Güreşin daha fazla yaygınlaştırılması adına, bir çok kurumun ortak çalışması gerektiğini belirten Güreş Federasyonu Genel Sekreteri Rodica Maria Yakşi, ata sporu güreşin Türkiye'de devlet politikası olması gerektiğini söyledi.
Yakşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güreşin Türkiye'de daha fazla yaygınlaştırılması adına, bir çok kurumun ortak çalışması gerektiğini belirterek, ''Eğer bunu başarabilirsek, ülkemizde güreşi birçok kitleye ulaştırabiliriz. Güreşi gençlerimize sevdirebilmek için öncelikle bu sporu okullara sokmamız lazım'' dedi.
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası'nda, Azeriler'in büyük bir reklam kampanyası yaptığını kaydeden Yakşi, ''Şampiyona sırasında hem özel hem de devlet kanallarında 'her evde bir güreşçi' kampanyası adı altında reklamlar yayınlandı. Güreşin Azerbaycan'da kalkındırılması, devlet politikası haline gelmiş. Azerbaycan Maliye Bakanı aynı zamanda Güreş Federasyonu başkanlığını da yürütüyor. Kendisine 'her evde bir güreşçi' kampanyasını sorduğumuzda, 'Bu konuda cumhurbaşkanımızın kesin talimatı var. Kampanya 2012 Londra Olimpiyatları'na kadar devam edecek. Devlet büyüklerinin bu kararlılığı sayesinde güreş, kısa zamanda çok popüler bir spor branşı haline dönüştü' cevabını verdi. Bu kampanyaya benzer bir organizasyonu biz de düzenlesek, gelecek yıllarda en az 5 olimpiyat şampiyonu çıkarırız'' diye konuştu.
Güreşi bir şekilde entellektüel kesime öğretmeyi ve sevdirmeyi hedeflediklerini ifade eden Yakşi, şunları söyledi:
''Türkiye'de böyle bir kültürel değere sahip çıkılması gerekiyor. Birçok üniversitede Amerikan futbolu ve beyzbol gibi başka kültürlerin sporları yapılabiliyorsa, aynı durum güreş için neden geçerli olmasın? Üstelik güreş yapmak için çok büyük bir maliyete de gerek yok. Ülkemizde güreşi sadece üniversitelerde değil, ilköğretimde de çocuklarımıza öğretmemiz ve sevdirmemiz gerekiyor. Okullarda güreş temel eğitim olarak verilebilir. Örneğin beden eğitimi derslerinde öğretmenler nasıl cimnastik, basketbol, futbol vb. spor branşlarından öğrencilere not veriyorsa aynı durumu güreş için de yapabilirler. Olimpiyatlarda Türkiye'ye en fazla madalyayı güreş kazandırmıştır. Bu da ülke olarak güreşe ne kadar yatkın olduğumuzu gösteriyor. Eğer çocuklarımızı erken yaşta güreşe başlatırsak, ileride daha fazla başarılar elde edeceğimize inanıyorum.''
-GÜREŞ FEDERASYONUNDA ''KADIN'' OLMAK-
Rodica Maria Yakşi, Güreş Federasyonu'nda bir ''kadın'' olarak görev yapmanın ilk zamanlarda kendisini zorladığını, ancak daha sonra bu duruma alıştığını ifade etti.
Güreş federasyonu genel sekreterliği görevine geldiği ilk yıllarda kimsenin kendisini çok fazla dikkate almadığını belirten Yakşi, sözlerini şöyle tamamladı:
''Herkes sadece eşime saygı duyduğu için beni önemsiyordu. Görev için aday olduğum zaman, 'yurt dışından gelen bir kadını nasıl bu görev için aday gösterirsiniz. Başkasını bulamadınız mı?' gibi anlam veremediğim yorumlar yapıldı. Ancak şimdi bunların hepsi geride kaldı. Burada yaptıklarımla herkesin saygısını kazandım. Güreş Federasyonu'na bir bayan olarak farklı bir bakış açısı kazandırdığımı düşünüyorum.''
Yakşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güreşin Türkiye'de daha fazla yaygınlaştırılması adına, bir çok kurumun ortak çalışması gerektiğini belirterek, ''Eğer bunu başarabilirsek, ülkemizde güreşi birçok kitleye ulaştırabiliriz. Güreşi gençlerimize sevdirebilmek için öncelikle bu sporu okullara sokmamız lazım'' dedi.
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası'nda, Azeriler'in büyük bir reklam kampanyası yaptığını kaydeden Yakşi, ''Şampiyona sırasında hem özel hem de devlet kanallarında 'her evde bir güreşçi' kampanyası adı altında reklamlar yayınlandı. Güreşin Azerbaycan'da kalkındırılması, devlet politikası haline gelmiş. Azerbaycan Maliye Bakanı aynı zamanda Güreş Federasyonu başkanlığını da yürütüyor. Kendisine 'her evde bir güreşçi' kampanyasını sorduğumuzda, 'Bu konuda cumhurbaşkanımızın kesin talimatı var. Kampanya 2012 Londra Olimpiyatları'na kadar devam edecek. Devlet büyüklerinin bu kararlılığı sayesinde güreş, kısa zamanda çok popüler bir spor branşı haline dönüştü' cevabını verdi. Bu kampanyaya benzer bir organizasyonu biz de düzenlesek, gelecek yıllarda en az 5 olimpiyat şampiyonu çıkarırız'' diye konuştu.
Güreşi bir şekilde entellektüel kesime öğretmeyi ve sevdirmeyi hedeflediklerini ifade eden Yakşi, şunları söyledi:
''Türkiye'de böyle bir kültürel değere sahip çıkılması gerekiyor. Birçok üniversitede Amerikan futbolu ve beyzbol gibi başka kültürlerin sporları yapılabiliyorsa, aynı durum güreş için neden geçerli olmasın? Üstelik güreş yapmak için çok büyük bir maliyete de gerek yok. Ülkemizde güreşi sadece üniversitelerde değil, ilköğretimde de çocuklarımıza öğretmemiz ve sevdirmemiz gerekiyor. Okullarda güreş temel eğitim olarak verilebilir. Örneğin beden eğitimi derslerinde öğretmenler nasıl cimnastik, basketbol, futbol vb. spor branşlarından öğrencilere not veriyorsa aynı durumu güreş için de yapabilirler. Olimpiyatlarda Türkiye'ye en fazla madalyayı güreş kazandırmıştır. Bu da ülke olarak güreşe ne kadar yatkın olduğumuzu gösteriyor. Eğer çocuklarımızı erken yaşta güreşe başlatırsak, ileride daha fazla başarılar elde edeceğimize inanıyorum.''
-GÜREŞ FEDERASYONUNDA ''KADIN'' OLMAK-
Rodica Maria Yakşi, Güreş Federasyonu'nda bir ''kadın'' olarak görev yapmanın ilk zamanlarda kendisini zorladığını, ancak daha sonra bu duruma alıştığını ifade etti.
Güreş federasyonu genel sekreterliği görevine geldiği ilk yıllarda kimsenin kendisini çok fazla dikkate almadığını belirten Yakşi, sözlerini şöyle tamamladı:
''Herkes sadece eşime saygı duyduğu için beni önemsiyordu. Görev için aday olduğum zaman, 'yurt dışından gelen bir kadını nasıl bu görev için aday gösterirsiniz. Başkasını bulamadınız mı?' gibi anlam veremediğim yorumlar yapıldı. Ancak şimdi bunların hepsi geride kaldı. Burada yaptıklarımla herkesin saygısını kazandım. Güreş Federasyonu'na bir bayan olarak farklı bir bakış açısı kazandırdığımı düşünüyorum.''
