Milli Basketbol Takımı Yardımcı Antrenörü Orhun Ene, 2010 Dünya Şampiyonası'nda gümüş madalya alarak Türk basketbol tarihin en büyük başarısında pay sahibi olmanın mutluluk verici olduğunu söyledi.
Ercan Doğan'ın haberi
Ene, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şampiyonanın atmosferini yaşayıp, parçası olmanın ekipte olan herkes için önemli olduğunu belirterek, ''Bu başarıda 6 senelik emek var. Bu zaman içinde iyi günlerimiz de oldu, kötü günlerimiz de oldu. Bazı zamanlar umutsuzluklar oldu ama sonunda ayakta kalan, hedefe kilitlenen, başarılı olmak için elinden geleni yapan bir ekip amacına ulaştı'' dedi.
Elde edilen başarının mutluluk verici olduğunu anlatan başarılı antrenör, ''Her şeyin anlık değiştiği ülkemizde, 6 senede hedefi yakalamak, amaca ulaşmak için ekibin birarada kalması ve sonunda başarıya ulaşmasının bütün spor dalları için de bir mesaj olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
''TANJEVİC BABALIK, BİZ AĞABEYLİK YAPTIK''
Orhun Ene, Dünya Şampiyonası'nda başarılı olmanın en büyük nedeninin, başta antrenör Bogdan Tanjevic olmak üzere, tüm ekibin oyuncularla güzel bir ilişki kurması olduğunu dile getirdi.
Hastalığı nedeniyle bir süre takımdan ayrı kalan Tanjevic konusunda korku yaşamadıklarını anlatan genç çalıştırıcı, şunları söyledi:
''Tanjevic'in sağlığına kavuşacağından, şampiyonada yer alacağından şüphe duymadık. Kendisinin ne kadar mücadeleci, güçlü bir kişiliği olduğunu biliyorduk. O da bu mücadeleyi vererek geldi. Bunun dışında bir gelişme halinde ise biz her türlü sorumluluğu alacaktık. Ona hazırdık.''
Altyapı takımlarından itibaren birarada olan bir ekip olduklarını ifade eden Ene, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tanjevic, her zaman oyuncuların babası oldu. Onlar da onu baba gibi gördüler. Klasik antrenör-oyuncu ilişkisi olmadı. Bizi de ağabey gibi gördüler. Takımın başarısındaki en önemli etken ne diye sorulsa, bu ilişkiyi söylerim. Tanjevic babalık yaptı. Biz ağabey gibi davrandık. Oyuncular da yapılması gerekeni, enerji vermekse enerjiyi, kafa olarak maça hazırlanmaksa, antrenman yapmaksa hepsini yerine getirdi. Antrenörümüz her zaman ilişkisini hissettirdi. Başarıdaki en büyük etken budur.''
Milli takımın yardımcı antrenörü Ene, Tanjevic'in sağlık durumunun elvermesi halinde devam etmesini doğru bulduğunu da söyledi.
''BAŞARIYI HER YERDE SAĞLAMALIYIZ''
Ene, Türkiye'de elde ettikleri ikinci başarının ardından, bunu dünyanın her yerinde yapar hale gelmeleri gerektiğini ifade etti.
2001 Avrupa Şampiyonası'nda elde ettikleri ikinciliğin önemini fark edemediklerine dikkat çeken genç teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sonrasında yakaladığımız bu çizgiyi devam ettiremedik. Başarının altı boş kaldı. Bunun için belli oyun karakterimizin olması çok önemli. Sırbistan dünyanın her yerinde belli bir basketbolu ortaya koyuyor. Belli bir hedefe kilitleniyor. Geçen yıldan Avrupa Şampiyonası'ndan başlayan büyük bir adımımız var. Orada da son dörde kalıp madalya alabilirdik. Güzel bir temel atıldı ama bu temelin üzerine çok çalışmamız lazım. Bazı maçlarda ülkemizde oynamanın avantajını kullandık. Aynı performansı dünyanın her yerinde göstermek için bir basketbol kimliğimizin oluşması gerekiyor. Oyunu kontrol eden, hücum ve savunmayı bilerek yapan bir takım olmamız lazım. İnanılmaz işler ortaya koyduk. Belli zamanlarda eksiklerimiz de oldu ama başarıyı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Kendi ülkemizde ve başka yerde iniş çıkış göstermemeliyiz.''
SIRBİSTAN MAÇI
Yarı finalde Sırbistan ile yaptıkları ve büyük bir mucizeye imza atarak kazandıkları maç konusunda görüşlerini açıklayan Orhun Ene, ''Biz geride olduğumuz zaman bile o maçı kazanacaktık. Son 1 dakikada mücadeleyi kazanacak farka erişmiştik. Son bir dakikayı kötü oynamıştık ama 4.3 saniye kala topu kenardan oyuna sokarken geride olduğumuz anda bile korku yaşamadık. Ancak bitime 5 salise kala Sırbistan yine de son topu oyuna sokabildi. Bunu başaracak yetenekte oyuncuları var. Fakat son topa müdahalemiz de bizim inancımızı gösteriyor. Sinan adamını kaçırdı. Semih blok yaptı. Uzun bir oyuncu için bunun zamanlamasını yapmak muazzam bir iş. Sırbistan maçı, rakibin çok iyi oynadığı maçta soğukkanlılığını koruyan bir takımın kazanabileceğinin göstergesidir'' diye konuştu.
