Bursa Emniyet Müdürü Halil Yılmaz, Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı'nın ''yanlışlıkla'' gözaltına alınmasıyla ilgili, ''Altını çizerek söylüyorum hem almış oldukları talimatlarda, hem de dosya içeriğinde polisin yapmış olduğu bir yanlışlık yok'' dedi.
Bursa Gazeteciler Cemiyetini (BGC) ziyaret eden Yılmaz, burada gazetecilerin İbrahim Yazıcı'nın gözaltına alınmasıyla ilgili sorularını yanıtladı. Yılmaz, sorular üzerine, Uludağ Üniversitesindeki(UÜ) bir ihaleyle ilgili soruşturmanın cumhuriyet savcılığı tarafından 2006 yılından beri yürütüldüğünü söyledi.
Soruşturmanın başlatıldığı tarihte UÜ'nün polis sorumluluk bölgesinde olmadığını belirten Yılmaz, temmuz ayında polis ve jandarmanın sorumluluk bölgelerinin değişmesi sonucu üniversitenin de polis bölgesine dahil edildiğini vurguladı.
Üniversitenin polis sorumluluk bölgesine dahil edilmesinin ardından 16 Eylül tarihi itibarıyla söz konusu soruşturma kapsamında yapılması gereken görev ve o göreve ilişkin dosyanın Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne verildiğinin altını çizen Yılmaz, ''Yani o konuda polisin görevlendirildiği tarih 16 Eylül 2010'dur'' dedi.
''POLİSİN YAPTIĞI YANLIŞLIK YOK''
Yılmaz, polisin hem dosya içeriğine hem de savcılarla yapmış oldukları görüşmelerde alınan talimatlara göre davrandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Altını çizerek söylüyorum hem almış oldukları talimatlarda hem de dosya içeriğinde polisin yapmış olduğu bir yanlışlık yok. Bunun altını çiziyorum. Polis tarafından yanlışlık yapılmamış. Soruşturma kapsamında olaya vakıf olan taraflar, yani şüpheli konumundaki olan kişilerin konu incelendiğinde bazı iddialar ortaya koyuluyor, itirazlar gelişiyor. Bu çerçevede 1-2 kurumla yapılan yazışma, oradan getirilen belgeler çerçevesinde cumhuriyet savcısının konuya ilişkin vermiş olduğu talimat çerçevesinde gözaltı işlemi sonlandırılıyor.''
Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı'nın gözaltına alınmasıyla ilgili ortada bir yanlışlığın olduğunu anlatan Yılmaz, ancak bu yanlışlığın ne olduğu, nereden kaynaklandığı ve kimin yaptığı yönünde görüş beyan etmesinin kendi yetki alanına girmediğini bildirdi.
YAZICI İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ
Yılmaz, Yazıcı'nın gözaltı işleminin sonlandırılmasının ardından Bursa Emniyet Müdürlüğü olarak kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın açıklaması yaptıklarına değinerek, ''Bu metnin son paragrafında, ortaya çıkan durum nedeniyle üzülen ve üzüntü duyanların üzüntülerini paylaştık. Sayın Yazıcı'yı da serbest bırakıldıktan sonra aradım. Telefonla aynı düşüncelerimi, duygularımı kendisine bir kez daha ifade ettim'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Gözaltına alınması gereken kişi Bursaspor Kulübü Başkanı olunca konuyla ilgili biraz daha hassas davranılması gerekmez miydi? Ayrıca Bursaspor Yönetim Kurulu olaydan bir hafta önce size 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulunmuştu. Burada konu başkana söylenemez miydi?'' sorusuna Yılmaz, şu yanıtı verdi:
''Hem evraklarda hem de cumhuriyet savcısıyla yapılan görüşmeler sonucu kimin alınacağı nettir. Onda bir problem yok. 'İki tane İbrahim Yazıcı var da biz yanlış adrese gittik değil' Adres doğru. Neye göre doğru? Dosya içeriğine göre doğru. Bize intikal eden dosyaya göre doğru. Adli kolluğa intikal eden dosya içeriğine göre doğru. Adli kolluğun savcıyla yaptığı görüşmelere göre doğru. Ben bir hafta öncesinden beri biliyorum. Gözaltı işlemi Glasgow Rangers maçından önce olacaktı. Ama Bursaspor orada olumsuz bir psikoloji içinde olmasın diye ötelendi. Arkadaşlarımız savcıyla görüşerek bunun ötelenmesi konusunda görüşlerini belirttiler ve savcı talimatıyla ötelendi bu iş. Polis, yapmış olduğu her işlemde özenle çalışıyor. Kendileri İstanbul'dan maç sonrası geldiğinde helikopterden indikten sonra görüşüldü nezaketle söylendi ve davet edilerek getirildi. Orada kimseyi polisin yaka paça alması gibi bir nezaketsizlik söz konusu değil. Ayrıca emniyet müdürünün böyle bir olayı söylemesi de uygun değil.''
