Dünyada 202, Türkiye’de 10 milyon kişinin kullandığı Facebook’un son durumu.
Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Binark ve öğrencilerinin araştırmasına göre Facebook, iletişimin yanı sıra ''gözetleme'' ve ''boş zaman geçirme'' aracı olarak da görülüyor. Kimine göre ''buluşma yeri'' olan Facebook, bazıları için ''yalnızlık duygusunu gideren veya sosyal ilişki düzeyini belirleyen araç'' olarak anlam kazanıyor. Facebook'ta ''Kolektif Üretim'' adı altında google grup kurup, ortak tek hesap açan Doç. Dr. Mutlu Binark ve öğrencileri Ayşenur Yıldırım, Çağdaş Gümüşoluk, Eser Aygül, Murat Haner, Senem Börekçi, Serpil Öztürk ve Tuğrul Çomu'nun araştırmasından ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
Belli temalarda toplumsal içerikli imza kampanyası düzenlenen ve hesaba arkadaş olarak katılanlara ''açık uçlu sormaca'' yöntemi uygulanan araştırmaya göre, katılımcıların yarısından fazlası video, müzik ve fotoğraf paylaşımı için Facebook'u kullanıyor.
Bunun yanında, kullanıcılar için Facebook, düşünce, duygu, beğendikleri makale, gazete haberleri ve slaytlar ile etkinlik veya kampanya haberini dile getirdikleri bir paylaşım aracı...
Araştırmaya göre, katılımcılarda ''Facebook'un taşıdığı anlam'' şöyle:
Facebook'u, yüzde 15 ''iletişim aracı'', yüzde 14 ''gözetleme maksatlı kullanım aracı'' olarak görürken, bu site, araştırmaya katılanların yüzde 13'ü için bir anlam ifade etmiyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 11'i Facebook'u ''boş zaman geçirme aracı'', yüzde 11'i ''buluşma yeri'', yüzde 8'i ''paylaşım aracı'', yüzde 3'ü ''yalnızlık duygusunu gideren araç'', yüzde 3'ü de ''sosyal ilişki düzeyini belirleme aracı'' olarak görüyor.
Facebook kullanıcıları, birbirleriyle MSN'deki gibi iletişim kuruyor ama konunun içeriği kısalıp, niteliği değişiyor.
''YALNIZLIĞI GİDERMESİ DİKKAT ÇEKİCİ''
Anket sonuçlarını değerlendiren DOç. Dr. Binark, şunları kaydetti:
''Bu sonuçlardan, toplumsal paylaşım ağı olarak Facebook'un, kullanıcıların farklı beklentilerini karşıladığı görülüyor. İletişim, gözetleme ve eğlence aracı olarak getirilen ve kendi içlerinde daha ayrıntılı olarak düşünülmesi gereken tanımlamaların yanı sıra, dikkat çekici bir diğer yön de bu araca yönelik 'yalnızlık duygusunu hafifleten', 'sosyal ilişki düzeyini belirleyen' araç tanımlamalarının getirilmesi.''
Binark, araştırma verilerinden Facebook kullanıcılarının ''arkadaşlarının yaptıkları ile onların ilişkilerini gözetlemekten, aynı zamanda da kendilerinin gözetlenmesinden hoşnut olduğunun'' ortaya çıktığını belirterek, ''Bu nedenle de çevrimdışı gündelik yaşamlarında meydana gelen her olayı duvarlarında duyurmakta, fotoğraf albümüyle paylaşıyorlar'' dedi.
''Facebook kullanıcılarının sanal uzamdaki bu varoluş biçiminin aslında kamusal bir paylaşım'' olduğuna dikkati çeken Binark, böylece ''mahrem olanın'' sınırlarının değiştiğini savundu.