Ene, Sırbistan maçının ardından finalde ABD ile yaptıkları karşılaşmada, yarı finaldeki galibiyetin rehavetinin olmadığını anlatarak, şunları söyledi:
''Oyuncular kazanmak istediler. Yarı finalde Sırbistan'ı rayından çıkarmak için müthiş bir çaba harcadık. Sırplar hep başarı için yaşıyorlar. Şampiyonluk için yetiştiriliyorlar. Böyle bir takımı ne kadar genç olsalar da yenmek için büyük bir mücadele verdik. Bu maçtan sonra da fiziki düşüş bekliyordum. Oyuncular yine de belli dönemlerinde ABD'yi zorladılar ama ivmeyi kazanamadık. Bence finalde kaybetmenin en büyük etkeni yorgunluk oldu. Karşımızdaki çok iyi takımdı. Kimse onlara şans vermiyordu. Hemen elenecekleri düşünülüyordu ama tam Avrupa takımlarına karşı mücadele edecek bir takım kurmuşlar. Zorlanmadan madalyayı kazandılar.''
''DAHA İYİ OYNAYABİLİRDİK''
Ene, şampiyonada elde ettikleri başarıya rağmen daha iyi performans ortaya koyabileceklerini söyledi.
Her oyuncunun madalya için yapması gerekeni yerine getirdiğini kaydeden Orhun Ene, ''Daha da iyi olabilirdik. Çünkü henüz gelişimini tamamlamamış oyuncularımız var. Bir sezon, iki sezon sonra Ömer Aşık daha iyi oynayacak. Kendisi müthiş bir yetenek. Yine de muazzam mücadele verdi. Atletik olma potansiyeli var. Onu gösteremedi. Semih, yavaş yavaş daha önce oynamadığı basketbolu ortaya koymaya başladı. O da olgunlaşacak. Zamanla daha iyi oynayacaklar. Görev paylaşımı ve belli bir çizginin üstüne çıkma olmasaydı üst üste 8 maç kazanamazdık. Kişisel ve takım olarak büyük bir emek harcadılar'' diyerek sözlerini tamamladı.
Ercan Doğan'ın haberi
Ene, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şampiyonanın atmosferini yaşayıp, parçası olmanın ekipte olan herkes için önemli olduğunu belirterek, ''Bu başarıda 6 senelik emek var. Bu zaman içinde iyi günlerimiz de oldu, kötü günlerimiz de oldu. Bazı zamanlar umutsuzluklar oldu ama sonunda ayakta kalan, hedefe kilitlenen, başarılı olmak için elinden geleni yapan bir ekip amacına ulaştı'' dedi.
Elde edilen başarının mutluluk verici olduğunu anlatan başarılı antrenör, ''Her şeyin anlık değiştiği ülkemizde, 6 senede hedefi yakalamak, amaca ulaşmak için ekibin birarada kalması ve sonunda başarıya ulaşmasının bütün spor dalları için de bir mesaj olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
''TANJEVİC BABALIK, BİZ AĞABEYLİK YAPTIK''
Orhun Ene, Dünya Şampiyonası'nda başarılı olmanın en büyük nedeninin, başta antrenör Bogdan Tanjevic olmak üzere, tüm ekibin oyuncularla güzel bir ilişki kurması olduğunu dile getirdi.
Hastalığı nedeniyle bir süre takımdan ayrı kalan Tanjevic konusunda korku yaşamadıklarını anlatan genç çalıştırıcı, şunları söyledi:
''Tanjevic'in sağlığına kavuşacağından, şampiyonada yer alacağından şüphe duymadık. Kendisinin ne kadar mücadeleci, güçlü bir kişiliği olduğunu biliyorduk. O da bu mücadeleyi vererek geldi. Bunun dışında bir gelişme halinde ise biz her türlü sorumluluğu alacaktık. Ona hazırdık.''
Altyapı takımlarından itibaren birarada olan bir ekip olduklarını ifade eden Ene, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tanjevic, her zaman oyuncuların babası oldu. Onlar da onu baba gibi gördüler. Klasik antrenör-oyuncu ilişkisi olmadı. Bizi de ağabey gibi gördüler. Takımın başarısındaki en önemli etken ne diye sorulsa, bu ilişkiyi söylerim. Tanjevic babalık yaptı. Biz ağabey gibi davrandık. Oyuncular da yapılması gerekeni, enerji vermekse enerjiyi, kafa olarak maça hazırlanmaksa, antrenman yapmaksa hepsini yerine getirdi. Antrenörümüz her zaman ilişkisini hissettirdi. Başarıdaki en büyük etken budur.''
Milli takımın yardımcı antrenörü Ene, Tanjevic'in sağlık durumunun elvermesi halinde devam etmesini doğru bulduğunu da söyledi.
''BAŞARIYI HER YERDE SAĞLAMALIYIZ''
Ene, Türkiye'de elde ettikleri ikinci başarının ardından, bunu dünyanın her yerinde yapar hale gelmeleri gerektiğini ifade etti.
2001 Avrupa Şampiyonası'nda elde ettikleri ikinciliğin önemini fark edemediklerine dikkat çeken genç teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sonrasında yakaladığımız bu çizgiyi devam ettiremedik. Başarının altı boş kaldı. Bunun için belli oyun karakterimizin olması çok önemli. Sırbistan dünyanın her yerinde belli bir basketbolu ortaya koyuyor. Belli bir hedefe kilitleniyor. Geçen yıldan Avrupa Şampiyonası'ndan başlayan büyük bir adımımız var. Orada da son dörde kalıp madalya alabilirdik. Güzel bir temel atıldı ama bu temelin üzerine çok çalışmamız lazım. Bazı maçlarda ülkemizde oynamanın avantajını kullandık. Aynı performansı dünyanın her yerinde göstermek için bir basketbol kimliğimizin oluşması gerekiyor. Oyunu kontrol eden, hücum ve savunmayı bilerek yapan bir takım olmamız lazım. İnanılmaz işler ortaya koyduk. Belli zamanlarda eksiklerimiz de oldu ama başarıyı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Kendi ülkemizde ve başka yerde iniş çıkış göstermemeliyiz.''
SIRBİSTAN MAÇI
Yarı finalde Sırbistan ile yaptıkları ve büyük bir mucizeye imza atarak kazandıkları maç konusunda görüşlerini açıklayan Orhun Ene, ''Biz geride olduğumuz zaman bile o maçı kazanacaktık. Son 1 dakikada mücadeleyi kazanacak farka erişmiştik. Son bir dakikayı kötü oynamıştık ama 4.3 saniye kala topu kenardan oyuna sokarken geride olduğumuz anda bile korku yaşamadık. Ancak bitime 5 salise kala Sırbistan yine de son topu oyuna sokabildi. Bunu başaracak yetenekte oyuncuları var. Fakat son topa müdahalemiz de bizim inancımızı gösteriyor. Sinan adamını kaçırdı. Semih blok yaptı. Uzun bir oyuncu için bunun zamanlamasını yapmak muazzam bir iş. Sırbistan maçı, rakibin çok iyi oynadığı maçta soğukkanlılığını koruyan bir takımın kazanabileceğinin göstergesidir'' diye konuştu.
Ene, Sırbistan maçının ardından finalde ABD ile yaptıkları karşılaşmada, yarı finaldeki galibiyetin rehavetinin olmadığını anlatarak, şunları söyledi:
''Oyuncular kazanmak istediler. Yarı finalde Sırbistan'ı rayından çıkarmak için müthiş bir çaba harcadık. Sırplar hep başarı için yaşıyorlar. Şampiyonluk için yetiştiriliyorlar. Böyle bir takımı ne kadar genç olsalar da yenmek için büyük bir mücadele verdik. Bu maçtan sonra da fiziki düşüş bekliyordum. Oyuncular yine de belli dönemlerinde ABD'yi zorladılar ama ivmeyi kazanamadık. Bence finalde kaybetmenin en büyük etkeni yorgunluk oldu. Karşımızdaki çok iyi takımdı. Kimse onlara şans vermiyordu. Hemen elenecekleri düşünülüyordu ama tam Avrupa takımlarına karşı mücadele edecek bir takım kurmuşlar. Zorlanmadan madalyayı kazandılar.''
''DAHA İYİ OYNAYABİLİRDİK''
Ene, şampiyonada elde ettikleri başarıya rağmen daha iyi performans ortaya koyabileceklerini söyledi.
Her oyuncunun madalya için yapması gerekeni yerine getirdiğini kaydeden Orhun Ene, ''Daha da iyi olabilirdik. Çünkü henüz gelişimini tamamlamamış oyuncularımız var. Bir sezon, iki sezon sonra Ömer Aşık daha iyi oynayacak. Kendisi müthiş bir yetenek. Yine de muazzam mücadele verdi. Atletik olma potansiyeli var. Onu gösteremedi. Semih, yavaş yavaş daha önce oynamadığı basketbolu ortaya koymaya başladı. O da olgunlaşacak. Zamanla daha iyi oynayacaklar. Görev paylaşımı ve belli bir çizginin üstüne çıkma olmasaydı üst üste 8 maç kazanamazdık. Kişisel ve takım olarak büyük bir emek harcadılar'' diyerek sözlerini tamamladı.