Aziz Yıldırım'dan transfer açıklaması
Fenebahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, devre arasında 2 ya da 3 transfer yapacaklarını söyledi.
Fenebahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, devre arasında 2 ya da 3 transfer yapacaklarını söyledi.
"Biz Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi olarak, 6 aydır kamuoyunu germemek adına, spora zarar vermemek adına sessiz kaldık, mümkün olduğunca az konuşmaya çalıştık. Ben 3 Temmuz'da, mahkemede hakime 'Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe' dedim. Başta ben olmak üzere bizim bu süreçteki susmamızın sebebi: yöneticiler çok konuşuyor, başkanlar çok konuşuyor, taraftarlar geriliyor birbirlerine giriyorlar, spor sporluktan çıkıyor şeklinde yapılan değerlendirmeler dolayısıyla bunlara mahal vermemek adına adım atmak istememizdir.Bu konuda, haklı olduğumuz konularda, örneğin Caner'e Eskişehirspor maçında verilen 2 maçlık cezada bile tepki vermedik. Sağduyulu olduk. Gerekli, başvurularımızı yaptık ancak bunu kamuoyu önünde tartışma konusu yapmamaya çalıştık. Tam aksine hakeme yapılanların yanlış olduğunu anlatmaya çalıştık. Ancak görüyoruz ki bu sessiz kalma, sağduyulu davranma durumu, bazı çevrelerce ve hatta taraftarlarımızca da yanlış anlaşıldı. Ben buradan şunu söylemek istiyorum: 3 Temmuz'dan önce, 3 Temmuz'da nasılsam şimdi de öyleyim ve hayatım boyunca öyle kalacağım. Biz Fenerbahçe için varız. Fenerbahçe için varlığımızı devam ettireceğiz. Çünkü Fenerbahçe yaşamdaki sevincimiz, üzüntümüz, her şeyimiz. Bu asla değişmeyecek."
"YASA SADECE FENERBAHÇE'YE UYGULANDI"
"Geçtiğimiz süreçte kulüp yöneticileri, birbirlerinin maçlarına taraftar götürmemek üzere bir mutabakata varmış, derbilerde rakip takım taraftarları maçlara gitmeyecek şeklinde karar alınmıştı. Bizim yöneticilerimiz de bu karara göre davrandılar. Ancak gördük ki sporda şiddeti önlemek adına çıkarılan 6222 sayılı yasa yalnızca Fenerbahçe üzerinde uygulandı, yasaklar hiçbir işe yaramadı. Aksine kavgalar, tartışmalar statlarda sokaklarda çoğalarak devam etti, ediyor da. Biz de yönetim kurulumuz ile bu yasağın kaldırılması adına girişimlerde bulunacağımıza dair bir karar verdik. Galatasaray Kulübü'ne Valiliğe, Türkiye Futbol Federasyonu'na her yere başvurularda bulunduk. Ülkemizde sportif faaliyetlerde barış ortamı sağlanması adına inanarak gerekli tüm başvuruları yaptık. İyi bir şeye aracılık etmeyi hedefledik. Herkes sorumluluğunu alsın dedik, kurumsal barış adına taraftar yasağının kalkmasını istedik. Söylemde herkes var, herkes her yerde konuşuyor ancak icraatta kimse elini taşın altına sokmuyor. Hazreti Mevlana'nın bir sözü var: "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol." Bu olay zaten her şeyi anlatıyor. Biz her zaman olduğu gibi samimiydik, böyle davrandık. Ancak diğerleri bu samimiyeti gösteremedi; sonuç da bu şekilde oldu.
AYTÖRE: BAŞVURUDA BULUNDUK
Burada söz alan Deniz Tolga Aytöre "6222 sayılı yasa, taraftarlar arasında 1907 sayılı yasa olarak algılanmaya başladı. Biz bu söylenenlerin tam aksine biz yalnızca Galatasaray maçı için değil bu ve bundan sonraki tüm maçlar için başvuruda bulunduk. Bunun Galatasaray maçı öncesinde olması ise taraftarları takımlarının sportif faaliyetlerden uzaklaştıran bu yasağın böyle önemli bir maç vesilesi ile kaldırılmasının sağlanması idi. Galatasaray taraftarı da sezonun ikinci yarısında bizim stadımıza gelebilecekti. 12 Mayıs'ta yaşananlar ile ilgili 6222 sayılı yasadan yargılanan taraftarlarımız, 4'er 5'er ay içeride kaldılar. Bizim taraftarlarımız her olayda 6222 sayılı yasadan yargılandı. Ancak bizim dışımızda hiçbir takımın taraftarları, hatta Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere saldıranlar bile kesinlikle 6222 sayılı yasadan yargılanmadılar" dedi.
