Acarer:"Dehşet ve ibretle izliyorum"
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, ''baz istasyonlarının sökülme törenlerini dehşet ve ibretle izlediğini'' ifade ederek, ''Bu konuda karar verenlerin, 'baz istasyonları sökülsün mü sökülmesin mi?' diye değil, 'mobil haberleşme yapılsın mı yapılmasın mı?' diye karar vermesi lazım. Haberleşme bittiği zaman bağırmanın bir anlamı yok'' dedi.
Avrupa Komisyonunun Güvenli İnternet Programı tarafından desteklenen ve INSAFE tarafından organize edilen ''Güvenli İnternet Günü'' nedeniyle Sheraton Otel'de tören düzenlendi.İnternetin güvenli kullanımının sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu belirten Acarer, konunun bundan sonra da en önemli gündem maddelerinden birisi olacağını söyledi.
Çekirdek ailenin tanımının, bir kaç yıl önce ''anne, baba ve çocuklar'' şeklindeyken, bugün ''anne, baba, çocuklar ve internete'' dönüştüğünü ifade eden Acarer, Türkiye'de genişbant internetin gelişme hızının son dönemde çok arttığını kaydetti.
Türkiye'nin internet konusunda Avrupa Birliği ülkelerinden daha hızlı geliştiğini anlatan Acarer, ''Geçen yıl genişbant internet gelişim hızı AB'de yüzde 17 civarındayken, Türkiye'de yüzde 25 oldu'' diye konuştu.
Bu artış eğiliminin devam etmesi halinde en geç 2012'de Türkiye'deki geniş bant kullanım oranının AB ortalamasını yakalayacağına inandığını vurgulayan Acarer, bu duruma Türkiye'deki genç nüfusun önemli ölçüde etki edeceğini de dile getirdi.
''TAZMİNAT DAVALARININ ALTINDAN KİM KALKACAK?''
Tayfun Acarer, geniş bant internet kullanımının artmasında en önemli etkenin mobil genişbant internetteki artış olduğuna dikkati çekerek, bazı yerel idarelerin baz istasyonlarını kaldırmasını eleştirdi. Acarer, sözlerini şöyle sürdürdü:''Baz istasyonlarının sökülme törenlerini dehşet ve ibretle izliyorum. Bazı yerel idare temsilcileri bunu ilanla halkı toplayarak gösteri halinde yapmaya başladı. Çok merak ediyorum, bu söküm kararını veren yerel idare otoriteleri baz istasyonlarını söktüklerinde mobil haberleşmenin devam edeceğini mi zannediyorlar? Baz istasyonları söküldüğünde rutin haberleşmenin, acil çağrıların, mobil internetin çalışacağını mı zannediyorlar?
Baz istasyonunun söktüğünüz zaman ne ikinci nesil, ne üçüncü nesil çalışır... Hiçbiri çalışmaz. Bu konuda karar verenlerin 'baz istasyonları sökülsün mü sökülmesin mi?' diye değil, 'mobil haberleşme yapılsın mı yapılmasın mı?' diye karar vermesi lazım. Haberleşme bittiği zaman bağırmanın bir anlamı yok. O zaman ortaya çıkacak can, mal kayıplarını kim karşılayacak, ortaya çıkacak tazminat davalarının altından kim kalkacak çok merak ediyorum.''
Baz istasyonu söküm eylemlerinin bilinerek yapılmasını ''gaflet'' olarak niteleyen Acarer, sorumluluk sahibi olanların popülist yaklaşımlardan kaçınması gerektiğini söyledi.
ÜÇ YILDA 228 BİN İHBAR GELDİ
TİB'e son 3 yılda 228 bin ihbar geldiğini, bunların pek çoğunun müstehcenlik ve çocukların cinsel istismarına yönelik şikayetlerden oluştuğunu anlatan Acarer, bu içeriklerden büyük kısmının uyar-kaldır yöntemiyle kaldırıldığını, çok az sayıda siteye de erişimin engellendiğini söyledi.Bu sitelerin yarısına yakınının çocukların cinsel istismarı nedeniyle erişiminin engellendiğini belirten Acarer, güvenli internet için tüm kurumların ve kuruluşların birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Acarer, ''İnterneti yaşantımızdan çıkartmak artık mümkün değil. Eğer çıkartamıyorsak bununla ilgili önlemlere daha çok dikkat etmek zorundayız. Popülist değil, realist davranmamız lazım'' diye konuştu.
