Gemi nedir ve nasıl yüzer?
Genel tanimiyla Gemi; denize yeterli ve elverişli, kendini suda iten bir düzeneği olan ve yüzme koşulunu yerine getiren, belirli amaçlara hizmet eden her türlü taşıttır. İnsan taşıyorsa, "yolcu gemisi"; ticari bir mal taşıyorsa, "yük gemisi" adını alırlar. Tankerler, konteyner gemileri vbg. yük gemileridir. Uygulamada gemiler; gereksinimler doğrultusunda çok amaçlı da olabilirler. Örneğin hem yolcu, hem yük veya farklı türden yükler taşıyabilen gemiler. Gemi yapımında maksat daha çok ticari olsa da eğlence amaçlı olanları veya bireylerin kendi zevkleri için üretilenleri vardir ki, biz bunlara Yat diyoruz. Yatlar, kişiye özel olabilceği gibi gezi amaçlı ticaret için de inşa edilirler. Gemiler, dünya yük taşımacılığının dörtte üçünü sırtında taşır. Yavaştır, ancak binlerce tırlık yük alabilirler. Bu yararıyla, hem ucuz hem de en çok yeğlenen taşımacılık biçimi olmayı sürdürmektedir.
Taşıtlar suda nasıl yüzebiliyorlar?
Yüzme koşulunu sağlayan her cisim suda yüzer. Yüzme koşulu Arşimet'in "suyun kaldırma kuvveti" ilkesine dayanır. Cismin ağırlığı, taşırdığı suyun ağırlığına eşit olmak zorundadır. Cismin ağırlığı, taşan suyun ağırlığından fazlaysa cisim suya batar. Bu ağırlık, taşan suyunkine eşit ya da ondan daha az ise yüzme gerçekleşir.
Gemi ağırlığının, taşan su ağırlığından az olması da belirli bir oran çerçevesinde tutulur. Teknede ağırlık merkezinin yerinin uygun seçilmesi, teknenin su içindeki dengesinin korunabilmesi açısindan gemi mühendislerinin üzerinde uğraştığı tasarım konularındandır. Bu oran aşılırsa, teknenin salınmasında artış olacağı gibi teknenin yan devrilmesine de yol açabilir. Bu durum, yolcuların veya taşınan yüklerin zarar görmesine neden olur.
Tarihçe
İlk Gemiler
İlk gemiler Mısırlılarca inşa edildi. Nil nehrinin ticari olanakları bunu gerek kılmıs ve insanı suda yüzebilen tasıtların yapımına sevk etmistir. Malzeme olarak kamış ve ahşap kullandılar. Bu işe ilk soyunanlarda halat ve yelken işiyle uğraşanlar olmuştur.
Indus nehri kenarında yaşayan Hintlilerde ilk gemi inşacılardır. Hatta türkçede denizde seyr etmek, seyre cikmak olarak kullandigimiz Navigasyon sözcüğü de kökünü Sanskritçe olan "navgathi" kelimesinden alır.
Zamanla teknelerin inşası, başka deniz uygarlıklarınca, geliştirilmistir. Daha dengeli (Stabil), gövdenin su karşısında gösterdiği direnci azaltan ve daha uzun biçimli tekneler yapıldı. Gemiyle ilk uzun yolculuğun, akdeniz ve karadeniz arasinda yapıldığı bilinmektedir. Yükler içinse, gövdeleri iri olan tekneler geliştirildi. Tamirler ya sular yükseldiğinde, ya da sahil kenarlarında yürütülürdü. Sonraları da bu tür işler için özel yerler, yani tersaneler yapıldı. Sanayileşmeyi getiren gelişmeler, sonralari, uygarlıkların iktidar dengelerini de etkili bir biçimde değiştirmiştir. Tabii bu da savas gemilerinin yapımını mecbur kılmıştır.
Modern Sanayi Öncesi
Avrupa'da gelişmeler; biri Akdeniz'de, diğeride Baltik denizinde olmak üzere iki ayri koldan sürmüştür. Guletler özellikle akdenizin en göze çarpan tekneleri olurken, örneğin bas ve kici ayni sekilde insa edilen kuzey denizi ve Baltik denizi tipi tekneleri, akdenizde de Tirhandil olarak görebiliyoruz.