MOSTUROĞLU: NE GEREKİYORSA YAPTIK
Sözü alan Şekip Mosturoğlu "Herkes Fenerbahçe Spor Kulübü yönetiminin sessiz kalması ile ilgili yorumlar yaparken, biz sessiz kalıyor gibi görünüren arka planda kulübümüzün tüm haklarını korumak, Fenerbahçe'ye yapılanları engellemek adına RTÜK'e, TFF'ye, mahkemeye, kısacası hakkımız olan her yere gerekli birçok başvuru yaptık. Gördüğümüz, bize yapılan kurumsal aksaklıkları her zaman dile getirdik. Fenerbahçe için ne gerekiyorsa yaptık. Biz 3 Temmuz'dan önce de sonra da bugün de kulübümüzün haklarının korunması adına gereken her şeyi yaptık, yapıyoruz. Bana göre de Galatasaray maçı, böyle bir yasağın kalkması için çok önemli bir fırsattı. Böyle bir yasak kalkacaksa bu önemli maçtan önce kalkmalıydı" ifadesini kullandı.
"MEİRELES'İ FUTBOLDAN MEN EDİN"
Hakemler, psikolojik olarak etki altında kalıyorlar. Fenerbahçe ile ilgili kararlarını adil vermiyorlar. Hakem tayinini bile gazetelerden öğreniyoruz. Eskiden, maçlardan birkaç gün önce hakem atamaları resmi olarak açıklanmadan önce 3-4 hakem ismi sayılırdı. Şimdi 3-4 gün önceden Twitter'dan hakem ismi açıklanıyor. Twitter'da açıklanan hakem derbiye atanan hakem oluyor ve bu hakemi Galatasaray'ın istediği iddia ediliyor. Tüm bunlara rağmen çıkıp hiç kimse konuya dair bir açıklama yapmıyor, bir şey söylemiyor. Maçtan hemen sonra hakem raporu sızdırılıyor. Kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Buradan Meireles'e 8-10-14 maç ceza verilecek diye yazanlara söylüyorum. Futbolcumuza ömür boyu men versinler, çünkü Fenerbahçe'yi başka türlü yenemezler, başka türlü bu takım ile başa çıkamazlar. Maçlarda, futbolcularımız psikolojik olarak eziliyor. Meireles, hak etmediği tavırları görüyor, hakem hiçbir müdahalede bulunmuyor. Fenerbahçe'ye oynanan oyunlar devam ediyor. Ancak bugün bir milattır. Bundan sonra susmayacağım, yapılan haksızlılara karşı gerekeni yapacağım. Fenerbahçe üzerine oynanan oyun devam ediyor ama buna devam edeceğiz."
"HİÇBİR GALATASARAYLI GELEMEYECEK"
"Sayın Abdullah Kiğılı, iyi niyetli davranmaya çalışıyor 'Galatasaray taraftarı stadımıza gelebilir' diyor ancak biz tüm yönetim olarak karar verdik. Galatasaray taraftarı, stadımıza gelmeyecek. Bir sorun vardı ve bu sorunu çözmek için herkes elini taşın altına koymalıydı. Biz Fenerbahçeliler üzgünüz, kırgınız ama inançlıyız. Hukuka inanıyoruz. Biz yargıyı etkilemek istemezken, susarken; bizim dışımızda herkes yargıyı olumsuz etkilemek adına mücadele ediyor, uğraşıyor. Bugün, Akşam Gazetesi'nden İsmail Küçükkaya'nın yazısını okuyunca bunu anlarlar."