Halil Yılmaz, daha sonra BGC Başkanı Nuri Kolaylı ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüştü.
Bursa Gazeteciler Cemiyetini (BGC) ziyaret eden Yılmaz, burada gazetecilerin İbrahim Yazıcı'nın gözaltına alınmasıyla ilgili sorularını yanıtladı. Yılmaz, sorular üzerine, Uludağ Üniversitesindeki(UÜ) bir ihaleyle ilgili soruşturmanın cumhuriyet savcılığı tarafından 2006 yılından beri yürütüldüğünü söyledi.
Soruşturmanın başlatıldığı tarihte UÜ'nün polis sorumluluk bölgesinde olmadığını belirten Yılmaz, temmuz ayında polis ve jandarmanın sorumluluk bölgelerinin değişmesi sonucu üniversitenin de polis bölgesine dahil edildiğini vurguladı.
Üniversitenin polis sorumluluk bölgesine dahil edilmesinin ardından 16 Eylül tarihi itibarıyla söz konusu soruşturma kapsamında yapılması gereken görev ve o göreve ilişkin dosyanın Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne verildiğinin altını çizen Yılmaz, ''Yani o konuda polisin görevlendirildiği tarih 16 Eylül 2010'dur'' dedi.
''POLİSİN YAPTIĞI YANLIŞLIK YOK''
Yılmaz, polisin hem dosya içeriğine hem de savcılarla yapmış oldukları görüşmelerde alınan talimatlara göre davrandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Altını çizerek söylüyorum hem almış oldukları talimatlarda hem de dosya içeriğinde polisin yapmış olduğu bir yanlışlık yok. Bunun altını çiziyorum. Polis tarafından yanlışlık yapılmamış. Soruşturma kapsamında olaya vakıf olan taraflar, yani şüpheli konumundaki olan kişilerin konu incelendiğinde bazı iddialar ortaya koyuluyor, itirazlar gelişiyor. Bu çerçevede 1-2 kurumla yapılan yazışma, oradan getirilen belgeler çerçevesinde cumhuriyet savcısının konuya ilişkin vermiş olduğu talimat çerçevesinde gözaltı işlemi sonlandırılıyor.''
Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı'nın gözaltına alınmasıyla ilgili ortada bir yanlışlığın olduğunu anlatan Yılmaz, ancak bu yanlışlığın ne olduğu, nereden kaynaklandığı ve kimin yaptığı yönünde görüş beyan etmesinin kendi yetki alanına girmediğini bildirdi.
YAZICI İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ
Yılmaz, Yazıcı'nın gözaltı işleminin sonlandırılmasının ardından Bursa Emniyet Müdürlüğü olarak kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın açıklaması yaptıklarına değinerek, ''Bu metnin son paragrafında, ortaya çıkan durum nedeniyle üzülen ve üzüntü duyanların üzüntülerini paylaştık. Sayın Yazıcı'yı da serbest bırakıldıktan sonra aradım. Telefonla aynı düşüncelerimi, duygularımı kendisine bir kez daha ifade ettim'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Gözaltına alınması gereken kişi Bursaspor Kulübü Başkanı olunca konuyla ilgili biraz daha hassas davranılması gerekmez miydi? Ayrıca Bursaspor Yönetim Kurulu olaydan bir hafta önce size 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulunmuştu. Burada konu başkana söylenemez miydi?'' sorusuna Yılmaz, şu yanıtı verdi:
''Hem evraklarda hem de cumhuriyet savcısıyla yapılan görüşmeler sonucu kimin alınacağı nettir. Onda bir problem yok. 'İki tane İbrahim Yazıcı var da biz yanlış adrese gittik değil' Adres doğru. Neye göre doğru? Dosya içeriğine göre doğru. Bize intikal eden dosyaya göre doğru. Adli kolluğa intikal eden dosya içeriğine göre doğru. Adli kolluğun savcıyla yaptığı görüşmelere göre doğru. Ben bir hafta öncesinden beri biliyorum. Gözaltı işlemi Glasgow Rangers maçından önce olacaktı. Ama Bursaspor orada olumsuz bir psikoloji içinde olmasın diye ötelendi. Arkadaşlarımız savcıyla görüşerek bunun ötelenmesi konusunda görüşlerini belirttiler ve savcı talimatıyla ötelendi bu iş. Polis, yapmış olduğu her işlemde özenle çalışıyor. Kendileri İstanbul'dan maç sonrası geldiğinde helikopterden indikten sonra görüşüldü nezaketle söylendi ve davet edilerek getirildi. Orada kimseyi polisin yaka paça alması gibi bir nezaketsizlik söz konusu değil. Ayrıca emniyet müdürünün böyle bir olayı söylemesi de uygun değil.''
Halil Yılmaz, daha sonra BGC Başkanı Nuri Kolaylı ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüştü.