Avusturya elçisi Busbecq'in kaleminden Osmanlı'nın yemek kültürü
1555'te İstanbul'a gelen Avusturya elçisi Ogier Ghiselin de Busbecq "Türkiye'yi Böyle Gördüm" adıyla yayınlanan hatıralarında Müslüman Türk milletinin gıda konusundaki hassas
iyetini şu cümlelerle anlatır:
"Türkler obur değillerdir. Gayet az yerler, bir parça ekmekle beraber tuz, soğan ve yoğurt bulurlarsa yemek için başka bir şey aramazlar. Yoğurt ekşimiş süttür... Süte nazaran akıcı değildir. Türkler buna su ilave edip içine ekmek doğruyorlar. Bu, harareti teskin etmek için çok iyi bir sıvıdır. Hem besleyici hem de hazmı kolaydır. Kervansarayların hepsinde yoğurt mutlaka bulunur. Çünkü Türkler yolculuk sırasında sıcak yemek aramazlar. Yoğurt, peynir, üzüm gibi şeyler yerler. Üzüm, vişne gibi şeyleri kaynatıp toprak kaplar içinde saklarlar.
Türklerin yiyecek, içecek masrafları o kadar azdır ki bizde bir adamın bir günlük yiyecek masrafı bir Türk’ün on günlük geçinme masraflarına denktir. En mükellef ziyafet sofralarında bile hamur işi tatlılar ve böreklerden pahalı şeyler bulunmaz"