"TEŞVİK PRİMİ ALMAYAN TEK TAKIMIZ"
"Bütün takımlar ne kadar temizse Fenerbahçe de en az o kadar temizdir. Teşvik primi almayan tek takım da Fenerbahçe'dir. Bazı şeyler artık bizi fazlasıyla üzüyor. Biz sustukça daha da üzerimize geliyorlar. Sayın Savcı Fikret Seçen kulübümüzün üyesidir. Kendisini kulübe ben üye yaptım. Bu kulüp şike yaptıysa böyle saygın bir insanın bundan rahatsızlık duyması ve bu kurumun üyeliğinden istifa etmesi lazım. Sayın Seçen, şikeye inanıyorsa, kulübümüzün üyeliğinden istifa etsin."
"KULÜBÜMÜZÜN ÖNÜ KESİLİYOR"
"Biz, UEFA Kurallarına uymak için kendi içimizde, kulübümüzün imkânları ile bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Biz tüm kurallara uymak için çalışırken önümüz kesilmeye çalışıyor. Fenerbahçe, yayın havuzunda olmasa, bugün 150 milyon doların üzerinde gelir elde eder. Ancak şimdi, naklen yayın gelirlerinden yaklaşık 40 milyon dolar elde ediyoruz. İddiada aynı şekilde. Bu şekilde baktığınız zaman iddiadan da gelen paralarla biz zaten hiçbir şey söylemeksizin rahatlıkla tüm UEFA kriterlerini sağlamış oluruz. Ancak bu yapılmıyor bir de aksine kulübümüzün önü kesiliyor."
"HAKEM RAPORLARI DEĞİŞİYOR"
"Futbol takımımıza yapılan cezalandırma diğer takımların futbolcularına karşı yapılmadı, yapılmıyor. İki gündür açıklamalar yapılıyor, 9 maç, 10 maç cezalar. Bütün raporlar değişime uğruyor. Hakemlerin ilk yazdıkları raporlar değiştiriliyor, kamuoyu etki altına alınıyor sonra da kamuoyunda oluşturulan algı neticesinde kulübümüze, sporcularımıza ceza veriliyor. Türkiye Futbol Federasyonu'nda belli kişiler var, hem kulüplerin, hem tahkimin, hem disiplinin avukatlığını yapıyorlar. Cuma günü Sayın Yıldırım Demirören ile görüştükten sonra bu kişilerin isimlerini de açıklayacağım. Bu durumda biz kendimizi nasıl savunacağız? Rahmetli Hasan Doğan zamanında bu karmaşa ortadan kaldırılmıştı. Yeniden kümelenme başladı. Türkiye Futbol Federasyonu'na sesleniyorum: Lütfen adaletli olsunlar!"
AYTÖRE: ALGI TETİKÇİLİĞİ YAPILIYOR
"Biz Akşam Gazetesi'nde yayınlanan bu habere, röportaja hukuksal açıdan bakıyoruz. Hukuka uygun olup olmaması anlamında bakıyoruz. Burada sanki kesinleşmiş bir hüküm var gibi konuşuluyor. Kesinleşmiş hüküm üzerinden yapılmış bir yorum var. Ben şunu söyleyebilirim: "Özel yetkili mahkemeler, şike davasındaki dosya ile birlikte bitmiştir. Türkiye'de algı tetikçiliği yapılıyor. Biz her şeyin farkındayız. Takip ediyoruz. Adalet salt doğruyu bulmak değil, eşit davranmaktır. Siz bazı takımların 5 maçlık cezalarını kaldırıyorsanız, bazı takımların cezalarını tam Fenerbahçe maçı gününden önce kaldırıyorsanız, bazı teknik direktörleri kurullara bile sevk etmezseniz, konu Fenerbahçe olunca algı tetikçiliği yaparsanız biz bunu kabul etmeyiz. Hakem raporlarının sızdırılması hukuk dışı bir olaydır. Sayın Başkanımız da bunu söylüyor. Türk sporunun kurtulması, bekasının sağlanması isteniyorsa konuya buradan başlamalıyız. Bizim 2 yöneticimiz sözde menfaat karşılığı Türk sporuna zarar vermekten suçlanıyor. Siz burada birbiri ile ilgili her iki tarafın da avukatlığını yaparsanız, biz bu konuyu tabi ki sorgularız."
