İnsanlar gözün üçboyutlu olduğunu ne zaman fark ettiler?   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 01-24-2011 (17:43)   Son Mesaj: 01-24-2011 (17:43)    Cevap: 0    Gösterim: 486  

    01-24-2011

    İnsanlar gözün üçboyutlu olduğunu ne zaman fark ettiler?

    İnsanlar gözün üçboyutlu olduğunu ne zaman fark ettiler?
    Sanatçılar milattan önce 4. yüzyıla kadar gözün üçboyutlu olduğunun farkında değillerdi. Gözü her durumda önden göründüğü gibi çiziyorlardı. 4. yüzyıla girildiğinde üçboyutlu çizilmeye başlandı. İşte öncesi ve sonrasi çizimler:

    Milattan önce 4. yüzyıldan önce resimlerin çoğu profilden çizildiği için bu yanlışlık kendine özgü bir estetik yarattı. Şekil 1'de görünen Nefertiti resminin orijinali ile düzeltilmiş halini karşılaştırdığınızda düzeltilmiş halının Mısır resmi gibi durmadığnı fark ediyorsunuzdur.
    İnsan gözüne profilden bakıldığında gözbebeği artık dairesel gözükmez ve elips şeklini alır. Aynı zamanda gözbebeği gözün ortasında değil en solunda (bakış açısına göre ya da sağında) yer alır. Bu çok basit bilgiyi bir insana önden ve yandan bakarak hemen edinebilirsiniz. Bu bilgiyi edinmek çok kolay olmasına karşın sadece Mısırlılar değil o dönemlerde bütün sanatçılar profil yüzde gözü sanki önden görünüyormuş gibi çiziyorlardı.

    Milattan önce 5. yüzyıla kadar Yunan vazo resimlerinde de gözün aynı yöntemle çizildiğini görüyoruz. Şekil 2 ve 3, milattan önce 15. yüzyılda Girit'ten bu şekilde çizilmiş iki duvar resmi örneği içeriyor. Yani profilden gözün önden görülüyormuş gibi çizilmesi değişik uygarlıklarda sanatçılar tarafından milattan önce 4. yüzyıla kadar yaygın olarak yapılan bir yanlışlık.

    Bu yanlışın çok eskiden bütün sanatçılarca yapılmasını anlamak için insanlar çok karmaşık açıklamalar üretebilir. Fakat ben her zaman için en basit açıklamayı karmaşık açıklamalara tercih ederim. Bence eskiden sanatçılar insan gözünün üçboyutta nasıl bir şekil olduğunu tam olarak anlamamışlardı. Bu yüzden insan gözü üçboyutlu uzayda döndürüldüğü zaman nasıl görüntüler



    Orijinal Düzeltilmiş hali

    Şekil 1. Milattan önce 12. yüzyılda 18. hanedan yeni krallık dö-neminden Mısır Kraliçesi Nefertiti'nin mezarındaki duvar resimlerinden bir detay. Bendeki orijinal çok düşük kalite olduğu için orijinal resmi olabildiğince aslına sadık kalarak tekrar çizdim. Düzeltilmiş resimde sadece göz ve saçı düzelttim. Gözü profilden görülmesi gerektiği gibi çizerek düzelttim. Orijinal resimdeki saç fazla düzdü. Gerçek saçlar yerçekimden dolayı hafif kavis yaparlar. Düzeltilmiş resimde saçın arka tarafını yere ekimden etkilenmiş hissi vermek için hafifçe eğri çizdim. Orijinal resimdeki saçtaki hata Mısırlı artistlerin çizerken yerçekiminin etkisini çok fazla dikkate almadıklarını da gösteriyor.



    Orijinal Düzeltilmiş hali

    Şekil 2. Milattan önce 15. yüzyıldan kalma Gritteki Konossos Sarayı'ndaki Parisli adlı duvar resminden bir detay. Bu resmin aslı Girit'teki Herakleion Arkeoloji Müzesindedir. Bendeki orijinal resim çok düşük kalite olduğu için orijinal resmi olabildiğince aslına sadık kalarak tekrar çizdim. Düzeltilmiş resimde sadece gözü profilden görülmesi gerektiği gibi çizerek düzelttim.



    Orijinal Düzeltilmiş hali

    Şekil 3. Milattan önce 15. yüzyıldan kalma Gritteki Konossos Sarayı'ndaki Mavi Kızlar duvar resminden bir detay. Resmin asli Girit'teki Herakleion Arkeoloji müzesin dedir. Bendeki orijinal çok düşük kalite olduğu için orijinal resmi olabildiğince aslına sadık kalarak tekrar çizdim. Düzeltilmiş resimde sadece gözü profilden görülmesi gerektiği gibi çizerek düzelttim. Orijinal resimdeki saça dokunmadım. Bu resimdeki scalar yerçekimine ve kendi kıvırcıklıklarına bağlı olarak uzayda şekiller oluştur-muşlar. Özellikle saçtaki boncukların saçın üçboyutluluğu göz önüne alınarak ne kadar başarılı olarak çizilmiş olduğuna dikkat ediniz.

    oluştuğunu da tahmin edemiyorladı. Aslında gözü üçboyutta anlamak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Bir insan yüzünün etrafında dolaşırsanız göz tam olarak profile gelinceye kadar gözbebeği biraz elips biçimine dönse dahi topolojik olarak önden göründüğü şekildedir. Aşağı yukarı profile geldiğinizde en büyük değişim oluşur ve gözbebeği en uca düşer. Başka bir deyişle göz genelde önden görüldüğü gibi görülür. Ancak yeteri kadar profilden bakarsanız göz yandan görüldüğü biçimi alır ki bu biçim de mantıklı bir şekil değildir.

    Bilim ve Teknoloji okurlarının hemen fark edeceği gibi göz çizimindeki bu problem aynen bilimsel modellerdeki eksikliklere ve yanlışlara benziyor, insanlar kafalarında bir model kurup doğanın böyle çalıştığını varsayıyorlar ve bu varsayım altında çalışıp üretiyorlar. Başka bir deyişle bu sanatçıların kafasındaki insanı tanımlayan modelde hata vardı. Model insan gözünün profilden ya da önden fark etmediğini varsayıyordu. Şekil 4'de çizdiğim gibi yüzün değişik parçaların toplamından oluştuğu varsayımına dayanan, bu parçaların üçboyutlu olduğunu ve parçaların birbirlerini etkilerini varsaymayan bir modeldi. İnsanlar ortaya çıkan resimlerin profilden insan yüzüne benzemediğini hissetseler de muhtemelen böyle gelmiş böyle gider mantığıyla kimse modeli sorgulamıyordu.

    Bilimsel modellerde günün birinde birisi ya da birileri halihazırda kullanılan modelin yanlış olduğunu gösterip yeni bir model ortaya koyunca paradigma değişir. Göz çizme açısından paradigma değişimi milattan önce.



    Şekil 4. Milattan önce 4. yüzyıldan önce insan yüzü üçboyutlu bütün parçalarının birbirine etkilediği bir cisim olarak değil ama çok büyük olasılıkla birkaç ikiboyutlu parçanın toplamından oluşan bir cisim olarak kafalarda modelleniyordu.

    Kaynak: Prof. Dr. Ergun Akleman Visualization Department Texas A&M University




    İnsanlar gözün üçboyutlu olduğunu ne zaman fark ettiler? Yorumları