SİYASİLER DE FACEBOOK'U KULLANIYOR
Doç. Dr. Binark, Türkiye'de insanların Facebook'u sık kullandığını vurgulayarak, bu durumu ''Bu araştırmanın yapıldığı anda saat sabah 10.00'da ve Pazar günü olmasına rağmen Türkiye'deki kullanıcıların yüzde 38,19'u çevrimiçiydi'' sözleriyle dile getirdi.
Facebook'un bu kadar popüler olmasının, reklamoyun, casual oyun, e-ticaret kullanımını da artırdığını ifade eden Binark, siyasi iletişim stratejilerinin de yeni medya ortamına uygun olarak çeşitlendiğini vurguladı. Binark, şunları söyledi:
''Barack Obama'nın Facebook üzerinden yürüyen yardım kampanyası ve hayran gruplarının 'Değişim' söylemini sürekli sanal uzamda gündemde tutmalarının başarısı üzerine, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde de kimi adaylar kimi partiler bu ortamda sanal kampanya yürüttüler. Akla ilk gelen isimler, Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu... Facebook ortamında AK Parti'nin 'Hanım Kolları' dahi mevcut.''
Facebook'taki siyasal ve toplumsal kampanyaların, sanaldan gerçeğe taşınmasının sınırlı olduğunu belirten Binark, bireylerin ''bilgisayar başında oturarak tek bir düğmeye basıp sayısız kampayayı desteklediğini, ama konunun ancak kampanyayı yürüten örgütün gerçek uzamda üyesi olduğunda gerçek uzama geçtiğini'' bildirdi.
''NEFRET TOHUMLARI DA EKİLİYOR''
Kullanıcıların ''gündelik yaşamlarındaki ırkçı, militarist, cinsiyetçi ve homofobik bakış açılarını Facebook ortamına taşıdıklarını ve bu ortamı nefret içerikleri üretmek için de kullandıklarını'' dile getiren Binark, Facebook'da başkaları adına etik dışı hesap açma eyleminin de bulunduğunu belirtti.
Binark, Facebook'da hesabı olanların ''gözetlendiğini'' savundu.
CİNAYETLER FACEBOOK'TA
Mutlu Binark, toplumsal olayların Facebook'ta paylaşımıyla ilgili Münevver Karabulut cinayetini örnek göstererek, Facebook'ta Karabulut adına 16 Haziran itibarıyla 118 grup yer aldığını, doğrudan ''Münevver Karabulut'' adı kullanılarak açılan grup sayısının ise 27 olduğunu anlattı.
Buna karşın şüpheli Cem Garipoğlu'nun adının kullanıldığı 54 grup bulunduğunu dile getiren Binark, şunları söyledi:
''Cinayete ilişkin yeni gelişmeler medyada yer aldıkça açılan grup sayısı ve bu gruplara üyeliğin de arttığı gözlendi. Örneğin, en fazla katılımcının olduğu 'Münevver Karabulut' adlı grubun üye sayısı 16 Haziranda 83 bin 321 iken, ertesi gün Karabulut ailesinin avukatlarının davadan çekilme haberleri üzerine üye sayısı 2 bin 1 kişi daha arrtı, haberin çıktığı gün grubun duvarına bin 229 adet not yazıldı.
Ayrıca, Facebook üzerinden Münevver için duyurulan çeşitli etkinliklere kullanıcılardan katılımlar da görülüyor. Örneğin, Nisanda düzenlenen mevlit davetine 140, Mayıs ayındaki anma törenine 177 kişi katılacağı yönünde onay vermiş. Facebook üzerinden duyurusu yapılan bu etkinliklere katılım olmuş, böylece sanal ortamdaki bir örgütlenmenin gerçek yaşama taşındığı görülmüştür.''
Binark, ''Sosyal Paylaşım Ağı Olarak Facebook ve Türkiye'de Kullanım Pratikleri: Kolektif Üretim Facebook Haziran 2009 Araştırması''nın tüm bulgularını sonbaharda kitap olarak da yayımlayacaklarını sözlerine ekledi.
Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Binark ve öğrencilerinin araştırmasına göre Facebook, iletişimin yanı sıra ''gözetleme'' ve ''boş zaman geçirme'' aracı olarak da görülüyor. Kimine göre ''buluşma yeri'' olan Facebook, bazıları için ''yalnızlık duygusunu gideren veya sosyal ilişki düzeyini belirleyen araç'' olarak anlam kazanıyor. Facebook'ta ''Kolektif Üretim'' adı altında google grup kurup, ortak tek hesap açan Doç. Dr. Mutlu Binark ve öğrencileri Ayşenur Yıldırım, Çağdaş Gümüşoluk, Eser Aygül, Murat Haner, Senem Börekçi, Serpil Öztürk ve Tuğrul Çomu'nun araştırmasından ilginç sonuçlar ortaya çıktı.
Belli temalarda toplumsal içerikli imza kampanyası düzenlenen ve hesaba arkadaş olarak katılanlara ''açık uçlu sormaca'' yöntemi uygulanan araştırmaya göre, katılımcıların yarısından fazlası video, müzik ve fotoğraf paylaşımı için Facebook'u kullanıyor.
Bunun yanında, kullanıcılar için Facebook, düşünce, duygu, beğendikleri makale, gazete haberleri ve slaytlar ile etkinlik veya kampanya haberini dile getirdikleri bir paylaşım aracı...
Araştırmaya göre, katılımcılarda ''Facebook'un taşıdığı anlam'' şöyle:
Facebook'u, yüzde 15 ''iletişim aracı'', yüzde 14 ''gözetleme maksatlı kullanım aracı'' olarak görürken, bu site, araştırmaya katılanların yüzde 13'ü için bir anlam ifade etmiyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 11'i Facebook'u ''boş zaman geçirme aracı'', yüzde 11'i ''buluşma yeri'', yüzde 8'i ''paylaşım aracı'', yüzde 3'ü ''yalnızlık duygusunu gideren araç'', yüzde 3'ü de ''sosyal ilişki düzeyini belirleme aracı'' olarak görüyor.
Facebook kullanıcıları, birbirleriyle MSN'deki gibi iletişim kuruyor ama konunun içeriği kısalıp, niteliği değişiyor.
''YALNIZLIĞI GİDERMESİ DİKKAT ÇEKİCİ''
Anket sonuçlarını değerlendiren DOç. Dr. Binark, şunları kaydetti:
''Bu sonuçlardan, toplumsal paylaşım ağı olarak Facebook'un, kullanıcıların farklı beklentilerini karşıladığı görülüyor. İletişim, gözetleme ve eğlence aracı olarak getirilen ve kendi içlerinde daha ayrıntılı olarak düşünülmesi gereken tanımlamaların yanı sıra, dikkat çekici bir diğer yön de bu araca yönelik 'yalnızlık duygusunu hafifleten', 'sosyal ilişki düzeyini belirleyen' araç tanımlamalarının getirilmesi.''
Binark, araştırma verilerinden Facebook kullanıcılarının ''arkadaşlarının yaptıkları ile onların ilişkilerini gözetlemekten, aynı zamanda da kendilerinin gözetlenmesinden hoşnut olduğunun'' ortaya çıktığını belirterek, ''Bu nedenle de çevrimdışı gündelik yaşamlarında meydana gelen her olayı duvarlarında duyurmakta, fotoğraf albümüyle paylaşıyorlar'' dedi.
''Facebook kullanıcılarının sanal uzamdaki bu varoluş biçiminin aslında kamusal bir paylaşım'' olduğuna dikkati çeken Binark, böylece ''mahrem olanın'' sınırlarının değiştiğini savundu.