MOSTUROĞLU: AİHM'E BAŞVURDUK
"Futbol Federasyonu'nun kararlarını; Etik, Tahkim, kurulları ile ilgili kararlarından memnun olduğumuz için eleştirmediğimiz, dava ile ilgili verdikleri kararlardan memnun olduğumuz için sustuğumuz söyleniyor. Ancak böyle bir şey yok. Biz bu kararların doğru olmadığını düşünüyoruz. Konu ile ilgili Avrupa İnsan Hakları'na ve gerekli birçok yere başvurduk. Galatasaray-Fenerbahçe Süper kupa maçıyla ilgili hakem raporunda 4. hakemin kafasına yabancı madde geldi diye yazıyorsa buna dair karar saha kapatma olmalı. Ancak bu cezalar verilmedi. Rakiplerimizin cezaları her zaman bizim maçlarımızdan önce kaldırıldı. Sebebi, kulüplerin olayları çıkaranlarla ilgili başvuruda bulunmaları olarak gösterildi. Bizim stadımızda çıkan olaylarla ilgili bırakın bizim kulüp olarak dava açmamızı zaten kamu davaları açıldı. Ancak bizim cezamızın kaldırılması adına bu başvurular gerekçe olarak kabul edilmedi. Eğer Federasyonun uygulaması Bursaspor'un cezasının iptali gibi olacaksa, biz de bizim aldığımız cezalar karşısında da aynı şekilde davranılmasını bekliyoruz. Tolga Bey'in de söylediği gibi söz konusu Fenerbahçe olunca resmen bir algı tetikçiliği yapıldı."
'Önce bizi 6-0 yenmeleri lazım' Aziz Yıldırım ani bir kararla çıktığı FBTV yayınında çarpıcı açıklamalar yaptı. Ezeli rekabetteki psikolojik durumu yorumlayan Yıldırım "Psikolojik üstünlüğün Galatasaray'a geçmesi için, Galatasaray'ın bizi 6-0 yenmesi lazım" dedi.
Fenebahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, devre arasında 2 ya da 3 transfer yapacaklarını söyledi.
Fenebahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, devre arasında 2 ya da 3 transfer yapacaklarını söyledi.
"Biz Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi olarak, 6 aydır kamuoyunu germemek adına, spora zarar vermemek adına sessiz kaldık, mümkün olduğunca az konuşmaya çalıştık. Ben 3 Temmuz'da, mahkemede hakime 'Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe' dedim. Başta ben olmak üzere bizim bu süreçteki susmamızın sebebi: yöneticiler çok konuşuyor, başkanlar çok konuşuyor, taraftarlar geriliyor birbirlerine giriyorlar, spor sporluktan çıkıyor şeklinde yapılan değerlendirmeler dolayısıyla bunlara mahal vermemek adına adım atmak istememizdir.Bu konuda, haklı olduğumuz konularda, örneğin Caner'e Eskişehirspor maçında verilen 2 maçlık cezada bile tepki vermedik. Sağduyulu olduk. Gerekli, başvurularımızı yaptık ancak bunu kamuoyu önünde tartışma konusu yapmamaya çalıştık. Tam aksine hakeme yapılanların yanlış olduğunu anlatmaya çalıştık. Ancak görüyoruz ki bu sessiz kalma, sağduyulu davranma durumu, bazı çevrelerce ve hatta taraftarlarımızca da yanlış anlaşıldı. Ben buradan şunu söylemek istiyorum: 3 Temmuz'dan önce, 3 Temmuz'da nasılsam şimdi de öyleyim ve hayatım boyunca öyle kalacağım. Biz Fenerbahçe için varız. Fenerbahçe için varlığımızı devam ettireceğiz. Çünkü Fenerbahçe yaşamdaki sevincimiz, üzüntümüz, her şeyimiz. Bu asla değişmeyecek."