''SSCB'YE ESKİ TARİHLİ GAZETELERİ BİLE SOKMAMIŞLARDI''
RTÜK Başkanı Davut Dursun, 1980'lerde SSCB'ye ziyareti sırasında sınırda valizindeki eşyaların sarılı bulunduğu eski tarihli gazetelerin toplandığını, bunun gerekçesini sorduğunda da ''SSCB'ye izinsiz hiçbir yazılı kağıdın giremeyeceği'' şeklinde bir yanıt aldığını anlattı. SSCB'nin dağılmasında internet ve benzeri teknolojilerin etkisinin de bulunduğunu ifade eden Dursun, bilgi teknolojilerinin merkezinde yer alan internet olmadan bir hayat düşünülemeyeceğini söyledi.İnternetin olumlu yanları olduğu gibi bir takım patolojileri de ortaya çıkardığını kaydeden Dursun, çocuk istismarına yönelik verilerin yüksek olmasının bu alana yönelik önemli bir veri oluşturduğunu ifade etti.
İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren de internet kullanımının Türkiye'de son 10 yılda büyük yaygınlık gösterdiğini belirterek, ''İnternetten vazgeçemeyeceğiz ancak kullanım alışkanlıklarını belirleyerek yararlı hale getirebiliriz'' dedi.
Konuşmaların ardından Davut Dursun, çeşitli yarışmalarda dereceye giren ilk ve orta öğretim öğrencilerine plaket ve çeşitli hediyeler sundu.
Gün boyunca sürecek etkinlikte uzmanlar görüş alışverişinde bulunacak ve sektöre yönelik araştırmalar değerlendirilecek.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, ''baz istasyonlarının sökülme törenlerini dehşet ve ibretle izlediğini'' ifade ederek, ''Bu konuda karar verenlerin, 'baz istasyonları sökülsün mü sökülmesin mi?' diye değil, 'mobil haberleşme yapılsın mı yapılmasın mı?' diye karar vermesi lazım. Haberleşme bittiği zaman bağırmanın bir anlamı yok'' dedi.
Avrupa Komisyonunun Güvenli İnternet Programı tarafından desteklenen ve INSAFE tarafından organize edilen ''Güvenli İnternet Günü'' nedeniyle Sheraton Otel'de tören düzenlendi.İnternetin güvenli kullanımının sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu belirten Acarer, konunun bundan sonra da en önemli gündem maddelerinden birisi olacağını söyledi.
Çekirdek ailenin tanımının, bir kaç yıl önce ''anne, baba ve çocuklar'' şeklindeyken, bugün ''anne, baba, çocuklar ve internete'' dönüştüğünü ifade eden Acarer, Türkiye'de genişbant internetin gelişme hızının son dönemde çok arttığını kaydetti.
Türkiye'nin internet konusunda Avrupa Birliği ülkelerinden daha hızlı geliştiğini anlatan Acarer, ''Geçen yıl genişbant internet gelişim hızı AB'de yüzde 17 civarındayken, Türkiye'de yüzde 25 oldu'' diye konuştu.
Bu artış eğiliminin devam etmesi halinde en geç 2012'de Türkiye'deki geniş bant kullanım oranının AB ortalamasını yakalayacağına inandığını vurgulayan Acarer, bu duruma Türkiye'deki genç nüfusun önemli ölçüde etki edeceğini de dile getirdi.
''TAZMİNAT DAVALARININ ALTINDAN KİM KALKACAK?''
Tayfun Acarer, geniş bant internet kullanımının artmasında en önemli etkenin mobil genişbant internetteki artış olduğuna dikkati çekerek, bazı yerel idarelerin baz istasyonlarını kaldırmasını eleştirdi. Acarer, sözlerini şöyle sürdürdü:''Baz istasyonlarının sökülme törenlerini dehşet ve ibretle izliyorum. Bazı yerel idare temsilcileri bunu ilanla halkı toplayarak gösteri halinde yapmaya başladı. Çok merak ediyorum, bu söküm kararını veren yerel idare otoriteleri baz istasyonlarını söktüklerinde mobil haberleşmenin devam edeceğini mi zannediyorlar? Baz istasyonları söküldüğünde rutin haberleşmenin, acil çağrıların, mobil internetin çalışacağını mı zannediyorlar?
Baz istasyonunun söktüğünüz zaman ne ikinci nesil, ne üçüncü nesil çalışır... Hiçbiri çalışmaz. Bu konuda karar verenlerin 'baz istasyonları sökülsün mü sökülmesin mi?' diye değil, 'mobil haberleşme yapılsın mı yapılmasın mı?' diye karar vermesi lazım. Haberleşme bittiği zaman bağırmanın bir anlamı yok. O zaman ortaya çıkacak can, mal kayıplarını kim karşılayacak, ortaya çıkacak tazminat davalarının altından kim kalkacak çok merak ediyorum.''
Baz istasyonu söküm eylemlerinin bilinerek yapılmasını ''gaflet'' olarak niteleyen Acarer, sorumluluk sahibi olanların popülist yaklaşımlardan kaçınması gerektiğini söyledi.
ÜÇ YILDA 228 BİN İHBAR GELDİ
TİB'e son 3 yılda 228 bin ihbar geldiğini, bunların pek çoğunun müstehcenlik ve çocukların cinsel istismarına yönelik şikayetlerden oluştuğunu anlatan Acarer, bu içeriklerden büyük kısmının uyar-kaldır yöntemiyle kaldırıldığını, çok az sayıda siteye de erişimin engellendiğini söyledi.Bu sitelerin yarısına yakınının çocukların cinsel istismarı nedeniyle erişiminin engellendiğini belirten Acarer, güvenli internet için tüm kurumların ve kuruluşların birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Acarer, ''İnterneti yaşantımızdan çıkartmak artık mümkün değil. Eğer çıkartamıyorsak bununla ilgili önlemlere daha çok dikkat etmek zorundayız. Popülist değil, realist davranmamız lazım'' diye konuştu.
''SSCB'YE ESKİ TARİHLİ GAZETELERİ BİLE SOKMAMIŞLARDI''
RTÜK Başkanı Davut Dursun, 1980'lerde SSCB'ye ziyareti sırasında sınırda valizindeki eşyaların sarılı bulunduğu eski tarihli gazetelerin toplandığını, bunun gerekçesini sorduğunda da ''SSCB'ye izinsiz hiçbir yazılı kağıdın giremeyeceği'' şeklinde bir yanıt aldığını anlattı. SSCB'nin dağılmasında internet ve benzeri teknolojilerin etkisinin de bulunduğunu ifade eden Dursun, bilgi teknolojilerinin merkezinde yer alan internet olmadan bir hayat düşünülemeyeceğini söyledi.İnternetin olumlu yanları olduğu gibi bir takım patolojileri de ortaya çıkardığını kaydeden Dursun, çocuk istismarına yönelik verilerin yüksek olmasının bu alana yönelik önemli bir veri oluşturduğunu ifade etti.
İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren de internet kullanımının Türkiye'de son 10 yılda büyük yaygınlık gösterdiğini belirterek, ''İnternetten vazgeçemeyeceğiz ancak kullanım alışkanlıklarını belirleyerek yararlı hale getirebiliriz'' dedi.
Konuşmaların ardından Davut Dursun, çeşitli yarışmalarda dereceye giren ilk ve orta öğretim öğrencilerine plaket ve çeşitli hediyeler sundu.
Gün boyunca sürecek etkinlikte uzmanlar görüş alışverişinde bulunacak ve sektöre yönelik araştırmalar değerlendirilecek.