Wikingler İslanda, Grönland ve daha başka uzak yerlere ulasabilecekleri uzun, simetrik, narin tekneler geliştirdiler.
1300`lü yillarda, ticaretle uğraşsanlar veya korsanlarin, kuzeyden akdenize inmesiyle, gelişmenin iki kolu, artik, melez tekneler üreterek birbirine geçecekti.
19. yy`a kadar tersaneler, sahillerde alip başini gidecekti. Ağirlikla kuzey avrupa ülkelerinde yoğunlasan bu tersaneler, Osmanlilar zamaninda da marmara bölgesinde inşa edilmistir. 1390 da Geliboluda bir tersane, daha sonra, İstanbulda da Haliç tersanesi 1455 yilinda yapilmislardir. Hatta o dönemlerde Haliç Tersanesi, dünyanin en büyüğü konumundaydi.
Tekne,geminin su yüzeyine oturan kaburga,omurga ve kaplamadan oluşan
temel kısmıdır.Ama tekne denince akla kürekli,motorlu yada yelkenli herhangi bir deniz taşıtı gelir.Eskiden tüm tekneler ağaçtan üretilir ve ahşap olurlardı.Günümüzde ise tekneelrin büyük kısmı fiberden üretiliyor.Çok gelişmiş fiber teknolojisi ile çok güçlü ve dayanıklı yapılar elde ediliyor.
Ahşap tekne imalatı oldukça işçilik gerektirir.Fiber teknolojisi gibi herhangi bir kalıptan,tekneler seri üretilemez.Tek tek ağaç yontulur ve şekil verilir.Ayrıca ahşap tekenelerin bakımı da zordur.Her sene boya ve vernik atmak gerekir.Fakat ahşap teknelere iyi
bakıldığı zaman ömrünün fiberglas teknelerden daha uzun olacağı kesindir.Tekneler alüminyum,fiber,demir ve karışık malzemelerden de yapılabilirler.
Tekne Nasıl Yüzer?
Tekne suyun içinde yüzen bir hacimdir.Bu hacmi kullanmak tamamen teknenin kullanma amacına göre yapılmıştır.Yük taşımak için,yolcu taşımak için veya gezmek için farklı farklı tasarımlar yapılır.Teknenin yüzmesinin esas sebebi suyun kaldırma kuvvetinin olmasıdır.Suyun kaldırma kuvveti tahmin edebileceğinizmiktarın çok çok üzerindedir.
Sadece 1 metreküplük bir hacmi suya batırmamız için 1 tonluk güç gerekmektedir.Herhangi bir cismi suya attığımızda ağırlığı kadar su taşırır.Cismin yüzmesi veya batması bu kuralı değiştirmez.Eğer yüzen teknenin
ağırlığı taşırdığı suyun hacminden az ise o tekne daima yüzmeye devam eder.Tüm deniz araçlarının yapılma prensibi işte bu Archimed'in bulduğu suyun kaldırma kuvvetidir.Günümüzde tonlarca ağırlıkta demir gemiler yapılmakta,yüzlerce ton ağırlık taşımaktadırlar ve okyanuslarda sefer yapmaktadırlar.
Teknenin Genel Kısımları
______________________________________
______________________________________
Tüm teknelerin yapısı,şekli,tasarımı,boyutu ve kullanım amacı farklı olsada her teknenin belli yerleri aynı isimleri alır.Bunlar standart terimlerdir.
Sancak: Teknemizin başına doğru bakarken sağ tarafına verilen isimdir.
İskele:Yine teknemizin başına doğru bakarken sol kısmına verilen isimdir.
Pruva:Teknemizin ön kısmıdır.
Kıç:Teknemizin arka kısmıdır.
Gövde:Teknemizin gövdesidir.
Küpeçte:Teknenin en üst kısmıdır.Küpeçtede oturulur.
Borda:Teknemizin suyun üzerinde kalan kısmıdır.
Kemere:Teknemizin ortasırı.Teknenin genişliği kemereden ölçülmelidir.
Karina:Teknemizin alt kısmıdır.
Alabanda:Teknemizin su kesiminden yukarıda olan iç kısmıdır.
Sintine:Teknemizin su kesiminden aşağıda olan iç kısmıdır.