"YASA SADECE FENERBAHÇE'YE UYGULANDI"
"Geçtiğimiz süreçte kulüp yöneticileri, birbirlerinin maçlarına taraftar götürmemek üzere bir mutabakata varmış, derbilerde rakip takım taraftarları maçlara gitmeyecek şeklinde karar alınmıştı. Bizim yöneticilerimiz de bu karara göre davrandılar. Ancak gördük ki sporda şiddeti önlemek adına çıkarılan 6222 sayılı yasa yalnızca Fenerbahçe üzerinde uygulandı, yasaklar hiçbir işe yaramadı. Aksine kavgalar, tartışmalar statlarda sokaklarda çoğalarak devam etti, ediyor da. Biz de yönetim kurulumuz ile bu yasağın kaldırılması adına girişimlerde bulunacağımıza dair bir karar verdik. Galatasaray Kulübü'ne Valiliğe, Türkiye Futbol Federasyonu'na her yere başvurularda bulunduk. Ülkemizde sportif faaliyetlerde barış ortamı sağlanması adına inanarak gerekli tüm başvuruları yaptık. İyi bir şeye aracılık etmeyi hedefledik. Herkes sorumluluğunu alsın dedik, kurumsal barış adına taraftar yasağının kalkmasını istedik. Söylemde herkes var, herkes her yerde konuşuyor ancak icraatta kimse elini taşın altına sokmuyor. Hazreti Mevlana'nın bir sözü var: "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol." Bu olay zaten her şeyi anlatıyor. Biz her zaman olduğu gibi samimiydik, böyle davrandık. Ancak diğerleri bu samimiyeti gösteremedi; sonuç da bu şekilde oldu.
AYTÖRE: BAŞVURUDA BULUNDUK
Burada söz alan Deniz Tolga Aytöre "6222 sayılı yasa, taraftarlar arasında 1907 sayılı yasa olarak algılanmaya başladı. Biz bu söylenenlerin tam aksine biz yalnızca Galatasaray maçı için değil bu ve bundan sonraki tüm maçlar için başvuruda bulunduk. Bunun Galatasaray maçı öncesinde olması ise taraftarları takımlarının sportif faaliyetlerden uzaklaştıran bu yasağın böyle önemli bir maç vesilesi ile kaldırılmasının sağlanması idi. Galatasaray taraftarı da sezonun ikinci yarısında bizim stadımıza gelebilecekti. 12 Mayıs'ta yaşananlar ile ilgili 6222 sayılı yasadan yargılanan taraftarlarımız, 4'er 5'er ay içeride kaldılar. Bizim taraftarlarımız her olayda 6222 sayılı yasadan yargılandı. Ancak bizim dışımızda hiçbir takımın taraftarları, hatta Fenerbahçe'ye ve Fenerbahçelilere saldıranlar bile kesinlikle 6222 sayılı yasadan yargılanmadılar" dedi.
MOSTUROĞLU: NE GEREKİYORSA YAPTIK
Sözü alan Şekip Mosturoğlu "Herkes Fenerbahçe Spor Kulübü yönetiminin sessiz kalması ile ilgili yorumlar yaparken, biz sessiz kalıyor gibi görünüren arka planda kulübümüzün tüm haklarını korumak, Fenerbahçe'ye yapılanları engellemek adına RTÜK'e, TFF'ye, mahkemeye, kısacası hakkımız olan her yere gerekli birçok başvuru yaptık. Gördüğümüz, bize yapılan kurumsal aksaklıkları her zaman dile getirdik. Fenerbahçe için ne gerekiyorsa yaptık. Biz 3 Temmuz'dan önce de sonra da bugün de kulübümüzün haklarının korunması adına gereken her şeyi yaptık, yapıyoruz. Bana göre de Galatasaray maçı, böyle bir yasağın kalkması için çok önemli bir fırsattı. Böyle bir yasak kalkacaksa bu önemli maçtan önce kalkmalıydı" ifadesini kullandı.
