Federal Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle, siber saldırılarla gerçekleşen sanayi casusluluğunun bir üretim merkezi olan Almanya’ya zarar verdiğini ve buna müsamaha gösterilmemesi gerektiğini belirtiyor. Brüderle, “Uçuş güvenliğini sağlayan internet bağlantısını kesebilirler, ayrıca ekonomimizdeki çeşitli branşlarda üretim planlarını ele geçirip, istismar edebilirler" diyor.
Köln'de Siber Savunma Merkezi
Almanya, siber saldırılarla Köln kentinde kurulacak bir savunma merkezi ile mücadele edecek. Nisan ayı başında hizmete girmesi planlanan merkez, başkent Berlin’de bulunan Alman Federal Enformasyon Teknolojileri Birimi örnek alınarak hayata geçirildi. Söz konusu savunma merkezinin, Federal Emniyet Dairesi ve İstihbarat Birimi ile de işbirliği içinde olması bekleniyor.
Alman Federal Enformasyon Güvenliği Teknolojileri Birimi Başkanı Michale Hange, yönetimin kendilerinde kalacağını açıklarken, tedbir almanın önemine şu sözlerle dikkat çekiyor:
“Hangi alanların tehlikeli ve saldırıya açık olduğunu tam olarak gözlemlememiz ve belirlememiz gerekiyor. Her iki dakikada bir devreye giren zararlı yazılımlar her sistem için tehdit oluşturmaz. Ancak hangi sistemlerin tehlike altında olduğunu anlamak için çok hassas davranmak şart.”
Grönland'dan Avustralya'ya
Alman Federal Enformasyon Güvenliği Teknolojileri Birimi uzmanlarından Hartmut Isselhorst, internet suçlarının nasıl işlendiğini gözler önüne seren somut örnekler veriyor:
“Saldırıyı yürütenler Grönland’da iken, zararlı yazılımın kontrol birimi bir Orta Amerika ülkesi ya da Rusya’da bulunuyor olabilir. Saldırı amacıyla dünyanın dört bir yanında kullanıcıların bilgisi olmadan bilgisayarlar ele geçirilebilirler. Bunlarla örneğin Almanya’da bir sunucuyu hedef alabilir, yahut bir Truva atı kullanarak Almanya’da bir sunucuyu ele geçirip buradan elde ettiği verileri Avustralya’ya aktarabilirler. Sonra vakti geldiğinde bu verileri Avustralya’dan tedarik edebilirler.”
Almanya Federal Enformasyon Güvenliği Teknolojileri Birimi bünyesindeki yaklaşık 500 uzmanla olası bir siber saldırıya karşı hazırlıklı. Ancak İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, bu alanda Avrupa genelinde işbirliği açığına dikkat çekiyor.