Genel tanimiyla Gemi; denize yeterli ve elverişli, kendini suda iten bir düzeneği olan ve yüzme koşulunu yerine getiren, belirli amaçlara hizmet eden her türlü taşıttır. İnsan taşıyorsa, "yolcu gemisi"; ticari bir mal taşıyorsa, "yük gemisi" adını alırlar. Tankerler, konteyner gemileri vbg. yük gemileridir. Uygulamada gemiler; gereksinimler doğrultusunda çok amaçlı da olabilirler. Örneğin hem yolcu, hem yük veya farklı türden yükler taşıyabilen gemiler. Gemi yapımında maksat daha çok ticari olsa da eğlence amaçlı olanları veya bireylerin kendi zevkleri için üretilenleri vardir ki, biz bunlara Yat diyoruz. Yatlar, kişiye özel olabilceği gibi gezi amaçlı ticaret için de inşa edilirler. Gemiler, dünya yük taşımacılığının dörtte üçünü sırtında taşır. Yavaştır, ancak binlerce tırlık yük alabilirler. Bu yararıyla, hem ucuz hem de en çok yeğlenen taşımacılık biçimi olmayı sürdürmektedir.
Taşıtlar suda nasıl yüzebiliyorlar?
Yüzme koşulunu sağlayan her cisim suda yüzer. Yüzme koşulu Arşimet'in "suyun kaldırma kuvveti" ilkesine dayanır. Cismin ağırlığı, taşırdığı suyun ağırlığına eşit olmak zorundadır. Cismin ağırlığı, taşan suyun ağırlığından fazlaysa cisim suya batar. Bu ağırlık, taşan suyunkine eşit ya da ondan daha az ise yüzme gerçekleşir.
Gemi ağırlığının, taşan su ağırlığından az olması da belirli bir oran çerçevesinde tutulur. Teknede ağırlık merkezinin yerinin uygun seçilmesi, teknenin su içindeki dengesinin korunabilmesi açısindan gemi mühendislerinin üzerinde uğraştığı tasarım konularındandır. Bu oran aşılırsa, teknenin salınmasında artış olacağı gibi teknenin yan devrilmesine de yol açabilir. Bu durum, yolcuların veya taşınan yüklerin zarar görmesine neden olur.
Tarihçe
İlk Gemiler
İlk gemiler Mısırlılarca inşa edildi. Nil nehrinin ticari olanakları bunu gerek kılmıs ve insanı suda yüzebilen tasıtların yapımına sevk etmistir. Malzeme olarak kamış ve ahşap kullandılar. Bu işe ilk soyunanlarda halat ve yelken işiyle uğraşanlar olmuştur.
Indus nehri kenarında yaşayan Hintlilerde ilk gemi inşacılardır. Hatta türkçede denizde seyr etmek, seyre cikmak olarak kullandigimiz Navigasyon sözcüğü de kökünü Sanskritçe olan "navgathi" kelimesinden alır.
Zamanla teknelerin inşası, başka deniz uygarlıklarınca, geliştirilmistir. Daha dengeli (Stabil), gövdenin su karşısında gösterdiği direnci azaltan ve daha uzun biçimli tekneler yapıldı. Gemiyle ilk uzun yolculuğun, akdeniz ve karadeniz arasinda yapıldığı bilinmektedir. Yükler içinse, gövdeleri iri olan tekneler geliştirildi. Tamirler ya sular yükseldiğinde, ya da sahil kenarlarında yürütülürdü. Sonraları da bu tür işler için özel yerler, yani tersaneler yapıldı. Sanayileşmeyi getiren gelişmeler, sonralari, uygarlıkların iktidar dengelerini de etkili bir biçimde değiştirmiştir. Tabii bu da savas gemilerinin yapımını mecbur kılmıştır.
Modern Sanayi Öncesi
Avrupa'da gelişmeler; biri Akdeniz'de, diğeride Baltik denizinde olmak üzere iki ayri koldan sürmüştür. Guletler özellikle akdenizin en göze çarpan tekneleri olurken, örneğin bas ve kici ayni sekilde insa edilen kuzey denizi ve Baltik denizi tipi tekneleri, akdenizde de Tirhandil olarak görebiliyoruz.