SİYASİLER DE FACEBOOK'U KULLANIYOR
Doç. Dr. Binark, Türkiye'de insanların Facebook'u sık kullandığını vurgulayarak, bu durumu ''Bu araştırmanın yapıldığı anda saat sabah 10.00'da ve Pazar günü olmasına rağmen Türkiye'deki kullanıcıların yüzde 38,19'u çevrimiçiydi'' sözleriyle dile getirdi.
Facebook'un bu kadar popüler olmasının, reklamoyun, casual oyun, e-ticaret kullanımını da artırdığını ifade eden Binark, siyasi iletişim stratejilerinin de yeni medya ortamına uygun olarak çeşitlendiğini vurguladı. Binark, şunları söyledi:
''Barack Obama'nın Facebook üzerinden yürüyen yardım kampanyası ve hayran gruplarının 'Değişim' söylemini sürekli sanal uzamda gündemde tutmalarının başarısı üzerine, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde de kimi adaylar kimi partiler bu ortamda sanal kampanya yürüttüler. Akla ilk gelen isimler, Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu... Facebook ortamında AK Parti'nin 'Hanım Kolları' dahi mevcut.''
Facebook'taki siyasal ve toplumsal kampanyaların, sanaldan gerçeğe taşınmasının sınırlı olduğunu belirten Binark, bireylerin ''bilgisayar başında oturarak tek bir düğmeye basıp sayısız kampayayı desteklediğini, ama konunun ancak kampanyayı yürüten örgütün gerçek uzamda üyesi olduğunda gerçek uzama geçtiğini'' bildirdi.
''NEFRET TOHUMLARI DA EKİLİYOR''
Kullanıcıların ''gündelik yaşamlarındaki ırkçı, militarist, cinsiyetçi ve homofobik bakış açılarını Facebook ortamına taşıdıklarını ve bu ortamı nefret içerikleri üretmek için de kullandıklarını'' dile getiren Binark, Facebook'da başkaları adına etik dışı hesap açma eyleminin de bulunduğunu belirtti.
Binark, Facebook'da hesabı olanların ''gözetlendiğini'' savundu.
CİNAYETLER FACEBOOK'TA
Mutlu Binark, toplumsal olayların Facebook'ta paylaşımıyla ilgili Münevver Karabulut cinayetini örnek göstererek, Facebook'ta Karabulut adına 16 Haziran itibarıyla 118 grup yer aldığını, doğrudan ''Münevver Karabulut'' adı kullanılarak açılan grup sayısının ise 27 olduğunu anlattı.
Buna karşın şüpheli Cem Garipoğlu'nun adının kullanıldığı 54 grup bulunduğunu dile getiren Binark, şunları söyledi:
''Cinayete ilişkin yeni gelişmeler medyada yer aldıkça açılan grup sayısı ve bu gruplara üyeliğin de arttığı gözlendi. Örneğin, en fazla katılımcının olduğu 'Münevver Karabulut' adlı grubun üye sayısı 16 Haziranda 83 bin 321 iken, ertesi gün Karabulut ailesinin avukatlarının davadan çekilme haberleri üzerine üye sayısı 2 bin 1 kişi daha arrtı, haberin çıktığı gün grubun duvarına bin 229 adet not yazıldı.
Ayrıca, Facebook üzerinden Münevver için duyurulan çeşitli etkinliklere kullanıcılardan katılımlar da görülüyor. Örneğin, Nisanda düzenlenen mevlit davetine 140, Mayıs ayındaki anma törenine 177 kişi katılacağı yönünde onay vermiş. Facebook üzerinden duyurusu yapılan bu etkinliklere katılım olmuş, böylece sanal ortamdaki bir örgütlenmenin gerçek yaşama taşındığı görülmüştür.''
Binark, ''Sosyal Paylaşım Ağı Olarak Facebook ve Türkiye'de Kullanım Pratikleri: Kolektif Üretim Facebook Haziran 2009 Araştırması''nın tüm bulgularını sonbaharda kitap olarak da yayımlayacaklarını sözlerine ekledi.