"MEİRELES'İ FUTBOLDAN MEN EDİN"
Hakemler, psikolojik olarak etki altında kalıyorlar. Fenerbahçe ile ilgili kararlarını adil vermiyorlar. Hakem tayinini bile gazetelerden öğreniyoruz. Eskiden, maçlardan birkaç gün önce hakem atamaları resmi olarak açıklanmadan önce 3-4 hakem ismi sayılırdı. Şimdi 3-4 gün önceden Twitter'dan hakem ismi açıklanıyor. Twitter'da açıklanan hakem derbiye atanan hakem oluyor ve bu hakemi Galatasaray'ın istediği iddia ediliyor. Tüm bunlara rağmen çıkıp hiç kimse konuya dair bir açıklama yapmıyor, bir şey söylemiyor. Maçtan hemen sonra hakem raporu sızdırılıyor. Kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Buradan Meireles'e 8-10-14 maç ceza verilecek diye yazanlara söylüyorum. Futbolcumuza ömür boyu men versinler, çünkü Fenerbahçe'yi başka türlü yenemezler, başka türlü bu takım ile başa çıkamazlar. Maçlarda, futbolcularımız psikolojik olarak eziliyor. Meireles, hak etmediği tavırları görüyor, hakem hiçbir müdahalede bulunmuyor. Fenerbahçe'ye oynanan oyunlar devam ediyor. Ancak bugün bir milattır. Bundan sonra susmayacağım, yapılan haksızlılara karşı gerekeni yapacağım. Fenerbahçe üzerine oynanan oyun devam ediyor ama buna devam edeceğiz."
"HİÇBİR GALATASARAYLI GELEMEYECEK"
"Sayın Abdullah Kiğılı, iyi niyetli davranmaya çalışıyor 'Galatasaray taraftarı stadımıza gelebilir' diyor ancak biz tüm yönetim olarak karar verdik. Galatasaray taraftarı, stadımıza gelmeyecek. Bir sorun vardı ve bu sorunu çözmek için herkes elini taşın altına koymalıydı. Biz Fenerbahçeliler üzgünüz, kırgınız ama inançlıyız. Hukuka inanıyoruz. Biz yargıyı etkilemek istemezken, susarken; bizim dışımızda herkes yargıyı olumsuz etkilemek adına mücadele ediyor, uğraşıyor. Bugün, Akşam Gazetesi'nden İsmail Küçükkaya'nın yazısını okuyunca bunu anlarlar."
"TEŞVİK PRİMİ ALMAYAN TEK TAKIMIZ"
"Bütün takımlar ne kadar temizse Fenerbahçe de en az o kadar temizdir. Teşvik primi almayan tek takım da Fenerbahçe'dir. Bazı şeyler artık bizi fazlasıyla üzüyor. Biz sustukça daha da üzerimize geliyorlar. Sayın Savcı Fikret Seçen kulübümüzün üyesidir. Kendisini kulübe ben üye yaptım. Bu kulüp şike yaptıysa böyle saygın bir insanın bundan rahatsızlık duyması ve bu kurumun üyeliğinden istifa etmesi lazım. Sayın Seçen, şikeye inanıyorsa, kulübümüzün üyeliğinden istifa etsin."
"KULÜBÜMÜZÜN ÖNÜ KESİLİYOR"
"Biz, UEFA Kurallarına uymak için kendi içimizde, kulübümüzün imkânları ile bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Biz tüm kurallara uymak için çalışırken önümüz kesilmeye çalışıyor. Fenerbahçe, yayın havuzunda olmasa, bugün 150 milyon doların üzerinde gelir elde eder. Ancak şimdi, naklen yayın gelirlerinden yaklaşık 40 milyon dolar elde ediyoruz. İddiada aynı şekilde. Bu şekilde baktığınız zaman iddiadan da gelen paralarla biz zaten hiçbir şey söylemeksizin rahatlıkla tüm UEFA kriterlerini sağlamış oluruz. Ancak bu yapılmıyor bir de aksine kulübümüzün önü kesiliyor."
"HAKEM RAPORLARI DEĞİŞİYOR"
"Futbol takımımıza yapılan cezalandırma diğer takımların futbolcularına karşı yapılmadı, yapılmıyor. İki gündür açıklamalar yapılıyor, 9 maç, 10 maç cezalar. Bütün raporlar değişime uğruyor. Hakemlerin ilk yazdıkları raporlar değiştiriliyor, kamuoyu etki altına alınıyor sonra da kamuoyunda oluşturulan algı neticesinde kulübümüze, sporcularımıza ceza veriliyor. Türkiye Futbol Federasyonu'nda belli kişiler var, hem kulüplerin, hem tahkimin, hem disiplinin avukatlığını yapıyorlar. Cuma günü Sayın Yıldırım Demirören ile görüştükten sonra bu kişilerin isimlerini de açıklayacağım. Bu durumda biz kendimizi nasıl savunacağız? Rahmetli Hasan Doğan zamanında bu karmaşa ortadan kaldırılmıştı. Yeniden kümelenme başladı. Türkiye Futbol Federasyonu'na sesleniyorum: Lütfen adaletli olsunlar!"