Wikingler İslanda, Grönland ve daha başka uzak yerlere ulasabilecekleri uzun, simetrik, narin tekneler geliştirdiler.
1300`lü yillarda, ticaretle uğraşsanlar veya korsanlarin, kuzeyden akdenize inmesiyle, gelişmenin iki kolu, artik, melez tekneler üreterek birbirine geçecekti.
19. yy`a kadar tersaneler, sahillerde alip başini gidecekti. Ağirlikla kuzey avrupa ülkelerinde yoğunlasan bu tersaneler, Osmanlilar zamaninda da marmara bölgesinde inşa edilmistir. 1390 da Geliboluda bir tersane, daha sonra, İstanbulda da Haliç tersanesi 1455 yilinda yapilmislardir. Hatta o dönemlerde Haliç Tersanesi, dünyanin en büyüğü konumundaydi.
Tekne,geminin su yüzeyine oturan kaburga,omurga ve kaplamadan oluşan
temel kısmıdır.Ama tekne denince akla kürekli,motorlu yada yelkenli herhangi bir deniz taşıtı gelir.Eskiden tüm tekneler ağaçtan üretilir ve ahşap olurlardı.Günümüzde ise tekneelrin büyük kısmı fiberden üretiliyor.Çok gelişmiş fiber teknolojisi ile çok güçlü ve dayanıklı yapılar elde ediliyor.
Ahşap tekne imalatı oldukça işçilik gerektirir.Fiber teknolojisi gibi herhangi bir kalıptan,tekneler seri üretilemez.Tek tek ağaç yontulur ve şekil verilir.Ayrıca ahşap tekenelerin bakımı da zordur.Her sene boya ve vernik atmak gerekir.Fakat ahşap teknelere iyi
bakıldığı zaman ömrünün fiberglas teknelerden daha uzun olacağı kesindir.Tekneler alüminyum,fiber,demir ve karışık malzemelerden de yapılabilirler.
Tekne Nasıl Yüzer?
Tekne suyun içinde yüzen bir hacimdir.Bu hacmi kullanmak tamamen teknenin kullanma amacına göre yapılmıştır.Yük taşımak için,yolcu taşımak için veya gezmek için farklı farklı tasarımlar yapılır.Teknenin yüzmesinin esas sebebi suyun kaldırma kuvvetinin olmasıdır.Suyun kaldırma kuvveti tahmin edebileceğinizmiktarın çok çok üzerindedir.
Sadece 1 metreküplük bir hacmi suya batırmamız için 1 tonluk güç gerekmektedir.Herhangi bir cismi suya attığımızda ağırlığı kadar su taşırır.Cismin yüzmesi veya batması bu kuralı değiştirmez.Eğer yüzen teknenin
ağırlığı taşırdığı suyun hacminden az ise o tekne daima yüzmeye devam eder.Tüm deniz araçlarının yapılma prensibi işte bu Archimed'in bulduğu suyun kaldırma kuvvetidir.Günümüzde tonlarca ağırlıkta demir gemiler yapılmakta,yüzlerce ton ağırlık taşımaktadırlar ve okyanuslarda sefer yapmaktadırlar.
Teknenin Genel Kısımları
______________________________________
______________________________________
Tüm teknelerin yapısı,şekli,tasarımı,boyutu ve kullanım amacı farklı olsada her teknenin belli yerleri aynı isimleri alır.Bunlar standart terimlerdir.
Sancak: Teknemizin başına doğru bakarken sağ tarafına verilen isimdir.
İskele:Yine teknemizin başına doğru bakarken sol kısmına verilen isimdir.
Pruva:Teknemizin ön kısmıdır.
Kıç:Teknemizin arka kısmıdır.
Gövde:Teknemizin gövdesidir.
Küpeçte:Teknenin en üst kısmıdır.Küpeçtede oturulur.
Borda:Teknemizin suyun üzerinde kalan kısmıdır.
Kemere:Teknemizin ortasırı.Teknenin genişliği kemereden ölçülmelidir.
Karina:Teknemizin alt kısmıdır.
Alabanda:Teknemizin su kesiminden yukarıda olan iç kısmıdır.
Sintine:Teknemizin su kesiminden aşağıda olan iç kısmıdır.