AYTÖRE: ALGI TETİKÇİLİĞİ YAPILIYOR
"Biz Akşam Gazetesi'nde yayınlanan bu habere, röportaja hukuksal açıdan bakıyoruz. Hukuka uygun olup olmaması anlamında bakıyoruz. Burada sanki kesinleşmiş bir hüküm var gibi konuşuluyor. Kesinleşmiş hüküm üzerinden yapılmış bir yorum var. Ben şunu söyleyebilirim: "Özel yetkili mahkemeler, şike davasındaki dosya ile birlikte bitmiştir. Türkiye'de algı tetikçiliği yapılıyor. Biz her şeyin farkındayız. Takip ediyoruz. Adalet salt doğruyu bulmak değil, eşit davranmaktır. Siz bazı takımların 5 maçlık cezalarını kaldırıyorsanız, bazı takımların cezalarını tam Fenerbahçe maçı gününden önce kaldırıyorsanız, bazı teknik direktörleri kurullara bile sevk etmezseniz, konu Fenerbahçe olunca algı tetikçiliği yaparsanız biz bunu kabul etmeyiz. Hakem raporlarının sızdırılması hukuk dışı bir olaydır. Sayın Başkanımız da bunu söylüyor. Türk sporunun kurtulması, bekasının sağlanması isteniyorsa konuya buradan başlamalıyız. Bizim 2 yöneticimiz sözde menfaat karşılığı Türk sporuna zarar vermekten suçlanıyor. Siz burada birbiri ile ilgili her iki tarafın da avukatlığını yaparsanız, biz bu konuyu tabi ki sorgularız."
MOSTUROĞLU: AİHM'E BAŞVURDUK
"Futbol Federasyonu'nun kararlarını; Etik, Tahkim, kurulları ile ilgili kararlarından memnun olduğumuz için eleştirmediğimiz, dava ile ilgili verdikleri kararlardan memnun olduğumuz için sustuğumuz söyleniyor. Ancak böyle bir şey yok. Biz bu kararların doğru olmadığını düşünüyoruz. Konu ile ilgili Avrupa İnsan Hakları'na ve gerekli birçok yere başvurduk. Galatasaray-Fenerbahçe Süper kupa maçıyla ilgili hakem raporunda 4. hakemin kafasına yabancı madde geldi diye yazıyorsa buna dair karar saha kapatma olmalı. Ancak bu cezalar verilmedi. Rakiplerimizin cezaları her zaman bizim maçlarımızdan önce kaldırıldı. Sebebi, kulüplerin olayları çıkaranlarla ilgili başvuruda bulunmaları olarak gösterildi. Bizim stadımızda çıkan olaylarla ilgili bırakın bizim kulüp olarak dava açmamızı zaten kamu davaları açıldı. Ancak bizim cezamızın kaldırılması adına bu başvurular gerekçe olarak kabul edilmedi. Eğer Federasyonun uygulaması Bursaspor'un cezasının iptali gibi olacaksa, biz de bizim aldığımız cezalar karşısında da aynı şekilde davranılmasını bekliyoruz. Tolga Bey'in de söylediği gibi söz konusu Fenerbahçe olunca resmen bir algı tetikçiliği yapıldı."
'Önce bizi 6-0 yenmeleri lazım' Aziz Yıldırım ani bir kararla çıktığı FBTV yayınında çarpıcı açıklamalar yaptı. Ezeli rekabetteki psikolojik durumu yorumlayan Yıldırım "Psikolojik üstünlüğün Galatasaray'a geçmesi için, Galatasaray'ın bizi 6-0 yenmesi lazım" dedi.